Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1195 E. 2019/106 K. 13.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/716 Esas
KARAR NO : 2019/52
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/06/2017
KARAR TARİHİ: 29/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin 23/06/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin davalı yandan ———-plakalı aracı 0 km olarak ticari işi için satın aldığını, anılan araç belirli aralıklarla, normal seyir halinde iken frenleme yapmak suretiyle yavaşlamakta devamında ise devamında ise saatte 20 km hızı geçmediğini, servise başvurulduğunu, yakıt vs.ile alakalı durumlarla ilgili olduğu bahsedildiği, her defasında arızanın onarıldığı belirtildiğini, geçen zamanda zarfında araçta fabrika hatası bir sorun olduğu ve tamir edildikçe tekrar ortaya çıkan bir problem olduğu tespit edildiği, davalılara yapılan ihtarnamelere olumsuz cevap verildiğini belirterek, kendilerine aynı standartlarda yeni araç verilmesini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile —–TL nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar vekilinin 07/09/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Herhangi bir kabul anlamına gelmemek üzere, öncelikle, ayıp ihbar süresine riayet edilmediğini, Müvekki————husumet yöneltilmeyeceğini, 3. Davaya konu araçta herhangi bir ayıp bulunmadığını, davaya konu araçta üretimden kaynaklı herhangi bir ayıp bulunmadığını kullanımdan kaynaklanan arızadan müvekkil şirket sorumlu tutulamayacağını, dava konusu araçta meydana geldiği iddia edilen sorunlar “kullanıcı hatasından” ileri geldiğini, 30 günlük azami tamir süresini geçen bir onarım olmadığını, davacı, seçimlik hakkını onarım yönünde kullandığını, davacının talepleri iyiniyetli olmadığını, sebebiyet verecek bir durumla karşılaşıp karşılaşılmadığı hususun da tetkik edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
İncelenen tüm dosya kapsamında; Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının devam eden yargılaması sırasında davacı vekili mahkememize gönderdiği 15/01/2019 havale tarihli dilekçesinde davalı ile sulh olduklarını, vekalet ücreti ile masraf taleplerinin olmadığını beyan ettikleri görülmüştür.Sulh HMK mad. 313-315 maddelerinde düzenlenmiştir. Sulh görülmekte olan bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığın kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yaptıkları bir sözleşmedir. Sulh hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.Davacı vekilinin——–Noterliğinin ———Y.nolu vekaletnamesinde sulh yetkisinin bulunması hususu da göz önüne alınmak ve dosya incelenmek suretiyle, 6100 sayılı HMK 313,314 ve 315 v.d. maddede düzenlenen sulhe ilişkin yasal hüküm de dikkate alınarak; taraflar arasındaki uyuşmazlığın son bulması ve davanın konusuz kalması nedeniyle; davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Davanın sulh olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına
2-Davacı tarafça yapılmış yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
4-Davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Alınması gerekli 44,40 TL karar ve ilam harcının dava açılırken peşin olarak alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davalır vekiliniin yüzüne karşı davacının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/01/2019