Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/726 E. 2018/432 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-GEREKÇELİ KARAR –

ESAS NO : 2016/726
KARAR NO : 2018/432

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 10/06/2016
KARAR TARİHİ : 19/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 10/06/2016 tarihli dilekçesi ile; Müvekkili hakkında İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/10480 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin firmasında ihtiyati haciz işlemi uygulanarak, baskı kurularak ödeme alındığını, ihtiyati haciz işlemleri sırasında müvekkilinin borçlu olmadığına itiraz ettiğini ve davalı ile aralarında sözleşme gereği 2020 vadeli 6.000,00 Euro miktarında borç olduğunu beyan ederek bu hususu da haciz tutanağına yazdırdığını, haciz baskısı ile karşı karşıya kalan müvekkilini ödeme yapmak zorunda bıraktıklarını, müvekkilinin takibe konu senetten dolayı davalıya yalnızca 6.000 EURO borcu bulunduğunu bonodan kaynaklanan borcun vadesinin 2020 yılı olduğunu , nitekim takibe konu bono incelendiğinde vade kısmında 2020 yılı yazılı olduğu çıplak gözle görüldüğünü, aynı şekilde defter kayıtlarına yine taraflar arasında bu hususta bir de sözleşme yapıldığını, defter kayıtlarına da 2020 vadeli borç olarak girildiğini, alacaklı tarafın vadesi gelmeyen senedi icraya koyduğunu, bu nedenle borcu tamamına İstanbul Anadolu …… İcra Hukuk mahkemesinin 2016/298 esas sayılı dosyası ile itirazda bulunduklarını, takibe konu bono incelendiğinde rakam ile yazılı bedel kısmında oynama yapıldığını, zira müvekkilinin de kabul ettiği üzere gerçek borcun 6.000 Euro olduğunu, fakat rakam kısmında da sonradan oynama yapıldığını, bu şekilde bedelin 16.000 Euro yapıldığını, müvekkilinin doldurduğu kısım ile sonradan doldurulan kısımlara bakıldığında yazılar arasında da fark olduğunu müvekkilinin iradesine uygun olmayan bir şekilde doldurulduğunu, müvekkilinin alacaklı görülen tarafa takipte belirtilen şekilde herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin borçlu olmadığının tespit edilerek haksız olarak alınan 41.691,00 TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir .
Davalı vekili 20/09/2016 tarihli dilekçesi ile ; davacının tahrifat iddiasında bulunmasına rağmen bu iddiasını ispatlayacak herhangi bir delilini sunmadığını, takip talebi incelenecek olursa 16.000,00 Euro tutarlı senedin tamamı değil bakiye alacak miktarı olan 10.419,00 Euro üzerinden takibe geçildiğini, davacının tahrifat iddiasının herhangi bir temeli olmadığını, İstanbul Anadolu …… Hukuk Mahkemesi’nin 2016/298 esas sayılı dosyasında imzaya borca ve tüm ferilerine itiraz etmiş olmakla yargılamanın devam ettiğini kötü niyetli takibin durdurulması talebini kabul etmediğini, hukuki yararı olmamasına rağmen icra yolu ile almış olduğu alacağını haksız ve kötü niyetli bir şekilde geri alma çabasında olduğunu davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, İstirdat istemine ilişkindir.
İstanbul Anadolu …. İcra müdürlüğünün 2016/10480 esas sayılı icra dosyası celp edilmiş, yapılan incelenmesinde; alacaklının …..Şti, borçlunun … olduğu, takip miktarının 10.419,00 Euro asıl alacak, 135,30 Euro işlemiş faiz, 31,26 Euro komisyon olmak üzere toplam 10.585,56 Euro ve 481,60 TL ihtiyati haciz masrafı ve vekalet ücreti alacağından ibaret olduğu, takip dayanağının 19/02/2015 tanzim ve 20/02/2016 vade tarihli 16.000,00 Euroluk bono olduğunun belirtildiği, takip konusu borç miktarınn davacı borçlu tarafından icra dosyasına yatırıldığı görülmüştür.
İstanbul Anadolu ……. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/298 E., 2018/129 K. Sayılı dosya aslı celp edilmiş, yapılan incelenmesinde: davacının …, davalının……., olduğu, yapılan yargılama sonucunda davanın kabul edilerek İstanbul Anadolu ……. İcra Müdürlüğünün 2016/10480 esas sayılı icra takibinin iptaline karar verildiği, kararın 20/03/2018 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. İcra Hukuk Mahkemesinin dosyasında grafoloji uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen kök ve ek rapor örneği dosyamız arasına alınmış, raporlarda tetkike esas senette miktar rakamlarının başına sonradan ilave edildiği tespit edilen “1” rakamı ile senetteki miktar yazıları arasında mürekkep renk tonu, kalem ucu kalibresi ve …..itibari ile anlamlı uygunluklar ve benzerlikler saptandığı, “1” rakamının ve “…….” miktar yazılarının aynı kalemle oluşturulduğu, söz konusu senet miktarının evvelce sadece rakamla “6.000” olarak yazılmış iken yapılan “1” rakamı ilavesiyle ve söz konusu ilavenin yapıldığı kalem kullanılarak “….” miktar yazılarının bir seferde yazılması ile halen görünür durumda olan “16.000- ….” haline dönüştürülmüş olduğunun belirtildiği, dolayısıyla davacının tahrifat iddiasının uzman bilirkişi raporu ile tespit edildiği anlaşıldığından davacının davasının kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
41.691,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.847,91TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 711,98 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.135,93 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.936,01 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru harcı, 711,98 TL peşin harç toplamı 741,18 TL ile 87,00 TL( tebligat ve müzekkere gideri ) olmak üzere toplam 828,18 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin ve davacının yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı