Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/946 E. 2018/39 K. 19.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/946 Esas
KARAR NO : 2018/39

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/08/2016
KARAR TARİHİ : 19/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili 17/08/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı arasında uzun yıllardır bir iş ilişkisi içinde bulunduğunu, en son 2015 yılı yazında davacı tarafın yapmakta olduğu taahhüt işleri için gerekli malzemeyi temin etmek üzere davalı ile anlaştıklarını, 53.220,00 TL tutarında iki parça çek verildiğini, ancak vadesi gelen çekleri tahsil eden davalı taraf bu çek karşlığında kendisinden istenen malzemeyi temin edip müvekkili firmaya teslim edemediğini, davalı ile aralarında daha önce yaplan ticari işlerden kaynaklanan cari borcunu düşerek kalan 19.638,00 TL alacağının defalarca istemesine rağmen davalının ödeme yapmadığını belirterek 19.638,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ile tensip zabtının tebliğ edildiği, davalı vekili süresinde süre uzatım talebinde bulunduğu, süre uzatım talebinin kabul edilmesine rağmen cevap dilekçesi vermediği gibi duruşmalarada gelmediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
—- Ticaret Sicil Müdürlüğüne, —-Bankası —Şubesine yazılan müzekkere cevapların geldiği ve mahkememiz dosyası arasına alındı.
Davacı şirketin 2015-2016 yılları defterleri incelenmek suretiyle —-/Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı ve bilirkişi raporu alınarak mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı, davalı ile uzun yıllar süren ticari ilişkisi olduğunu, davacının 05/01/2015 ödeme tarihli 36.000 TL bedelli 03/12/2015 ödeme tarihli 17.220,00 TL bedelli, — Bankası — Şubesine ait çekleri davalıya verdiğini ve davalının çek bedellerini tahsil ettiği halde istenen malzemeyi teslim etmediği için bakiye 19.639,00 TL’nin ödenmediğini belirterek iadesi amacıyla iş bu istirdat davasını açmış olup, davalı taraf herhangi bir cevap dilekçesi sunmamıştır
Dosya yer alan tahsilat makbuzunda davacı—- Ltd Şti tarafından — hesap nolu 03/12/2015 vade tarihli 17.220, TL bedeli çekin 14/07/2015 tarihinde davalı —- Ltd Şti ‘ye verildiği,
Dosya yer alan tahsilat makbuzunda davacı—- Ltd Şti tarafından — çek nolu 05/11/2015 vade tarihli 36.000 TL bedeli çekin 29/06/2015 tarihinde davalı — Ltd Şti ‘ye verildiği anlaşılmıştır.
—-Bankası tarafından verilen cevapta —nolu 17.220,00 TL bedelli çekin — Bankası tarafından 03/12/2015 tarihinde takas merkezine ibraz edilerek ödendiği, — nolu 36.000 TL bedelli çekin —–Mobilya … Ltd Şti tarafından 05/11/2015 tarihinde — Şubesine ibraz edilerek ödendiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafından tahsilat makbuzlarına itiraz edilmediği ve tahsilat makbuzları üzerinde davalı şirkete ait kaşe ve imza bulunduğu için çeklerin davacı tarafça davalıya teslim edildiği anlaşılmış ve bu evrakların kesin delil oluşturduğu kabul edilmiştir.
Davacı şirketin — Ankara adresinde faaliyette bulunması nedeniyle ticari defter ve belgelerinin incelemesi amacıyla talimat yazılmış ve gönderilen bilirkişi raporunda davacının ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun tutulduğu, bu yüzden sahibi lehine kesin delil olarak kabul edileceği, davacının davalıdan 19.638,76 TL alacaklı göründüğü belirtilmiş, buna dair muhasebe kayıtlarının sunulduğu görülmüştür.
Davalı tarafa ticari defter ve belgelerinin ibrazı amacıyla çıkarılan duruşma zaptı tebliğ edildiği halde davalı tarafça herhangi bir bilgi sunulmadığı için davalının defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılamamıştır.
Yine davacının defter incelemesine dair bilirkişi raporu davalı vekiline tebliğ edildiği halde herhangi bir itirazda bulunulmadığı görülmüştür.
Dosyada yer alan muavin defter dökümünün davacı tarafın bilirkişi aracılığıyla incelenen ticari defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu anlaşılmış, davacı tarafa ait mail çıktılarında ” Sipariş edilen kapı fitili ve kapı menteşelerinin 2 ayı aşkın süredir teslim edilmemesi nedeniyle başka tedarikçiler aracılığıyla temin edildiği ve bu yüzden siparişlerin iptal edilmesi gerektiğine” dair davalı ile yapılan görüşmelerin davacının beyanlarını doğruladığı görülmüş, mailleşmelerin HMK 200 anlamında belge niteliğinde kabul edilmesi nedeniyle tüm bu hususlar dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; davacı tarafından 08/12/2015 tarihinde sipariş edilen kapı fitili ile 26/11/2015 tarihinde sipariş edilen kapı menteşelerinin 2 ayı aşkın süredir davalı tarafça teslim edilmediği için davacının bu ürünleri başka firmadan temin ederek sipariş verilen ürünlerin iptalini talep ettiği, henüz ürünler teslim edilmeden davacının 29/06/2015 tarihinde teslim ettiği 36.000 TL bedelli ve 14/07/2015 tarihinde teslim ettiği 17.220 TL bedelli çeklerin bedelinin henüz siparişler iptal edilmeden önce tahsil edildiği, bu sebeple davalının edimini ifa etmemesine rağmen tahsil ettiği çeklerden dolayı sebepsiz yere zenginleştiği, davalının çeklerden ötürü 53.220 tl tahsil ettiği halde dosyada yer alan cari hesap dökümünden anlaşıldığı üzere davalının bu tahsilden sonra bir kısım ödemeler yapması nedeniyle bakiye borcunun 19.638,76 TL ‘ye düştüğü, bunun davacının usulüne uygun tutulan ve kesin delil teşkil edilen defterleri ile ispatlandığı anlaşılmakla, talep doğrultusunda davanın 19.638,00 TL üzerinden kabulüne dair karar verilmiştir.
Her iki taraf tacir olup dilekçenin sonuç ve istem kısmında ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili talep edilmiş olmakla, talep gibi yasal faize hükmedilmesine karar verilmiş, ödeme tarihi belli olmayan bu olay açısından dava tarihinden önce davalının ihtar/ihbarla temerrüte düşürülmediği bu yüzden davalının bakiye çek bedelini ödemesi gerektiği konusunda herhangi bir bildirim yapılarak temerrüte düşürülmediği, davalının açılan dava ile birlikte temerrüte düşürüldüğü anlaşılmakla, yasal faizin dava tarihi olan 17/08/2016 tarihinden itibaren işletilmesine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Davanın KABULÜ ile
19.638,00 TL alacağın dava tarihi olan 17/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafça yapılmış 29,20 TL başvurma harcı, 335,37 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 368,87 TL harç gideri ile müzekkere, tebligat, talimat ücreti olarak 778,95 TL masraf olmak üzere toplam 1.147,82 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.356,56 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 1.341,47 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 335,37 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.006,10 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından sarfı yapılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/01/2018