Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/904 E. 2018/83 K. 07.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

– K A R A R –
ESAS NO : 2016/904 Esas
KARAR NO : 2018/83

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 04/08/2016
KARAR TARİHİ : 07/02/2018

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davacının, dava dışı —-San. ve Dış. Tic. Ltd. Şti.’nin %50 ortağı olduğunu; dava dışı şirketin, dava dışı —-bank A.Ş. — — Şubesi ile kredi sözleşmesi yaptığını ve bu sözleşmeye istinaden bankadan yüklü miktarda kredi kullanılarak borçlandığını; bu kredi sözleşmesinde kredi borçlusu şirketin yanı sıra müteselsil kefil sıfatı ile davalı … ile birlikte dava dışı —-,—- ve —-Tic. San. A.Ş.’nin müteselsil kefil bulunduklarını; dava dışı asıl borçlu şirketin kredi taksitlerini ödeyememesi ve diğer ortakların da kredi borçlarını ödemeye yanaşmaması nedeniyle bankanın, müteselsil kefillere karşı başlatacağı muhtemel takipler nedeniyle, ticari hayatı risk altına girecek olan davacı şirketin, müteselsil kefil olarak borçlu şirket adına ilgili bankaya ödeme yaptığını ve vadesi geldikçe kredi borçlarını ödemeye devam ettiğini; takip tarihine kadar bankaya ödenen kredi borçları tutarının 1.171.117,96 USD olduğunu ve takibe konu edilen ödemelerin dökümünün toplamının da 292.779,49 USD olduğunu; davalı/ borçlu …’in kredi sözleşmesinde imzası bulunan 4 müteselsil kefilden birisi olduğunu; bu nedenle, davacının, bankaya yaptığı ödemelerin 1/4’ünden sorumlu bulunduğundan, bu miktar için kendisine rücu edilerek, hakkında İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğü’nün — sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını; takipte 292.779,49 USD asıl alacak ve 4.347,67 USD işlemiş faiz olmak üzere 297.127,16 USD’nin ödenmesi için davalıya ödeme emri gönderildiğini; davalının, ödeme emrinin tebliği üzerine takibe haksız ve kötüniyetli itiraz ederek takibi durdurduğunu; bu nedenlerle, davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; dava dışı alacaklı bankanın, kredi borçlusu şirkete kullandırdığı kredi nedeniyle, kredi borçlusuna ve kefillere noterden gönderilmiş bir kat ihtarı ve temerrütün bulunmadığını; bu nedenle, kredi borçlarının muaccel hale gelmediğini ve temerrütün oluşmadığından kredi alacaklısının, kredi borçlusu ve kefiller hakkında bu alacağın ödenmesi için yasal yollara başvurma hakkının doğmadığını; davacı ile asıl kredi borçlusu şirket arasında davaya konu olan alacağın tartışmalı bulunduğunu; bu ihtilaf giderilmeden ihtilafa konu alacağın da ihtilaflı hale geldiğini; bu nedenle, davacının asıl kredi borçlusu hakkında açacağı itirazın iptali davalarının akibetinin beklenmesinin gerektiğini; davaya cevap dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalar kapsamında haksız davanın reddi ile davacının kötüniyetli bulunduğundan %20 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini; talep etmiştir.
Dava; dava dışı asıl borçlu şirket ile dava dışı banka arasında yapılan kredi sözleşmesine işbu davanın taraflarının müteselsil kefil olduğu ve asıl borçlu şirketin alacaklıya kredi taksitlerini ödememesi nedeniyle bu taksitlerin davacı tarafından, ödendiğinden bahisle, müteselsil kefil davalı hissesine düşen miktarın, davalıdan rücuen tahsili için giriştiği icra takibine, davalının yapmış olduğu itiraza yönelik yasal süresi içinde açılmış itirazın iptali ve takibin devamı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine; ilişkindir.
İstanbul Anadolu—-. İcra Müdürlüğü’nün —- sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 26/01/2016 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının, — Tic. San. A.Ş., borçlusunun … olduğu; takibin müteselsil kefil sıfatıyla imzalanan kredi sözleşmesi uyarınca alacaklı bankaya yapılan ödemeler nedeniyle, TBK. 596.md. gereği rücu talebidir. İzmir —-. İcra Müdürlüğü’nün — E. Sayılı icra takip dosyası ile irtibatlı olup, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla açılmıştır. [kredi —- Tic. Ltd. Şti.’nce —bank A.Ş. —Şubesi’nden kullandırılmıştır] açıklamasıyla 292.779,49 USD asıl alacak, 4.347,67 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 297.127,16 USD’nin fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; örnek no:7 ödeme emrinin borçluya tebliğ edilemediği; borçlu vekilince verilen 08/02/2016 tarihli itiraz dilekçesinde, borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce 08/02/2016 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği; görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler Doç. Dr. — ve — tarafından müştereken düzenlenen 18/07/2017 tarihli rapora göre; davacı şirket ile davalının ve dava dışı —-‘ın asıl borçlu —- Tic. Ltd. Şti.’nin, —-bank ile akdettikleri “kredi genel sözleşmesi”ni müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, davacının, — Tic. Ltd. Şti.’nin —bank’a olan kredi borçlarının temerrüt tarihlerinden sonra müteselsil kefil sıfatı ile ödemeler yaptığını; davacının yapmış olduğu bu ödemeler sebebiyle kefillerden, davalı …’e 1/4 oranında rücu hakkının bulunduğunu; davacının, asıl borçlu şirketin Vakıfbank’a olan kredi borçları sebebiyle toplamda 1.171.117,97 USD ödeme yaptığını; ödenen bu bedelin 1/4’ünün 292.779,47 USD’ye tekabül ettiğini; davacının, alacaklı bankaya ödeme yaptığı tarihler itibariyle davalıdan faiz talebinde bulunabileceğini; bu kapsamda, talep edebileceği faiz miktarının takip tarihi itibariyle 4.242,00 TL olarak hesaplandığı yönünde görüş bildirildiği; incelenen bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamına ve tarafların iddia ve savunmalarına göre;
Taraflar arasında; davacı şirketin dava dışı —- Tic. Ltd. Şti’nin %50 ortağı olduğu; dava dışı şirketin diğer ortaklarının davalı .—-ve —- (25/04/2015 tarihinde vefat ettiği) olduğu; dava dışı —. Tic. Ltd. Şti’nin —-bank —- Şubesi ile kredi sözleşmesi imzaladığı ve kredi kullandığını; davacı ve dava dışı şirketin diğer ortaklarının da bu kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatı ile imzalandıkları; davacı tarafından, İstanbul Anadolu —-.İCra Müdürlüğü’nün —- sayılı takip dosyası üzerinden davalı aleyhine icra takibi yapıldığı; davalının icra takibine itirazı üzerine takibin icra müdürlüğünce durdurulduğu; hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava dışı —- Tic. Ltd. Şti’nin ve diğer ortaklarının dava dışı bankadan kullandığı kredinin taksitlerini ödememesi nedeniyle davacının, müteselsil kefil sıfatı ile bankaya karşı borcu ödeme yükümlülüğü riskinin doğup doğmadığı; bu kapsamda, davacı tarafından ortağı olduğu şirketin kredi borcunun taksitlerini müteselsil kefil sıfatı ile ödeyip ödemediği; ödenen miktar bulunması durumunda; davalı hakkında rücuen tahsili için icra takibi yapmakta haklı bulunup bulunmadığı; başka bir anlatımla davalının hakkındaki icra takibine itirazının haklı olup olmadığı; noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davacı şirket ile davalının ve dava dışı —- ve —-‘ın asıl borçlu dava dışı —- Tic. Ltd. Şti.’nin, —- Bankası ile akdettiği “Kredi Genel Sözleşmesi”ni müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları; davacının, —Tic. Ltd. Şti.’nin dava dışı bankaya olan taksitli kredi borçlarını son ödeme tarihlerinden sonra müteselsil kefil sıfatı ile ödediği; bu noktada, davalı savunmasına göre, dava dışı alacaklı bankanın, dava dışı asıl borçlu şirketin kredi hesabını kat etmesi [asıl borçlu ve müteselsil kefillere birliklet ve/veya münferiden hesap kat ihtarı çekmesi] ve/veya icra takibi yapması yahut dava açması gibi işlemlerde/tasarraflarda bulunmasının davacı yönünden kredi sözleşme koşullarının yerine getirilmesinde bu menfi koşulların [ki bu durumların, davacı da dâhil olmak üzere asıl borçlu ve davalı da dâhil diğer müteselsil kefiller yönünden olumsuz sonuçlarının da bulunduğu dikkate alındığında] gerçekleşmesinin de gerekli bulunmadığı gibi ayrıca, davacı/müteselsil kefilin, aslı borçlu/dava dışı şirkete, ödemeleri ile ilgili olarak ihtarname keşide etmesi, icra takibi yapması ve/veya alacağını tahsil için dava vb. yasal yollara öncelikle başvurması sonuç alamaması durumunda; bilâhere, davalı ve/veya dava dışı diğer müteselsil kefillere zorunluluğunun da bulunmadığı; davacı şirketin meşru duruma göre [aksi/bir durumun kötü kazanılmış olduğu defi= nemo auditur propriam turpitudinem allegans] müteselsil kefaleti içerisinde yer alan borcu, alacaklıya/dava dışı bankaya ifada bulunması sonucunda rücu hakkının kullanımı bakımından taraflar arasındaki çıkan uyuşmazlıkta sırasıyla sözleşme ve bu kaynakta hüküm bulunmaması durumunda, TBK.m.587 hükümlerine göre çözümlenmesinin gerektiği; bu hususta, taraflar arasında bir sözleşmenin bulunduğu iddia ve/veya savunma olarak ileri sürülmediği; bu durumda, taraflar arasındaki uyuşmazlığa [müteselsil borçlular arasındaki rücu ilişkisine] tamamlayıcı hüküm niteliğindeki TBK. 167. maddesinde düzenlenen müteselsil borçlular arasındaki rücu ilişkisinin özel bir düzenlemesi olan TBK. 587. maddesinin uygulanmasının gerektiği; davacının asıl borcun tamamından dava dışı alacaklı bankaya karşı sorumlu bulunduğundan payından fazla yaptığı ödemeyi diğer müteselsil kefillere hisseleri için onlara rücu hakkına haiz bulunduğu; somut olayda; davacının yapmış olduğu bu ödemeler sebebiyle kefillerden, davalı …’e iç ilişkide [HMK.26.maddesi uyarınca taleple bağlılık ilkesi dikkate alınarak, başka türlü kararlaştırılmadığından müteselsil kefillerin, iç ilişkide eşit paylı sorumlulukları bulunduğu kabul edilerek] 1/4 oranında halefiyet prensiplerine dayalı rücu hakkının bulunduğu; davacının, asıl borçlu şirketin —-bank’a olan kredi borçları sebebiyle toplamda 1.171.117,97 USD ödeme yaptığı; ödenen bu bedelin 1/4’ünün 292.779,47 USD’ye tekabül ettiği; davacının, alacağını tahsil için davalı/borçlu aleyhine icra takibi yapmaya ve takibi itiraz üzerine işbu davayı açmakta haklı ve hukuki yararının bulunduğu görülmekle; davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın sübut bulduğundan kısmen kabulü ile İstanbul Anadolu —-İcra Müdürlüğü’nün — sayılı takip dosyasında, davalının, 292.779,47 USD (Amerikan Doları)’nin, fiili ödeme günündeki T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığına yönelik itirazının iptali ile takibin devamına, asıl alacak niteliğindeki 292.779,47 USD (Amerikan Doları)’ye, 26/01/2016 takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankaları’nın USD (Amerikan Doları) cinsi döviz ile açılmış (1) yıl vaadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanmasına, [TBK.m.117-(2) uyarıca; dava dışı alacaklı bankanın, asıl borçlu şirketi ve müteselsil kefilleri kredi hesabını kat ederek alacağı muaccel hale getirip bilâhere temerrüde düşürmediği [mütemerrid olmayan] gibi davacının da bankaya yaptığı herbir ödeme tutarından sonra ve/veya ödemelerin tamamı yönünden davalı usulen temerrüde düşürülmediğinden rücu alacağına temerrüt faizi talebinin yerinde bulunmadığı; vekalet sözleşmesine ilişkin hükümler kıyasen uygulanarak alacaklının haklarına halef olan davacının takip tarihinden itibaren faiz talep edebileceği dikkate alınarak] fazlaya ilişkin istemin reddine, İİK.nun 67/2.maddesi uyarınca, alacağın likit niteliği gözetilerek kabul edilen tutar üzerinden (takip tarihinde geçerli kur esas alınmak suretiyle) hesaplanan %20 icra inkar tazminatı tutarı 179.163,47 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının, takibe geçmekte kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığı için reddedilen kısım yönünden davalı yanın %20 kötüniyet tazminatı isteminin yasal koşulları bulunmadığından reddine; karar vermek gerekmiş olmakla; aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
K A R A R:Yukarıda açıklanan gerekçeler ile;
1-Davanın kısmen kabulü ile,
İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün — sayılı takip dosyasında,
Davalının, 292.779,47 USD (Amerikan Doları)’nin, fiili ödeme günündeki T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığına yönelik itirazının iptali ile takibin devamına,
Asıl alacak niteliğindeki 292.779,47 USD (Amerikan Doları)’ye, 26/01/2016 takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankaları’nın USD (Amerikan Doları) cinsi döviz ile açılmış (1) yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacağın likit niteliği gözetilerek kabul edilen tutar üzerinden (takip tarihinde geçerli kur esas alınmak suretiyle) hesaplanan %20 icra inkar tazminatı tutarı 179.163,47 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacının, takibe geçmekte kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığı için reddedilen kısım yönünden davalı yanın %20 kötüniyet tazminatı isteminin yasal koşulları bulunmadığından reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 61.193,28 TL harçtan peşin alınan 11.039,47 TL harç ve 4.486,03 TL icra harcının mahsubu ile bakiye 45.667,78 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 49.782,69 TL nisbi vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvurma harcı ve 11.039,47 TL peşin harç ile 4.486,03 TL icra harcı toplamı: 15.554,70 TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red 0,01 ve kabul 0,99 oranına göre hesaplanan 2.741,61 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red 0,01 ve kabul 0,99 oranına göre hesaplanan 0,31 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflar tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/02/2018