Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1018 E. 2021/176 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1018 Esas
KARAR NO: 2021/176
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/09/2017
KARAR TARİHİ : 16/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında taşıma hizmeti dolayısıyla ticari ilişki olduğunu, davalıya taşıma hizmeti verildiğini ancak yapılan taşıma hizmetine karşılık bazı taşıma ücretlerini alamadıklarını, bedeli tahsil edilemeyen taşıma hizmetleri bedeli —- tarihli sözleşmeye göre yapılan taşımaya karşılık kesilen, belirtilen sözleşmeler kapsamında faturalardan —tarihli sözleşmeye göre yapılan taşımaya karşılık kesilen —- tarihli sözleşmeye göre yapılan taşımaya karşılık kesilen — tarihli sözleşmeye göre yapılan taşımaya karşılık kesilen — faturadan kaynaklandığını, davalı tarafça yukarıda listelenen —- dosya ile takibe başlandığını, davalı borçlunun borca itiraz ettiğini, CMR’lerdeki teslim kayıtlarından da görüleceği üzere davacının taşıma hizmetini gerçekleştirdiğini ve ücret alacağına hak kazandığını ileri sürerek davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin faizi ve ferileri ile beraber devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama masrafları ve avukatlık ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davalının davacıya borcu bulunmadığını, taraflar arasında yıllardır sürmekte olan ticari ilişkinin olduğunu, borç alacak ilişkisinin sürekli varolduğunu, davacıya — borçlarının bulunduğunu, —— borcunu kabul ettiğini, kalan bakiye için haksız davayı reddettiğini, kalan bakiye üzerinden davacının icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama masrafları ve avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; faturaya dayalı —- icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
—–dosyası celp edilip incelenmiş, alacaklının dosyamız davacısı, borçlusunun davalı olduğu, takibin — adet faturaya dayalı olarak —– işlemiş faiz üzerinden yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, eldeki davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış, konunun incelemesi uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi rapor içeriğine göre; “Davalının —- yıllarına ait ticari defterlerinden yevmiye defteri ve defteri kebir defterlerinin elektronik defter olarak tutulduğu ve beratlarının mevcut olduğu, envanter defterlerinden — envanter defterinin noter açılış tasdikinin yasal süresi içerisinde yapıldığı, —envanter defterinin incelemeye sunulmadığı, davalının ticari defter bilgilerine göre takip tarihi itibariyle davalının davacıya — borcu bulunduğu, — tarihli sözleşmeye göre yapılan taşımaya karşılık kesilen —– fatura davalı ticari defter ve kayıtlarında mevcut değildir. Ancak ilgili yükleme için düzenlenmiş olan gümrük belgesinde; ilgili yüklerin taşımasının davacı tarafından gerçekleştirildiği –tarihinde — teslim ediliği tespit edilmiştir. Dolayısıyla davacı düzenlenmiş olan —— bedeli karşılığında da davacının davalıdan alacağının olduğu,” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı, davalıya hizmet verdiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür.
6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri —– geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle——- aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
Yazılı sözleşme olmasa da sözleşmenin varlığını ortaya koyan davalının veya onun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan teslim belgesi, irsaliyeli fatura ile de sözleşme ilişkisinin ispatı mümkündür. Yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki ticari defterler ve yemin delilleri ile de sözleşme ilişkisi ispatlanabilir.
Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığının ve mal tesliminin kanıtı olamaz. Ayrıca faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da teslimini kanıtlamaya yeterli değildir. ——
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Fatura düzenlenmesi borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte bir işlem olmadığından fatura tarihi faize başlangıç yapılamaz. Takip öncesi temerrüt faizi talep edilebilmesi için borçlunun alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir bir ihtarla temerrüde düşürülmesi — da borcun ödeneceği günün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmesi —–
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerinin incelenemediği, davalının ticari defterlerine göre davacının — alacağının bulunduğu, takibin —– tarihli sözleşmeye göre yapılan taşımaya karşılık kesilen ——– faturalara istinaden yapıldığı, her ne kadar davalının da davacıdan alacaklı olduğuna dair defterlerinde kayıt bulunsa da takip faturaya ilişkin olduğundan ve dava sıkı sıkıya takibe bağlı olduğundan ——-mahsup işlemi yapılmadığı, takip konusu beş faturanın dört tanesinin davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, — bir faturanın kayıtlı olmadığı, borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi —- halinde alacaklının —HMK’nın 222. maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği —— kendi ticari defterlerindeki kayıtların aleyhine delil teşkil edeceği —- davalının kendi ticari defter kayıtlarının aksini yazılı delille ispatlaması gerektiği, dosyada böyle bir ispat aracının bulunmadığı, kayıtlı olmayan fatura konusu taşımanın ise gümrük belgesine göre yapıldığının anlaşıldığı, davacının yaptığı — tahsilatın düşümü sonucu —- alacağının kaldığı anlaşılmakla, işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, alacağın ise likit olduğu yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile — takip dosyasına davalının yaptığı itirazın — kısmı yönünden İPTALİNE, takibin —- üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Asıl Alacak olan —- % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 1.060,85 TL’den peşin olarak yatırılan 236,64 TL, tamamlama harcı olarak yatırılan 31,91 TL olmak üzere toplam 268,55 TL’nin mahsubu ile 792,30 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile,
hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan toplam 268,55 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 36,00 TL ilk dava masrafı, 153,80 TL tebligat, müzekkere gideri, 1.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.789,80 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre(%70 kabul) 1.256,55 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan 533,25 TL yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
10—– sayılı dosyasının karar kesinleştiğinde iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle,———- Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/02/2021