Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/752 E. 2019/1137 K. 02.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/752 Esas
KARAR NO: 2019/1137
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/06/2016
KARAR TARİHİ: 02/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;——- tarihinde sürücü —- sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketine ———- sigortalı bulunan ———- plakalı aracın kusurlu olarak kontrolünü kaybedip müvekkilinin sevk ve idaresindeki araca çarpması sonucu müvekkili ———— yaralandığını, davalı sigorta şirketinin ——– numaralı poliçe kapsamında kaza tarihinde kişi başına olan teminat çerçevesinde sorumluluğu bulunmakta olup müvekkilide oluşan zararı karşılamakla yükümlü olduğunu, davacının beden gücü kayıp oranınım —— müvekkili ——–geçirdiği kaza nedeniyle yaralanıp malul olduğunu, kaza sonrasında müvekkilinin ————- tedavi gördüğünü, ayrıca—————– sayılı sağlık raporu bulunduğunu, vücut Fonksiyon kaybı’nın %18 olarak belirlendiğini, müvekkilinin sigorta şirketinden maluliyetine ilişkin eksik bir ödeme aldığını, yine müvekkilinin tedavi süresinde %100 iş göremezlik durumu ve bakıcı giderine ilişkin herhangibir ödeme almadığını belirterek, 6111 Sayılı Yasa’mn 107. Maddesine göre belirlenecek Bakıcı Giderinden Kaynaklanan maddî tazminatın tedavi gideri teminatından karşılanmak üzere hüklim altına alınmasını talep ettiklerini, davalı trafik sigortacısının müvekkili bakımından giderilmemiş özellikle bakıcı gideri ve ——– tarafından karşılanması mümkün olmayan tedavi giderleri bakımından anılan poliçe kapsamında temin edilen tedavi giderleri limitine kadar mesuliyeti bulunduğunu, ancak zarar miktarının tayin ve tespitinin bilirkişi raporu ile belirginlik kazanacağından; ilgilinin maluliyet oranı dikkate alınarak, ömür boyu sürekli bakıma muhtaç olmasından mütevellit bakıcı gideri tazminatı ile ———- karşılanması ve fatura vb ile ispatı mümkün gözükmeyen dolaylı tedavi giderlerinin tespiti tahtında dosyanın bilirkişiye gönderilmesini talep ettiklerini, müvekkiline kaza tespit tutanağında da belirtildiği üzere kusur izafe edilemeyeceğinden ——– kesinleşmiş olduğundan; Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda——— Yaşam Tablosu kullanılarak hesaplama yapılmasını ve müvekkilinin Bakıcı Gideri ve Maluliyet Zararı tazminatının hesaplanmasını talep ettiklerini, kusur durumunda ihtilaf bulunmaması nedeniyle delillerin toplanmasına müteakip dosyanın tazminat bilirkişisine gönderilmesini talep ettiklerini, trafik kazası sonucu meydana gelen bedeni zararların sigorta teminatı dışında kaldığına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmaması nedeniyle meydana gelen tüm bedeni zararların trafik sigortası ———içinde kaldığının kabulü gerektiğini, tüm bedeni zararların poliçe teminatı içerisinde bulunması ve ayrıca sorumluluğun belirlenmesini KTK 85. Madde ile değerlendirilmesini talep ettiklerini, kazaya karışan araçların sigorta poliçeleri nedeniyle zararın tamamından müteselsil sorumlu olduklarını, doğan zararın tümünden işleten ve araç işleticisinin bağiı olduğu teşebbüsün müteselsil sorumlu olduğunu, kusur durumunun dahi bu durumu etkilemeyeceğini, 6098 Sayılı Borçlar Kanunu 76. Maddesi uyarınca yine sayın mahkemece tespit edilecek bir tutarın müvekkiline ödenmesini talep ettiklerini, sayın mahkemece TTK 1427/2 uyarınca avans ödemesine karar verilmesini talep ettiklerini, trafik kazasında müvekkilinin uğradığı bedensel zarar nedeniyle, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, 6100 sayılı Yasa nın 107.maddesine göre belirlenecek maddi tazminatın sigorta şirketi, açısından temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi, ile birlikte, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı ————-vekili cevap dilekçesinde özetle;dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen —— plakalı aracın müvekkili şirket tarafından ——– tarihleri arasında geçerli olmak üzere ——– sigortalandığını, davacı vekiline ——— ödendiğini, yapılan bu ödemenin taraflar arasında çekişmesiz olduğunu, bu ödemeler ile müvekkilinin sorumluluğu sona erdiğinden ve davacının zararı karşılandığından ve müvekkili şirketin sorumluluğunu yerine getirdiğinden davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, bu nedenle öncelikle müvekkili şirket tarafından yapılan ödemenin, ödeme tarihindeki verilere göre yeterli olup olmadığının tespitini, ödenen ile ödenmesi gereken arasında —————olmadığından davanın reddine karar verilmesini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, Müvekkili Şirketin Sorumluluğunun Trafik Poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, ——– meblağ sigortası olmadığından, poliçede üst limit olarak belirlenen tutarın her olayda otomatik olarak ödenmesinin mümkün olmadığını, bunun için öncelikle kazada kusur durumunun tespitinin gerektiğini, her halükarda davacının müterafık kusurunun dikkate alınmasını talep ettiklerini, sigortalı araca atfedilen kusuru kabul etmemekle beraber, bir an için iddia edildiği üzere sigortalı aracın kusurlu olduğu kabul edilse dahi, davacının iddia olunan zararın meydana gelmesinde ve artmasında müterafik kusurunun dikkate alınmasını hesaplanacak tazminattan uygun oranda indirim yapılmasını talep ettiklerini, davacımotorsiklet kullanıcılarının giymesi zorunlu olan kask, eldiven ve dizlik gibi koruyucu ekipmanı da kullanmadığından zararın oluşumu ve artmasında ağır kusurlu olduğunu, Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında da, zarar görenin müterafik kusurunun bulunması durumunda tazminattan uygun bir oranda indirim yapılması gerektiğini, bu oran belirlenirken zararın meydana geliş biçimi, zarar görenin müterafik kusurunun zararın meydana gelmesi ve artmasındaki etkisinin dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini, dava konusu olayla ilgili olarak ceza soruşturma dosyasındaki tüm delillerin, ifade tutanaklarının, tanık beyanlarının ve nihayet bilirkişi raporunun temini gerektiğini, davacı yanın maluliyet iddialarının değerlendirilebilmesi için ———– sevk edilerek yalnızca kaza ile illiyet bağı bulunan maluliyet durumu hakkında rapor alınmasını talep ettiklerini, davacının gelir durumunun, ——– kayıtları, vergi levhası gibi somut delillerle kanıtlanması gerektiğini, davacı yanın—- tarafından karşılanan tedavi giderlerinin artan kısmından müvekkili şirketin sorumlu olacağı gerekçesiyle, tedavi gideri talep ettiğini, ancak 6111 sayılı yasa ile değişen mevzuat gereği, tedavi giderlerinden doğan tüm sorumluluğun —- ya ait olduğunu, müvekkili şirket tarafından 6111 sayılı yasa gereği ——— itibariyle toplam ——— tedavi gideri prim aktarımı yapıldığım, tedavi giderlerinin anılan yasa hükümleri ve prim aktarımı gereği ——- sorumluluğunda olduğundan trafik poliçesi teminatı dışında olduğunu, trafik sigortasının yalnızca kişinin uğradığı bedensel zarar nedeniyle hesaplanacak maluliyet kaynaklı bedensel zararını kapsamakta olup, bunun haricindeki dolaylı zararları, tedavi giderleri ve ———–zararın müvekkili şirketten talep edilmesinin usul, yasa ve genel şartlar gereği mümkün olmadığım, müvekkili şirketin primlerini almadığı bir zarardan sorumlu tutulamayacağını, diğer yandan; kişinin iş görmezlik durumu ile “bakıcıya muhtaç” olmasının birbirinden farklı olduğunu, dava konusu olayda, maluliyetin niteliğinin irdelenmesi gerektiğini, bakıcıya muhtaç olup olmadığının araştırılması ve———– bu hususta rapor alınması gerektiğini, davacı yanın maluliyetinin bakıcı gerektirmediğinin tespiti halinde bakıcı giderine ilişkin taleplerin reddi gerektiğini, ayrıca dava konusu kazanın —— yılında meydana geldiğini, bu durumda davacı yanın bakıcı tutup tutmadığının ispatı gerektiğini, davacının sosyal ve ekonomik durumlarının ve hangi ———–tabi olduğunun tespit edilmesi gerektiğini, davacının ———– herhangi bir ödeme alıp almadığının tespitini talep ettiklerini, diğer yandan Geçici Ödeme talebinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini, dava konusu yapılan kazada kusur durumu, hesaplamanın yapılması, davacının geliri, maluliyet oranı gibi hususlar çekişmeli olduğundan davacı yanın taleplerinin yargılamayı gerektirdiğini, bu durum karşısında geçici ödeme yahut avans ödemesi için koşulların mevcut olmadığını, kaldı ki müvekkili şirket tarafından, dosyada deliller ve hesaplamalar tamamlandığında, uygulamada birçok şirketin aksine dosyalar mümkün olduğunca sulh ile kapatılmaya çabalandığını, bu nedenle davacıların geçici ödeme ve avans ödemesi taleplerinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini, diğer yandan kusur durumu ve maluliyet belirlendiğinde dosyanın hesaplama amacıyla, aktüeryal rapor hazırlanabilmesi İçin aktüer siciline kayıtlı uzman bilirkişiye verilmesini talep ettiklerini, artırımsız yıllık net kazanç, yüzde on artırım uygulanmış yıllık gelir ve yüzde on indirim yapılmış Iskontolu yıllık kazancın üç ayrı sütun halinde açık şekilde gösterilmesi gerektiğini, ancak bu şekilde yapılan hesaplamaların içeriği, kullanılan katsayıların doğru olup olmadığı taraf, mahkeme ve Yargıtay tarafından denetlenebileceğini, aktüer hesabı yapılırken kullanılan yaşam tablosuna göre bakiye ömür, bilinen dönem, aktif ve pasif dönemin ayrı ayrı ve denetime elverişli biçimde hesaplanması gerektiğini, ZMM Genel Şartları B.2. Maddesi gereği müvekkili şirket tarafından talep edilen ve İlgili genel şart hükmünde sayılan belgelerin sunulmasının, temerrüdün gerçekleşmesi için zorunlu olduğunu, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları B.2. Madde gereği müvekkili şirketin temerrüde düşürülmediğini, hesaplanması mümkün olmayan bir tazminat nedeniyle temerrüt söz konusu olamayacağını, temerrüt tarihi olarak Şşyın Mahkemece hesaba esas tüm evrakların kendilerine tebliğ edileceği (maluliyet rapor ve kusur raporu dahil) tarihin belirlenmesi gerektiğini, bu durum karşısında müvekkilinin temerrüdünün gerçekleşmediğini, müvekkili şirket sigortalıya halef olduğundan, haksız fiil kaynaklı dava nedeniyle ticari faiz taleplerinin de reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı yana, toplam ——- ödenmiş olması nedeniyle davacının zararının karşılandığını ve müvekkili şirketin sorumluluğunun sona ermiş olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, —- konu kazanın varlığını kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sigortalı aracına atfı kabil bir kusur olmadığından davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davanın reddine ilişkin itiraz saklı kalmak kaydıyla, dava konusu olayda tarafların kusur durumu ile davacının müterafik kusurunun tespitine ve müterafik kusur sebebiyle hesaplanacak tazminatta indirim yapılmasına, gelirin belirlenmesi için davacının ——- kaydı ile vergi kayıtlarının celbini, aktüerya hesabı yapılırken belirtilen hususların dikkate alınarak hesap yapılmak üzere Aktüer Siciline kayıtlı aktüerya uzmanına hesap yaptırılmasını, tedavi giden ve bakıcı gideri taleplerinin reddini, geçici ödeme taleplerinin reddini, ticari faiz taleplerinin yukarıda izah edildiği üzere reddini, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklı maddi tazminatı istemine ilişkindir.
Her ne kadar mahkememizce davanın kabulüne karar verilmiş ise de; davalının ——- tarihli dilekçesi ve davacı vekilinin ————- tarihli dilekçesi ile tarafların sulh olduklarını bildirdiği, sulh anlaşması gereği tarafların vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığı görülmüştür.
Davacı vekilinin vekaletnamesinde sulh ve ibra yetkisinin bulunması hususu göz önüne alınmak ve dosya incelenmek suretiyle ve Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 215. Maddesine göre: (1) Hükmün kesinleşmesinden önce davadan feragat, davayı kabul veya sulh hâlinde, hâkim dosya üzerinden bu konuda ek karar verir. Taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi sırf bu nedenlerle dosya istinaf veya temyiz incelemesine gönderilmez hükmü uyarınca ek karar ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile;
Davacının meslekte kazanma gücü kaybına ait zararı ——ve bakıcı giderine ait zararı —- olmak üzere toplam ———-dava tarihi olan ——tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Sulh ——— tarihinde yapıldığı anlaşıldığından Harçlar Kanunun 22. Maddesi uyarınca alınması gereken 36.26 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 29,20 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 7,06 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırına iadesine,
3-Yapılan masrafların masrafı yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle,————— Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 02/12/2019