Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/729 E. 2018/937 K. 30.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/729 Esas
KARAR NO : 2018/937

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/06/2016
KARAR TARİHİ : 30/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin 13/06/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin, müvekkili şirkete 2005 yılı ve öncesinden 2009 yılı Mart ayına kadar gümrük işlemleri gerçekleştirdiğini, bu gümrük hizmetleri karşılığında ödemeler yapıldığını, yapılan ödemeler neticesinde, davalı şirketin harcamalarını belgeleri ile avans ödemelerini kapattığını, ancak davaya konu miktar kadar ödemenin karşılığı kadar harcama yaptığına dair belge ibraz etmediğini, bu nedenle yapılan fazla avanslardan dolayı müvekkili şirketin alacağının kaldığını, davalının bugüne kadar ödeme yapmadığını, bunun üzerine davalı aleyhine İstanbul Anadolu ……. İcra Müdürlüğü’nün 2016/1922 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, davalının takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini belirtmiş olup, davanın kabulüne, davalının itirazının iptaline ve takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin 16/09/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket adresinin Trabzon olduğunu, yetkili mahkeme ve icra dairelerinin Trabzon mahkemeleri olduğunu, davacı ile müvekkili şirket arasında gümrük müşavirliği sözleşmesi yapıldığını, davacının gümrükleme işlemlerinin müvekkili şirket tarafından takip edileceğini, davacının da bu hizmetler karşılığı belli bir ücret ödeyeceğini, davacının müvekkilinden hiçbir alacağının bulunmadığını, davacı şirketin, müvekkili şirketin gönderdiği gider makbuzları ve davacı şirkete kestiği faturaları cari hesabına işlemediğini, gümrükleme işleminin üzerinden 8 yıla yakın bir süre geçtiğini, davacı tarafından iddia olunan alacağın zamanaşımına uğradığını belirtmiş olup, davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 30/03/2018 tarihinde ıslah dilekçesi sunduğu görüldü.
DELİLLER:
İstanbul Anadolu ……..İcra Müdürlüğünün 2016/1922 İcra sayılı dosya aslının celp edildiği,
Trabzon Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabının geldiği,
Trabzon Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak davalının defterlerinin Mali Müşavir bilirkişi aracılığıyla incelenerek rapor alınması istenildiği,
Dosya konusunda uzman Mali Müşavir Bilirkişi …… tevdi edilerek rapor alındığı görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davalı şirketin 2005 yılı öncesinden başlayıp 2009 yılı mart ayına kadar davacı adına gümrük işlemlerini gerçekleştirmesinden kaynaklı fazla ödenen bedelin iadesi amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf davalının kendi adına gümrük işlemlerini gerçekleştirdiğini, davacı tarafından gümrük hizmetleri karşılığında davalıya bir takim ödemeler yapıldığını, yapılan ödemeler neticesinde davalıya ait borcun kapatıldığı, fakat davaya konu miktar kadar (12.665,47 TL) ödemenin karşılığı harcama yapıldığına dair davalı tarafça belge ibraz edilmemesi nedeniyle yapılan fazla avanslardan dolayı davacının bakiye alacağının kaldığı, 2009 yılı mart ayından itibaren davalıdan talep edilmesin rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığı iddiasında bulunulduğu görülmüş, davalının ise taraflar arasında “Gümrük Müşavirliği Sözleşmesi” yapıldığını, davacının gümrükleme işlemlerinin davalı şirketçe takip edildiğini bu hizmetler karşılığında davacının da davalıya belli bir ücret ödediğini, sözleşmeden doğan bedel ödeme yükümlülüğünün davacı şirkete ait olduğunun, davacı şirketin hiçbir alacağının bulunmadığını, davacı şirketin davalı şirketin gönderdiği gider makbuzları ve faturaları cari hesabına işlemediğini, gümrükleme işleminin üzerinden 8 yıl geçtikten sonra icra takibi yapılarak bu davanın açıldığını dolayısıyla iddia olunan alacağın zaman aşımını uğradığını beyan ettiği görülmüş,
Mahkememizce davacının defterleri üzerinde bilirkişi ücreti yaptırılmasına dair karar verilmiş ve davacının incelenen 2007-2008-2009 ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının takip tarihi itibariyle kendi defterlerinde 6.367,86 TL alacaklı göründüğü, davalı şirketin adresi Trabzon olduğundan hesap incelemesi yapılamadığı, taraflar arasındaki ihtilafın çözümü için davalı tarafın aynı yılları ilişkin defter ve belgelerinin incelenmesi gerektiği yönünde görüş belirtildiği görülmüştür.
Davalının adresi itibariyle Trabzon nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimatın “davalı tarafın defterlerini sunmaması nedeniyle inceleme yapılamadığı” gerekçesiyle iade edildiği görülmüş,
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin vekalet ilişkisinden kaynaklandığı, nitekim vekalet sözleşmesinin TBK’nın 502. Maddesinde ” Vekalet sözleşmesi, vekilin vekalet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşmedir:” şeklinde tanımlandığı, kanuni tanımdan anlaşılacağı üzere bir tarafın diğer tarafın işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşmenin vekalet sözleşmesi olduğu, 6098 sayılı TBK’nın “beş yıllık zamanaşımı” başlıklı 147. Maddesinde “vekalet, komisyon ve acentalık sözleşmelerinden doğan alacaklar” demek suretiyle vekalet ilişkisinden kaynaklı alacakların 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğunun belirtildiği, davacı tarafın iddiasının 2005-2009 mart ayı arasında davacı adın gerçekleştirilen gümrük işlemlerinden kaynaklı fazla ödenen alacağın iadesin ilişkin olduğu, bu hukuki ilişkide sebepsiz zenginleşmenin değil vekalet sözleşmesi hükümlerine öngörülen zamanaşımı sürelerinin uygulanması gerektiği, zira TBK’nın 147. Maddesi gereğince vekalet sözleşmesinden kaynaklanan tüm hak ve alacakların 5 yıllık süre içerisinde talep edilmesi gerektiği ,son işlem tarihinin davacının defterlerinde tespit edildiği üzere 31/03/2009 yılı olması, hukuki işlemin bu tarihte sonlanması ve işlemin son bulduğu tarih itibariyle taraflar arasında bir uyuşmazlık ve ihtilafın bulunmaması nedeniyle bu ilişkiden kaynaklanan alacağı talep süresinin 31/03/2014 tarihi itibariyle son bulduğu, oysaki davanın 13/06/2016 tarihinde açıldığı, davalının süresi içerisinde zamanaşımı definde bulunduğu, dolayısıyla talebin zamanaşımına uğradığı anlaşılmakla davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Davanın zamamaşımı nedeniyle reddine
2-Davacı tarafça yapılmış yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca Hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Alınması gereken 35,90 TL red karar ve ilam harcının 36,00 TL ıslah harcı ile peşin ödenen 216,30 TL nin toplamı olan 252,30 TL nin mahsubu ile bakiye 216,40 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.