Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1159 E. 2020/699 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1159 Esas
KARAR NO : 2020/699
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 12/09/2017
KARAR TARİHİ : 10/11/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– tarihinde davalı —- ait davalı sürücü —– sevk ve idaresindeki ——- plakalı aracın davacıya ——– plakalı araca çarptığını, davacıya sigortalı aracın ağır şekilde hasara uğradığını, ekpertiz raporunda sigortalı aracın ağır hasarlı olduğunun belirlendiğini, güncel değerine göre sigortalı ile —– üzerinden mutabık kalındığını, aracın hasarlı haliyle —- üzerinden satışı yapılması ve bakiye —- sigortalıya ödenmesinin uygun görüldüğünü, davacının hasar miktarı kadar kazaya sebebiyet veren sorumlulara rücu hakkı olduğunu, kazaya sebep olan davalılar malik ve sürücü ile birlikte bu aracın —- sayılı poliçe ile trafik sigortalı olduğu diğer davalı sigorta şirketinin zarardan sorumlu olduğunu belirtmiş, —- asıl alacağın ödeme tarihi olan——- tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; —– tarihinde meydana gelen trafik kazasında sigorta şirketine kayıtlı ticari taksinin orta şeritte kendi yolunda ilerlediği sırada davacının ——– olan aracın sol şeritten hızla geldiğini, bu sırada sol şeritte durmakta olan station aracı son anda fark ederek ona vurmamak için direksiyon kırdığı sırada sol tarafta park halindeki araca ve sigortalı şirketin sarı —– çarptığını, meydana gelen kazada ——– plakalı aracın kusurlu olduğunu, ticari taksinin kusuru olmadığını, belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar —– cevap dilekçesinde özetle; — tarihinde meydana gelen kazada tutulan kaza tespit tutanağında davalı —–%100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, ancak, kaza tespit tutanağının davalı hastaneye kaldırıldıktan sonra tutulduğunu, savcılık tarafından alınan kusur raporu incelendiğinde davacının ——-sigortacısı olduğu araç sürücüsünün kusurlu bulunduğunu, ———-hiçbir kusur atfedilmediğini belirtmiş, cevap dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalar kapsamında haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Başlangıçta; —– sayılı dosyasında görülmekte olan davada görevsizlik sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, yargılamaya mahkememiz —— numaralı dosyası ile devam edilmiştir.
Dava; davacı sigorta şirketi tarafından ——sigorta poliçesi kapsamında, kendi sigortalısının tazmin edilen zararınının, kanuni halefiyete dayalı olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında, davalı —— işleten, davalı —- sürücü olduğu—- plakalı araç ile davacı şirkete ——sigortası ile sigortalı —- plakalı aracın çarpıştığı, —- hasar tutarının dava dışı sigortalıya ödendiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık;—- tarihinde — plakalı araç ile—– plakalı aracın çarpışması şeklinde meydana gelen kazada davalı sürücü —— kusurunun bulunup bulunmadığı, kusuru var ise zarar miktarının ne olduğu, davalıların zarardan sorumlu olup olmadıkları noktalarında toplanmaktadır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Sigorta poliçesinin incelenmesinde; —- poliçe numaralı —- başlangıç ve bitiş tarihli ——–sigortalısının davalı —-olduğu, —- plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde teminat altına alındığı anlaşıldı.
Sigorta poliçesinin incelenmesinde;—-poliçe numaralı —- başlangıç ve bitiş tarihli —- poliçesinin sigortalısının dava dışı —-olduğu, — plakalı aracın araç başına —– limit dahilinde davacı nezdinde teminat altına alındığı anlaşıldı.
—– yazı cevabına göre; —– plakalı aracın kaza tarihi itibariyle davalı —– adına sicile kayıtlı olduğu görüldü.
Bilirkişi —- tarafından düzenlenen —- tarihli esas rapor ve —— tarihli ek rapora göre; dava konusu kazanın meydana gelmesinde —-plakalı araç sürücüsü —- %75 oranında kusurlu olduğu, —-plakalı aracın sürücüsü dava dışı—- %25 oranında kusurlu olduğu, —- plakalı aracın sürücüsü davalı —– kusurunun bulunmadığı mütalaa edilmiştir.
————- tarihli rapor içeriğine göre; sürücü —- kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü—— kazada atfı kabil kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir.
Kazanın oluşumuna ilişkin dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerin bilirkişi raporunda değerlendirildiği, bilirkişi raporları arasında mübayenet bulunmadığı görüldüğünden denetime elverişli rapor hükme esas alınmıştır.
Uyuşmazlık —-sigortası teminatından ödenen hasar bedelinin rücuen tazmini istemine ilişkin olup, halefiyet ilkesine dayanmaktadır. Sigortacının sigortalısının halefi olabilmesinin birinci koşulu sigorta tazminatının gerçek hak sahibine ya da onun gösterdiği kişiye geçerli bir poliçe kapsamından ve poliçedeki genel ve özel şartlar ile çelişmeyen rizikonun gerçekleşmesi sonucunda ortaya çıkan zarar için ödenmiş olması, ikinci koşul ise sigortacının sözleşmeye uygun olarak ödeme yaptığı sigortalının sigorta zararı için üçüncü şahıslara karşı ( olayımızda davalılara karşı) bir tazminat talebi hakkına sahip olmasıdır. Bu koşullar birlikte gerçekleştiğinde sigorta tazminatını ödeyen sigortacıya yaptığı ödemeyi rücuen talep hakkı yasa gereği geçer.
——– sözleşmesi ile motorlu araç işletenin 3. kişilere verdiği zararlar nedeniyle onlara karşı olan hukuki ve mali sorumluluğu güvence altına alınmaktadır. Bu tür sigortada kazaya neden olan araç işleteninin hukuki sorumluluğu güvence altına alınmış olduğundan sigortacının zarar giderim yükümlülüğünün de bu ilke çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir. Buna göre, sigorta şirketleri sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti dahilinde zarar miktarından sorumludur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, —— motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir.
Somut olayda; dava ve ceza davası kapsamında alınan bilirkişi raporlarında davalı ———- plakalı aracın sürücüsü davalı —– meydana gelen kazada kusurunun bulunmadığı, —- plakalı araç sürücüsü —– ise %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Somut olayda davalı —– kusuru olmadığının belirlenmiş olması karşısında, TBK. ve KTK. hükümlerine göre davalı —— işleten ——– sorumluluğunun bulunmadığının kabulü gerekir. Tüm dosya kapsamındaki delil durumu ve alınan denetime elverişli bilirkişi raporları doğrultusunda açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Vekalet ücreti yönünden taraflar nezdinde doğabilecek tereddütleri gidermek için açıklama yapma gereği hasıl olmuştur: Hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’nin 3/II. maddesi, ”Müteselsilen sorumlu olanlar aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise, her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur” hükmünü içermektedir. Müteselsil sorumlu davalılar aleyhine açılan davada, ret sebebi ortak olan davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 331/2. maddesi gereği “Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder.”.——-sayılı dosyasında her ne kadar görevsizlik kararı verilmiş ise de —– karar tarihi itibariyle davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirmediğinden, davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 437,19 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 382,79 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalılar davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/11/2020