Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1166 E. 2022/775 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1166 Esas
KARAR NO : 2022/775

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/01/2017
KARAR TARİHİ : 02/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; davacı şirketler ile davalı ———– imzaladıkları ——- için ——– kurulması hususunda anlaşmaya varıldığını; bu sözleşmeye göre ———– ortağı——-olacağı ve kâr paylarının da ——-%65, ——– şirketi için %10 ve ———için %25 olacak şekilde dağıtılacağını; nitekim ——- bitmiş olmasına ——- kazanç paylarının sözleşmeye uygun olarak dağıtıldığını; ——— ve günümüze kadar olan yıllarda kazanılan kazanç payları için hiçbir ödeme yapılmadığını; davacıların sınırlı beyanname incelemeleri dışında alacaklarını hesaplayacak bilgi, belge ve —– bulunmadığını; dava dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalar kapsamında diğer davalının —— yönetici ortağı konumundaki ———- ortaklığın alacaklarını tahsil etmeyerek üstlendiği sorumluluğu basiretli bir yönetici olarak yerine getirmediğini; bu sebeple davalı ———— sıfatıyla davacılara ödenmeyen kâr paylarından sorumlu bulunduğunu; aynı zamanda davalı——–şirketinin tek ortağı konumunda bulunan diğer davalı …——- bu borçlardan davalılara karşı sorumluluğunun bulunduğunu; bu nedenlerle, davalı ——– arttırılan —–elde edilen kâr payına yakın olmasının dürüstlük kuralı kapsamında bir izahının bulunmadığını; —— ortaklığın bilançosundan———— borçlar hesabında yapılan ——- sermaye arttırımının birbirine çok yakın meblağlar olduğunu; ——– ortağı davalı ….——- ortaklıktan elde ettiği kârı davacılara dağıtmadan kendi şirketine borç verdiğinin gözüktüğünü; bu anlamda ————— arkasına saklanıp alacaklarına karşı tüm malvarlığı ile sınırsız sorumlu olmayı önlediğini; bir başka anlatımla davalı ———- diğer davalı …———- olan sınırlı sorumluluk ilkesini kötüye kullandığını; ihtiyati haciz taleplerinin temelinin de buna dayandığını; bu kapsamda, alacaklarının karşılıksız kalmaması bakımından ihtiyati haciz kararı verilmesine ve net olarak saptanması mümkün olmayan alacaklarının davalılardan tahsili için ileride yapacakları talep sonucu arttırımında HMK.nun. 107-(2). uyarınca iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmadan şimdilik ——-avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı …——verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; taraf —–arasında yapılan ———— uyarınca; ———- teşebbüsün ortakları arasında müşterek teşebbüsle ilgili olarak ortaya çıkacak her türlü ihtilaf ve görüş ayrılığında ———– bulunduğunu; bu nedenle, mahkemenin davada yetkisiz olduğunu; davalı …———- husumet yöneltilemeyeceğini; bu şahsın söz konusu anlaşmaya davalı davada, davalı ————- yetkisi kullandığını; ayrıca, belirsiz alacak davası açma şartlarının da oluşmadığını; esasa yönelik olarak da davalının kişisel çıkar sağlamaya yönelik davranışın olmadığı gibi —– zararların mevcut olduğunu; davacıların kötüniyetli iddialarla bulunduğunu; bu nedenlerle, davacının, haksız davasının tüm talepler yönünden reddine karar verilmesini; talep etmiştir.
Yargılama önce Mahkememizin —– ———— Anlaşması’nın 16.1. maddesine göre; müşterek teşebbüs ortakları arasında, müşterek teşebbüsle ilgili olarak ortaya çıkabilecek her türlü ihtilaf ve görüş ayrılığı———- halledileceği; ——– yapılacağının kararlaştırıldığı; davalı——– davaya karşı yasal süresi içerisinde——- ilk itirazında bulunduğundan bahisle; davacılar tarafından, davalı———aleyhine açılan davanın, yasal süresi içerisinde ileri sürülen —— ilk itirazı dikkate alınarak davanın usulden reddine; davacılar tarafından, davalı … aleyhine açılan davanın; taraf şirketler arasında düzenlenen müşterek teşebbüs anlaşmasına davalı ——- taraf bulunmadığından işbu dosyadan tefrikine dair karar verilmiştir.
Tefrik kararı üzerine davalı … yönünden yargılamaya Mahkememizin işbu esası üzerinden devam olunmuştur.
Dava, davacılar ile davalı ———- arasında düzenlenen —–tarihli———- sözleşmesinden kaynaklı olarak davacıların alacaklı olduğu,——— ortak sıfatıyla davacılara ödenmeyen kar payından sorumlu olduğu, —— kadar kazanç paylarının sözleşmeye uygun olarak dağıtıldığı, — sonrası olan yıllarda kazanılan kazanç payları için hiçbir ödeme yapılmamış olduğu, davalı ..——davalı şirketin tek ortağı konumunda bulunmakla ve ——gereğince aynı borçtan sorumlu olduğu iddialarına dayalı olarak açılmış alacak davasıdır.
Davalı şirket yönünden dava, tahkim ilk itirazının kabulü ile usulden reddedilmiş olup yargılamaya Mahkememizin işbu esasında yalnızca davalı … yönünden devam olunmaktadır.
Davalı ..—–yöneltilen alacak iddiasının, tüzel kişilik —- aralanması suretiyle sorumluluk prensibine dayandırılmakla öncelikle bu hususta değerlendirmek yapmak gerekmiştir.
——-karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere;
“Temel hukuk kurallarının en önemlilerinden bir tanesi sözleşmelerin ve borç ilişkilerinin nispiliği ilkesidir. Alacak hakkı ancak hukuki ilişkinin tarafları arasında ileri sürülebilir.—— sorumluluk ilkesi, ortaklardan ayrı ve bağımsız mal varlığı oluşumunu yaratmaktadır. Tüzel kişilerin ve ortakların mal varlığı ve sorumlulukları birbirinden ayrılmaktadır.——-sınırlı sorumluluk ya da ayrı mal varlığı ilkesinin alacaklıların menfaatlerine zarar verecek şekilde kötüye kullanılması durumunda alacaklıların hak ve menfaatlerini korumak için hukuk sistemlerinde hakkaniyet gereği ——- geliştirilmiş ve tüzel kişiliğin arkasına sığınılarak durumu kötüye kullanan ortakları şirket borçlarından şahsen sorumlu tutma imkanı getirilmiştir. ———- uygulanmasının yasal dayanağı olarak dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağını düzenleyen MK’nın 2. maddesi kabul edilmektedir.
Asıl borcun yükümlüsü olan bir tüzel kişilik bulunmakta iken şirketin ortaklarına ya da başka bir şirkete karşı bu borçtan dolayı yönelinemez. Ancak tüzel kişiliğin kötüye kullanıldığı bazı istisnai hallerde —— aralanmak suretiyle gerçek ya da tüzel kişi ortakların sorumluluğu cihetine gidilebilecektir.
—- tüzel kişi ile ortaklarının ya da —– kişi şirketi birbirinden ayrı olan çalışma alanlarının ve mal varlıklarının birbirine karışması halinde ve ayrıca borcu karşılamada borçlu şirkete ait sermayenin yetersiz kalması durumunda,—- arasında ya da ortak şirket arasında çok istisnai hallerde tüzel kişilik perdesinin kaldırılması —-uygulanmasının mümkün olabileceği de kabul edilmektedir.
Bu ——- ihtiyatlı bir biçimde yaklaşılmalı, istisnai—- olduğundan mümkün olduğunca —– bu——- uygulanmasına ancak tüzel kişilik kavramının arkasına saklanılarak dürüstlük kuralına aykırı davranıldığı, kendisine tanınan hakkın kötüye kullanılarak üçüncü kişilerin zarara uğratıldığı, zarara yol açan tüzel kişinin sorumluluğuna hükmedebilmek için ise başka bir yasal nedene dayanılmasının mümkün olmadığı durumlarda başvurulmalıdır. ———-Mahkememizce yukarıda anılan prensipler çerçevesinde davalının sorumluluğunun koşullarının oluşup oluşmadığı yönünde taraf delilleri toplanmış, bilirkişi raporları alınmıştır.
Bu kapsamda alınan —- tarihli raporla özetle; ——- aynı olması, ——– gösterilmesi, müşteri ve — nezdinde ayniyet gösteren işlemlerin yapılması, ortakları ve yetkililerinin aynı veya akraba olmaları, birbirleri ile sıkı ticari ilişkilerinin bulunması, bu ilişki sayesinde gerçekleştirilen —– bir şirketin mal varlığının diğerine aktarılması, — kararlarında ——-tespiti için tekrar tekrar vurgulandığı, dava konusu olayda, davalı gerçek kişi ile sözleşmeye taraf olan şirket arasında alacaklıları zarara uğratma kastı ile yapıldığı düşünülen bir işlemin tespit edilemediği, dava dosyası kapsamında mali inceleme yapılamaması sebebiyle——kaldırılarak davalıdan talepte bulunma şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda bir değerlendirme yapılamadığı bildirilmiştir.
Yapılan bu tespite binaen Mahkememizce——– yönünden, talimat Mahkemesi vasıtasıyla rapor alınması istenmiş,—— sunulmamış olmakla incelenememiştir.
Mahkememizce —— celsede davacı vekiline süre verilerek, aralarındaki —–gereği——- istemi yönelttikleri —- yargılaması olup olmadığı yönünde bilgi verilmesi için süre verilmiş, Mahkememizin ———- celsesinde davacı vekilince —- kapsamında hükme bağlanmasını talep ediyoruz, tefrik edilen şirket yönünden de bu vereceğiniz karara binaen — yargılaması için süreci takip edeceğiz” şeklinde beyanda bulunduğu belirlenmiştir.
Davalı ..—- tarafı bulunmadığı bir sözleşmeden kaynaklı olarak sorumlu tutulması, yukarıda açıklanan —- aralanması —- mümkün olmakla, değerlendirmelerin bu kapsamda yapılması gerekmektedir. Yukarıda açıklandığı üzere, ——- aralanması———uygulama olmakla, —- yorumlanmalı, sorumluluğun tüm koşullarının hepsinin bir arada gerçekleştiğinin tespit edilmiş olması gerekmektedir. Bu çerçevede, Mahkememizin —- esas sayılı dosyasında verilen usulden ret kararı sonrasında, davacı tarafça, sözleşmenin asıl tarafı olan ——– yönelik alacağının tahsili amacıyla yasal haklarının kullanılmadığı, Mahkememizin —– tarihli celsesinde davacı vekilince ifade edildiği üzere, öncelikle bu dosyaya ve davalı ….—ilişkin süreçten sonra —- sürecinin takip edileceğinin bildirildiği, bu hususun ise —– aralanması prensipleri ile bağdaşmadığı, öncelikle asıl borçluya yönelik sürecin takip edilerek asıl borçlunun, borcu karşılamada borçlu şirkete ait sermayenin yetersiz kalması durumunda, davalı ..—- sorumluluğunun söz konusu olabileceği, bu noktada alacaklının bir tercih hakkının bulunmadığı Mahkememizce değerlendirilmiş, —- kişilik —- aralanması —– aykırı olacak şekilde öncelikle, sözleşmenin tarafı bulunmayan davalı ortaktan alacağın tahsiline çalışılması itibariyle ve—- aralanması—- koşullarının oluşmadığı kanaatiyle, davacı—- davanın sübut bulmadığından reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizin —– sayılı işbu dosyasının yargılaması kapsamında ——-celsesinde davacılardan … şirketi tarafından açılan davada vekillerinin azledildiği; duruşma gün ve saatini bildiği halde bu davacının duruşmaya gelmediği, davalı vekilince de davanın takip edilmediği beyan edildiğinden; bu davacı yönünden davanın HMK 150/1. maddesi uyarınca dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına dair karar verildiği, süresi içinde davanın yenilenmemiş bulunduğu belirlenmekle; davacı …—- yönünden ise HMK’nun 150/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı ….————- yönünden açılan davanın sübut bulmadığından reddine,
2-Davacı … yönünden HMK’nun 150/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına,
KARAR HARCI
3-Alınması gerekli 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yaptırılan 29,20 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 51,40 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
4—–tarifesine göre davalı için takdir olunan 1.000 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
5-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı