Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/938 E. 2021/178 K. 19.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/938 Esas
KARAR NO : 2021/178
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/08/2016
KARAR TARİHİ : 16/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalı —— tutarında alacağı bulunduğunu, tahsili için davalı aleyhine ——— dosyası ile —– ilamsız takip başlattığını, davalı tarafın icra takibine itiraz ettiğini, devamında huzurdaki itirazın iptali davasına başvurulduğunu, müvekkilinin davalı ———- aralarındaki ticari lişki gereği —- bedelli — vade ve —- tanzim tarihli senedi teslim aldığını, işbu senette————- borçlu, —- ise kefil olarak yer aldığını, senede konu olan borcun —– vadesi gelmeyince borçlu ————- tarafından ödenmediğini, bu nedenle kefil sıfatına haiz olan davalının da kefalet borcunun meydana geldiğini, davalının borcunu ödememek ve geciktirmek için haksız yere takibe borca ve ferilerine itirazda bulunduğunu, bu yüzden itirazın kötü niyetle yapıldığını, davalarının kabulünü, davalı tarafın itirazlarının iptali ile takibin devamını, davalı tarafların %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafin iddia ettiği hususların tamamen gerçek dışı olduğunu, dava ile ilgili senetle alakalı borcun ödemelerinin yapıldığını, ödeme makbuzları ve ödeme tablosundan da anlaşılacağını, huzurdaki davanın yersiz ve düşmesi gerektiğini, davacının yaşananları unutturarak tekrar bu parayı talep etmesinin yasaya aykırı olduğunu, itirazlarının kabulüne ve davanın reddi ile dava masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş, ———- “Davaya cevaplarımızın ıslahı ve esas hakkında beyanlarımız” başlıklı dilekçesinde %20’den aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; ——– sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
——sayılı dosyası celp edilip incelenmiş, alacaklının dosyamız davacısı, borçlusunun dosyamız davalısı olduğu, —- asıl alacak, —–işlemiş faiz olmak üzere toplam –alacak üzerinden, —– bedelli, —- tanzim tarihli senede istinaden ödenmeyen —- bakiye borca dayalı olarak takip yapıldığı, itiraz üzerine takibin durdurulduğu, eldeki davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
Bilirkişi rapor içeriğine göre; “Davacı tarafından tazim edilen —-adet —–faturanın — kısmının dava dışı —– kayıtlarında da yer aldığı, kural olarak usulüne uygun tutulsun ya da tutulmasın ticari defterler sahibi aleyhine delil niteliğinde olduğu kuralı gereği davalı kayıtlarında kayıtlı davacı faturaları içeriği malın teslim edildiğinin karinesinin ortaya çıktığı, faturalara süresinde yapılmayan itiraz dikkate alındığında bundan sonraki durumda aksinin ispatının artık davalı olan karşı tarafa düştüğünden, davalının süresinde yapmış olduğu ayıp ihbarı, ihtarı, iade bildirimi ya da bu tutarı kapsayacak ödeme belgesi v.b sunmadığından davacının fatura içeriği mallan davalı tarafa teslim ettiğinin kabulü ile davacı tarafın —— takip tarihi itibarıyla, teslim&tesellümü yapılmış mal bedelleri olarak davalıdan —–ana para alacağının bulunduğu, faiz; tacir olan taraflar arasında düzenlenen herhangi bir sözleşmenin olmadığı, ancak, taraflar arasında ihtilaf konusu olmamasına göre ——– senedin bakiyesine takip başlatıldığı dikkate alınarak, davacının senedin vadesinden itibaren takip tarihine kadar, hesaplanan —- işlemiş faiz talebinde bulunacağı, takipte talep edilen —– fazlalık kısmının talebinin yerinde olmadığı, yine takipte talep edilen —–komisyon bedelinin de dava ile ilgisinin bulunmadığından talep edilemeyeceği, mahkemenin kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde, tacir olan tarafların ticari iş niteliğindeki işi için takip tarihinden sonra 3095 sayılı kanunun 2/2. Maddesinde yazılı ıskonto avans faizi isteyebileceği, bu açıklamalardan sonra davacının talep ettiği alacak kalemleri ile hesaplanan alacak tutarlarının, taleple bağlılık kuralı da dikkate alınarak —— ana para ve işlemiş faiz tutarı olabileceği, davacının, davalı tarafından ———– sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın, toplam ——— toplam alacak üzerinden itirazın iptalini isteyebileceği, gerek savunmalarının tümü ve gerekse faize hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, icra inkâr tazminatı ve sair hususların mahkemenin takdiri içinde kaldığı,” yönünde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi son ek rapor içeriğine göre; ” davacının, davalı tarafından ——- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın toplam, ——– toplam alacak üzeirnden itirazın iptalini isteyebileceği, mahkemenin gerek savunmalarının tümü ve gerekse faize hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar olduğu, icra inkar tazminatı ve sair hususların mahkemenin takdirinde olduğu ” yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre yapılan değerlendirmede; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, davacının teslim edilen malların bedeline karşılık davalının kefil olarak yer aldığı,—- bedelli, ———tanzim tarihli, lehtarının davacı, ödeyecek olan kişinin dava dışı————-, kefilin —— olduğu senedin alındığını, borcun tamamının ödenmediğini, ödenmeyen ——- bakiye borç üzerinden takibin yapıldığını iddia etmiş, davalı ise hem takip dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde hem de mahkememize sunduğu dilekçeler ve beyanlarında ödeme yaptığı savunmasında bulunmuştur. Yapılan bilirkişi incelemesinde davacının düzenlediği —-adet —- bedelli faturalardan— adetinin —- dava dışı —– defterlerinde bulunduğu, davacı tarafın ödemeler düşüldükten sonra takip tarihi itibariyle davalıdan —– alacağının bulunduğu tespit edilmiş ise de; davacı tarafça takip konusu senet aslının dosyaya ibraz edilmediği, davacı tarafça davalının yaptığı ödemelere karşı herhangi bir itirazın bulunmadığı, davalı tarafça cevap dilekçesinin ıslahı yoluna gidildiği, bu dilekçede senet aslının davalıya verildiğini, yırtılıp atıldığını, TBK 104/3. Maddesi gereği borç senedi borçluya verilmiş ise borç sona ermiş sayılacağının belirtildiği anlaşılmakla davacı tarafa dayandığı yemin delili hatırlatılmış ise de yemin teklif etmeyeceklerini ifade etmiş olmakla davalının borcunu ödediği ve davacıya senetten kaynaklı borcunun bulunmadığı kanaatine varılmış davacı alacağı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL karar harcının başlangıçta alınan 251,18 TL harçtan mahsubu ile 191,88 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7———- icra takip dosyasının karar kesinleştiğinde iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle,——- Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/02/2021