Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1156 E. 2018/339 K. 03.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/1156 Esas
KARAR NO : 2018/339

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/06/2014
KARAR TARİHİ : 03/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili 05/06/2014 tarihli dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün —- esas sayılı dosyasından davalı aleyhine senet borcundan dolayı ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emri ve dayanak belge suretlerinin 30/05/2013 tarihinde davalı tarafından tebellüğ edildiğini, 05/05/2013 tarihinde süresi içinde takibe haksız olarak itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, takibe konu senetlerin bizzat davalı tarafından imzalanmış olduğunu, imzaya bir itirazın söz konusu olmadığını, davalı tarafın takibe konu senetlerin bir kısmını kefil olarak bir kısmını ise bizzat düzenleyen olarak imzaladığını, söz konusu borcun varlığını da kendi iradesi ile kabul ettiğini, takip konusu senetlerin bir kısmında kefil olmakla bu senetlerden ötürü İstanbul Anadolu—- İcra Müdürlüğü’nün —- ve —- esas sayılı dosyalarda takip yapıldığını, ancak bu takipte müteselsil kefil —-takip borçlusu olarak gösterilmediğinden — aleyhine dava konusu İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün — esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının kendi rızası ile takibe konu farklı düzenleme tarihi ve farklı değerlerde 9 adet senedi imzalayarak böyle bir borcun varlığını kabul ettiğini, ancak icra takibine haksız olarak itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalının 17/07/2014 tarihli cevap dilekçesinde özetle; kendisinin kimseye borcu olmadığını, takibe konu senetlerin de bono vasfını yitirdiğini, bonoların 3 yıllık zamanaşımı süresinin olduğunu, bu zamanaşımı dolduğunda en fazla 1 yıl içerisinde sebepsiz zenginleşme davası açılması gerektiğini, bu sürenin de dolması nedeni ile zamanaşımı itirazında bulunduğunu, ayrıca davaya konu senetlerin üzerinde tahrifat yapıldığını, alacaklı olduğunu iddia edenlerin kendisine tuzak kurduklarını, kimseye borçlu olmadığını, senetler incelendiğinde kendisinin asıl borçlu olmadığını ve kefil olarak isminin geçtiğini, asıl borçlu olarak … adında birisinin olduğunu, kendisini tanımadığını, bazı bonoların üzerinde ise —- diye birisinin olduğunu, kendisinin bu kişiyi de tanımadığını, hakkında açılan bu davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davaya konu bonoların nedeninin bonolarda ismi karalanmış … ile ilgili bir dükkan alışverişi olduğunu, yıllar öncesinde … ile davacı … arasında olan iş nedeni ile aradan 7 sene geçtikten sonra hakkında işlem başlattıklarını, bu kişilere daha önce senedi geri verin dediğini, ancak “sen bize güven biz aramızda hallettik” diye cevap aldığını, sonrasında bu dava ile karşılaştığını belirterek, davacının tazminata mahkum edilmesini ve davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
İstanbul Anadolu —-İcra Müdürlüğünün —- İcra dosyası,İstanbul Anadolu—.İcra Müdürlüğünün— İcra dosyası ve İstanbul Anadolu —İcra Müdürlüğünün — Icra dosya aslının celp edildiği ve mahkememiz dosyası arasına alındığı görülmekle
İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün — E. Sayılı dosyasındaki senet asıllarının incelenmesinde
1-Düzenleme tarihi 19/09/2007, ödeme tarihi 30/01/2008 alacaklısı …, borçlusu —- olan 2.000 TL bedelli senet
2-Düzenleme tarihi 19/09/2007, ödeme tarihi 30/02/2008 alacaklısı …, borçlusu —– olan 2.000 TL bedelli senet
3-Düzenleme tarihi 19/09/2007, ödeme tarihi 30/11/2007 alacaklısı …, borçlusu —– olan 2.000 TL bedelli senet
4-Düzenleme tarihi 01/01/2007, ödeme tarihi 20/01/2008 alacaklısı …, borçlusu —- olan 500 TL bedelli senet
5-Düzenleme tarihi 01/01/2007, ödeme tarihi 20/01/2008 iken düzelteme yoluyla 20/02/2008 olan alacaklısı …, borçlusu —- olan 500 TL bedelli senet
6-Düzenleme tarihi 01/01/2007 ödeme tarihi 21/04/2007 alacaklısı …, borçlusu —-olan 500 TL bedelli senet
7-Düzenleme tarihi 01/01/2007 ödeme tarihi 21/03/2007 alacaklısı …, borçlusu —-olan 500 TL bedelli senet
8-Düzenleme tarihi 01/01/2007 ödeme tarihi 21/02/2008 alacaklısı …, borçlusu —- olan 500 TL bedelli senet
9-Düzenleme tarihi 01/01/2007, ödeme tarihi 21/01/2008 alacaklısı …, borçlusu —-olan 500 TL bedelli senet
10-Düzenleme tarihi 19/09/2007, ödeme tarihi 30/12/2007 alacaklısı —-, borçlusu —-, kefil — ve … olan 2.000 TL bedelli senet olduğu senetin arkasında —-isim ve imzası hemen altında … isim ve imzası olduğu , tüm senetlerin arkasında Kartal —. İcra Müdürlüğünün — kaşesinin bulunduğu görülmüştür.
Tüm senet asılları Davalı —-‘a gösterilerek sorulduğunda: İsmim yazan tüm senetlerdeki imzalar bana aittir. İsmimi de kendi el yazım ile yazdım. Bu senetleri baskı altında imzaladım.Şahidimde vardır. demiştir.
İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün — E. Sayılı dosyasındaki senet asılları incelendiğinde ;
1-Düzenleme tarihi 01/01/2007, ödeme tarihi 20/03/2008 alacaklısı …, borçlusu —- olan 500 TL bedelli senet
2-Düzenleme tarihi 01/01/2007, ödeme tarihi 20/04/2008 alacaklısı …, borçlusu —– olan 500TL bedelli senet
3-Düzenleme tarihi 19/09/2007, ödeme tarihi 30/03/2009 alacaklısı …, borçlusu —-, kefil —- olan 2.000 TL bedelli senet asılları oldukları görüldü.
Davalı …—-‘a Senet asılları gösterilerek sorulduğunda: senetlerden iki tanesinde isim ve imzam yoktur. Bir tanesinde isim ve imzam vardır. Bu imza bana aittir. dedi.
Tanık … yeminli beyanında : Her iki tarafta arkadaşım olur. Davacı ve davalı taraf arasında dükkan satışına dayalı ticari ilişki vardır. … —-‘a dükkatın satarken senetli alışveriş yaptılar. — dükkanı satır alırken —-ı ortak olarak aldı. Ayrıca —-‘ya ortak olarak aldı. … dükkanı —-‘a 8.000 TL yada 12.000 TL sattı tam olarak hatırlamıyorum. Bu bedeli senet ile ödemek istedi. Bu amaçla birden fazla senet düzenlendi.Senet düzenlendiği esnada ben yoktum. Sadece —- ve—-‘in senet ile ilgili tartışmasına şahit oldum. Yanlarında … ve — ‘da vardı. Senetlere … ile —-‘nı ismi yazılınca … kendi ismini senetten karaladı. Fakat … senet üzerindeki İsmini Karalamak ile birlikte …’ya tüm sentelerin bedelini ödeyeceğini sözlü olarak söyledi. —- yanımızda senet bedellerini ödeyeceğini söylemesine rağmen duyduğuma göre ödememiş, senetlerde boçlu olarak —- göründüğü için onun hakkında icra takibi yapmış. Yanlarında bulunduğum tartışma sırasında —- senetlerde imzası bulunduğunu ödeme konusunda —-‘e yardımcı olacağını söyledi. Senetlerin verilme gerekçesi — tarafından dükkanın —‘e devrinden dolayıdır demiştir.
Davacı asilden soruldu; Tanık beyanına bir diyeceğim yoktur. Ben dükkanımı —-‘e devrettim. Oda yanına —- ile …’ı ortak almış. —-ve —-Ödeme konusunda anlaşmışlar.ben dükktanı 14.000 TL’ye devrettim. 2.000 TL’yi —-ten nakit aldım. Kalan 12.000 TL için 2.000 TL’lik 6 adet senet aldım. Aralarında anlaşamdılar. Her biri ” ayrı ayrı 4.000 TL ödeyeceğiz diye söylediler” ben —- ve arkadaşlarından aldığım 2.000 TL’lik senetlerden birisini —-‘e verdim. O yüzden onun ismi yazıyor. —-‘e boçlular senet bedelini ödemeyince ben ödeyerek senetimi geri aldım. Diğer senetleride icraya koydum. Dedi.
Davalı …’tan soruldu; …’dan dükkanı satın almadım. Zaten … ile ikimiz ortaktık. Kendisinin bana 5.000 TL borçu vardı. Ben dükkan sahibinden dükkanı aldığımda boş dükkan olarak kiraladım. —- …’yı getirerek bana ortak yapmak istedi. 5.000 TL ‘ye ortak olması konusunda karar verdik. 5.000 TL ödemeyi … kendisi teklif etti. Ayrıca dükkanın kendi üzerine yapılmasını istedi. Onu da kabul ettim. Meğerse anlaşmaya aykırı davaranarak dükkanı oğlunun üzerine yaptırmış. Bir hafta sonra … bana gelerek dükkan sahibi seni istemiyor dedi. Beni dükkandan kovdu. Dükkanı oğlunun üzerine çalıştırmaya başladı. Aradan 5 -6 ay geçti meğer dükkanı kapatmış, —- bana gelerek ” … dükkanı kapatmış gel buna yardımcı olalım şu dükkanı alalım” dedi. Ben kendisine ” ben bu işe karışmam dedim ” —- o zaman ” ben alıyorum dayı sen dükkanda çalışıver ” dedi. O yüzden —-….’dan 12.000 TL’ye dükkanı aldı. Bu yüzden sıralı senetler verdi…. kefi istediği için ben senetlere kefil olarak imza attım. Aradan 1 hafta geçti —… isimli birisini yanıma getirdi. Bu dükkanı —- ile ikimiz ortak alıyoruz Dedi. Daha sonra dükkan sahibi … ile … Da dükkana geldi. Yanımda konrat yaptılar. … dükkanı evrak üzerinden …’a devretti. … …’ya dönerek ” dükkanı devrediyorsun paranı aldın mı ” diye sordu. o da ” Evet paramı aldım ” diye cevap verdi. Yalanım varsa kendisi burdadır. Dükkan sahibi …’a dönerek ” ortağın var mı ” diye sordu. — benim Allahtan başka ortağım olmaz dedi. Ben dükkanda bulunduğu sırada tadilat için bir miktar para harcamıştım. … daha sonra tadilat için harcadağım 470 TL’yi bana verdi.bizim imzamız olan senetleri … getirerek …’nın önüne koydu ve bunları imzala dedi. Çünkü kontrat yaptıktan sonra dükkanı artık … almıştı. Benim bu senetlerden kaynaklı herhangi bir borcum yoktur. Dükkan — ve … arasında konu olmuştur. Onların kendi borcudur. Ben sadece kefil olarak imza attım. …’nın bana 5.000 TL borcu vardır demiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyasında ilamsız takip yoluyla yapılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazı iptali istemine ilişkindir.
İcra dosyasının yapılan incelenmesinde; 9 adet toplam 12.000 TL bedelli senetten dolayı davalı hakında 03/04/2013 tarihinde ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin 03.05.2013 tarihinde tebliği üzerine davalının ” herhangi bir borcunun olmadığı ” gerekçesiyle takibe itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Davalı, aşamalarda alınan beyanlarında senetlerdeki imzanın kendisine ait olduğunu, fakat senet borcunun kendisine ait olmadığını dile getirerek davanın reddini istemiştir.
Dinlenen tanık beyanlarından ve davalı beyanlarından anlaşıldığı üzerene davacı ile davalı taraf arasında dükkan satışına dayalı ticari ilişki bulunduğu, davacının …tan kiralayıp işlettiği dükkanı davalı …—-ile birlikte … ve —-ya 12.000 TL’ye devrettiği, devir bedeli olarak takibe ve davaya dayanak olan ve davalının bir kısmında asıl borçlu bir kısmında kefil olarak yer aldığı bonoların davacıya verildiği, bu hususun her iki tarafın tanıklarınca doğrulandığı, ancak davalının ödemeye ilişkin belge ibraz etmediği, senet bedelleri ödenmeyince davacı alacaklı … tarafından Anadolu —- İcra Müdürlüğünün —- E ve —- E ile İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğünün —- E. Sayılı dosyalarında icra takibi yapıldığı, davalının takibe itirazı üzerine iş bu itirazın iptalı davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı taraf her ne kadar zamanaşamı itirazında bulunmuş ise de takibin kambiyo senetlerine özgü icra takibi olmayıp ilamsız icra yoluyla yapılan takip olduğundan 3 yıllık zamanaşımı süresinin olayda uygulanamayacağı, alacağın aradaki satıma dayalı ilişki nedeniyle genel hükümlere göre 10 yıllık zamanaşamı süresine tabi olduğu anlaşılmakla, davalının zamanaşamı itirazının reddine karar verilmiştir.
Dinlenen tanık beyanları, davalının anlatımları ve senetlerdeki davalı adına atılan tüm imzaların davalıya ait olması, senet bedellerini ödediğine dair herhangi bir makbuz sunmaması, senet bedellerinden dolayı gerek asıl borçlu gerek kefil sıfatıyla borçlu olması nedeniyle, davacının takip yapmakta hukuki yararının bulunduğu anlaşılmış ve davanın kabulüne dair karar verilmiş ise de İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğünün—- Esas sayılı dosyasındaki takip ekinde 01/01/2007 tanzim tarihli 21/02/2008 vade tarihli 500 TL bedelli senedin olmadığı, diğer tüm senetlerin olduğu, İİK 61 gereği takibin usulüne uygun olması için takibe konu tüm belgelerin takibe eklenmesi ve karşı tarafa tebliğ edilmesi gerektiği, oysaki takip talebinin toplam 12.000 tl bedelli 9 adet senede dayalı olarak gözükmesine rağmen takip ekinde sadece 8 adet toplamı 11.500 tl eden senetlerin bulunması ve bu senetlerin borçlu davalıya tebliğ edilmesi nedeniyle geçerli takip işleminin 11.500 tl üzerinden yapıldığı anlaşılmış, davalının takibe konu gerek borçlu gerek kefil sıfatıyla atılmış 8 adet senetteki imzayı kabul ettiği görülmekle, davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
Davacı taraf bu icra takibi ile birlikte İstanbul Anadolu —-.Icra Müdürlüğünün —- Esas ve — Esas sayılı dosyalarında aynı senet bedellerine dayalı olarak borçlu —hakkında takip yaptığından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takibin 11.500,00 TL asıl alacak üzerinden devamına dair karar verilmiştir.
Alacak miktarı senede dayalı olduğu için likit olduğundan haksız yere takibe itiraz eden davalı aleyhine asıl alacağın % 20 ‘si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair karar verilmiştir.
Davacı takip öncesi dönem için işlemiş faiz talep etmiş ise de davalının ihtar ve ihbarla temerrütte düşürülmemesi nedeniyle takip öncesi dönem için işlemiş faiz talep edemeyeceği anlaşılmış, bu nedenle faiz talebinin reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
Davalının İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğünün—- Esas sayılı dosyasında; 01/01/2007 tanzim tarihli, 21/01/2008 ( 20/01/2008) tarihli senet hariç 11.500,00 TL asıl alacak yönünden takibe yapılan itirazın iptali ile,
İstanbul Anadolu —-Icra Müdürlüğünün —- ve —- esas sayılı dosyalarında tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takibin 11.500,00 TL asıl alacak üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin istemlerin reddine
Takip öncesi dönem için işlemiş faiz talep edilemeyeceğine,
Asıl alacak miktarı belirli bulunmakla asıl alacak olan 11.500,00 TL nin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taleple bağlılık gereği takipten itibaren asıl alacağa yasal faiz uygulanmasına,
2-Davacı vekili tarafından yapılan 25,20 TL başvurma harcı, 204,95 TL peşin harç, 3,80 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 233,95 TL harç gideri, tebligat, müzekkere masrafı olarak toplam 167,00 TL masrafı olmak üzere toplam 400,95 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 384,91 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafından yapılan 144,60 TL yargılama giderinden red edilen miktar üzerinden hesaplanan 5,78 TL sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Alınması gereken 785,57 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 204,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 580,62 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,

Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekili ile davalı … Nalbant ‘ın yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/04/2018