Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/803 E. 2019/704 K. 04.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/803 Esas
KARAR NO: 2019/704
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/06/2016
KARAR TARİHİ: 04/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, — yılında—–tarafından kaliteli makinelerin ihtalatı ile etkin bir teknik servis hizmeti sunma amacıyla kurulduğunu, müvekkilinin, —— grup şirketlerinden biri olan davalı—— tarihinde —- akdedildiğini ve— markasının — olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin ilk olarak – yılının sonuna kadar akdedilmiş olsa da —–, müvekkilinin satışlarından memnun olması nedeniyle sözleşme ilişkisini devam ettirdiğini, taraflar arasındaki münhasır bayilik sözleşmesine rağmen – sözleşme devamında dönem dönem başka firmalara da makine göndererek sözleşmenin mühnasırlık klozunu ihlal ettiğini ve pazarda haksız rekabete neden olduğunu, buna rağmen —- müvekkilinin yerine geçecibilecek ya da onunla rekabet edebilecek bir firma bulamadığını ve müvekkilinin — pazarını elinde tutmaya çalıştığını, – yılından itibaren – münhasırlık ihlallerini daha da arttırarak müvekkilinin satışlarının azalmasına sebep olduğunu, davalı …’ın hiçbir geçerli ve haklı sebebi olmadan müvekkili ile olan sözleşmesini— tarihi itibariyle feshedeceğini bildirdiğini ancak sözleşme ilişkisi sona ermeden davalı ——– sözleşme akdettiğini, bunun akabinde davalı —- müvekkiline ait internet sitesinde de yer alan müşteri listesini kullanarak bu şirketlere tek tek e-mailler gönderdiğini ve haksız rekabet teşkil eden davranışlarda bulunduğunu beyan ederek davanın kabulüne, davalılar tarafından gerçekleştirilen haksız rekabetin tespitine, tespit edilen kazanç kayıplarının davalılardan alınıp müvekkiline verilmesine, ticari itibari zedelenen müvekkilinin zararının tazmini amacıyla — TL’den az olmamak üzere şimdilik — TL’nin davalırdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle;müvekkili şirketin, ambalaj ve paketleme makinaları üretiminde —- şirketlerinden birisi ve faaliyet konusunda — önde gelen tedarikçilerden olduğunu, müvekili şirket ile davacı şirket arasında – yılında sözlü olarak anlaşmaya varıldığını, bu anlaşma ile davacı şirketin —- pazarında tek satıcı olarak yetkilendirildiğini, bu anlaşmaya istinaden davacıya – tarihli tek yetkili satıcı olduğuna dair belge verildiğini, – yılında taraflar arasında distribütörlük ilişkisi kapsamında çeşitli sorunlar ortaya çıktığını, davacı şirketin, müvekkili adına — markasını kendi adına — nezdinde tescil ettirdiğini ve sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı davrandığını, ayrıca müvekkilinni fikri mülkiyet haklarına bilerek tecavüz ettiğini, ayrıca davacı şirketin o tarihlerde müvekkiline olan borçlarını zamanında ödemediğini, bunların üzerine müvekkili ile davacı tarafın —- tarihli sözleşme imzalayarak münhasır tek satıcılık ilişkisini sonlandırdığını, bu sözleşme ile taraflar arasındaki münhasır distribütörlük ilişkisi bu sözleşmeyle sona erdiğini, bunun yerine davacıya ödeme ve satış koşulları aynı olmak üzere münhasır olmayan satıcılık yetkisi verildiğini, ayrıca bu sözleşme ile davacının tek satıcılık ilişkisinden doğan veya doğacak tüm talepleri bakımından ibra ettiğini ve haklarından feragat ettiğini, ayrıca taraflar anılan sözleşmede yer alan tahkim şartıyla her türlü uyuşmazlığın tahkim yolu ile çözüleceği hususunda tahkim anlaşması yaptığını, —- yılları arasında davacının satışlarında önemli ölçüde azalma olduğunu, ayrıca davacının, müvekkiline lan ödemelerini vadelerinde yapmamaya başladığını, —tarihinde tarafların, davacı işyerinde toplantı düzenlediğini, bu toplantıda müvekkili şirketin sözleşme ilişkisini sonlandırma iradesini gerekçeleri ile davacıya ilettiğini, —- tarihinde müvekkili şirket yetkilisinin davacıya gönderdiği e-mail ile satıcılık sözleşmesinin sona erdirildiğinin bildirildiğini, müvekkilinin fesih akabinde diğer davalı – — tarihinden itibaren geçerli olmak üzere tek satıcılık sözleşmesi imzaladığını, ayrıca taraflar arasında tahkim anlaşması mevcut olduğunu, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, davacının aksi yöndeki beyan ve iddialarının gerçek dışı olduğunu beyen ederek müvekkili ile davacı arasında tahkim anlaşması olması sebebi ile davanın usulden reddine, manevi tazminat talebinin belirsiz olamayacağı, bölünerek kısmen de talep edilemeyeceği dikkate alınarak manevi tazminat talebi bakımından hukuki yarar yokluğu nedeniyle talebin reddine, müvekkili ile davacı arasında haksız rekabetin bulunmadığının tespiti ile davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı tarafın tahkim anlaşmasını bilmesine karşın kötü niyetli olarak dava ikame etmesi karşısında müvekkili ile imzalanan avukatlık ücret sözleşmesi uyarınca taraflarına ödenecek avukatlık ücretinin de davacı tarafından ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava haksız rekabete dayalı tazminat davasıdır.
Milletlerarasi Tahkim Kanunu 5.maddesi,” Tahkim anlaşmasının konusunu oluşturan bir uyuşmazlıkta dava mahkemede açılmışsa; karşı taraf, tahkim itirazında bulunabilir. Tahkim itirazının ileri sürülmesi ve tahkim anlaşmasının geçerliliğine ilişkin uyuşmazlıkların çözülmesi, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ilk itirazlara ilişkin hükümlerine tabidir. Tahkim itirazının kabulü halinde, mahkeme davayı usulden reddeder” şeklindedir.
Somut olay incelendiğinde taraflar arasında imzalanan ve uyuşmazlık konusu olmayan 09/02/2011 tarihli protokolün 5.maddesinde taraflar arasında herhangi bir ihtilaf münhasır olarak, İsviçre Ticaret Odası İsviçre Uluslararası Tahkim Kuralları gereğince çözüleceği belirlenmiştir.
Davalı tahkim ilk itirazında bulunmuştur.
Davacı taraflar arasında yürürlükte olan bir tahkim anlaşması olmadığını haksız rekabetten kaynaklanan uyuşmazlıklar bakımından tahkim hükmü konulmadığını ileri sürmüştür.
HMK’nın 116. maddesinde tahkim itirazı ilk itirazlar arasında sayılmış olup davalı vekilince süresinde tahkim ilk itirazında bulunulmuştur.
09.02.2011 tarihli protokolün 5. madesiyle, taraflar arasındaki ticari ilişkiden doğan tüm ihtilaflar yönünden tahkim şartı getirildiği anlaşılmakla davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:(Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
1-Davacı tarafından davalı … aleyhine açılan davanın yasal süresi içinde ileri sürülen tahkim ilk itirazı dikkate alınarak davanın usulden reddine,
2-Alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 119,55 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 75,15 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair tarafların yüzlerine yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/09/2019