Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/11 E. 2021/856 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/11 Esas
KARAR NO: 2021/856
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/04/2016
KARAR TARİHİ: 09/09/2021
—- Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —–tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
I.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili; dava dilekçesinde, müvekkilinin davalıdan —-alarak —– yaptığını, müvekkilinin işyerini devir yoluyla değil —- sözleşmesi ile sadece makinalarını satın aldığını, bunun karşılığında davalıya — Elden ödeme yaptığını, ardından —–adet senet karşılığında anlaştıklarını, ancak davalının müvekkiline işleri öğretme bahanesi ile kötüniyetli olarak müşterileri ile anlaşma yapıp —-ücretlik işi aldığını ancak müvekkiline haber vermediğini, davalının geçmişteki borçlarından dolayı müvekkilinin satın aldığı —-yediemin deposuna alındığını, hukuki ayıp nedeniyle sözleşmenin hükümsüz sayılması ve senetlerin iadesinin gerektiğini, bunun dışında senetleri 3.kişilere cirolayıp devreden davalının bu yolla başkalarını da zarara uğrattğını, ayrıca davalının anılan dükkanın sahibi —- olan borcuna karşılık senet verdiğini, ardından müvekkiline ödeterek daha sonra ödemelerden düşeceğini söylediğini ancak düşüm yapmadığını, tüm bunların ardından müvekkilinin işyerindeki makinelerin hacziyle iş yapamaz hale geldiğini, işyerinin battığını ve —- tarihinde işyerinin kapattığını ileri sürerek İİK.m. 72.maddesi gereğince müvekkilinin sözkonusu senedin borçlusu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit, istirdat, sözleşmenin iptali ile sözleşmeden dönerek uğramış olduğu menfi zararın tazmini ve son olarak senet iptali ve iadesi, davalınnı kötü niyetli olmasından dolayı %20 tazminata mahkum edilmesine, ücreti vekalet ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; öncelikle senetlerin tahsiline engel teşkil eden tedbir kararının kaldırılmasını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile özellikle tedbir sebebi ile uğradığımız zararlarımızın tazminine yönelik olarak teminatın iade edilmemesine, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
——- tarihinde görevsizlik kararı verilerek işbu dosya mahkememize gönderilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıdan—— alarak yeni işyeri açılışı yaptığını, müvekkilinin işyerini devir yoluyla değil —-sözleşmesi ile sadece makinalarını satın aldığını, bunun karşılığında davalıya — elden ödeme yaptığını, ardından——karşılığında anlaştıklarını, ancak davalının müvekkiline işleri öğretme bahanesi ile kötü niyetli olarak müşterileri ile anlaşma yapıp —–aldığını ancak müvekkiline haber vermediğini, davalının geçmişteki borçlarından dolayı müvekkilinin satın aldığı makine ve ekipmanların haczedilerek yediemin deposuna alındığını, hukuki ayıp nedeniyle sözleşmenin hükümsüz sayılması ve senetlerin iadesinin gerektiğini, ayrıca davalının anılan dükkanın sahibi —- olan borcuna karşılık senet verdiğini, ardından müvekkiline ödeterek daha sonra ödemelerden düşeceğini söylediğini ancak düşüm yapmadığını, tüm bunların ardından müvekkilinin işyerindeki makinelerin hacziyle iş yapamaz hale geldiğini, işyerinin battığını ve —— tarihinde işyerinin kapattığını ileri sürerek İİK.m. 72.maddesi gereğince müvekkilinin sözkonusu senedin borçlusu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit, istirdat, sözleşmenin iptali ile sözleşmeden dönerek uğramış olduğu menfi zararın tazmini ve son olarak senet iptali ve iadesi, davalınnı kötü niyetli olmasından dolayı %20 tazminata mahkum edilmesine, ücreti vekalet ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekilinden HMK madde 119/1-ğ uyarınca, dava dilekçesini ayrı ayrı kuruşlandırması istenmiştir.
Davacı vekili, —- tarihli beyan dilekçesi ile bu cihette açıklamalarda bulunarak, —-yapılan ödemenin, —– karşılığında ——nedeniyle, —- davalı adına çek ile yapılan —-ödemenin davalıdan istirdadını,
Davalı —– tarafından müşterilere iş yapma vaadiyle müşterilerden alınan —–ödeme karşılığında müşterilerin işini yapmadan işi müvekkile devrettiği için —- işi müvekkil ücretsiz yapmak zorunda kaldığından bahisle —- davalıdan tahsilini,
İş yerinin devri nedeniyle ödenen —–senet bedelinin ——- ihbarnamesi sonucu anılan dosyaya ödenmesi nedeniyle bu bedelin istirdadını,
Tedbir kararı ile durdurulan ——–senet nedeniyle ise borçlu olunmadığının tespitini talep etmiştir.
Böylelikle dava konusunun değerinin —- olduğu tespit edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı ile davalı arasında ——–yapıldığını, devir tarihi itibari ile davalı aleyhine başlatılmış bir icra takibi bulunmadığını, demirbaşlar üzerinde herhangi bir haciz söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlık, davalı tarafından ——- devir sözleşmesi ile davacıya teslim edilen eşyalarda ayıplı teslim olup olmadığı, davacının sözleşmeden dönüp dönemeyeceği, davalıca davacıya iade edilmesi gereken bir bedel olup olmadığı, demirbaş devri sebebi ile verilen senetlerden dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespitine ilişkindir.
Tüm Dosya Münderecaatı Kapsamında;
Davacı ile davalı arasında tanzim edilen — göre, ——— karşılığında devri hususunda anlaşıldığı, —– sözleşmesinin taraflar tarafından imzalandığı hususunda ihtilaf yoktur.
İş yerinin davacı tarafından işletilmeye başlamasından sonra, —– üzerinden davalının şahsi borcu sebebiyle takip başlatıldığı,
—- tetkikinde;
Borçlu —– esas-karar sayılı ihtiyati haciz kararına istinaden ihtiyati haciz işlemlerine başlandığı, — tarihinde —–ait olmadığını, — olduğunu belirttiği, menkul mallar—- olarak teslim edildiği, alacaklı vekili —– tarihli dilekçesi ile istihkak iddiasının geçersiz olduğunu iddia ettiği, adresin senette yazılı adres olduğunu, bu nedenle —madde gereğince takibin devamına karar verilmesini talep ettiği,
Üçüncü şahıs—– istihkak iddiasında bulunduğu,
Alacaklı tarafça —- tarihinde esas takibe geçildiği,
İstihkak iddiası nedeniyle dosyanın — tarihinde —- gönderildiği,
—– ilamı ile mahkememiz dosyası davacısına—- içersinde istihkak davası açmakta muhtar olmak üzere takibin devamına karar verildiği,
Alacaklı vekilince — tarihli taleple — istihkak iddiası ile ilgili kararın —– tebliği, hacizli olan malların muhafazası ve ek haciz yapılması talep edildiği, icra müdürlüğünce talebin kabulüne karar verilerek, —-tarihli haciz tutanağı ile mahallinde ek haciz yapıldığı, ancak mahallinde mahkeme kararının 3.şahsa tebliğ edilmediği ve sürenin dolmadığı gerekçe gösterilerek herhangi bir hak kaybına neden olmamak için muhafaza işleminin yapılmadığı, ek haciz yapıldığı ve 3.şahıs —- yediemin olarak bırakıldığı,
Davacı ——— sayılı dosyası ile istihkak davası açıldığı,
İstihkak iddiasına konu adreste —- yapılan haciz işlemleri sırasında borçlunun bulunmadığı, —-haciz esnasında istihkak iddiası sahibi——- bulunduğu, burada icra müdürlüğü ve İcra Mahkemesince İİk 99 madde uyarınca istihkak olarak kabul görmediği ve İİK 96-97 madde kapsamında değerlendirildiği,
İcra dosyası alacaklısı tarafından muhafaza talebi üzerine, icra müdürlüğünce sorumluluk takip dosyası alacaklısında olmak üzere, muhafaza işlemi yapıldığı, anlaşılmıştır.
Bu kapsamda, davacı ile davalı arasında— tarihinde demirbaş devir sözleşmesi yapıldıktan sonra davalı hakkında —tarihinde şahsi bir borcu nedeniyle ihtiyati haciz kararı alındığı, demirbaşların bulunduğu adreste ——-tarihlerinde fiili hacizler yapıldığı, bu bilgilere göre davalının demirbaşları devrederken üzerlerinde herhangi bir haciz bulunmadığı, bilindiği üzerine icra uygulamasında icra alacaklıların bildirdikleri adreste fiili hacizlerin yapıldığı, olayda da ——— dosyası alacaklı vekilinin talebi üzerine adreste haciz yapıldığı, daha sonra yine bu alcaklı vekilinin talebi üzerine muhafaza işlemi yapıldığı, bu noktada davacıca istihkak iddialarına rağmen bu işlemlerin alacaklı vekilinin talebiyle yapılmaya devam ettiği, ortada işletmenin borcundan kaynaklı bir takip olmadığı, bu nedenle davacının müteselsil sorumluluğundan bahsedilemeyeceği, bu cihette davalının olayda herhangi bir ayıplı mal teslimi söz konusu olamadığı, sorunun —-vekilinin beyanı üzerine adreste yapılan haciz ve muhafaza işlemleri olduğu anlaşılmakla, —- tarihli sözleşmenin geçerli olmasından ötürü,
Davacı vekilinin,
—– yapılan ödemenin, iş yerinin devri nedeniyle ödenen —- senedin istirdadı,—- dosyasından gönderilen—- ihbarnamesi sonucu anılan dosyaya ödenmesi nedeniyle bu bedelin istirdadı,
Tedbir kararı ile durdurulan ——— senet nedeniyle ise borçlu olunmadığının tespiti,
Taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafından müşterilere iş yapma vaadiyle müşterilerden alınan —-ödeme karşılığında müşterilerin işini yapmadan işi müvekkile devrettiği için —- işi müvekkil ücretsiz yapmak zorunda kaldığından bahisle —- davalıdan tahsilini istemişse de, bu hususta herhangi bir yazılı delil sunamadığı, bu yöndeki alacak ispatlanmadığından, talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin —- karşılığında —– davalının — sahibine borcu nedeniyle, — davalı adına çek ile yapılan— ödemenin davalıdan istirdadını, istemişse de bu hususta herhangi bir yazılı delil sunamadığı, bu yöndeki alacak talebinin reddine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan tüm davaların AYRI AYRI REDDİNE,
2-Karar kesinleştikten sonra tedbir kararının kaldırılması için müzekkere yazılmasına,
3-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.187,74 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.128,44 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.345,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, —– ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/09/2021