Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/897 E. 2018/42 K. 23.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/897 Esas
KARAR NO : 2018/42

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/08/2016
KARAR TARİHİ : 23/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin 03/08/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı/borçluya takibe konu faturalarda yazılı ürünlerin satışı yapıldığı, ve teslim edildiği, ürünleri teslim alan davalı firmanın 8.440,00 TL olan borcunu ödememesi ve üzerine davaya konu icra takibi yapıldığı ancak davalı/borçlu tarafından haksız olarak borca ve ferilerine itirazda bulunarak takibin durduğu, söz konusu ürünlerin satışı ve teslimi noktasında herhangi bir itirazı bulunmamakta olduğunu, ürünleri aldığını ve bedelini ödediğini iddia ettiğini, söz konusu takip tutarının müvekkiline ödemediğini, ödediğine dair herhangi bir belge sunulmadığını belirterek, İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi tensip zabtının usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi vermediği gibi duruşmaya da gelmediği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
—Ticaret Müdürlüğüne, — Deftedarlık Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevapların geldiği ve mahkememiz dosyası arasına alındı.
İstanbul Anadolu —İcra Müdürlüğünün — İcra dosya aslının geldiği ve mahkememiz dosyası arasına alındı.
Dosya konusunda uzman Mali Müşavir Bilirkişi —‘ya tevdi edilmiş ve rapor alınarak mahkememiz dosyası arasına alındı.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı taraf, davalıya sattığı ürünlerin teslim edilmesine rağmen ürün bedeli olan 8.440, TL ‘nin ödenmediği gerekçesiyle icra takibi yaptığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek iş bu itirazın iptali davasını açmış olup, takibe konu İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün —E. Sayılı dosyasının incelenmesinde davacının 14/02/2015 ve 10/03/2015 tarihli iki adet faturadan kaynaklı 8.440,00 TL asıl alacak ve 438,76 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.878,76 TL alacağın tahsili amacıyla 29/07/2015 tarihinde davalı aleyhine icra takibi yaptığı, davalının 13/08/2015 tarihinde herhangi bir borcu olmadığı gerekçesi ile takibe itiraz ettiği, bunun üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüş olup iş bu itirazın iptali davasının İİK 67/2 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olup, uyuşmazlığın ticari ilişkiye dayalı faturadan kaynaklanması nedeniyle tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiş, — defterdarlığından davalının 2015/2,3 ve 4. aylara ait form BA ‘ları istenmiş, davalı tarafa defter belge ibrazına ilişkin mahkeme ara kararını gösterir duruşma zaptı 13/02/2018 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen ticari defter ve belgelerin bulunduğu yer süresi içerisinde bildirilmediği için sadece davacı tarafın defter incelemeleri ile yetinilmiş,
Mali müşavir bilirkişi tarafından sunalan 22/05/2017 tarihli raporda ” davacının defter ve belgelerinin usulüne uygun tutulduğu, açılış kapanış onaylarının zamanında yapıldığı, davaya konu faturaların ticari defterlere işlenmiş olduğu ve bu haliyle sahibi lehine kesin delil teşkil ettiği, davacının defterlerine göre davalıdan 14/02/2015 tarihli faturadan dolayı 1.640,00 TL 10/03/2015 tarihli faturadan dolayı 7.800,00 TL olmak üzere toplam 9.440,00 TL alacaklı olup, davalı tarafından 03/03/2015 tarihinde yapılan 1.000 TL ödemenin defterlere işli olması nedeniyle takip tarihi itibarıyla davacının kendi kayıtlarına göre davalıdan 8.440,00 TL alacaklı olduğu, — Vergi dairesinin gönderdiği BA formunda 5.000 TL (kdv hariç ) sınırın üzerinde bulunan 6.610,00 TL faturanın 2015/4. Ay BA formu ile davalı şirket tarafından vergi dairesine beyan edildiği, yine davalı şirketin muhasebecisi tarafından — Vergi Dairesine 23/03/2016 tarihinde verilen dilekçe ekinde takip konusu faturaların kayıtlarının bulunduğu, yevmiye defterinin ilgili sayfasının suretinin bulunduğu, buna göre davalı / borçlu şirketin takip konusu faturaları kayıtlarına intikal ettirmiş olduğu ” bildirilmekle bilirkişi raporundaki tespitler doğrultusunda davacının 30/05/2015 takip tarihi itibarıyla davalı borçludan 8.440 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu irsaliyeli faturaların üzerinde teslim tesellüme ait imzalar bulunmamakta ise de bilirkişi raporunda açıklandığı şekilde davacı faturalarının davalının defterlerinde kayıtlı olması ve 5.000 TL’nin üzerinde bulunan faturanın — Vergi Dairesine ibraz edilmesi nedeniyle davalının ticari ilişkiyi doğrulayarak fatura kapsamındaki ürünlerin teslimini kabul ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığı için ödeme vadesinin belli olmaması, BK 117/1 kapsamında takip öncesi dönemde davacının davalıyı ihtar/ihbarla temerrüte düşürmemesi nedeniyle takip öncesi dönem için faiz talep edemeyeceği anlaşılmış ve bu yüzden davanın kısmen kabulü ile 8.440 TL asıl alacak yönünden davanın kabulüne ve itirazın iptaline dair karar verilmiştir.
Her iki taraf tacir olup uyuşmazlığın ticari işten kaynaklanması nedeniyle davacının ticari avans faizi talebi haklı görülerek takipten itibaren asıl alacağın yıllık % 10,50 ve yıllara göre değişen oranda ticari avans faizi uygulanmasına dair karar verilmiştir.
Takip talebinde davacı taraf her ne kadar TTK 1530/7 kapsamında yıllık % 11,50 temerrüt faizi talep etmiş ise taraflar arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığı için bu faiz oranını istemeyeceği anlaşılarak yukarıda belirtiği üzere 3095 sayılı yasanın 2/2 kapsamında ticari avans faizi isteyebileceği anlaşılarak bu yönde hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Davalı tarafından fatura konusu bedellerin defterlerine işlenmesi, bu kapsamda 1.000 TL fatura ödemesi yapılması, faturaların vergi dairesine bildirilmek suretiyle ticari ilişkinin kabul edilmesi ,bu şekilde alacak miktarının belirli bulunarak hesaplanmasının yargılamayı gerektirmemesi nedeniyle davalının takibe haksız yere itiraz ederek alacaklının alacağına geç kavuşmasına neden olduğu anlaşıldığından asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
Davalının İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosaysında 8.440,00 TL asıl alacak yönünden yaptığı itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına.
Fazlaya ilişkin istemlerini reddine,
Davacının takip öncesi dönem için faiz isteyemeyeceğine,
Davalının takibe haksız olarak itiraz ettiği ve alacağın geç ödenmesine neden olduğu anlaşılmakla asıl alacak olan 8.440,00 TL nin %20 si oranında icra inkar tazmitanın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Takipten itibaren asıl alacak olan 8.440,00 TL ye yıllara göre değişen oranda ticari avans faizi uygulanmasına,
3-Davacı tarafça yapılmış 29,20 TL başvurma, harcı, 151,63 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 185,13 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam 615,80 TL masraf olmak üzere toplam 800,93 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 760,88 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Alınması gereken 576,54 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 151,63 TL nin mahsubu ile bakiye 424,91 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarife uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/01/2018