Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/776 E. 2021/1061 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/776 Esas
KARAR NO : 2021/1061
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 01/03/2013
KARAR TARİHİ: 12/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili — tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı— — tarihinde—– payın karşılığı olarak devredene ödenmesi gerektiği halde ödenmeyen ve ——- — Dava ihbar edilen —- davacıya temlik edildiğini, —- edilen paranın ödeme tarihindeki — — keşide tarihlerinden, —–tarihinden başlayan —– birlikte ihtarnamenin tebliğinden başlayarak—– içerisinde davacıya yapılmasının, temlikle birlikte akdi halefiyet nedeni ile ödeme yapılmaması halinde a. Davalı aleyhine genel hükümlere göre icrai takibat ve yargılama yoluna gidileceğini, b. Diğer tüm hukuki ve cezai haklarının saklı olduğunun, c. Mevcut kayıtların ilgili mali kuruluşlara intikal ettirileceğinin, d. yargılama giderleri vekalet ücreti ve diğer ferilerle birlikte alınacak hükümle tahsil edileceğinin —–ihtamamesi ile tebliğ edildiğini, davalı tepkisiz olduğunu, davalı şirketin —- pay devri nedeni ile bünyesinde adı geçenin alacak miktarı kadar zenginleşmeye sebep olduğunun, protokolün davacının ——- tarafından yerine getirilmesine rağmen davalı şirket ve borçlu tarafından ödeme yapılmamakla zenginleşmeye neden olunduğunun açık olduğunu, usulüne uygun temlik nedeni ile dava dilekçesinin devir edene ihbarı ile davada taraf olmasını takiben toplanan delillere göre fazlaya ait haklar,——hukuki ve cezai diğer haklar saklı kalarak dava edildiğini, belirterek, müvekkili tarafça açıklandığı üzere yapılacak yargılama sonucu toplanacak delillere göre dava ihbar edilen — arasında yapılan —– davalının edimlerini haksız yerine getirmemesi karşısında feshine, —- tarafından davacıya temlik edilen ——— alacağın ödeme tarihindeki — —-çeklerin keşide tarihlerinden——— tarihinden başlayan ticari reeskont faizleri yargılama giderleri ile birlikte Davalılardan birlikte ve zincirleme alınarak davacıya verilmesine, ücreti vekaletin aynı şekilde davalılardan alınarak davacı vekili sıfatı ile tarafına karar verilmesini talep etmistir.
DAVALININ SAVUNMA VE İDDİALARI:
——tarihli cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkili—- ile—– başlıklı, her iki tarafa hak ve yükümlülükler yükleyen bir sözleşme imzalandığını, davacı ——-haklarını temlik aldığını iddia ederek müvekkili şirkete karşı alacak davası açtığını, işbu davayı açarken aynı zamanda sözleşmenin feshini de talep ettiğini, —– müvekkilinin toplam—– kabul ettiğini ve buna ilişkin muhtelif çekler verdiğini, buna karşılık davacının, — tutarında çek bedeli talep ederek — ödemeyi kabul etmiş olduğunu, ayrıca —— davacının tahsil edilemeyen ——ödeme yapıldığını kabul ettiğini, davacının dava dilekçesinde temlik eden ile davalı müvekkili şirket arasındaki —- bütün olduğundan, dava harcının —— değeri üzerinden yatırılması gerektiğini, bu itibarla eksik harcın yatırılmış olup müvekkili tarafça öncelikle harcın tamamlattırılması gerektiği kanaatinde olduklarını, temlik alanın —tarihli sözleşmeden doğan ve temlik edene ait olduğu iddia edilen ——arasında yapılan sözleşmenin feshine olanak vermeyeceğinden, sözleşmenin feshi yönündeki davacı İsteminin reddinin gerektiği kanaatinde olduklarını, zira —tarihli sözleşmenin tarafı olan davalıların ——— alacaklarının mevcut olup, temlik eden edimlerini yerine getirmediğinden yani temlik eden bu borçlarını ifa etmedikçe—- usulüne göre ifayı teklif etmedikçe, davalılar olarak —– bulunduğunu, her ne kadar alacağın temlikinde borçlunun rızası-onayı aranmazsa da, —– olduğunu, bu itibarla temlik edene karşı borçlunun ileri sürebileceği itiraz ve defilerin, temlik alana karşı da ileri sürülebilmesinin mümkün olduğunu, bu anlamda takas İddiasında bulunmasının dahi mümkün olduğunu, temlik eden ile müvekkili şirket ve diğer davalı —– nedeniyle müvekkili tarafça davalı müvekkili şirketin temlik edenden olan alacaklarının BK. 167/2 maddesi gereğince takası talebinde bulunduklarını, takas sonucunda ise alacaklı olduklarının anlaşılacağını, bu takas sonucunda davanın da reddinin gerekeceği kanaatinde olduklarını, —- parasal borçların tamamen ödenmiş olup hatta fazla ödeme olduğunu, davacının da dava dilekçesinde parasal borçların —— tutarındaki diğer ödemeyi de parasal borçlara değil de, —- mahsup ettiğini, gerçekte böyle bir mahsup hakkının olmadığını, müvekkili şirketin yurt dışına ihracat yaptığı müşterisinden —-denilen çeklere ilişkin—- ödendiğini ve durumun da çekin arkasına yazıldığını, dolayısıyla parasal borçlara ilişkin olarak temlik edene —- ödendiğini, sözleşmnin feshi talep edildiğinden ve Sözleşmenin parasal değeri bulunduğundan, her ne kadar kısmi dava açılmış olsa bile harcın Sözleşmenin değeri üzerinden yatırılması gerektiğinden, öncelikle eksik harcın tamamlattırılmasını, dava konusu Sözleşme iki tarafa borç yükleyen bir —- olduğundan, davacı taraf da —kısmi temlike dayanarak — feshini isteyemeyeceğinden, bu talebin reddini, Sözleşme bir bütün olduğundan, davacının kısmi temlik alsa dahi, temlik edene karşı ileri sürülebilecek tüm defilerin, temlik alana karşı da dermeyan edebileceği, bu nedenle de yargılama aşamasında takas ve mahsup olgusunun göz önüne alınmasını, müvekkilinin yaptığı ödemelerin öncelikle —- ödemelerine mahsup edilmesi gerektiğini, —– tutarındaki—- yılı sonuna kadar ve bugüne kadar talep etmediğinden, artık talep edemeyeceği olgusunun değerlendirilmesini, talep edilen tüm alacağın zaman aşımına uğramış olduğunun göz önüne alınmasını, müvekkili tarafça fazla ödemeye ilişkin talep ve dava haklarını şimdilik saklı tuttukları hususunun bilinmesini, haksız ve kötü niyetli davanın reddi ile, karşılık davalarının kabulüne dair taleplerini saygılarıyla takdirlerinize arz ettiklerini, belirterek, müvekkili tarafça açıklamaya çalıştıkları ve —- tarafından takdir edilecek nedenlerle, haksız ve kötü niyetli davanın reddine, karşılık davalarının kabulü ile, —– dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davacı-karşılık davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
—— verildiği,
Dosya alanında —– —- — —– raporun dosyamız arasına konulduğu görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Mahkememizin—–Ancak, mahkemece bu bozma ilamına uyulmasına rağmen, bozma ilamının gereği yeterince yerine getirilmemiştir. Zira bozma ilamından sonra alınan bilirkişi raporunda, davalı şirket tarafından yapılan yurt dışı satımın bedelinin neden tahsil edilmeyip de davacının temlik edenine verildiği, böyle olduğu taraflarca kabul edilmesine rağmen neden halen davalı defterindeki kaydın —- şirkete yönelik olduğu, bu —— sonucu yapılan satışın davacının temlik edenine veya onun belirlediği bir kişiye yönelik yapılıp yapılmadığı, —– kimin lehine yapıldığı, yapılan —– bedelinin temlik edene yapılmasının temlik eden yararına yapılmış bir —-üretim olacağı yönünde güçlü bir karine teşkil edip etmediği, davacının —– çeki neden hala elinde bulundurduğu hususları tam olarak açıklığa kavuşturulmamış ve tartışılmamıştır. Bu itibarla bozmadan sonra alınan bilirkişi raporu da hüküm kurmaya ve izlemeye elverişli değildir.
Bu itibarla, mahkemece konusunda uzman akademisyenlerden oluşturulacak bir bilirkişi kurulundan, öncelikle tarafların kabulünde olan ve —–üretime ilişkin olduğu anlaşılan davalı şirket tarafından yapılan dış satımın, hisse devir protokolünde belirlendiği şekliyle davacının temlik edenine veya onun belirlediği bir kişi lehine yapılıp yapılmadığı hususunun açıkça ortaya konulmasının sağlanması, ayrıca bu satım sonucu belirlenen alacağın davalı defterinde neden hala dava dışı ——– şirketten alacak olarak göründüğünün belirlenmesi, bu —– bedelinin davacının temlik edeni tarafından alınmasının temlik eden yararına yapılmış bir ——-üretim olduğu yönünde bir karine teşkil edip etmeyeceği, ayrıca ——- tutarındaki çeklerin hala neden davacı tarafın elinde bulunduğu yönlerinde, hüküm kurmaya ve izlemeye uygun, gerekçeli ve denetlenebilir bir rapor alınması ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçe ile eksik inceleme sonucu davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir….” Denilerek bozulduğu görülmüştür.
Bozma ilamına binaen mahkememizce alanında uzman bir gümrük ve taşıma uzmanı bir tekstil mühendisi bir mali müşavir ve bir akademisyen bilirkişiden oluşan heyetten rapor alınmıştır. Yapılan yargılama, incelenen dosya kapsamı ile son bozma ilamı dikkate alınarak dava dışı — yetkilisi —- nolu faturalar konusu ürünlerin malzemelerinin davalı —- tedarik edilerek dikiip —- gönderildiğini, davalının yaptığı işlemin—- olmadığını, —- avukatlarının geçici tedbir kararı aldırarak davalının teslim etmiş olduğu —– ve gelirini —— beyanda bulunmuştur. Akabinde dosyanın yukarıda arz edilen bilirkişi heyetine tevdii sağlanarak rapor alınmış olup
Davalı —- gereği —-hissesini satın almak için vermiş olduğu—-borçlu olduğu Ancak — davalının —- satmış olduğu —— sattığından davalı tarafın, ————- alacaklı olduğu, davalı alacağının ise borcundan mahsubu sonrası davalının — olduğu, mahsuplaşma sonrası davalıların—-kalmadığı, hatta davalı — alacaklı olduğu anlaşılmıştır. — tarihli —— hakkının karşılığı olarak verdiği çeklerin davalılara iade edilmesi gerekmektedir.
Yukarıda izah olunan nedenler ile asıl davanın ispatlanamaması nedeni ile reddine, karşı davanın ise mahkememizin önceki kararının karşı dava yönünden temyiz edilmemesi ve buna bağlı olarak kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından karşı dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Asıl dava yönünden davanın ispatlanamaması nedeni ile reddine,
a)-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 81,00 TL ile ıslah harcı 1.538,47 TL olarak alınan toplam 1.619,47 harçtan mahsubu ile bakiye 1.560,17 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b-)Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
c-)Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 15.346,22 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
d-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
e-Davalı tarafından kullanılan 100,00 TL gider avansının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2-Karşı dava yönünden verilen kararın kesinleşmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2021