Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1196 E. 2018/265 K. 13.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

– K A R A R-
ESAS NO : 2017/1196 Esas
KARAR NO : 2018/265

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 31/10/2017
KARAR TARİHİ : 13/03/2018

Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davalı şirketlerden elektrik enerjisi alındığını; 2005 Ocak ayından itibaren faturalarda yasal dayanağı bulunmayan haksız bir şekilde kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet bedeli, TRT payı, iletim bedeli, enerji fonu adı altında davacı aleyhine tahakkuk yapıldığını; bu nedenle, fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı —- A.Ş. vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu —Asliye Ticaret Mahkemesi’nin birleştirme kararının hatalı olduğunu ve bu nedenle, davanın tefrik edilmesi gerektiğini; davacı şirketin farklı sözleşmelere dayanan farklı özellikler gösteren ve farklı tüzel kişiliklere sahip tacirlere yöneltilmiş bulunan husumetlerini tek bir davada birleştirildiğini; eldeki davanın bu şekilde görülmesinin mümkün olmadığını; bu nedenle, davalı yönünden davanın tefrik edilmesine karar verilmesi gerektiğini; dava konusu bedellerin mevzuat çerçevesinde faturalara yansıtıldığını; yasal düzenlemelere uyma zorunluluğunun bulunduğu sanılarak; davanın reddine, karar verilmesini; talep etmiştir.
Davalı …. vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; …’nin 01/01/2013 tarihi itibariyle — A.Ş ve davalı … olarak ikiye bölündüğünü; 6102 sayılı TTK.nun 176.maddesi kapsamında davalının sorumluluğunun kalmadığını; sorumlunun yeni unvanı ile —- A.Ş olduğunu; esasa yönelik olarak da haksız davanın davaya cevap dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalar kapsamında; reddine karar verilmesini; talep etmiştir.
Dava; taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi kapsamında, davacı tarafından tüketilen elektriğin fatura bedeline yansıtılan dava konusu bedellerin haksız tahsil edildiğinden bahisle, bu bedellerin davalıdan istirdaten tahsili istemine; ilişkindir.
Başlangıçta; İstanbul Anadolu —Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —esasına kayıtlı olarak davacı tarafından, davalılar …. ve —Şirketi aleyhine açılan davada 25/04/2016 tarih ve– esas, — K.sayılı birleştirme kararı ile mahkememizin —esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği; İstanbul Anadolu —. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin — esas sayılı dosyada esas ve birleşen dava; 18/10/2017 tarihli oturumun (1-a) nolu ara kararı uyarınca bu davalılar yönünden davanın tefrikine/ ayrılmasına karar verildiği; bu ara karar uyarınca; taraflar arasındaki dava mahkememizin 2017/1196 esasına kaydedildiği ve bu esas üzerinden yargılamaya devam ederek sonuçlandırıldığı; görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler Prof. Dr. —-ve — tarafından müştereken düzenlenen 09/02/2018 kayıtlı rapora göre; davacı şirketin, “Dağıtıma Gömülü Tek Terimli Tarife, Sanayi, Alçak Gerilim” tarife sınıfında yer aldığı kabul edilerek yapılan hesaplamalar sonucunda; dava konusu faturalar kapsamında, davacıdan tahsil edilen dava konusu bedellerle ilgili olarak fazladan kesinti yapılmadığı; hatta davalının 708,638,77 TL az kesinti yapmış olduğunu; diğer bir ifade ile EPDK kararları kapsamında dava konusu her bir kalem yönünden davacıya iadesi talep edilebilecek tutarın bulunmadığı yönünde görüş bildirildiği; incelenen bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmaları ile bilirkişi raporu içeriğine göre;
Taraflar arasında; davacı şirket ile davalı ….arasında elektrik aboneliği sözleşmesinin bulunduğu; bu sözleşme kapsamında düzenlenen tüm faturaların davacı tarafından, davalı ….’ye ödendiği; hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı tarafından tüketilen elektriğin, tüketim bedeli için düzenlenen faturalara; kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet bedeli, TRT payı, iletim bedeli, enerji fonu adı altında eklenen bedelleri davacının, haksız tahsil edildiğinden bahisle, davalılardan faizi ile birlikte istirdatını talep etme hakkının bulunup bulunmadığı noktalarında; toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davacı şirketin, “Dağıtıma Gömülü Tek Terimli Tarife, Sanayi, Alçak Gerilim” tarife sınıfında yer aldığı kabul edilerek yapılan hesaplamalar sonucunda; dava konusu faturalar kapsamında, davacıdan tahsil edilen dava konusu bedellerle ilgili olarak fazladan kesinti yapılmadığı; hatta davalının 708,638,77 TL az kesinti yapmış olduğunu; diğer bir ifade ile EPDK kararları kapsamında dava konusu her bir kalem yönünden davacıya iadesi talep edilebilecek tutarın bulunmadığı; bu nedenlerle, davacı tarafından, davalı …. aleyhine açılan davanın sübut bulmadığından reddine; karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafından davalı —-Satış A.Ş. aleyhine açılan davanın; —-Şirketi’nin 01/01/2013 tarihinden itibaren —- Satış A.Ş. (—) [yeni unvanı:…. ] ve … (…) olarak bölündüğü; bölünme sözleşmesinin 3. maddesi kapsamında, hangi şirket tarafından ya da hangi şirkete karşı açıldığına bakılmaksızın, bölünmenin gerçekleştiği tarihe kadar lehe/aleyhe açılmış/açılacak ve parekende satış faaliyeti ile ilgili olanlardan doğan hak ve alacaklar ile borç ve yükümlülüklerin—-‘a ait olacağı; aynı ilkenin bölünmenin gerçekleştiği tarihten (=kısmi bölünme onayına ilişkin kararın tescil edildiği tarih) sonra leh/aleyhe açılacak dava icra dosyaları içinde geçerli olacağı; bu kapsamda, şirketlerin bölünme işlemlerinin yerine getirildiği ve tescil edildiği; 6102 sayılı TTK’nun 179-(4). maddesi dikkate alındığında; tescil anında envanterde yer alan parekende satışa ilişkin bütün aktif ve pasiflerin —‘a geçtiği; davalı …’ın 6102 sayılı TTK 176. maddesi kapsamında bölünme sözleşmesine göre kendisine borç tahsis edilen şirket (—) bu suretle 1. derecede sorumlu bulunduğu; bu şirket (—) alacaklıların alacaklarını ifa etmezse bölünmeye katılan diğer şirket (—) 2. derecede sorumlu bulunduğu; 2. derecede sorumlu bulunan şirketin takip edilebilmesi için alacağın teminat altına alınmamış ve 1. derecede sorumlu şirketin iflas etmiş, konkordato süresi almış aleyhinde yapılan bir icra takibinde kesin haciz vesikasının alınmasının şartları doğmuş, merkezini yurt dışına taşımış ve artık Türkiye’de takip edilemez duruma gelmiş veya yurt dışındaki merkezinin yeri değişmiş ve bu sebeple hukuken takibi önemli derecede güçleşmiş olmasının gerektiği; bu kapsamda, davacının iddia ettiği alacağının henüz taraflar arasında uyuşmazlık konusu olduğu kesin bir hükme bağlanmamış bulunduğu; buna göre davacının, 6102 sayılı TTK 179-(4) maddesi kapsamında 1. derecede sorumlu —‘a karşı dava açıp, takip yapmadan 2. derecede sorumlu —-‘a karşı bu davayı açmasının erken açılan dava niteliğinde bulunduğu; bu nedenlerle, davacı tarafından davalı aleyhine açılan işbu davada davalının, 6102 sayılı TTK 176-(2) maddesi kapsamında 2. derecede sorumluluğu doğduğu takdirde, davacının, ileride dava açma hakkı saklı kalmak üzere kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet bedeli, TRT payı, iletim bedeli, enerji fonu adı altında eklenen bedellerin istirdatına ilişkin işbu davasının reddine; karar vermek gerekmiş olmakla; aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
K A R A R:Yukarıda açıklanan gerekçeler ile;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 3.415,50 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 3.379,60 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalılar davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00’er TL maktu vekalet ücretinin davacıdan ayrı ayrı alınarak davalılara ayrı ayrı verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/03/2018