Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1249 E. 2020/425 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1249 Esas
KARAR NO: 2020/425
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 13/11/2017
KARAR TARİHİ: 15/09/2020
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının—— tarihinde evine gitmek için bineceği park halinde duran ——— plakalı minibüse yöneldiğini, davalı ——– sevk ve idaresindeki ——- plakalı ——– ile davacı———- binmek için yöneldiği —— arasına davacının sıkışması neticesinde davacının vücudunda kemik kırılması meydana geldiğini, davalı ——— kaza nedeniyle ağır kusurlu olduğunu, kaza sonrasında davacının ————- kaldırıldığını, davacının uzun süre bakıma muhtaç kaldığını, kaza sonrasında çalışamaz öğrenimine devam edemez hale geldiğini, davacının normal doğum yapmasının kaza nedeniyle riskli olduğunu, psikolojik olarak kötü etkilendiğini, kazayı yapan araç sürücüsünün davacıyı ziyaret etmediğini, özür dilemediğini, davacının kaza nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını belirtmiş, geçici ve sürekli iş gücü kaybı nedeniyle şimdilik ——– davacının yaşadığı acı nedeniyle ——-manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——- — cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde ağır bir kusurunun bulunmadığını, kazanın kaza tespit tutanağındakinden farklı gerçekleştiğini, hakimiyetindeki ——————- plakalı aracın çalışır vaziyette olmadığını, kazanın ——– plakalı aracın kusurlu hareketi sonucu meydana geldiğini, kazadan sonra karakola alınması nedeniyle davacı ile ilgilenemediğini, davacının zarar görmesinden dolayı üzüntü içerisinde olduğunu belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ———- vekili cevap dilekçesinde özetle; geçici iş göremezlik zararının teminat kapsamı dışında olduğunu, davalı sigortanın kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğunu, maluliyet oranının tespiti için ———- alınması gerektiğini, avans faizi talebinin yerinde olmadığını belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——- vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalıya ait aracın önünden yolcu almak için sağa kıran —– plakalı araca dikkatsizce binmeye çalıştığını, kazanın oluşumunda kusurun tamamen davacı ile ————plakalı araç sürücüsünde olduğunu, kaza tespit tutanağının keyfi olarak düzenlendiğini, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, davacının iyileştiğini belirtmiş davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık: —– tarihinde davalı sürücü ——sevk ve idaresindeki davalı — işleteni olduğu ———– plakalı ———, yaya olarak seyir etmekte olan davacı ——– çarpması neticesinde meydana gelen kaza nedeniyle davalının kusuru bulunup bulunmadığı, kazanın oluşumunda varsa kusur oranlarının ne olduğu davacının bedensel zarara uğrayıp uğramadığı uğradıysa hangi miktarda manevi zararının oluştuğu noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Sigorta poliçesinin incelenmesinde;——— plakalı ticari aracın——— başlangıç ve bitiş tarihleri arasında ———- numaralı poliçe ile davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğu görüldü.
——- yazılan yazı cevabına göre; dava konusu ——— plakalı aracın——- tarihi itibariyle davalı ———— mülkiyetinde olduğu tespit edilmiştir.
———– tarihli yazı cevabına göre; davacı ————- öğrencisi olduğu, herhangi bir gelirinin olmadığı, üzerine kayıtlı bir malvarlığının bulunmadığı tespit edilmiştir.
——— tarihli yazı cevabına göre; davalı ——–asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiği, malvarlığının bulunmadığı tespit edilmiştir.
——– tarihli yazı cevabına göre; davalı ——-çalıştığı, aylık gelirinin ——– olduğu, üzerine kayıtlı bir adet ——–bulunduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi ———tarafından düzenlenen ——– tarihli rapora göre; ——– tarihinde davacının yaralanması ile sonuçlanan kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü —– %75 oranında kusurlu olduğu, dava dışı sürücü ———- %25 oranında kusurlu olduğu, davacı ——— kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekilince verilen ————- tarihli beyan dilekçesi ile davalı sigorta şirketi yönünden maddi tazminata yönelik taleplerden feragat edildiği, manevi tazminat talebi yönünden ise davaya devam edildiği görüldü.
Davalı ———tarafından verilen ———-tarihli sulh dilekçesi ile ibraname ve sulh anlaşması gereği davacı taraf ile sulh olunduğu, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesini talep ettiği görülmüştür.
Zararın karşılanması nedeniyle tazminat talebinden feragat edilmesi halinde hakkın özünden feragat söz konusu olmayıp; davacı alacağına yargılama sırasında kavuştuğu için feragat etmiş, esasen dava konusuz kalmıştır. Davalılar kendilerine karşı dava açılmasına yine kendileri sebebiyet vermişlerdir. Bu nedenle, feragat sebebiyle reddedilen maddi tazminat yönünden davalılar lehine davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.————–
Manevi tazminat talebi yönünden yapılan yargılama neticesinde, tazminat miktarının belirlenmesinde gözetilen hususların açıklanması gerekir: 6098 satılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/2. maddesi gereğince hakimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi ——— olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ————- gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel ———- ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat, bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nispetinde iadesini amaçladığından hâkim, M.K’nun 4.maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hakim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir. —————-
Davacı ———tarihli oturumda; kaza sonrası babası tarafından hastaneye götürüldüğünü, hastane sürecinde ise davalıların kendisi ile irtibata geçmediğini, herhangi bir özür dilemediklerini, zararımı giderme talebinde bulunmadıklarını, 3,5- 4 ay kadar evde kendi ihtiyaçlarımı karşılayamaz vaziyette kaldığını, araba kullanmaya korkar halde olduğunu, halen kaza nedeniyle zaman zaman ağrılarının olduğunu, normal doğum yapmasının doktorlar tarafından önerilmediğini beyan etmiş, kaza nedeniyle duyduğu acı ve elem halinin devam etmekte olduğu gözlemlenmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; kazanın meydana gelmesindeki kusur durumu, ceza dosyasındaki beyanlar ile dosya içerisinde yer alan tedavi evrakı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu bir bütün halinde mahkememizce değerlendirilmiştir. Kazanın meydana gelme şekli ile kazaya neden olan aracın ticari bir araç olması, manevi tazminatın bir taraf için zenginleşme aracı diğer taraf için fakirleşme sebebi olmaması gerektiği, duyduğu elem ve ıstıraba karşılık davacıda tatmin duygusu doğuracak mahiyette olması gerektiği nazara alınarak tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine,
2-Manevi tazminat davasının kabulüne,
——manevi tazminatın ——— kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılar ———— müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı —— ödenmesine,
MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN:
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.732,40 TL karar ve ilam harcından 157,12 TL peşin harcının mahsubu ile bakiye 2.575,28 TL karar harcının davalılar————-müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.000,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalılar —————-müştereken ve müteselsilen tahsili tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı ve 157,12 TL peşin harç ile 4,60 TL vekalet harcı toplamı:193,12 TL ile aşağıda dökümü yazılı 1.124,80 TL yargılama giderinin davalılar ————- tahsili ile davacıya verilmesine,
MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
6-Davalı ————-vekilinin davada yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından ve dava esasen konusuz kaldığından ————– vekalet ücreti ile yargılama gideri hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/09/2020