Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1154 E. 2018/44 K. 23.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/1154 Esas
KARAR NO : 2018/44

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2017
KARAR TARİHİ : 23/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin 09/05/2013 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin Elektrik Malzemeleri Satışı ve Tesisatı işlerini yapmakta olduğunu, müvekkili şirket ile davalı Kooperatifin, — Parselde yer alan Gayrimenkul üzerinde yapılan inşaatların gerekli elektrik tesisatlarının yapılması için anlaştıklarını, bu anlaşma çerçevesinde bütün elektrik tesisatlarının yapıldığını, bir kısmının ise yapılması devam etmekteyken müvekkili şirkete verilen çeklerin ödenmemeye başladığını ve tahsil edilemediğini, tahsil edilemeyen hakedişler karşısında müvekkili şirketin inşaatta kullanacağı malzemeleri temin edemediğini, kendilerine çeklerin ödenmesi ile eksik kalan işlerin yapılacağı söylenmiş olmasına rağmen müvekkili şirkete geri dönüş yapılmadığı gibi ödeme de yapılmadığını, davalı Kooperatifin müvekkili şirkete 15.500,00 TL, 9.600,00 TL ve 7.900,00 TL tutarlı 3 Adet Çek verdiğini, bu çeklerden 15.500,00 TL tutarlı çekin ödendiğini,9.600,00 TL’lık çekin müvekkili şirket tarafından tedarikçilere ciro edilmiş olmasına rağmen vadesinde ödenmediğini ve müvekkili şirketin tedarikçilerin icra takibine muhatap olduğunu ve takiplerin devam ettiğini, 7.900,00 TL tutarlı Çekin ise tarafına bu çekin ödenmeyeceğinin, çek karşılığının nakit olarak ödeneceği belirtilerek iadesinin talep edildiğini ve çekin davalı kooperatife iade edilmiş olmasına rağmen iade edilen çek bedelinin halen alınamadığını, kooperatif yetkililerinin borcu ödememek için mahkemeye başvurarak tespit talebinde bulunduklarını, Müvekkili şirketin bugüne kadar 15.500,00 TL ödeme aldığını, Kartal —.Sulh Hukuk Mahkemesi — D.iş Sayılı dosyası ile tespit yapılmış bu tespit sonucu toplam 57.106,69 TL kıymet tespiti yaptığını, yine aynı mahkemece atanan diğer bilirkişi raporunda 2008 yılı birim fiyatlarına göre 38.830,61 TL Kıymet takdiri yapıldığını, her iki bilirkişi raporunun eski birim ve yeni birim fiyatlara göre değerlendirildiğinde 57.106,69 TL kıymet tespitinin ortaya çıktığını, bu rakamdan müvekkil davacı tarafından tahsil edilen 15.500,00 TL tenzil edildiğinde müvekkili şirketin 41.506,69 TL alacağı doğduğunu iddia ederek, haklı ve yasal nedenlerle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla bakiye 41.506,69 TL alacaklarının, hakedişin doğuş tarihinden bu yana hesaplanacak aylık faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilin 12/09/2013 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili Kooperatif ile davacı şirketin— Parselde yer alan Gayrimenkul üzerinde yapılan inşaatların gerekli elektrik tesisatlarının yapılması için anlaştıklarını, bu anlaşma üzerine müvekkil davalı kooperatifin üzerine düşen edimleri yerine getirmek üzere; 30.04.2009 Vadeli,—–Bankası — Nolu, 15.500,00 TL, 31.08.2010 Vadeli, —-bank— Nolu 3.000,00 TL, 31.08.2010 Vadeli, —-bank— Nolu 2.000,00 TL, 25.07.2010 Vadeli, — bankas— Nolu 3.000,00 TL, 10.11.2011 Vadeli, — Bank— Nolu 7.900,00 TL, 25.06.2012 Vadeli, —- Bank— Nolu 9.600,00 TL olmak üzere toplam 41.000,00 TL bedelli Çek teslim edildiğini ve bedellerinin ödendiğini, ancak davacının söz konusu inşaatın elektrik tesisatını tamamlamadığını ve müvekkilinin çek bedellerini ödeyerek tamamlanmayan inşaat nedeni ile zarara uğradığını ve yarım kalan işleri 3.Şahıslara ek bedel mukabilinde tamamlatmak zorunda kaldıklarını, bu durumun tespiti için Kartal —-Sulh Hukuk Mahkemesinin — D.iş sayılı dosyası ile tespit işlemi yaptırdıklarını, yasa gereği tacir sıfatına haiz olan davacının basiretli bir tacir gibi davranmayarak haksız kazanç etme gayesine girdiğini, davacılardan — Ltd. Şti. tarafından müvekkil davalı adına düzenlenen 14.04.2010 tarih, 5.192,00 TL bedelli fatura dışında usulüne uygun olarak düzenlenen ve tebliğ edilen bir fatura bulunmadığını, ticari alacak talebi için gerekli olan usulüne uygun düzenlenip taraflarına tebliğ edilen bir faturanın söz konusu olmadığını, taraflara ait Ticari Defter ve Banka kayıtları incelendiğinde davacıların hukuki dayanaktan yoksun olduğunun görüleceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama sonunda mahkememizin 10/11/2015 gün 2013/699 esas 2015/895 karar sayılı ilamıyla ” davalı kooperatifin davacı şirketten almış olduğu 38.830,61 TL’lik elektrik tesisatı ve tesisat döşeme işleri hizmet bedeline karşılık davacı şirkete tamamının ödendiği tespit edilen 41.000 TL tutarında çek ödemesi yapmış olduğu bu nedenle davacının davalı kooperatiften alacağı bulunmadığı tespit edilmiş olmakla davacı—.Ltd.Şti. Tarafından açılan alacak davasının reddine,
Davacı—tarafından açılan davaya gelince yargılama aşamasında dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ancak işbu davacı —‘ın işlemden kaldırılan davası usulünce yenilenmemiş olmakla — tarafından açılan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi sonuç ve kanaatine varıldığı ” bahisle Davacı … tarafından açılan davanın açılmamı sayılmasına ve Davacılardan —-.Aş tarafından açılan davanın ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekilince temyiz etmiştir.
Yargıtay 15 HD nin26/09/2017 gün 2016/3984 Esas , 2017/3134 karar sayılı ilamıyla; ” davalı yapı kooperatifi olup tacir niteliği taşımadığından, dava konusu da kanunda özel olarak düzenlenen hallere girmediğinden 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesi hükmünce davayı ticari dava saymak ve asliye ticaret mahkemesini görevli kabul etmek mümkün değildir. Görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olduğu ve kamu düzeniyle ilgili olup ileri sürülmeye dahi mahkemece görev hususu dikkate alınması gerektiği ve mahkemece işin esası incelenmeksizin davanın görev yönünden reddine karar verilip talep halinde İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesi gerekirken, görevli mahkemenin tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. “gerekçesiyle mahkememiz kararı bozulmuştur.
Yargıtay 15. Hukuk dairesinin 2016/3984 Esas 2017/3134 K. Sayılı ilamı ile davalı Yapı Kooperatifinin tacir niteliğinin taşımaması nedeniyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesinin olduğu yönünde bozma kararı vermesi üzerine mahkememizce usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyulmasına karar verilerek bozma kapsamındaki gerekçeler ile mahkememizin görevsizliğine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklanacağı üzere)
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davanın HMK 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartı yokluğu sebebiyle HMK 115/2. Maddesi gereğince usulden reddine,
3-HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşme tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli NÖBETÇİ İSTANBUL ANADOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına,
5-HMK 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında görevli mahkemece karar verilmesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/01/2018