Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1168 E. 2020/960 K. 29.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1168 Esas
KARAR NO : 2020/960
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 24/10/2017
KARAR TARİHİ : 29/12/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ——– poliçesiyle sigortalı sürücü——- plakalı aracın —— ve idaresindeki——— plakalı araca çarpması sonucu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kazada —– plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacı — yaralandığını, kaza sebebiyle davacının sakat kaldığını, ———- araç sürücüsünün kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğunu, kazadan sonra davalı ——– tarihinde başvurulduğunu, davalı ——- herhangi bir ödeme yapılmadığını belirtmiş, şimdilik geçici iş göremezlik tazminatı olarak —-geçici bakım gideri olarak — sürekli sakatlık tazminatı olarak — olmak üzere toplam———– tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, davacı tarafından davalı—— eksik belgeler ile başvuru yapıldığını, davalı ——— sorumluluğunun sigortalı aracın kusuru nispetinde olduğunu, kusur ve maluliyet oranının belirlenmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik zararı ve bakıcı giderlerininden davalının sorumlu olmadığını, dava konusu kaza nedeniyle elde edilen kazanımların tazminat tutarından indirilmesi gerektiğini, somut olayda hatır taşıması mevcut olduğunun tespiti halinde uyuşmazlığın ———– dışına çıkacağını, davalı şirketin faizden sorumlu olmadığını, uygulanacak faiz oranının yasal faiz olduğunu belirtmiş, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan geçici ve kalıcı iş göremezlik zararı ile bakıcı gideri zararının tazmini istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; —— tarihinde davacı—– yolcu olarak bulunduğu araç ile davalının —— olduğu aracın çarpışması neticesinde meydana gelen kaza nedeniyle davalıya sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunup bulunmadığı, kazanın oluşumunda varsa kusur oranlarının ne olduğu, davacının bedensel zarara uğrayıp uğramadığı, uğradıysa hangi miktarda maddi zararının oluştuğu noktalarında toplanmaktadır.
Dava tarihi itibariyle 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde yapılan değişiklik yürürlükte olup, dava tarihinden önce davalı ——– başvuru yapıldığı halde sigorta şirketi tarafından başvuruya eksik belge temini yönünde cevap verildiği tarafların kabulündedir. Eksik olduğu belirtilen kusura ilişkin raporunun alınması için geçecek süre nazara alındığında, KTK’nın 97. maddesinde öngörülen 15 günlük cevap süresinin makul olmayacak şekilde aşılması sonucu doğacağından başvurunun sonuçsuz kaldığının kabulü gerekir. Bu itibarla, başvuruya ilişkin dava şartının davacı tarafından yerine getirildiği görülmektedir.
818 sayılı BK.nun 41. maddesinde haksız fiil tanımlanmış, 60. maddesinde de haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan zararın tazmini istemi ile açacağı davaların, zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren —-ve herhalde haksız fiil tarihinden itibaren —– zamanaşımı süresine tabi bulunduğu belirtilmiştir. Buna karşılık, 2918 sayılı KTK.nun 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmüne, yine aynı kanunun 109/2 maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Kaza nedeniyle dava dışı sürücü ——- hakkında taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan ———ceza yargılaması başlatıldığı, mağdurların şikayetçi olmamaları nedeniyle düşme kararı verildiği görülmüştür. Taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçu, olay tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 89. maddesinin 4. fıkrası kapsamındadır ve dava zamanaşımı süresi 5237 sayılı TCK’nun 66/e maddesi uyarınca 8 yıldır. Davaya konu trafik kazası —– tarihinde meydana gelmiş, dava ise———– tarihinde açılmıştır. Buna göre, eylem için öngörülen uzamış ceza zamanaşımı süresinin 8 yıl ve sürenin başlangıcının olay tarihi olduğu dikkate alındığında, dava tarihi olan ——— tarihinde zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından, zamanaşımı definin yerinde olmadığı görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Sigorta poliçesinin incelenmesinde; —- plakalı aracın —- numaralı sigorta poliçesi ile davalı —- nezdinde sigortalı olduğu görüldü.
Bilirkişi —- tarafından düzenlenen—— tarihli rapora göre; —- tarihinde meydana gelen kazada dava dışı sürücü —– %10 oranında kusurlu olduğu, dava dışı sürücü —- %90 oranında kusurlu olduğu, mütalaa edilmiştir.
——– karar nolu raporda; davacı—– tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre sürekli maluliyetinin bulunmadığı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren (3) aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi —- tarafından düzenlenen — tarihli bilirkişi raporu içeriğine göre; davacının—- pansuman, bakım için gerekli tıbbi malzemeler ve ilaç giderleri için — olmak üzere toplamda—-gideri zararı olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi —- tarafından düzenlenen—- tarihli bilirkişi raporu içeriğine göre; davacının sürekli iş göremezlik zararının bulunmadığı, — aylık geçici iş göremezlik zararının —- olduğu, bakıcı ve belgesiz tedavi gideri zararının ise—- olduğu mütalaa edilmiştir.
Davacı vekilince verilen —- havale tarihli harcı da yatırılan ıslah dilekçesi içeriğine göre; dava dilekçesinde talep edilen —-geçici iş göremezlik tazminatının ——-geçici bakıcı gideri tazminatı — çıkartıldığı; sürekli iş göremezlik tazminatının dava açılış tarihindeki bedel gibi———- olarak bırakıldığı; ıslah dilekçesinin bir suretinin de davalıya tebliğ edildiği; görüldü.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nin 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Somut olayda, davacı yolcu konumundadır. Davalı vekili cevap dilekçesinde; olayda hatır taşıması olduğunu savunmuştur. Ceza dosyasındaki beyanlar ve kazanın tarafları nazara alınarak, hatır taşıması indirimi yapılmasını gerektiren bir halin bulunmadığı görüldüğünden, bu yöndeki savunmaya mahkememizce itibar edilmemiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davacının belirlenen geçici iş göremediği — kazanç kaybının ve —–bakıcı gideri zararı oluştuğu, sürekli iş göremezlik zararının olmadığı, hesaplanan tazminat miktarından indirim gerektiren bir hususun bulunmadığı, davalının — sorumlu olduğu, davalı —–tarihinde KTK.’nın 99. maddesi gereği temerrüte düştüğü anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulüne;
Davacının uğramış olduğu bedensel zararlar için hesaplanan—– geçici iş göremezlik zararı ve —bakıcı gideri olmak üzere — toplam maddi tazminatın ——-tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Aşan istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 144,23 TL harçtan peşin alınan harç ve ıslah harcı toplamı: 85,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 58,43 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 2.111,38 TL nisbi vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine (m.13/3) uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 2.111,38 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı ve 31,40 TL peşin harç ve 54,40 TL ıslah harcı ve 4,60 TL vekalet harcı toplamı: 121,80 TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red %54,21 ve kabul %45,79 oranına göre hesaplanan 1.456,92 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/12/2020