Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1182 E. 2022/106 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1182 Esas
KARAR NO : 2022/106

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/10/2017
KARAR TARİHİ : 01/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkillerinden —— olan — yönetimindeki—
araçla otoyolda — yönünde— seyrederken—— seyreden —– yönetimindeki—- plakalı aracın sol yandan bu araca çarpması suretiyle meydana gelen trafik kazasında; aracın kontrolünü kaybederek, takla atmasıyla hayatını kaybettiğini, bu
ölümlü trafik kazasında davalılardan olan—- asli kusurlu olduğunu, söz konusu kaza nedeniyle—- kamu davası açıldığını, söz konusu davada Yargıtay bozma kararına istinaden — Adliyesi hizmete girdiği için—-görmeye başlamış ve bu Sayın Mahkeme de;—tarihli kararıyla sonuçta sanığı, 48.600.00-TL adli para cezasına mahkum etiğini, bu karar; temyiz makamı olan Sayın —21/10/2015 tarihli düzelterek onama kararıyla onanarak kesinleştiğini, müvekkillerinden —– olan—- dava konusu kazada ölümü nedeniyle onun desteğinden yoksun
kaldığını, ayrıca bu acı ölümle de tüm aile efradı derin bir acı ve ıstırap yaşadığını beyan ile öncelikle;
müvekkillerinin oğulları—- merhum —–elim bir trafik kazası sonucunda ölümüyle müvekkillerinin maddi ve manevi zararları büyük boyutlara ulaştığından kazaya
neden olan —- plakalı aracın 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için aracın trafik kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini, bu tedbir istemi dışında ise, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, şimdilik; müvekkillerden baba —maddi, keza müvekkile anne —-için 50.000,00 TL manevi ve 30.000 TL maddi, müvekkili olan — —- manevi, son olarak da müvekkillerinden—– manevi olmak üzere toplam 260.000,00 TL maddi ve manevi tazminatın olay tarihi olan 28.11.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan— sorumluluğu yalnızca maddi tazminatla ve poliçesindeki limitle sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle;
dava konusu tazminat taleplerinin zaman aşıma uğradığını, davacılar ya da müvekkilinin tacir olmayıp, mahkememizin görevli olmadığını, dava dilekçesinde belirtilen davacıların—– vefatı ile sonuçlanan, müvekkilini de ziyadesiyle üzen trafik kazası ve sonrasındaki ceza yargılaması ile ilgili yazılanlara bir diyeceği olmamakla beraber; dava dilekçesinde de yazılı olduğu üzere
(bir— —- olan); müvekkilinin —- cezalandırıldığını, bu para cezasını ve yargılama masraflarını – vekalet ücretini ödemekle boğuştuğunu, dava dilekçesinde yazılı olmayan,
—- peşin değerli geliri de aldıklarından, müvekkilinin bu bedelden de sorumlu tutulmak istendiğini ve — dosyası ile bu bedelin talep edildiğini ve kısmi kabulle sonuçlanan ancak henüz
kesinleşmeyen bu dava sonrası takdir edilen miktarla ilgili olarak ———–sayılı dosyası ile icra takibine maruz kaldığını, tüm malvarlığının haczedildiğini beyan ile davanın reddini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa
yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu tazminat taleplerinin zaman aşıma uğradığını, davacılar ya da müvekkilinin tacir olmayıp,
Mahkememizin görevli olmadığını, mahkemenin yetkisiz olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen davacıların yakını — vefatı ile sonuçlanan, müvekkilini de üzen trafik kazası ve sonrasındaki ceza
yargılaması ile ilgili yazılanlara bir diyeceği olmadığını, ——-değerli gelir aldıklarını, davacı yanın hiç bahsetmediği bu bedelden başka, müteveffanın kullandığı —- plaka —bir tazminat almış olmaları gerektiğini, müvekkilinin —diğer davalının aracının arızalanması üzerine, kendisine ait aracı — istemesi, kendisinin—- — olmaması sebebiyle kabul etmesinden doğan hukuki
sorumluluğu olup, kusursuz sorumluluk durumu olduğunu,————–ötedeki evinde uyuduğunu, aracını; ehliyeti, kendi arabası olduğunu ve gayet güzel araba kullandığını
bildiği, daha evvel de zaman zaman emanet ettiği amirine ödünç vermesi sebebiyle davalı durumuna düştüğünü, diğer davalının kazadaki kusuru, iddia edildiği veya karara bağlandığı gibi asli olmayıp, tali olduğunu, kusurun diğer davalarda tam olarak hesaplanmadığını beyan ile, davanın reddini, yargılama
giderleri ile —-davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini, talep etmiştir.
Davalı ——-. vekili cevap dilekçesinde özetle;
haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan işbu davanın reddi gerektiğini, ——- tarihli kazaya karıştığı belirtilen — plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde; —–ile sigortalı bulunmakta olup, mezkûr poliçedeki ölüm hali (destekten yoksunluk) tazminatı teminat limitinin ————- geride kalanlarına yapmış
olduğu ödeme güncelleştirilerek mahsup edilmesini, kusur durumunun tespiti gerektiğini, manevi tazminat talebinin reddi gerektiğini beyan ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun değişen 97.Maddesi
gereğince davacı tarafın müvekkili şirkete başvurusu olmadığı için özel usul şartı yokluğu sebebiyle
huzurdaki davanın reddine karar verilmesini, davacı delillerinin ve tüm eklerinin taraflarına tebliğini ve bu sebeple esas hakkında savunma hakkını saklı tuttuklarını, sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında ve poliçe teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, —— tarafından yapılan ödemenin faiz güncellemesi ile tespit edilen destekten yoksunluk tazminatından mahsup edilmesini, kusur incelemesi gerektiğini,— talebin reddi gerektiğini, müvekkili şirket dava açılmasına keyfi ve haksız olarak sebep olmadığından, yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasını, vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazası haksız fiili nedenine dayalı destekten yoksun kalma maddi tazminat ve manevi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın;—- araçların karıştığı trafik kazasında davacı desteği——-
vefatı nedeniyle geride kalan davacıların destekten yoksun kalma zararlarının ve manevi tazminatın davalılardan tahsilini isteyip isteyemeyeceği, davalıların sorumluluğunun doğup doğmadığı, sorumluluğu
var ise miktarının ne olduğuna ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış, konunun incelemesi uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Makine—Bilirkişisi—- tarihli bilirkişi raporunda; “davalı sürücü — plaka sayılı otomobil sürücüsü) %90 (Yüzdedoksan) oranında kusurlu olduğu,
Müteveffa sürücü —– plaka sayılı kamyonet sürücüsü) %10
(Yüzde on) oranında kusurlu olduğu,” yönünde görüş bildirilmiştir.
Hazırlanan bilirkişi raporuna karşı itirazlar ve aynı olaya dair düzenlenmiş ve dosyaya sunulmuş raporlar arasında çelişki bulunduğundan dosya—, dosya kapsamında olayla ilgili düzenlenen tüm kusur raporları irdelenerek hazırlanan — tarihli — raporunda “davalı sürücü — plaka sayılı otomobil sürücüsü) %100 (Yüzdedoksan) oranında kusurlu olduğu,
Müteveffa sürücü—plaka sayılı —- sürücüsü) kusurlu olmadığı olduğu,
” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı tarafın maddi tazminat taleplerinin hesaplanması amacıyla dosya — tevdi edilmiş; bilirkişi— rapor içeriğine göre, “—- maddi tazminat alacağı– (Talep 30.000,00 TL), — maddi tazminat alacağı 34.276,97 TL (Talep 30.000,00 TL ), olarak hesaplandığını, hesaplanan maddi tazminatlardan davalıların müştereken ve müteselsil olarak sorumlu olduklarını, davadan önce davalı sigorta şirketine belgeleriyle tazminat için müracaat edilerek sigorta şirketinin temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada herhangi bir kanıt bulunmadığı dikkate alınarak — faiz ödeme sorumluluğunun dava tarihinden itibaren başlatılmasının mahkemenin takdirinde olduğunu, manevi tazminat talebinin değerlendirilmesinin Mahkemenin takdirinde olduğunu, sigorta şirketinin sorumluluğunu belirleyen sigorta poliçesinde sigorta şirketinin “manevi tazminattan ”sorumlu olacağına dair sorumluluk şartı— bulunmadığından sigorta şirketinin manevi tazminattan sorumlu olup olmadığının değerlendirilmesi mahkemenin takdirinde olduğunu “bildirmiştir.
Aktüer bilirkişi ek raporunda; “Davacı tarafın itirazı dikkate alınarak — doğrultusunda davacıların maddi zararları tekrar hesaplandığını,
davalı tarafın itirazları bakımından dosyaya — sunulan raporda herhangi bir değişiklik yapılmadığını,
a)— maddi tazminat alacağı 42.095,92 TL (Talep 30.000,00 TL)
b)—-maddi tazminat alacağı 92.9062,11 TL (Talep 30.000,00 TL)
Olarak hesaplandığını,
hesaplanan maddi tazminatlardan davalıların müştereken ve müteselsil olarak sorumlu olduklarını,
davadan önce davalı sigorta şirketine belgeleriyle tazminat için müracaat edilerek sigorta şirketinin temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada herhangi bir kanıt bulunmadığı dikkate alınarak—— faiz ödeme sorumluluğunun dava tarihinden itibaren başlatılmasının mahkemenin takdirinde olduğunu, manevi tazminat talebinin değerlendirilmesinin Mahkemenin takdirinde olduğunu, sigorta şirketinin sorumluluğunu belirleyen sigorta poliçesinde sigorta şirketinin “— bulunmadığından sigorta—-manevi tazminattan sorumlu olup olmadığının değerlendirilmesi mahkemenin takdirinde olduğunu “bildirmiştir.
Davacılar vekili ıslah dilekçesinde ise davacılardan—-davada istenilen maddi tazminat talebi; ——-olmak üzere toplamda; 60.000.00,-TL iken, ek bilirkişi raporunda müvekkili davacıların talep hakkı olduğu belirtilen 62.962.11 TL 12.095.92,TL olmak üzere toplamda : 75.058.03,-TL ıslah ederek, arttırmak suretiyle, her 2 davacı için toplam maddi tazminat taleplerini 135.058.03,-TL’ye yükselttiklerini beyanla Mahkemece ıslah edilen rakam üzerinden, ıslah harcının alınmasını ve ıslah taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya konu kazaya karışan — plaka sayılı aracın davalı——
—– ile sigortalı olduğu, davalı——— adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK’nun bedensel zarar başlıklı 54. Maddesinde “Bedensel zararlar” ;
-Tedavi giderleri,
– Kazanç kaybı,
– Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar,
– Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar, olarak belirtilmiştir.
Bedensel zarara uğrayan kişiler tamamen veya kısmen çalışamamalarından ve ileride ekonomik yönden uğrayacakları yoksunluklardan kaynaklanan zarar ve ziyanlar olan geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik (kalıcı sakatlık yada maluliyet) nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpları haksız fiil sorumlularından isteyebilirler. .
Bu kapsamda, davacının haksız bir fiil olan trafik kazası kapsamında uğradığı bedensel zararları olan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatlarını TBK madde 49 ve 54 hükümlerine göre davalıdan isteyebilecektir.
Yukarıda açıklandığı şekliyle meydana gelen kazada, sorumlulukları da TBK, TTK ve KTK kapsamında çizilen davalının, usul ve yasaya uygun olduğu belirlenen bilirkişi raporlarında belirtilen maddi zararlardan sorumlu olmasından dolayı, davacı vekilinin talebi doğrultusunda davacı—— — destekten yoksun kalma tazminatının, davacı — destekten yoksun kalma tazminatının davalı — olan —. açısından dava tarihi olan 27/10/2017, diğer davalılar —açısından ise kaza tarihi olan 28/11/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak (davalı sigorta poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere) davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Faiz yönünden yapılan değerlendirmede; bir haksız fiil olan trafik kazalarından kaynaklı tazminat istemlerinde, temerrüt tarihi kişilere göre farklılık arz eder.
—açısından—poliçe kapsamında sorumlu olduğu tazminatı 2918 sayılı KTK 99. maddesi gereğince başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içerisinde ödemesi gerekmektedir. Bu süre içinde ödeme yapılmaz ise bu sürenin sonra erdiği gün —- temerrüde düştüğü kabul edilir. Davacı tarafın davadan önce — başvuruda bulunmaması halinde yada başvuru ispatlanmadığı hallerde davalı —- dava tarihi itibari ile temerrüte düştüğü kabul edilerek bu tarihten itibaren faize hükmolunması gerekmektedir.— davalı —– başvurunun dava açıldıktan sonra yapıldığı anlaşılmakla davalı —– açısından alacağa dava tarihinden itibaren taleple bağlı kalınarak yasal faize hükmedilmiştir.
Açıklanan tüm gerekçeler doğrultusunda aşağıdaki şekilde karar verilerek hüküm kurulmuştur.
Manevi tazminat talebi yönünden ise yapılan yargılama neticesinde, tazminat miktarının belirlenmesinde gözetilen hususların açıklanması gerekir: 6098 satılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/2. maddesi gereğince hakimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar —- sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer—özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenile— etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.– — manevi tazminatın tutarını etkileyecek — koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden — bu konuda takdir hakkını kullanırken—– göstermelidir. Manevi tazminat, bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nispetinde iadesini amaçladığından– M.K’nun 4.maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir.– belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir.– gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde açıklanan takdir oluancak manevi tazminat tutarını etkileyecek özel durum ve koşulları, davacının içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik koşullar, kaza sonrası görmüş olduğu tedavilere ilişkin detaylı beyanda bulunmak ve bu hususta tanıklarını bildirmek üzere kesin süre verilmiş, sonuçları ihtar edilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; dosya içerisinde manevi tazminatın takdirinde esas olacak— ekonomik durum araştırmasına ilişkin –bulunmaktadır. Davacıların kaza nedeniyle –kaybetme ile duymuş olduğu acı ve elemin belirlenmesine dair anılan hususlar dışında delil bulunmayışı, kazanın meydana geldiği tarih ve oluş şekli, kusur durumu, tarafların gelir durumu ve tüm dosya kapsamına göre yapılan tespitler uyarınca manevi tazminat miktarı tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde takdir olunmuştur.
Açıklanan tüm gerekçeler doğrultusunda aşağıdaki şekilde karar verilerek hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1- Davacı tarafın maddi tazminata ilişkin davasının KABULÜ İLE;
A)Davacı —destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketi olan —. açısından dava tarihi olan —açısından ise kaza tarihi olan 28/11/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak (davalı sigorta poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere) davacıya verilmesine,
B)Davacı— destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketi olan –. açısından dava tarihi olan—açısından ise kaza tarihi olan — itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak (davalı — limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere) davacıya verilmesine,
2- Davacı tarafın manevi tazminata ilişkin davasının KISMEN KABULÜ İLE;
A)-30.000,00 TL manevi tazminatın—- itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar — müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı —verilmesine, fazlaya dair talebin reddine,
B)—- manevi tazminatın 28/11/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar — ve müteselsilen tahsili ile davacı— verilmesine, fazlaya dair talebin reddine,
C)—- manevi tazminatın — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar — müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı — verilmesine, fazlaya dair talebin reddine,
D)—– manevi tazminatın 28/11/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar — müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı —verilmesine, fazlaya dair talebin reddine,
2-Alınması gerekli karar harcı 15.783,57 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan — olarak yatırılan —olmak üzere toplam —harcın mahsubu ile —- bakiye harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan toplam 5.722,15 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 49,80 TL ilk dava masrafı 562,70 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 300,00 TL—yargılama giderinden kabul ve red oranına göre(%69 kabul) 2.712,50 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan 841,94 TL’nin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılardan — tarafından yapılan 36,10 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre 11,21 TL’sinin davacıdan tahsili ile anılan davalı tarafa ödenmesine, kalan — davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Diğer davalı taraflarca sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacılar maddi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli— müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacılar manevi tazminat davasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—— nispi vekalet ücretinin davalılar — müştereken ve müteselsilen tahsili ile anılan davacılara ödenmesine,
9-Davalılar– — manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —esaslara göre belirlenen 5.100,00TL nispi vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile anılan davalılara ödenmesine,
10-Karar kesinleştiğinde ——esas sayılı dosyasının iadesine,
11-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacılar vekili ile davalılar —yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.