Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1143 E. 2021/261 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1143 Esas
KARAR NO : 2021/261

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/10/2017
KARAR TARİHİ : 04/03/2021

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız İstanbul Anadolu —-. Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
I.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili; davacının —- tarihine kadar— ve —konusunda ——verilen hizmetle ilgili her ayın faturasının düzenlenip davalı yana gönderildiğini, davalı yan tarafından ödenmesi gereken aylık fatura tutarlarının düzenli olarak ödenmediği, bu ticari ilişki neticesinde davacı yanın davalı yandan 17.145,23 TL cari hesap alacaklısı olduğunu, davalı yanın davacı yanla imzaladığı 03.05.2017 tarihli — metni ile cari hesap alacağının davalı yanında kabulünde olduğunu, —- rağmen davalının borcunu ödememesi üzerine, davacı yan tarafından davalı yana gönderilen — tarihli, Üsküdar —. Noterliğinin ——— nolu ihtarnamesi ile davalı yana borcun yedi gün içerisinde ödenmesinin ihtar edildiğini, ihtara rağmen davalı yandan ödeme alınamadığını, alacağın tahsili amacı ile Davalı/Borçlu aleyhine İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı yanın haksız itirazı ile takibin durdurulduğunu, davalarının kabulüne, borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, davalının; alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalının davaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul Anadolu — sayılı dosyasının tetkikinde davacı (alacaklı) —– yönelik—— alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının davalıdan cari hesap alacağı bulunup bulunmadığı, davacının–hizmeti verip vermediği hususundadır.
Davalıya usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmalara da katılmadığından davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü tüm vakıa ve iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
Mahkemimizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 13.03.2019 tarihli raporda, Davalı tarafın inceleme gününe katılmadığı ile defter ve belgelerini ibraz etmediğini, davacı yanın ticari defterlerin incelemeye tabi tutulduğu, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı lehine delil vasfı bulunduğu, davacı şirketin defterlerine göre davacının takip tarihi itibari ile davalı şirketten cari hesaptan kaynaklı olarak 17.145,23 TL alacaklı olduğu, belirtilmiştir.
Tüm Dosya Münderecaatı Kapsamında Yapılan Değerlendirmede;
Davacının davalı şirkete, —- hizmeti verdiğini ancak bu hizmet bedellerinin ödenmediğini ve bu sebeple cari hesap alacağı olduğunu iddia ettiği, bu noktada davacının hizmetin verildiğini ve cari hesap alacağı olduğunu ispat etmesi gerektiği,
Davacının davaya konu yaptığı takibin dayanağının; Cari hesap alacağı olduğu, davacı yanın ticari defterlerinde bu meblağların kayıtlı olduğu, davalının ise ticari defterlerini sunmadığı, ancak davacı— –dosyaya sunulduğu, bu –metninde davalı şirketin davacı— —– rağmen herhangi bir cevap verilmediği, — ilişkin muhtıraya tebliğinden sonra cevap verilmezse mutabakattaki imzanın şirkete ait olduğunun kabul edileceğinin ihtar edilmesi nedeniyle, mutabakattaki imzanın mahkememizce davalı—- edildiği, bu —konusu — ile davacı cari hesap alacağı bulunduğu davacı şirketçe ispat edildiği anlaşılmakla,
Davacının bu alacağa dair yaptığı takibe itirazın iptali hususundaki talebin kabulü ile, takip dosyasında takip borçlusu davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin aynen devamına karar verilmiştir.
İşlemiş Faiz Talebi Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacı şirketin —–yevmiye numaralı ihtarnamesi ile, davalı şirkete cari hesap alacağının 7 gün içinde ödenmesi için ihtarname gönderdiği, bu ihtarnamenin 16.06.2017 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiği, sürenin son bulduğu tarihin 23.06.2017 tarihi olduğu, temerrüdün bu tarihte gerçekleştiği ve bu tarihten itibaren faiz talep edilebileceği, bilirkişi raporunda da yapılan hesaplamaya göre de —tarihleri arası için istenen işlemiş faiz miktarının 146.56 TL yönünden yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Faiz türü açısından yapılan değerlendirmede ise, her iki tarafından ticari işletme olmasından kaynaklı işlerde ticari faiz talep edilebileceğinden, faiz türünün ticari faiz seçilmesi yerinde görülmüştür.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67/2. maddesine göre, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip — bitirilmesine engel olan, borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurların bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. ( Bursa BAM —
Bu kapsamda somut olayda, alacağın likit olduğu anlaşılmakla kabul edilen alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile;
İstanbul Anadolu —— Esas sayılı takip dosyasında takip borçlusu davalı tarafından yapılan itirazın 17.145,23 TL asıl alacak ve 146.56 TL işlemiş faiz yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına,
2-Alacak miktarı olan 17.291.79 TL %20 sine tekabül eden 3.458,35TL icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.181,20 TL harçtan peşin alınan 211,62 TL harcın mahsubu ile bakiye 969,58 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——-uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 243,02 TL harç ile 947,70 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 935,31 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.