Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/944 E. 2019/870 K. 26.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/943 Esas
KARAR NO: 2019/847
DAVA : Değer kaybı
DAVA TARİHİ: 17/08/2016
KARAR TARİHİ: 26/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan değer kaybı davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin, – plakalı aracın sahibi olduğunu, müvekkiline ait aracın – tarihinde seyir halinde iken maliki –olan — plakalı aracın —-sevk ve idaresinde iken kırmızı ışıkta durmakta olan müvekkiline ait araca arkadan çarptığını, kaza sonrası taraftar arasında ‘Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı’ düzenlendiğini, tutanağa göre olayın —- – mevkiinde olay tespit tutanağında krokisi çizilen yerde gerçekleştiğini, bu tutanağın müvekkili ve diğer aracın sürücüsü—– tarafından imzalandığını, kaza sonucu hazırlanan tramer raporunda da kazaya sebep veren ——– % 100 kusurlu olduğunun belirtildiğini, müvekkiline ait aracın kaza yapmadan önce piyasa değeri oldukça yüksek bir araç iken kaza tarihinden sonra hasarlı araç statüsüne girdiğini ve satış bedelinin oldukça düştüğünü, aracın değer kaybına uğradığını, müvekkilinin aracının iş bu kaza dolayısıyla uğramış olduğu değer kaybının, tahsili için davayı açtıklarını, haklı davanın kabulüyle fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydı ile şimdilik müvekkilinin aracının iş bu kaza dolayısıyla uğramış olduğu değer kaybının bedeli olarak — TL’ nin, davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini, talep etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesini özetle ;5684 sayılı Kanun’un 22. maddesi uyarınca tespit edilen gerçek hasar tazminatının müvekkili şirket tarafından ödendiğini, müvekkili şirketin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini, dava konusu kazaya ilişkin olarak davacı tarafa alt olan – plaka sayılı aracın sigortacısı—-tarafından müvekkili şirkete yapılan başvuru üzerine — hasar dosyası açıldığını, aracın ekspertiz çalışması sonucunda belirlenen –TL’nin – tarihinde davacı tarafın kasko sigortacısına ödendiğini, davacı yanın sigortacısı — yapılan ödemeler neticesinde işbu dava konusu hasara ilişkin hiçbir sorumluluğun kalmadığını, – plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde – vadeli, – No,lu Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçedeki maddi zarar teminatlarının ise kaza tarihi itibariyle araç başına — TL olduğunu, müvekkili Şirketin Karayolları Trafik Kanunu ve Poliçe Genel Şartlan gereği yalnız gerçek zarardan sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun ancak sigortalısının kusurlu olması halinde doğduğunu ve kusur oranı ile sınırlı olduğundan dava konusu kazaya karışan sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının ve zarar miktarının mahkeme tarafından tespiti gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili şirketin yalnızca “gerçek zarar” dan sorumlu olduğunu, davacı tarafından davaya konu edilen araçta meydana geldiği bildirilen maddi hasar miktarının mahkeme tarafından araç üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile tespit edilmesi gerektiğini, davacı tarafın değer kaybı talebinin teminat dışı olduğunu, araçtaki değer kaybının sigorta bedeline dahil olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini ve dava konusu olaya uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu, sigortacı olan müvekkili şirketten ancak KTK 98. ve 99. maddeleri uyarınca, gerekli tüm belgelerle birlikte yapılan müracaattan 8 işgünü sonrasından itibaren faiz talep edilebileceğini, davacı tarafın delillerinin tebliğini, değer kaybı talebinin ve davanın reddini, fahiş ve kabul edilebilir olmayan maddi tazminat taleplerinin reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Sigorta poliçesinin incelenmesinde; poliçe başlangıç tarihinin – bitiş tarihinin ise – olduğu, – plakalı aracın sigortacısının davalı — olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
-tarihli bilirkişi raporunda özetle; – tarihinde —- plakalı araç ile – plakalı araç arasında meydana gelen trafik kazasında davacının kusursuz olduğu, olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin – plakalı araçta meydana gelene hasar ile uyumlu olduğu, hasar durumunun kazanın oluş şekline, alınan darbelere uygun olduğu, araçta meydana gelen değer kaybı alacağının —TL olduğu tespit edilmiştir.
Kazanın oluşumuna ilişkin dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerin bilirkişi raporunda değerlendirildiği, bilirkişi raporu gerekçeli ve denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Poliçe başlangıç tarihinin (- olduğu) – tarihli ZMMS Genel Şartları’nın yürürlüğe girmesinden önce olduğu anlaşılmakla değer kaybı hesaplanırken aracın kazadan önceki ikinci el piyasa değeri ile kazadan sonraki ikinci el piyasa değeri düşüş farkı esas alınmıştır.
Trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla birlikte sigortacı bakımından temerrüdün haksız eylem tarihinde oluştuğunun kabulü mümkün değildir. Sigortacının tazminat giderim yükümlülüğünü düzenleyen KTK’nun 98/1’inci maddesi hükmü uyarınca sigortacı maddede belirtilen belgelerin iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında temerrüde düşer. Davadan önce böyle bir başvurunun bulunmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşmüş sayılır. Dava konusu olayda davadan önce gerekli belgelerle sigorta şirketine başvuru yapıldığı tespit edilemediğinden davalı sigorta şirketinin dava tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilmiş, davaya konu aracın ticari olmadığı anlaşılmakla yasal faize hükmedilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenler gözetilerek davalı sigortalı aracın kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, zarar gören araçta kusura karşılık gelen denetime elverişli bilirkişi raporu ile tespit edilen değer kaybının kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile,
2.-L değer kaybının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacağa dava tarihi olan – tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 170,78 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 29,20 TL (29,20 TL peşin harç+2.000,00 TL ıslah harcı) harçtan mahsubu ile bakiye 2.199,98 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.500,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru harcı, 2.000,00 TL ıslah harcı ve 29,20 TL peşin harç toplamı 2.058,40 TL ile bilirkişi, tebligat, müzekkere gideri olan 1.135,20 TL yargılama giderinin toplamı olan 3.193,60 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair miktar itibariyle KESİN olarak verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/09/2019