Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1037 E. 2022/328 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1037 Esas
KARAR NO: 2022/328
DAVA: Tazminat
DAVA TARİHİ : 22/09/2017
KARAR TARİHİ: 12/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;— sevk ve idaresindeki —- plakalı aracın yaya davacıya çarptığını, kazada davacının ağır şekilde yaralandığını, kazanın oluşumunda —–asli ve tam kusurlu olduğunu, davacının kaza nedeniyle iş göremez hale geldiğini, davacının kaza tarihinden itibaren pek çok ek tedavi masrafı yaptığını, davacının yaşadığı olay karşısında çok büyük bir elem ve acı duyduğunu, uzun süre psikolojik destek almak zorunda kaldığını, — manevi tazminatın aracın işleteni —- karar verilmesi gerektiğini,— aracın kaza tarihi itibarıyla davalı — sigortalı olduğunu, başvuru dilekçesinin —- tarihinde davalı—- tebliğ edildiğini, sigorta şirketi tarafından herhangi bir dönüş yapılmadığını belirtmiş; HMK. madde 107 uyarınca şimdilik — maddi tazminat ve —manevi tazminatın tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —-vekili cevap dilekçesinde özetle; sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığını, kazaya karışan—- plakalı aracın davalı nezdinde trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalının sorumluluğunun araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kusur durumunun net olarak tespiti gerektiğini, kaza tarihi üzerinden henüz — geçmediğini, maluliyet tazminatına ilişkin hesaplamanın —esas alınarak yapılması gerektiğini, sağlık giderlerinden —–olduğunu, davalı şirketin temerrüdünün söz konusu olmadığını belirtmiş; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —vekili cevap dilekçesinde özetle; kusur oranlarının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini,—-plakalı aracın —- bulunduğunu, tazmin talebinin sigortacıya yöneltilmesi gerektiğini belirtmiş; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık:—- sevk ve idaresindeki— plakalı aracın davacıya çarpması neticesinde meydana gelen kazada kusur oranlarının ne olduğu, davacının bedensel zarara uğrayıp uğramadığı, hangi miktarda maddi zararının oluştuğu, davalıların bu zarardan sorumlu olup olmayacağı ile hangi miktarda sorumlu olacağı ve manevi zararın takdiri noktalarında toplanmaktadır.
Dava tarihi itibariyle —-yapılan değişiklik yürürlükte olup, dava tarihinden önce davalı—- başvuru yapıldığı halde sigorta şirketi tarafından başvuruya eksik belge temini yönünde cevap verildiği tarafların kabulündedir. Eksik olduğu belirtilen yönetmelikteki kriterleri sağlayan maluliyet oranını gösterir sağlık kurulu raporunun alınması için geçecek süre nazara alındığında,——- cevap süresinin makul olmayacak şekilde aşılması sonucu doğacağından başvurunun sonuçsuz kaldığının kabulü gerekir. Bu itibarla, başvuruya ilişkin dava şartının davacı tarafından yerine getirildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
—— yazılan yazıya cevap verildiği, davacının kaza sonrası tedavi belgelerinin mahkememize gönderildiği görüldü.
— hasar dosyasının incelenmesinde;— plakalı aracın davalı nezdinde —– sakatlanma gideri —— olduğu görüldü.
—yazılan yazıya cevap verildiği, davacıya rücuya tabi aylık bağlanmadığı, sigortalı bilgilerinin gönderildiği görüldü.
— yazılan yazıya cevap verildiği,— plakalı aracın kaza tarihinde davalı —- olduğu görüldü.
— yazılan yazıya cevap verildiği, davacı —-düzenlenen sosyal ve ekonomik durum araştırma raporunun mahkememize gönderildiği görüldü.
—-yazılan yazıya cevap verildiği, —- dosyasının mahkememize gönderildiği görüldü.
Bilirkişi — tarafından düzenlenen —- tarihli raporda; kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü — %30 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya —-%70’nın oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir.
— düzenlenen—- tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle ——–uyarınca tüm vücut özür oranının— olduğu, iş göremezlik süresinin—– kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
—– tarihli rapora göre; kazanın meydana gelmesinde sürücü —- %30 oranında kusurlu olduğu, yaya —-%70 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir.
Davalı vekilince —– tarihli beyan dilekçesi ile ibraname sunulmuş, masraf ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığı bildirilmiştir.
Davacı vekilince ——- tarihli beyan dilekçesi ile maddi tazminat talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi talep edilmiştir.
HMK.’nın 313. maddesine göre “Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.”. Ancak mahkeme dışı sulh de hukukumuzda kabul edilmiş ve davayı sona erdiren taraf işlemlerinden sayılmıştır. HMK.’nın 315. maddesinde “Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” denilmekle sulhun neticesi düzenlenmiştir. Somut olayda; maddi tazminat talebi yönünden sulh ile uyuşmazlığın sona erdiği anlaşıldığından aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden yapılan yargılama neticesinde, tazminat miktarının belirlenmesinde gözetilen hususların açıklanması gerekir: ———hakimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ———– gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel —— biçimde göstermelidir. Manevi tazminat, bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nispetinde iadesini amaçladığından hâkim, —–gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hakim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir ———-
Somut olayda; tarafların maddi durumları, soruşturma dosyasının akıbeti, kazanın meydana gelme şekli ve kusur durumu, davacının maluliyet oranı, dava dilekçesindeki talep tutarı, dosya kapsamındaki deliller bir bütün olarak değerlendirilmiş; manevi tazminat tutarı aşağıdaki şekilde takdir edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacı tarafından davalı —–aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne; — manevi tazminatın —- kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —– müteselsilen tahsiline, davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Maddi tazminat davasında alınması gereken 53,80 TL karar ve ilam harcının (Harçlar K. m.22) davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Manevi tazminat davasında hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 341,55 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubuna, bakiye 305,65 TL karar harcının davalılar —– tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Maddi tazminat davasında davacı vekalet ücreti talep etmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.000,00 TL vekâlet ücretinin davalılar —— tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalılar —–manevi tazminat davasında kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine (m.3/2) göre hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalılara verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 4,60 TL vekalet harcı, 35,90 TL peşin harç toplamı: 71,90 TL ile davanın red (%50) ve kabul (%50) oranına göre hesaplanan 740,37 TL yargılama giderinin —— tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı —-tarafından yapılan 50,00 TL posta masrafı yargılama giderinden davanın ret oranına göre hesaplanan 25,00 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı —– verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle ——–Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 12/04/2022