Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/839 E. 2019/131 K. 19.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-KARAR-
ESAS NO : 2016/839 Esas
KARAR NO : 2019/131

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/07/2016
KARAR TARİHİ : 19/02/2019

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; 16/08/2014 tarihinde ———————– adresinde davalı şirkete ait damperli kamyonun çalışması sırasında —————— devrilmesine neden olduğunu; çarpma neticesinde davacı şirkete ait direğin hasara uğradığını; meydana gelen hasarın davacı şirketin yüklenicisi tarafından tamir edilerek giderildiğini; hasar tespit tutanakları ve hasar miktarına ilişkin faturalar doğrultusunda hasar bedelinin davalıdan istenildiğini; ancak davalı tarafından hasar bedelinin karşılanmadığını; bunun üzerine İstanbul Anadolu———–. İcra Müdürlüğü’nün 2015/13084 sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını; davalı tarafından başlatılan icra takibine itiraz edildiğini; bu nedenle, davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; davacının, iddialarının tamamen gerçek dışı olduğunu; davacının düzenlemiş olduğu tutanaklarda, davalıya ait aracın plakasının yazmadığını; davacının hasara uğradığı bildirilen direğine, davalının herhangi bir aracının zarar vermediğini; tutanakların tek taraflı düzenlendiğinden hükme esas alınmaması gerektiğini; yine hasar tutanaklarında tespit edilen hasar miktarının fahiş olduğunu; hasarın ne şekilde tespit edildiğininde belli olmadığını; bu nedenlerle, davacının, haksız davasının reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini; talep etmiştir.
Dava; davacı tarafından, meydana gelen hasar bedeline ilişkin düzenlenen faturanın davalıdan tahsili için giriştiği icra takibine davalının yapmış olduğu itiraza yönelik yasal süresi içinde açılmış itirazın iptali ve takibin devamı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine; ilişkindir.
İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün —- sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 02/07/2015 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının …., borçlusunun————- olduğu; takibin 2.929,56 TL asıl alacak ve 308,97 TL gecikme faizi ile 55,61 TL KDV olmak üzere toplam 3.294,14 TL’nin fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ——- ödeme emrinin borçluya 22/07/2015 tarihinde tebliğ edildiği; borçlular vekilince 28/07/2015 tarihli itiraz dilekçelerinde borca ve fer’ilerine yönelik itiraz edildiği; görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi ——– tarafından düzenlenen 27/03/2017 tarihli esas rapor ve 08/01/2018 tarihli ek rapora göre; hasarın davacı elemanları tarafından giderimi halinde 2.014,44TL hizmet alımı suretiyle giderimi halinde 3.120,18TL zararın meydana geldiği tespiti yapılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmaları ile bilirkişi raporu ve icra takip dosyası içeriğine göre;
Türk Borçlar Kanunu’nun 50. Maddesinde “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” denilmekle Tmk’nun 6. Maddesindeki genel ispat kuralından bir farklılık yaratılmamıştır. Davacı, zarar verenin kusurunu ispat etme yükü altında olduğu gibi madde açıkça ifade etmese de zarar verenin kim olduğunu da ispat etme yükü altındadır. Zira kural olarak haksız fiil nedeniyle sorumluluk, bu fiilin sahibine aittir ve fiil uygun illiyet bağı ile faile bağlanabilir olmalıdır.
Haksız fiiller hukuki işlemlerden farklı olarak HMK m.200’de yer alan senetle ispat kuralına tabi değildirler. Zarar gören zararını, zarar vereni ve zarar verenin kusurunu her türlü delille ispat edebilir. Bu itibarla tanık dinletilmesi dahi mümkündür.
Somut olay incelenecek olursa; davalı vekilince dosya içerisine davacı şirketin yetkililerince kazanın meydana gelmesinden sonra düzenlenen hasar tespit tutanağı sunulduğu, hasar tespit tutanağında davalı şirketin hasar yapan olarak yer aldığı ancak davalı şirketin çalışanı tarafından atılmış herhangi bir imza bulunmadığı, yine hasar tespit tutanağında zarara neden olan olayı gören üçüncü bir şahsın da bulunmadığı, hasarın nasıl meydana geldiğine dair bir belirleme olmadığı görülmekle; tek taraflı tutulan tutanağa dayanarak haksız fiil nedeniyle meydana gelen zarardan davalının sorumlu tutulmasının hukuk güvenliği ile bağdaşmayacağı, davacının davasını ispata yarar herhangi başkaca bir delil sunamadığı, olayda zararın davalının fiilinden kaynaklığını düşündürür karine de bulunmadığı anlaşıldığından aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
K A R A R:Yukarıda açıklanan gerekçeler ile;
1-Sübut bulmayan davanın reddine,
Kötüniyet tazminatının şartları oluşmadığından reddine,
2-Alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 39,85 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,55 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineyi irat kaydına,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara bilahare tebliğ edilmek üzere miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.