Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1087 E. 2022/532 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1087 Esas
KARAR NO: 2022/532
DAVA: Tazminat
DAVA TARİHİ: 04/10/2017
KARAR TARİHİ: 21/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının —tarihinde — sevk ve idaresindeki—araçta yolcu olduğunu,— sevk ve idaresindeki —- plakalı aracın davacının bulunduğu araca çarptığını, davacının kaza sonucunda ağır şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde — tamamen kusurlu olduğunu, — firmasının sürücüsü olduğunu—- plakalı aracın —– tarafından —- poliçesi ile sigortalandığını, davalı sigortaya başvuru yapıldığını, herhangi bir ödeme yapılmayacağının bildirildiğini, davacının olay tarihinde –yaşında olduğunu, kaza nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını belirtmiş; —- maddi ve —manevi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle; kusur durumu ile ilgili——- kazada asli kusurlu olduğunu, davacının yaralanmasının herhangi bir kalıcı hasar bırakmayacağını, kırığın mesleğini icra etmesine engel olmadığını belirtmiş; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —— cevap dilekçesinde özetle; davadan önce usulüne uygun başvuru yapılmadığını, ———- aracın davalı şirket tarafından sigortalandığını, davacının gerçek zararının ispatlanması gerektiğini, davacının emniyet kemeri takıp takmadığının araştırılması gerektiğini, davacının kalıcı maluliyeti olmadığını, manevi tazminatın teminat kapsamında olmadığını belirtmiş; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iyiniyetli olduğundan bahsedilemeyeceğini, ceza mahkemesinin kusur takdiri ve zarar miktarı hususundaki kararının hukuk hakimini bağlayacağı, —– kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu belirtmiş; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; —- tarihinde davacı — yolcu olarak bulunduğu— sevk ve idaresindeki —- plakalı araç ile — sevk ve idaresindeki davalı —– işleteni davalı sigorta şirketinin —– plakalı aracın çarpışması neticesinde meydana gelen kaza nedeniyle davalının kusuru bulunup bulunmadığı, kazanın oluşumunda varsa kusur oranlarının ne olduğu davacının bedensel zarara uğrayıp uğramadığı uğradıysa hangi miktarda maddi ve manevi zararının oluştuğu noktalarında toplanmaktadır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
—- tarihli rapora göre; davacı —- tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının ——hükümleri kapsamında tüm vücut engellilik oranının—– olduğu, iş göremezlik süresinin —–kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Bilirkişi —– tarihli raporda; davacının bakıcı ihtiyacı olmadığı, davacının talep edebileceği belgesiz tedavi gideri tutarının —- olduğu mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi —tarafından düzenlenen —-tarihli raporda; kazanın meydana gelmesinde davalı — %75 oranında kusurlu olduğu,—- ise %25 oranında kusurunun bulunduğu mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi —- tarafından düzenlenen—– tarihli raporda; davacının sürekli iş göremezlik zararı oluşmadığı, davacının öğrenci olması nedeniyle geçici iş göremezlik zararının da bulunmadığı mütalaa edilmiştir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise —- gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden yapılması gerekmektedir. Dosya içerisinde bulunan —–raporunda davacının trafik kazasına bağlı gelişen arızasının fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin —— aya kadar uzayabileceği tesbit edilmiş olup, maluliyet raporu dosya içerisindeki tedavi evrakı ve deliller ile uyumludur.
6111 sayılı Kanun’un 59. maddesi ile KTK 98. maddesinde yapılan değişiklik ve geçici 1. maddesi gereği, trafik kazasından kaynaklanan tedavi giderlerinden ——- sorumludur. Ancak, —-, açıklanan madde kapsamında kalan belgeli tedavi giderlerinden sorumludur. Belgeli olmayan tedavi giderlerinden ve Kanun kapsamında olmayan tedavi giderlerinden —–sorumlu olmayıp, sigorta şirketi ile araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu devam etmektedir. Bu itibarla, belgesiz tedavi giderlerine ilişkin denetime elverişli bilirkişi raporuna mahkememizce iştirak edilmiş, rapor hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamındaki delil durumuna göre;— tarihinde meydana gelen kazada sigortalı aracın sürücüsü — %75 oranında kusurlu olduğu, davalı—olarak zarardan sorumlu olduğu, kaza nedeniyle davacıda meydana gelen kalıcı maluliyet oranının yürürlükteki yönetmeliğe göre belirlendiği, —-sürekli maluliyeti söz konusu olmadığından sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin yerinde olmadığı, geçici iş göremezlik tazminatı talebinin de kaza tarihinde henüz — yaşındaki öğrenci olduğundan ve çalışıp gelir elde ettiği de kanıtlanamadığından yerinde olmadığı——olduğu, zarar veren araçların ticari kullanıma özgülendiği, taleple bağlı kalınarak yasal faize hükmedilmesi gerektiği, KTK. madde 98 uyarınca temerrüt tarihinin belirleneceği anlaşıldığından; aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden yapılan yargılama neticesinde, tazminat miktarının belirlenmesinde gözetilen hususların açıklanması gerekir: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/2. maddesi gereğince hakimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. —— gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat, bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nispetinde iadesini amaçladığından hâkim, M.K’nun 4. maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hakim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir.
Somut olayda; tarafların maddi durumları, ceza dosyasındaki beyanlar, kazanın meydana gelme şekli ve kusur durumu, davacının maluliyet oranı, tanık anlatımları, davacının yaşı, dosya kapsamındaki deliller bir bütün olarak değerlendirilmiş; manevi tazminat tutarı aşağıdaki şekilde takdir edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulüne; davacı —- belgesiz tedavi giderinin davalılar —–müteselsilen tahsiline ve davacıya ödenmesine, aşan istemin reddine,
Kabul edilen tutara davalılar—- kaza tarihinden itibaren, davalı ——-uygulanmasına,
2-Davacı tarafından, davalılar —-aleyhine açılan manevi tazminat davasının kabulüne; — manevi tazminatın—– kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte anılan davalılardan müteselsilen tahsiline ve davacıya ödenmesine,
3-Maddi tazminat davasında alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından 31,40 TL peşin harcın mahsubuna, 49,30 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Manevi tazminat davasında alınması gereken 341,55 TL karar ve ilam harcının davalılar —– tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı —-kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca; a)davanın kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 100,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, b)davanın kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 5.000,00 TL vekâlet ücretinin davalılar —–müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalılar maddi tazminat davasında kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine (m.13/3) göre hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL peşin harcın davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davanın kabul (%85) oranına göre hesaplanan 2.114,16 TL yargılama giderinin davalılardan (——-) tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı —– tarafından yapılan 7,5 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Gider avansından artan kısmın HMK. m. 333. gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle———— Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, davacı vekili ve davalılar vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.21/06/2022