Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/794 E. 2018/291 K. 16.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/794 Esas
KARAR NO : 2018/291

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/06/2016
KARAR TARİHİ : 16/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili 27/06/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ticari faaliyetleri kapsamında ticari ilişki kurulduğunu, davalı müvekkilinden toptan olacak şekilde bir çok kez t-shirt satıl aldığını, davalıya teslim edildiğini, davalı borçlu t-shirtlerin ücretini müvekkiline ödememesi üzerine İstanbul Anadolu —İcra Müdürlüğünün— Esas sayılı dosyası üzerinde ica takibi yapıldığını, davalının borca itiraz ettiğini, takibin durduğunu belirterek, davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili07/03/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı ile yaptığı ticaretten kaynaklanan tüm borcunu ödediğinive borcu kalmadığını, davacı müvekkilinden almış olduğu parayı tekrar tahsile çalıştığını, takibe konu edilen fatura bedelleri ödendiğini, davacı tarafından icra takibi başlatılacağı tahmin etmediğinden ödeme dekontlarını saklama gereği duymadığını belirterek davanın reddine, takibin iptaline, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Istanbul Anadolu—.İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosya aslının celp edlip mahkememiz dosyası arasına alındığı,
—Vergi Dairesi Müdürlüğüne—Şubesine yazılan müzekkere cevapların geldiği ve mahkememiz dosyası arasına alındığı,
Dosya konusunda uzman Mali Müşavir Bilirkişi — a tevdi edilerek rapor alındığı ve mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının faturaya dayalı alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı , İstanbul Anadolu—.İcra Müdürlüğünün — esas sayılı dosyasında 16 adet faturadan kaynaklı 45.097,20 tl asıl alacak + 8.087,29 tl işlemiş faiz olmak üzere toplam 53.184,49 tl alacağın tahsili amacıyla 25.05.2016 tarihinde davalı hakkında icra takibi yapmış, tüm fatura örneklerini dosyaya sunmuş, davalının “faturalarda imza bulunmadığı ve herhangi bir borcu olmadığı ” şeklindeki itirazı nedeniyle takibin durmasına neden olduğu anlaşılmış, İİK 67/2 maddesi gereği iş bu itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde , faturaların kesildiği dönemde davacı ile ticaret yaparak mal aldığını, fakat bundan kaynaklı tüm borcunu ödediğini, yapılan işlemin mükerrer tahsile ilişkin olduğunu belirtmiş, tarafların tacir olması nedeniyle ticari defter ve belgeleri üzerine mali müşavir bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmasına karar verilmiş,
Fatura tarihlerinin 2014 yılı olması nedeniyle 2014 yılı ticari defter ve belgeleri inceletilmiş, bilirkişi tarafından sunulan raporda; davacı ile davalının ikinci sınıf tacir olup her ikisinin de işletme hesabı defteri kullandıkları, her ikisinin 2014 yılı defterlerine göre taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu ve defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, işletme defterinin yapısı itibariyle gerçek borç alacak ilişkisinin tespitine imkan vermediği, bunun nedeninin ise bütün gelir ve giderlerin peşin ödenmiş yada tahsil edilmiş gibi deftere kaydedilmesinden kaynakladığı, davacının defterlerine göre davalıdan 45.097,20 tl alacaklı göründüğü, davacı tarafından kesilen 16 adet faturanın her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu, fatura muhteviyatının t-sört olduğu, davalı tarafından sunulan makbuz ve ödeme belgelerinden davalının davacıya 23.930 tl ödeme yaptığı, bakiye 21.167,20 tl borcu olduğu belirtilmiştir.
16 adet faturanın davalının defterlerinde de kayıtlı olması nedeniyle ürünlerin ve faturaların teslimine ilişkin bir ihtilaf bulunmadığı anlaşılmıştır. Zaten davalı da ürünlerin teslim edilmediğiyle ilgili bir itirazda bulunmamış, sadece bedellerinin ödenmesine rağmen tekrar istendiğini dile getirmiştir. Davalının, fatura bedellerinin hem arkadaşı —ın kartıyla hemde arkadaşları tarafından ATM den kartsız işlem yoluyla ödendiğini beyan etmesi nedeniyle bahse konu kayıtlar bankalardan istenmiş, gelen ödeme belgelerinin bilirkişi tarafından incelenmesinde davacının — Bankası — Şubesinde bulunan hesabına ilgili dönemde … ve — tarafından 19.950 tl, — tarafından 3.980 tl olmak üzere toplam 23.930 tl ödeme yapıldığı tespit edilmiş,buna göre bakiye 45.097,20- 23.930 tl= 21.167,20 tl ödenmeyen borç kaldığı anlaşılmıştır.
Davacının yapılan ödemelerle ilgili herhangi bir itiraz sunmaması ve tanımadığı bu kişiler tarafından kendi banka hesabına ödeme yapılmasının kaynağıyla ilgili açıklamada bulunmaması, davalının isim vererek yaptığı ödeme iddialarının banka kayıtlarıyla doğrulanması göz önüne alındığında yapılan ödemelerin davalı tarafından yapıldığının kabulü gerekmekle davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir .
Bir alacağa faiz talep edilebilmesi için BK 117 gereği ödeneceği tarihin kesin olarak belli olması ,yani ya bir sözleşmeyle belirlenen bir vadenin bulunması yada borçlunun bir ihtar yada ihbarla temerrüde düşürülmesi gerekir. Taraflar arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığı gibi dosya kapsamında ihtar/ ihbara dair bir kayıtta bulunmadığı için davacının takip öncesi dönem için faiz isteyemeyeceği anlaşılmış ve bu talebinin de reddine dair karar verilmiştir.
Takip talebinde takipten itibaren asıl alacağa yasal faiz uygulanması talep edildiği için taleple bağlılık ilkesi gereği yıllık yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş, alacağın faturaya dayalı nedeniyle ödeneği miktar belli olduğundan yani miktarın tespit ayrıca hesap yapılmasını gerektirmediğinden( likit olduğundan) haksız itiraz nedeniyle alacaklının alacağına geç kavuşmasına neden olan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Davanın kısmen kabülu ile;
Davalının İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün — E. Sayılı dosyasında 21.167,20 TL asıl alacak yönünden takibe yaptığı itirazın iptali ile takibin 21.167,20 TL üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin istemlerinin reddine,
Takip öncesi dönem için faiz talep edemeyeceğine,
Takipten itibaren asıl alacak olan 21.167,20 TL ‘ye taleple bağlılık ilkesi gereği yıllık % 9 oranında yasal faiz uygulanmasına,
Asıl alacak miktarı belirli bulunmakla 21.167,20 TL ‘nin % 20 oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı vekili tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 908,26 TL peşin harç, 4,80 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 941,76 TL harç gideri, tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti olarak toplam 533,10 TL masrafı olmak üzere toplam 1.474,86 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 589,94 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafından yapılan 5,10 TL yargılama giderinden red edilen miktar üzerinden hesaplanan 3,06 TL sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.540,06 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 2.871,60 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Alınması gereken 1.445,93 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 908,26 TL harcın mahsubu ile bakiye 537,67 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,

Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı veklinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/03/2018