Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/934 E. 2021/1019 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/934 Esas
KARAR NO: 2021/1019
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 31/12/2015
KARAR TARİHİ: 05/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacılar vekilinin dava dilekçesinde özetle;
Davalı — plakalı servis aracı ile —günü —- karşıdan karşıya geçmekte olan müvekkilerinin kızları ——–çarptığını, çarpmanın etkis ile —- müdahale için hastaneye kaldırıldığı esnada hayatını kaybettiğini, bu kazanın meydana gelmesinde murislerin kusurunun blunmadığını, davalı sürücünün ağır kusurunun bulunduğunu, murislerden —- söz konusu trafik kazası sonucu vefat ettğini, geride davacılar olan babası, annesi ve kardeşlerinin kaldığını, müvekkillerinin ölen çocuklarının ve —– ardından çok büyük elem ve ızdırap içine girdiklerini, tarifi mümkün olmayan acılar çektiklerini belirterek davalı —- plakalı aracın çarpması sonucu murislerin hayatını kaybetmesi nedeniyle müvekkillerinin bu olaydan sonra çektiği sıkıntı ve yaşadığı üzüntüler için —-, kardeşi muris—– tutarından az olmamak üzere hükmedilecek manevi tazminata davalı—- haksız fiil tarihi olan—– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan —- dilekçesi ile; açılan iş bu tazminat talepli davayı kabul etmediğini, davacıların kazada kaza yerinde uzun hüzme farların kullanılması gerekirken kıs hüzmeli farların kullanıldığından, çift şeritli yoldan giderken daha az süratle gidilmesi gerektiğinden araç donanımlarını yeterinde kullanılmadığından ve maktüllerin önüne çıkması ile şaşırarak kaza yapıldığını, bunun trafiz kaza tutanağında mevcut olduğunu, bu iddialarda bulunan davacıların çift şeritli yollarda mecburiyet olmadıkça karşı şeritten gelen araç sürücülerinin gözünü alıp kazalara neden olmaması için uzun hüzmeli farları kullanmamaları gerektiğini, ikiyüz metre ilerde yaya geçidi varken ve yayaların yaya geçidini kullanmadıkları gibi trafik akışının yoğun olduğu sıraad ve önümde seyreden —–arkasından veya solundan gelen araç olup olmadığını kontrol etmeden —– önünden yola fırlamaları neticesinde kazaya sebebiyet verenlerin asli kusurlu olması gerekmekte iken ve kazanın insanların youn olarak bulunmadığı yoğunluğun söz konusu olmadığı—- sıralarında olduğu dikkate alınmadan, ayrıca ergin maktülün anne babasının değil de ağabeyinin dava açılmasının yasalara ve hukuka uygun olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı —- cevap dilekçesi ile; dava konusu olayla ilgili olarak hiç bir şekilde müvekkili şirketin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, husumet itirazlarının bulunduğunu, iş bölümü itirazlarının bulunduğunu, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, talep edilen manevi tazminat tutarının fahiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER:
—– yazılan müzekkerelere cevap verildiği,
Dosya alanında uzman hesap bilirkişisi —– tevdii edilerek bilirkişi kök ve ek raporlarının alındığı ve raporların dosyamız arasına konulduğu görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDERME VE GEREKÇE:
Dava, ölümlü trafik kazası sebebiyle davacıların vefat eden kızı ve davacı —– vefat eden kardeşine binaen açılan destekten yoksun kalma, cenaze ve defin giderlerine dair tazminat ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılamada tarafların dilekçelerinde talep ettikleri tüm deliller toplanmış ve dosya kapsamında kusur ve hesap yönünden ayrı ayrı incelemeler yapılmıştır.
Davaya konu trafik kazası — tarihinde Davalı sürücü — idaresindeki —- araç ile seyir halindeyken karşıdan karşıya geçmek isteyen yayalar —- meydana gelmiş, gerçekleşen bu kaza neticesinde yaya — vefat etmiştir. Müteveffa — evlatları diğer müteveffa — davacı — erkek kardeşidir.
—-plakalı araç kaza meydana geldiği — tarihinde davalı sigorta şirketi bünyesinde —– numaralı — sigortalı bulunmaktadır. Aynı zamanda bu araç kaza tarihinde davalı —- şirketinin mülkiyetinde bulunmakta olup sürücüsü ise diğer davalı —-
Gerçekleşen bu maddi hasarlı trafik kazasında kusur durumunun irdelenmesi amacıyla dosyanın —- —– sağlanmış olup — mütalaa olunan görüşte davalı sürücü —- olay mahalli özelliklerini dikkate alarak, far ışığı altındaki görüş alanına göre hızını her an tedbir alabileceği asgari seviyeye düşürüp kontrollü ve müteyakkız şekilde sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği mahal şartlarının üzerinde bir hızla seyirle olay mahalli kavşağından çıkış yaptığı sırada karşıdan karşıya geçmek için kaplamaya giren yayalara karşı zamanında ikazla birlikte etkin fren tedbiri almayarak çarptığı anlaşılmıştır. —- ise; karşıdan karşıya geçmek için olay mahalli yakınında bulunan yaya geçidini kullanmadan kendi can güvenliklerini tehlikeye atarak yaklaşan araçların hız ile mesafesini dikkate almadan ve davalı sürücü idaresindeki araca karşı korunma tedbirine başvurmadan karşıdan karşıya geçişlerini sürdürmek istemeleri neticesinde araç tarafından çarpıldıkları anlaşılmıştır. Olayın gerçekleşme şekli göz önüne alındığında yaya ve sürücülerin kusurlarının eşit oranda paylaşıldığı her iki tarafın da kazanın oluşumuna aynı ölçüde neden olduğu bu nedenle de %50 oranında kusurlu oldukları sonuç ve kanaatine varılmış —- raporu da dosyadaki delil durumuna uygun denetime elverişli bulunarak hükme bu yönü ile esas alınmıştır.
Davacılardan —– maddi tazminat talebi kızı ve kardeşini kaybetmesi nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı ve kızı için yapmış olduğu cenaze ve defin giderleri tazminatı; davacı —– maddi tazminat talebi kızını kaybetmesi nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatıdır. Ayrıca her iki davacının ayrı ayrı manevi tazminat istemleri de bulunmaktadır. Bu kapsamda destek tazminatı ile cenaze ve defin giderlerine dair tazminat miktarının hesaplanabilmesi adına dosya bir Aktüer uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş olup —- tarihli hesap raporu dosya arasına alınmış akabinde davacı vekilince —- tarihli dilekçe ile her ne kadar davanın ıslah edildiği beyan edilmişse de eldeki davanın nitelik itibariyle belirsiz alacak davası olması nedeni ile işbu dilekçe bedel artırım dilekçesi olarak kabul edilmiştir.—- asgari ücretleri kapsamında hesap raporunun güncellenmesi için ek rapor alınmıştır. Düzenlenen rapor hesaplama tekniği açısından güncel mevzuat ve —-uygun olduğu tespit edilmekle davacı anne —- kızı —- ölümü nedeni ile talep edebileceği destek tazminat miktarı —- davacı baba —–nedeni ile talep edebileceği destek tazminat miktarı —- olarak tespit edilmiştir. Ancak bilirkişi raporunda davacı —- diğer talep kalemi olan kardeşi —- vefat etmesi nedeni ile talep edilen destek tazminatı talebi yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Fakat bu noktada mahkememizce yapılan incelemeler ile kardeşin kardeşini kaybetmesi nedeni ile uğradığını iddia ettiği destek tazminatının hesaplanabilmesi için fiili olarak destek verildiğinin belgeler ile ispatlanması gerekmektedir. Dosya içeriğinde ise bu yönde bir delil, bilgi veya belge bulunmamaktadır. Bu nedenle de her ne kadar bilirkişi raporu eksik incelemeye dayalı düzenlenmiş olsa da yeni bir ek rapor alınmasını gerektirir nitelikte bir eksiklik olmadığı anlaşılmakla davacı —- kaybetmesi nedeni ile uğradığını iddia ettiği destekten yoksun kalma tazminatı talebinin ispatlanamadığı bu nedenle de yalnız bu yönden maddi tazminat isteminin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davacılardan — talep etmiş olduğu vefat eden kızı —- hastane masrafları ve cenaze giderleri tazminatı noktasında ise davacılar vekilince tedavi işlemlerine ve hastane masraflarına dair dosyaya sunulmuş herhangi bir delil bulunmadığı görülmüş olup hastane masrafları için talep edilen —-ispatlanamadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Ancak cenaze masrafları için talep edilen —- yönünden de her ne kadar dosyaya sunulan somut bir delil bulunmadığı anlaşılmışsa da hayatın olağan akışı göz önünde bulundurulduğunda — cenaze ve defin masrafının hayatın olağan akışına uygun bulunmuş olup kabulü gerekmiştir.
Maddi tazminat talepleri hususunda bir diğer açıklama yapma gereği duyulan husus faiz hususudur. Bu noktada talebin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz olduğu anlaşılmakla talep haklı bulunarak davacılar lehine hükmedilecek olan maddi tazminata dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerekecektir.
Manevi tazminata ilişkin davalar yönünden ise davacı—- vefat eden kızı —- vefat eden kardeşi —-; Davacı —- vefat eden kızı —-vefat eden kayın biraderi nedeni ile de — olmakla toplamda —- talep edildiği anlaşılmıştır. Bu noktada her ne kadar davacılar vekilince manevi tazminat kalemleri her bir davacı yönünden vefat eden her bir kişi için ayrıştırılmışsa da manevi tazminat istemi bölünemez nitelikte olup gerçekleşen hadise ve ölümler neticesinde kişinin şahsında meydana gelen elem ve ızdırabın karşılığıdır. Bu nedenle her ne kadar vefat eden iki kişi için ayrı ayrı miktarlar belirtilmişse de bu taleplerin tek kalem olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Yani davacı — manevi tazminat talebi —davacı — manevi tazminat talebi —- olarak baz alınmalıdır. Manevi tazminat nitelik itibariyle tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın meydana geliş şekli kusur durumu ve meydana gelen zararın ağırlığı gibi parametrelere bağlıdır. Bu noktada her ne kadar vefat eden kişiler sürücü davalı ile eşit ölçüde kusurlu bulunsa da bir tarafta ölüm acısını yaşamış bir ailenin varlığı salt kusura dayalı olarak takdir hakkının kullanılmasını hakkaniyete aykırı olacaktır. Ancak diğer taraftan manevi tazminat davasının davalısı olan davalılardan —– sosyal ve ekonomik durumu ile kazadaki kusuru da gözetilmesi gerekmektedir. Bu dinamiklere ek olarak manevi tazminat nitelik itibariyle taraflardan birisinin zenginleşmesine diğerinin de fakirleşmesine mahal vermeyecek nitelikte olması da gerekmektedir. Sonuç itibariyle kazanın meydana geliş şekli, kusur durumu, meydana gelen zararın ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları kül halinde değerlendirilmiş ve takdiren hem çocuğunu hem kardeşini aynı kazada kaybeden baba —kazada çocuğunu kaybeden anne —- manevi tazminata hükmedilmesi davacılar lehine hükmedilen manevi tazminatın davalılar —-şirketinden haksız fiil tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacılara verilmesi uygun görülmüştür.
Son aşamada davacı vekilince —— tarihi olan bedel artırım dilekçesi ile maddi tazminat kalemleri HMK 107 kapsamında tekrardan artırılmış ve davacı —-davacı—- talep edildiği görülmüştür.
İzah olunan gerekçeler ile maddi tazminata ilişkin davanın, davacı — yönünden kabulü ile — maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacı —–maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine; manevi tazminata ilişkin davanın ise, davacı — yönünden kısmen kabulü ile—- manevi tazminatın davalılar —haksız fiil tarihi olan —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacı — yönünden kısmen kabulü ile —manevi tazminatın davalılar — haksız fiil tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Maddi tazminata ilişkin davanın
-Davacı — yönünden kabulü ile —- maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
-Davacı—– yönünden kabulü ile — maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Manevi tazminata ilişkin davanın
-Davacı —- yönünden kısmen kabulü ile — manevi tazminatın — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —– müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı —- yönünden kısmen kabulü —manevi tazminatın —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —– müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca maddi tazminat davası yönünden hesaplanan —– vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca manevi tazminat talebinin kabul edilen kısmına isabet eden — vekalet ücretinin davalılar —– alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca manevi tazminat talebinin reddedilen kısma isabet eden —— vekalet ücretinin davacıdan alınarak davada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı —- verilmesine,
6-Davacı vekili tarafından yapılmış 27,70 TL başvurma harcı, 930,73 TL peşin harç, 4,10 TL vekalet harcı, 1.849,83 ıslak harcı olmak üzere toplam 2.812,36 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere olarak toplam 2.164,50 TL masraf olmak üzere toplam 4.976,86 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 3.732,64 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı—– tarafından yapılan 10,00 TL nin reddilen kısma isabet eden 2,5 TL sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-Davalı —– tarafından yapılan 200,00 TL nin reddilen kısma isabet eden 50,00 TL sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
9-Alınması gereken 19.781,54 TL karar ve ilam harcın peşin ve ıslah harcı olarak ödenen toplam 2.780,56 TL harcın mahsubu ile bakiye 17.000,98 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı asil davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/10/2021