Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1045 E. 2019/1081 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1045 Esas
KARAR NO : 2019/1081

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2017
KARAR TARİHİ : 14/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin—-tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davalının müvekkili ile aralarındaki ticari ilişkiyi reddetmediğini, davalının — — bedelli fatura nedeni ile müvekkiline borçlu olduğunu, davalı itiraz dilekçesinde önce fatura ve taraflar arasındaki ticari ilişkiye itiraz etmesine rağmen bir sonraki paragrafında davacının ticari ilişkinin gerektirdiği ürünleri yerine getirmediğinden bahsettiğini, bu çelişkili beyanlar ticari ilişkiyi ispatladığım belirtmiş olup, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile davalının istanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğü ‘nün — esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20 icra İnkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin 30/09/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin tüm edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini, davacı şirketin dava dilekçesinde müvekkili şirketle olan ticari ilişki konusunu eksik anlattığını, bu durumun tarafların ticari defterlerinden anlaşılacağı üzere davacı şirkete müvekkili şirketin herhangi borcunun bulunmadığını, borcu kabul etmemekle birlikte bir başka itirazlarının ise davacı ile aralarında akdedilmiş herhangi bir carî hesap mukavelesinin bulunmadığını, bu nedenle de likit bir alacaktan söz edilemeyeceğini belirtmiş olup, açıklanan nedenlerle davanın reddine, haksız ve kötü niyetli icra takibinden dolayı davacının %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğünün —- İcra dosya aslının celp edildiği,
———– Dairesine yazılan müzekkere cevabının geldiği,
Dosya konusunda uzman Mali Müşavir bilirkişi — tevdi edildiği ve bilirkişi raporunun alındığı görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
Dava,faturaya dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup, İİK.’ nun 67 ve devamı maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğünü’ nün — esas sayılı takip dosyasının celp olunarak yapılan incelenmesinde ; davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine faturadan kaynaklı alacak açıklaması ile ——- haciz yoluyla tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalının davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek itiraz ettiği, icra takibinin durduğu görülmüştür.
Tarafların tüm delilleri celp olunarak konunun teknik uzmanlık gerektirir bir alan olması nedeni ile taraflara ait ticari defter ve dayanak kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi raporu dosyaya kazandırılmıştır.
Yapılan yargılama ile tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine karar verilmiş davacı taraf ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmiş fakat davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmemiştir. Davacı tarafın incelenen ticari defter ve kayıtlarında davacının —- alacaklı olduğu görülmüştür. Fakat itirazın iptali davasının niteliği itibariyle takiple sıkı sıkıya bağlı bir dava olması nedeniyle yalnız davacının takibe konu ettiği fatura özelinde inceleme yapılması gerekmiştir. Davacının salt fatura keşide etmesi davalıyı borçlu duruma düşürmeyecektir. Bu noktada fatura konusu malların da davalıya teslim edildiğinin ispatlanması gerekecektir. Bu hususun ispatlanması durumunda ise ispat yükü borcunun bulunmadığını iddia eden karşı tarafa geçecek olup borcun ödendiğini yahut hiç oluşmadığını ispatlaması gerekecektir. Davalının bağlı bulunduğu vergi dairesine yazılan müzekkere sonucunda görülmüştür ki davacının takibe konu ettiği fatura davalı tarafça BA bildirimine konu edilmiştir. Bu da davacının fatura konusu malları davalıya teslim ettiğine delil teşkil etmektedir. Davalı tarafın cevap dilekçesinde belirttiği üzere davacı şirkete hiç bir borcun bulunmadığı hususunda ise davalı tarafça dosyaya herhangi bir delil sunulmuş değildir. Ayrıca her ne kadar davalı tarafça taraflar arasında bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı ve davacının bu ilişkinin varlığını iddia ettiği belirtilmişse de hukuki nitelendirmenin yasa gereği mahkeme yargıcının takdirinde olması nedeniyle davalının cari hesap sözleşmesi olmadığı yönünde yaptığı savunmada taraflar arasındaki ilişkinin açık hesap olarak kabulü gerekmiştir. Kaldı ki davacı tarafça ne icra takibinde ne de mahkememizde görülen itirazın iptali davasında hiç bir suretle cari hesap iddiasında bulunulmamış olup salt tek bir fatura dayanak gösterilmiştir. Tüm açıklamaların özetlenmesi gerekirse davacının takibe konu ettiği fatura kapsamındaki malların davalıya teslim edildiğinin vergi dairesi cevabına binaen kabulü gerekmiş olup buna binaen fatura bedelinin ödendiğine dair davalı tarafça herhangi bir delilin de dosyaya sunulmaması nedeniyle davacının takip konusu asıl alacak miktarına hak kazandığının kabulü gerekmiştir.
Dikkat edilmesi gereken diğer bir husus ise davacının davayı itirazın kısmen iptali talepli açmış olduğudur. Davacı vekilinin sunduğu dava dilekçesinin sonuç bölümünde özellikle ve açıkça belirtildiği üzere davacı şirket işbu davada icra takibine konu edilmiş olan işlemiş faiz kalemi yönünden itirazın iptalini talep etmemektedir. Bu sebeple bu hususta herhangi bir inceleme yapılmamıştır.
Son olarak takipte talep edilen işleyecek faizin ticari faiz olması tarafların tüzel kişi tacir vasfında olmaları ve adi iş sahaları bulunmaması sebebiyle taraflar arasındaki ilişkinin de ticari mahiyette olması nedeniyle uygun bulunmuştur.
Açıklanan gerekçeler ışığında davacının davası sübut bulduğu için davanın kabulü ile İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün — sayılı takip dosyasında; davalının —- asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden aynen devamına, İİK.nun 67/2.maddesi uyarınca taraflar arasında satım ilişkisine dayalı faturalı olarak satılan malın davacının ticari defterinde kayıtlı bulunduğu ve dava konusu alacağın likit niteliği gözetilerek asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair karar vermek gerekmiş olmakla; aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
Davanın kabulü ile;
1-İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün— esas sayılı takibine yapılan itirazın —- asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden aynen devamına,
2-Davalı lehine hükmedilen — oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafça yapılmış 31,40 TL başvurma harcı, 31,40 TL peşin harç, 1.190,28 TL tamamlama harcı, 4,60 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.257,68 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak 1.124,85 TL masraf olmak üzere toplam 2.382,53 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4————– uyarınca hesaplanan nispi —vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Alınması gereken— karar ve ilam harcından peşin ve tamamlama harcı ile birlikte alınan — harcın mahsubu ile bakiye– harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından sarfı yapılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.