Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1167 E. 2022/355 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1167 Esas
KARAR NO : 2022/355

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 24/10/2017
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile — ticari satım anlaşmasına varıldığını, taraflar arasındaki sözleşmenin halen devam ettiğini, tarafların cari hesap bakiyeleri için mutabakat tesis edemediğini, davacı şirketin mutabakat sağlamaya çalıştığını ancak sonuç alamadığını, davalı şirkete— yevmiye numaralı ihtarnamenin keşide edildiğini, ihtarname sonucunda davalı şirketin herhangi bir ödeme yapmadığını, mutabakat girişimlerinden sonuç alınamadığını, alacağın belirlenememesi nedeniyle davacı şirketin mağdur olduğunu belirtmiş; alacağın tespiti ve davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edilmesinin mümkün olmadığını, davacıya dava değerini belirtmesi ve eksik harcı tamamlaması için süre verilmesi gerektiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, taraflar arasında ticari şartlar anlaşması imzalandığını, davalı şirketin davacı şirkete borcu bulunmadığını, tarafların hesapları arasındaki farkın hangi faturalardan kaynaklandığının bu aşamada tespit edilemediğini, ispat yükünün davacı şirket üzerinde olduğunu belirtmiş; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, tacirler arasındaki alım satım ilişkisinden kaynaklanan alacağın tespiti ve tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında ticari şartlar anlaşması bulunduğu, sözleşme gereği davacı tarafından fatura düzenlenerek malların davalıya teslim edildiği, davalı tarafından açık hesaba istinaden ödeme yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; ticari şartlar anlaşması gereği düzenlenen faturalara konu teslim edilen mal bedelinin ne olduğu, davalı tarafından teslim edilen mal bedelinin ödenip ödenmediği, davacı satıcının davalı alıcıdan açık hesaptan kaynaklı bakiye alacağı bulunup bulunmadığı, hangi tutarda alacaklı olduğu noktalarında toplanmaktadır.
Mahkememizin — numaralı ara kararı ile talep sonucunun açıklanması istenilmiş, davacı vekilince sunulan 25/02/2019 tarihli beyan dilekçesi ile belirsiz alacak davası olarak şimdilik — tahsilinin talep edildiği belirtilmiştir. Mahkememizin —numaralı ara kararı gereği davacı vekilince — dava değeri üzerinden eksik harç ikmal edilmiştir.
Davalı tarafından süresinde yetki ilk itirazında bulunulmuştur. Dava tarihinde yürürlükte olan TBK’nın 89/1 maddesi “Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, ifa edilir” şeklinde düzenlenmiş olup, taraflar arasındaki satış sözleşmesinin inkar edilmemesi ve sözleşmede aksine bir hüküm bulunduğuna dair bir itiraz da ileri sürülmemesi nedeniyle mahkememizin yetkili olduğu gözetilerek işin esasına geçilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi — tarafından düzenlenen —– tarihli raporda; tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin — yılları arasını kapsadığı, tarafların muavin kayıtlarının fatura ve ödeme bazında karşılaştırılmasının teknik olarak mümkün olmadığı, taraflar arasında dava tarihine karar herhangi bir mutabakat yapılmadığı, davacının muavin kayıtlarında —- alacaklı gözüktüğü, davalının– borcu göründüğü, taraflar arasında –tutarında mutabakatsızlık bulunduğu, davacı tarafından düzenlenen faturaların davalının kayıtlarında olup olmadığı veya davalı tarafından yapılan ödemelerin teknik olarak tespit edilemeyeceği mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi– tarafından düzenlenen — ek raporda; tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, taraflar arasındaki ticari — tarihi itibarıyla –alacaklı gözüktüğü, davalının kayıtlarına — göründüğü, taraflar arasında — tutarında mutabakatsızlık bulunduğu, mutabakatsızlığın nedeninin fatura tutarları ve adetlerindeki farklılıklardan kaynaklandığı, davacı ile davalı arasındaki borç alacak bakiyesinin tespitinin teknik olarak mümkün olmadığı, davacı ve davalının cari hesaplarındaki mevcut fatura adet ve tutarlarının — —–ve birbirleriyle uyuşmadığı tespit edilmiştir.
Davacı, davalıya mal ve hizmet teslim edildiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür.
Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığının ve mal tesliminin kanıtı olamaz. Ayrıca faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da teslimini kanıtlamaya yeterli değildi— Karar).
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222’nci maddesinin ——- numaralı fıkralarında;– —- davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için yasaya göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olmasının şart olduğu; bu şekilde tutulan defterlerin sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olmasının gerektiği ve fakat diğer tarafın usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kullanılamayacağı belirtilmiştir. Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde, ticari davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için yapılan yargılama sonucunda; taraflar arasındaki ihtilafsız ticari şartlar anlaşması gereği açık hesap ilişkisi kurulduğu, uyuşmazlığın cari hesaba konu faturalardaki malın teslim edilip edilmediği ve bedelinin ödenip ödenmediği hususundan kaynaklandığı, alım satım ilişkisinde para ediminin ifasını isteyen satıcının malı teslim ettiğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerektiği— halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan 423.127,27 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre davacıya 206.530,69 TL borcu bulunduğu, dava konusu faturaların bir kısmının davalının ticari deftelerinde kayıtlı olduğu, borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi halinde alacaklının HMK’nın 222. maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği— davalının kendi ticari defterlerindeki kayıtların aleyhine delil teşkil edeceği — davalının ticari defterlerinde kayıtlı bulunmayan malların teslim edildiğinin ise usulüne uygun delillerle ispatlanması gerektiği, davacının ticari defterlerinin irsaliye veyahut teslim belgesi gibi dayanakları bulunmadığı takdirde tek başına mal teslimini ispatlamaya yeterli olmadığı — Karar), teslim hususunun tanık beyanı ile ispatlanamayacağı — Karar), davacının dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmadığı, mutabakatsızlık bulunan —– alacağın usulüne uygun şekilde ispatlanamadığı, davalı şirketin —– borcu bulunduğunun ise dosya kapsamı ile sabit olduğu, anılan tutar için faiz talep edilmediği anlaşıldığından; aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne;
— davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 14.108,11 TL karar ve ilam harcından 7.257,36 TL peşin harcın mahsubuna, bakiye 6.850,75 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki– göre hesaplanan 22.907,15 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki— göre hesaplanan 23.611,76 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 7.257,36 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davanın kabul oranına (%48,81) göre hesaplanan 594,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.