Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1175 E. 2020/328 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1175 Esas
KARAR NO: 2020/328
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/10/2017
KARAR TARİHİ: 07/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin —– tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine——— İcra müdürlüğünün ——- esas sayılı dosyası ile ——– tarihinde icra takibi başlatıldığını, ——— vade tarihli —- bedelli senet, —— vade tarihli ——- senet, —– vade tarihli —–bedelli senet, —– vade tarihli ——– bedelli senet gösterildiğini, iş bu senetlerle müvekkilinin alacaklı olduğunu, davalı tarafa bir borcu söz konusu olmadığını, Müvekkili ile davalı taraf arasında, ——— Plaka sayılı, ——– plaka sayılı, ——- plaka sayılı ——- plaka sayılı — adet aracın satışı hususunda şifahen anlaşıldığını, toplamda —- bedelli sıra senedi nin taraflar arasında tanzim edildiğini, iş bu satışa konu araçlardan ——– plaka sayılı ve —— plaka sayılı araçların satışı yapılarak müvekkile teslim edildiğini, ancak iki aracın satışı davalı tarafın vazgeçmesi ve araçların satış işlemine müsait olmaması nedeni ile tamamen davalının tasarrfu ile sağlanamadığını, satışı yapılmayan araç bedelleri müvekkilden peşinen alınmış oldudandan müvekkil iş bu senet bedellerini ödemediğini, senetlerin iadesi konusuda müvekkilin talebine davalı tarafç dönüş sağlanmadığını, davalı tarafından iade konusunda sürekli oyalandığını ve sonunda kötü niyetle icra takibi başlatıldığını, belirterek davanın kabulüne, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin ——– tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davacı arasında ———— plakalı araçların satışı noter aracılığı ile gerçekleştirildiğini, Söz konusu araçların ödenmesi için müvekkile senetler verilmişse de takibe konu edilmiş olan senetler ödenmediğini ve ————–İcra Müdürlüğünün ——–sayılı takibin açılması zaruretinin doğduğunu, takibe konu edilen senetler kambiyo senedi vasfına haiz olduğunu, müvekkilin ödenen senetleri iade ettiğini davacının da kabul ettiğini belirterek davanın reddini, davacı takip borçlusu aleyhine takibe konu edilen alacak miktarının %20 sinden aşağı olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatını, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava icra takibine karşı açılan menfi tespit davasıdır.
Tarafların dilekçelerinde talep ettikleri tüm deliller toplanmış ve dosya kapsamında mahkememizce gerekli tüm inceleme yapılmıştır. Yapılan yargılama ile dava dilekçesinde belirtildiği üzere davalı tarafça davacı aleyhine ——— İcra Müdürlüğü’nün ——- sayılı takibi ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe girişildiği görülmüştür. Davacı tarafın iddialarına göre davalı taraf ile – adet aracın satımı konusunda ——– bedelle anlaşıldığı fakat araçlardan —- tanesinin satışının verilmediği ve takibe konu edilen senetlerin de ödendiği iddia olunmuştur. Öncelikle eldeki davanın menfi tespit davası olması nedeni ile ispat külfeti kapsamında değerlendirme yapılması gerekmiş olup kural olarak menfi tespit davalarında ispat yükü davalı tarafa ait olmakla istisnaen kambiyo senetlerine karşı açılan menfi tespit davalarında ispat yükü davacı tarafta kalmaktadır. Bu nednele senet bedellerinin ödendiğini ve/ veya bedelsiz kaldığını ispatlamak davacının yükümlülüğüdür. Senetler üzerinde yapılan inceleme ile senet metinlerinde malen kaydının bulunduğu görülmüştür. Bu husus senet karşılığında malın teslim edildiği hususunda karine teşkil etmektedir. Yani davacı tarafça satışının verilmediği iddia olunan iki adet aracın da teslim alındığı hususunda karinedir. Diğer yandan senedi elinde tutan taraf kanunen alacaklı konumunda olup senet borcunu ödeyen taraf senedi teslim aldığı kabul edilir. Yukarıdaki ihtilaflı unsurlardan senet bedellerinin ödendiğini ve satışı hususunda anlaşılmasına rağmen satışının yapılmadığı iddia olunan araçların devredilmediğini davacı tarafın ispatlayamadığı anlaşılmıştır.
Yemin deliline dayanıp dayanamama hususunda ise dava dilekçesinin incelenmesinde deliller arasında Yemin deliline dayanılmadığı sonrasında sunulan delil dilekçesi ile iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağına aykırı şekilde yemin deliline dayanıldığı görülmekle bu delile dayanılmamış sayılmıştır. Öyle ki HMK 140/5 maddesi ancak dava dilekçesinde bahsedilen fakat sunulmayan delillerin ibrazını düzenlemekte olup sonradan delil sunulmasını mümkün kılmaz.
İzah olunan gerekçeler ile davacının davasını ispatlayamadığı anlaşıldığından davanın esastan reddine dair karar verilmesi ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-İspatlanamayan davanın reddine,
2-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 573,36 TL harçtan mahsubu bakiye 518,96 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca hesaplanan nispi 5.036,23 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/07/2020