Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1011 E. 2021/1192 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1011 Esas
KARAR NO: 2021/1192
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/09/2017
KARAR TARİHİ: 09/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkil —- davalı ile aralarında akdedilen —- numarası altında — edildiğini, davalı-borçlunun takibe konu ödenmemiş faturaları —— dönemlerini kapsadığını, işbu faturaların ekte ibraz edilmiş olduğunu, incelendiğinde gerek tahakkuk ettirilen faturalarda gerekse bunların icra takibine aktarılmasında usul ve içerik yönünden herhangi hata ve hukuka aykırılık bulunmadığını,—- numarasına ait hatlar ödenmemiş faturalarından dolayı iptal edildiğini, davalı borçlu şirket yetkilisi tarafından imzalanan, taahhütnameler de—- mahkemeye ibraz edildiğini, karşı tarafın üzerine düşen edimleri yerine getirmediğini, müvekkili kurumun alacağını tahsil etmek amacıyla davalı-borçlu aleyhine —- takibi başlattığını, ancak davalı-borçlunun,—- tarihinde vekili vasıtasıyla yapmış olduğu itiraz neticesinde —– sayılı takibinin durdurulduğunu, davalı itirazında hiçbir açıklama ve gerekçeye yer vermeyerek, “..borca, işlemiş akdi ve temerrüt faizlerine, faiz oranlarına itiraz ediyoruz..” ifadesi ile iddiasının mesnetsizliğini ortaya koyduğunu, kötüniyeti açıkça ortada olan davalı-borçlu, borca itiraz ederek icra sürecini kötü niyetli olarak durdurma amacı gütmekle usul ekonomisine de zarar verdiğini, —- yapılan itirazın tamamen kaldırılması elzemiyetini mahkememize sunduğunu, haksız mesnetsiz ve kötüniyetli itirazın iptali için, huzurdaki davayı açma zarureti doğduğunu bildirmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafın yapmış olduğu takibin haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu, davacı tarafın, —- sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhine, —- meblağlı ilamsız icra takibinde bulunduğunu ve müvekkili şirket tarafından işbu takibe süresi içerisinde borcu bulunmadığından bahisle itiraz edildiğini, davacı şirketin yapmış olduğu takipte, takip müstenidatı olarak —-alacak olduğunun gösterildiğini ancak açıklayıcı bilgi verilmediğini, davacı tarafın dava dilekçesinde ise, —–meblağlı faturaların ödenmediğini iddia ettiğini, davacı tarafın da malumları olduğu üzere, müvekkil şirket ile davacı şirket arasında —- arasında geçerli olmak üzere —- imzalandığını, ancak müvekkili şirketin davacı şirketin sunmuş olduğu hizmetten memnun kalmaması, iletişim sıkıntısı yaşanması üzerine — taşımış olduğu ——– taşıdığını ve bu nedenle müvekkili şirkete—–cayma bedeli yansıtıldığını, işbu cayma bedeli haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkil şirket,—– tarihleri arası vermiş olduğu kampanya taahhüdünün yaklaşık % 60’ında taahhüdünce bağlı kaldığını, kalan sürede hizmet kalitesi nedeniyle hatların kullanımının katlanılamaz boyutlara gelmiş olması nedeniyle numaraları taşımak zorunda kaldığını, cayma öncesinde müvekkili şirket tarafından davacı şirket —- telefonla görüşüldüğünü, yapılan telefon görüşmesinde müvekkiline cayma halinde cüz’i bedel çıkacağının deklare edilmesi neticesinde mumaralar diğer şirket olan —– taşındığını, yapılan telefon görüşmeleri kayıt altına alındığından davacı şirketten, müvekkil şirket adına yapılan telefon görüşmelerinin ses kaydının gönderilmesini talep ettiğini,—— konulu kararında.—– nitelikte hüküm ve şartlar ihtiva eden taahhütname, kampanya katılım formu, sözleşme gibi belgelerde bulunan cayma bedeli gibi ödemelerin; taahhüde aykırılığın oluştuğu döneme kadar aboneye sağlanan indirim, cihaz veya diğer faydaların bedellerinin tahsil edilmemiş kısmının toplamı ile sınırlı kalması, ancak aboneden taahhüt kapsamında tahsil edileceği belirlenen bedellerin henüz tahakkuk etmemiş kısmının toplamının, bu tutardan düşük olması halinde sınır değeri olarak abone lehine olan tutarın esas alınması” gerektiğinin karar altına alındığını, bu nedenle Mahkemece yapılacak bilirkişi incelemesi ile yukarıda belirtilen—– dikkate alınıp alınmadığının tespit edilmesi gerektiğini, davacı şirketin, müvekkili şirkete göndermiş olduğu faturalarda fahiş miktarda cayma bedeli hesapladığını, cayma bedelinin detaylarını açıklamadığını, davacı şirketçe —– tarafından kayıt altına alınan —- görüşmesi ile cüz’i bir bedel bildirilmiş iken yansıtılan faturalarda fahiş hesaplama yapılmış olmasını, kaliteli hizmet alınamaması nedeniyle yaşanan mağduriyetin de hiç gündeme gelmediği dava konusu olay nedeniyle davacı şirkete, takipte belirtilen miktarda borçlarının bulunmadığını bu nedenle davanın reddi —– takibin iptaline, takibi açmada haksız ve kötüniyetli olan davacı tarafin takip konusu alacağın %20’sindan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep zarureti hasıl olduğunu bildirmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle davacının taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi kapsamında davalı hakkında düzenlediği iki adet fatura bedeline istinaden başlatılan ilamsız takibe yapılan itirazın—-kapsamında açılan itirazın iptaline ilişkindir.
—- sayılı takip dosyası celp edilerek incelenmiş, dosya içeriğine göre; — başlatılan takibin alacaklısının davacı — davalı —– tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, örnek no:7 ödeme emrinin borçluya —– tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından verilen —–havale tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; —– durdurulmasına karar verilmiş olduğu; görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
—- tarihli bilirkişi ——— tarafından düzenlenen kök raporda; Davaya konu olan —- abone numaralı davalının —– tüm taahhüt ve faturaları incelenmiş olup her iki fatura da ayrı ayrı incelenerek açıklanacağını, —- fatura detayı incelendiğinde detayları,—– kısım ise tüm hatlardaki yapılmış ekstra kullanımlar, —– kısım ise —– kısımla ilgili herhangi bir probleme rastlanamadığı,—– tutarlarla ile ilgili de davalının herhangi bir itirazda bulunmadığı sebebiyle ikrarının sabit olduğunu,— kısım ise alınmış olan —- kalan taksitlerinin toplamıdır ki farklı bir operatör firmaya geçildiğinde bu tutarların hepsinin tek seferde alınacağı da ——— Maddesinde belirtildiği üzere sabit olduğunu, işbu maddede sayılı hallerle sınırlı olmamak kaydıyla —– doğan yükümlülüklerimizi herhangi bir sebeple ihlal etmemiz durumunda ihlal konusu hat/hatlarımız bakımından —– sağlanan haklardan yararlanamayacağımızı, ihlalin gerçekleştiği her bir hat açısından ayrı ayrı geçerli olmak üzere ——dahil —- ödemesini yaptığımız taksit tutarları çıkarıldıktan sonra kalan tutarı; —– —- ödemesini yaptığımız taksit tutarları çıkarıldıktan sonra kalan tutar ve tarife paketinde yapılmış olan indirimlerin toplamı ile kalan taahhüt süresi boyunca ödeyecekleri, cihaz taksit tutarları ile hatta ilişkin aylık indirimli paket ücretleri toplamından hangisi düşükse o tutarı —– işletmeci’nin talebi üzerine defaten ve nakden ödeyeceklerini, —- kısım ile ilgili ise bedellerin faturaya yansıtıldığını, sınırları kaldıran —– fatura dönemine ait — fatura detayı incelendiğinde detaylarının, —- hattın hepsinin taahhüt bitiş zamanından farklı tek bir hattın taahhüt bitiş tarihindeki—– uygulanmış indirimlerin geriye dönük hesaplanarak alınan taahhüt cayma bedelleri, —- kısım ise davalının davacı tarafından yapılan bir kampanya ile——– üzerinde fatura getireceği sözüne karşılık davacının davalıya vermiş olduğu —- kullanım ücreti olarak tespit edildiğini, başlangıç ve bitiş tarihlerinden de anlaşılacağı üzere tüm hatların -biri hariç- bitiş tarihleri —- faturanın ise dönemine baktıklarında tüm hatların taahhüt süresi olan —- tarihine kadarki ücretleri bu faturaya yansıtılarak tamamlandığını, davacı —–halinde iki kalemle bunları faturaya yansıtmış olup ayrıca bir taahhüt cayma bedeli vb kalemlerle ücret talep edemeyeceği tespit edildiğini, buna ek olarak — hattın sadece bir tanesinde diğerlerinden farklı olarak —- tarihinde taahhüt bitiş süresi görüldüğünü, fakat bu hat için de taahhütün başlangıç zamanından beri uygulanmış indirimlerin tahsili yerine kalan kısım daha az olacağından bu kısmın tahsilatının yapılmasını, zaten davalının — faturasına da bu ücret —-kısmın sınırları kaldıran —- kısımda bunların da dahil olmasından kaynaklı sadece — kısmın talep edilebileceğinin tespit edildiğini, sınırları kaldıran—- olarak fatura edilmesi gerektiğini, bu bağlamda bakıldığında davacı davalıdan kullandırdığı —– taahhütleri anlamında ek bir cayma bedeli talep edemeyeceği fakat taahhütlü ve taksitli satılmış olan cihazların ve — taahhüt ile verdiği —- kampanyasından doğan kısımları tahsil edebileceği kanaati oluştuğunu, tanzim edilen — kısmının tümünün cayma bedeli olarak alınamayacağı,—-kısmın cayma bedeli olarak alınamayacağı, bu hesapla ilk faturanın — olması gerektiği ve ikinci faturanın ise — olması gerektiği, davalı’nın iki fatura toplamı olarak —-ödemesi gerektiği kanaatinin oluştuğunu bildirmiştir.
İtirazlar üzerine aldırılan ek raporda ise; davalı tarafın istemiş olduğu ses kayıtlarının davaya eklenmediği, davaya konu sözleşmenin—- fazla bir süredir aktif olması sebebiyle cayma bedellerinin alınamayacağı, bu nedenlerden ötürü bir önceki dosyada da hesap detaylarının belirtildiği üzere; toplamda —–tutarla ilgili davacı tarafın tahsil etmesine yönelik kanaat oluştuğu bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve denetime elverişli hükme esas alınan bilirkişi rapor içeriklerine göre; taraf şirketler arasında — arasında geçerli olmak üzere —- imzalandığı, davalının davacı şirketin sunmuş olduğu hizmetten memnun kalmaması, iletişim sıkıntısı yaşaması gerekçesiyle — taşımış olduğu bahse konu hatları tekrar ——taşıdığı, takip konusu fatura bedellerinin cayma bedeline ilişkin olduğunun, davacı müşteri hizmetleri ile yapılan görüşmede cüzi miktarda cayma bedeli talep edileceğinin bildirilmesine rağmen fazla bedelin faturaya yansıtıldığının davalı tarafça iddia edildiği, cevap dilekçesinde miktar belirtilmediği, ses kayıtlarının dosya celbi için yazılan müzekkerelere olumsuz cevap verildiği anlaşılmıştır.
Takibin —- meblağlı faturalara istinaden başlatıldığı, —- kısmının cayma bedeline ilişkin olduğu, bu bedelin —kısmı dışında kalan miktarın talep edilemeyeceği, —bedelli fatura içeriğinin —– kısmının cayma bedeline ilişkin olduğu, diğer alacak kalemlerine ilişkin davalının itirazının bulunmadığı anlaşılmakla ilk faturanın ——– olması gerektiği, davalının iki fatura toplamı olarak — sorumlu olduğu, taraflar arasındaki taahhütnamede avans faizinin kararlaştırıldığı, faturaların son ödeme tarihinden takip tarihine kadar resen hesaplanan faiz miktarının —– olduğu kanaatiyle davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Ayrıntısı gerekçeli kararda yazılacağı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE ; —-asıl alacak ve —işlemiş avans faizi olmak üzere toplam — yönünden yaptığı itirazın iptaline; takibin —- alacak üzerinden aynı koşullarla aynen devamına, davacının fazlaya ilişkin isteminin REDDİNE,
2-Kabul edilen alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı —- bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan—- peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan —- bilirkişi ücreti olmak üzere toplam — yargılama giderinden kabul ve red oranına göre——-davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça sarfedilen — yargılama giderinden kabul ve red oranına göre —- davacıdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, kalanın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9——sayılı icra dosyasının karar kesinleştiğinde iadesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, —–Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/11/2021