Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1023 E. 2021/1048 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1023 Esas
KARAR NO: 2021/1048
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 21/09/2017
KARAR TARİHİ: 07/10/2021
—– tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; dava dilekçesinde, davacı ile davalı şirket arasında —- tarihinde davalı şirkete teslim edildiğini ve faturaya ile fatura içeriğine faturanın tebliğinden itibaren — içinde itiraz edilmediğini, davalı tarafın davacıyı oyalamak suretiyle zaman kazandığını ve fatura bedelini ödemediğini, borcun ödenmemesi üzerine—-başlatılan takibe davalı şirketçe herhangi bir borçları bulunmadığından bahisle itiraz edildiğini, davacı firmanın, davalı şirketin—- yer alan—-Tarihinde davalı borçlu şirketin —-Tarihinde tarif edilen işlerle ilgili olarak müvekkil firma tarafından yerel ekiplerle görüşülmüş olduğunu,—– davacıya —- üzerinden —ettiklerini ve hazırlanmış fiyat teklifinin maile cevaben kendisine iletildiğini, —- tarihinde davacı firma ekibinin sahada hazır bulunarak fiilen iş başlangıcı yaptığını, —imalatlar için gerekli malzemeler alınarak bedellerinin ödendiğini, bunlara ilişkin dayanak belgelerin dilekçe ekinde dosyaya sunulduğunu, davalı şirketin davacı firmaya borç olduğunu bilmekle birlikte borcun ötelenmesini sağlamak amacıyla takibe itiraz ettiğini, takip konusu alacağın likit ve bilinebilir olduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı borçlu şirketin vaki İtirazının İptali ile takibin devamına, %20′ den az olmamak üzere İcra İnkâr Tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep etmektedir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; cevap dilekçesindi, dava konusu alacak hakkında davalı şirket ile davacı arasında yazılı veya sözlü herhangi bir sözleşme olmadığından öncelikle husumet İtirazında bulunduklarını, takibe esas alacağın dayanağı faturanın—- Tarihli olmakla birlikte fatura alacağı icra takip tarihi itibarıyla zamanaşımına uğramış olduğundan zamanaşımı yönünden de itirazları olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacının —- davacı tarafça dosyaya sunulan ve davacı tarafla —– bedel belirtildiğini, yapılacak işin içeriği belirtilmiş olmakla birlikte icraya konulan faturada çıkartılan maliyetin bu tutarın çok çok üzerinde olduğunu, fahiş talebe dayalı faturanın davalı tarafından kabul edilmeyerek ödenmediğini, ayrıca davalı şirkete ulaşan veya ibraz edilen bir fatura da olmadığı gibi davalı tarafından kabul edilmediğinden ticari defterlere borç olarak kaydedilmediğini, bu durumun yapılacak —– çıkacağını, davacı tarafından—- bitim tarihinin —- tarihi olduğunu, bunun sebebinin ise davacının boya işleri için seçtiği malzemeyi hatalı seçmesi ve buna dayalı olarak hatalı işçilik yapması olduğunu, bunun hem müvekkil aleyhine işin süresini uzattığını, hem de talep edilen maliyeti arttırdığını, davacının hatalı iş yapması veya yaptırmasının faturasının davalıya kesilemeyeceğini, davacının taşınmazda yapılacak işleri kendi üzerinden yapmış gibi talepte bulunsa da, işçilik dahil bir kısım masraflar için değişik firmalara haricen ödemeler yaptığına dair dekont ve faturaları dosyaya sunduğunu, halbuki davalı için 3.kişiler üzerinden yapılması yönünde herhangi bir mutabakat ve muvafakati bulunmadığını, davacı ve/veya bu 3.kişilerin hatalı iş yapmasının müvekkile izafe edilmemesi gerektiğini, kaldı ki kendi yapması gereken işleri alt taşeronlar vasıtasıyla yerine getiren davacının bu hareketiyle, mail yazışmalarıyla ortaya konulduğunu iddia ettiği sözleşme iradesine aykırı hareket ettiğinin açık olduğunu savunarak, haksız davanın reddine, davacı aleyhine en az %20 İcra Tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmektedir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
—- dosyasının tetkikinde;
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik—- alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının davalıdan — numaralı fatura alacağı bulunup bulunmadığı, davacının davalıya — hizmeti verip vermediği, hizmette ayıp olup olmadığı, itirazın iptali gerekip gerekmediği hususundadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Heyet tarafından düzenlenen—- tarihli raporda, tarafların ticari defterlerinin incelendiği, faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen, davalının defterlerinde kayıtlı olmadığı, yapılan işler için maaliyetin normal olduğu, beliritilmiştir.
Davalının —–
Taraflar arasındaki uyuşmazlığının eser sözleşmesinden kaynaklandığı, ——-tarihinde açıldığı, takip ile zamanaşımının kesildiği böylelikle zamanaşımı süresi dolmadan alacak talep edildiği anlaşılmakla, bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir.
Tüm—- bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmünü amirdir. 6100 sayılı HMK hükümlerine göre, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafın ispat yükü altındadır (HMK 190).
Davacı tarafından —— malikanesi için muhtelif imalatlar, garaj yapımı, tadilat, tamirat ve boya işleri için hizmet verildiğinin ancak bedelinin ödenmediğinin iddia edildiği, bu cihette davacıca söz konusu iddia olunan işlerin yapıldığının ispatlanması gerekmekedir.
Davalı —– dosyaya sunulan — tarihli cevap dilekçesinde, Davacı tarafından gönderilen —— tarihi olduğunu, bunun sebebinin ise davacının boya işleri için seçtiği malzemeyi hatalı seçmesi ve buna dayalı olarak hatalı işçilik yapması olduğunu, bunun hem müvekkil aleyhine işin süresini uzattığını, hem de talep edilen maliyeti arttırdığını, davacının hatalı iş yapması veya yaptırmasının faturasının müvekkile kesilemeyeceğini, belirtildiği,
Davacı tarafından, davalı—— tarafından gönderilen ve projenin fiyatlandırılmasına ilişkin e mail çıktısı sunulduğu, yine iş ile ilgili yapılan giderlere ilişkin çeşitli iş ve işçilik avansları ödenmesine ve imalatlar için gerekli malzemeler alınarak bedellerinin ödendiğine ilişkin dayanak belgeler, yapılan işlere ilişkin resimler sunulduğu,
Dava konusu faturaya itiraz edilmediği,
Bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalıya eser sözleşmesi kapsamında hizmet verdiği husunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlık verilen hizmetin ayıplı olup olmadığı, bedelinin ne olduğuna ilişkindir.
Bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, yüklenici —– verdiği imalatlar ile ilgili, alt yüklenicilere veyahut da işi yapacak personele imalatların malzeme alımı ile ilgili ödemeleri yaptığı ödeme dekontları sunduğu, —- tarihli faturada metal konstrüksiyon malzemelerinin alınmış olduğu ve dosyada çizimi görülmekte olan —– arasında ki maillerden anlaşıldığı üzere yapılması kabul edilen garaj projesine yetecek oranda metal malzemesinin—- malzemesinin alınmış olduğu, — tarihli faturada —- malzemelerinin olduğu, rutubetli kabaran alanlarda —- yapıldığı, bu malzeme boya öncesi uygulanması gereken rutubet engelleyici bir çeşit malzeme olduğu, binanın yapımındaki hatalı su izolasyon yapımı sebeplerinden kaynaklanan sebeplere dayalı olarak binada rutubet etkisi olduğu, faturalarda alman malzemeler ve fiyatları incelendiğinde ve yapılan işle ilgili işçilik fiyatları gözden geçirildiğinde yapılan iş için oluşan maliyetin normal olduğu, davacının iddiası olan işin teklif edilen —- bitirilemediği hususunda ise, bu tür rutubetli binaların tadilatına başlanıldığında öngörulemeyen süreler zarfında bazen işlerin birkaç hafta uzaması mümkün ve olağan olduğu, belirtilmekle,
Tüm dosya kapsamında, davacı tarafından—– malikanesi için muhtelif imalatlar, garaj yapımı, tadilat, tamirat ve boya işleri için hizmet verildiğinin ancak bedelinin ödenmediği, faturalarda alınan malzemeler ve fiyatları incelendiğinde, yapılan işle ilgili işçilik fiyatları yapılan iş için oluşan maliyetin normal olduğu, nitekim davacı tarafından faturalandırılan dava konusu işlerin somut olarak davalıya verilen hizmette kullanıldığının tespit edildiği, faturaya yansıtılan bedellerin sektöre göre makul olduğu, davacının işini ayıplı yaptığı ispatlanamadığından ayıp itirazının haklı olmadığı, davacının, —— fatura bedeli kadar davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmakla davacının takibinde haklı olduğu anlaşılmakla, itirazın iptaline karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. —–
Bu kapsamda, alacağın likit olmaması nedeniyle, ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmemesinden ötürü, bu yöndeki talep yerinde görülmemiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının—– sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynen devamına
2-Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.867,43 TL karar ve ilam harcından 716,86 TL peşin harç mahsubu ile bakiye 2.150,57 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.256,98 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı ve 716,86 TL peşin harç toplamı:748,26 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 187,50 TL posta ve 2.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam: 1.587,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde————– Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/10/2021