Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/723 E. 2018/983 K. 14.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/199 Esas
KARAR NO : 2018/671

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/12/2015
KARAR TARİHİ : 22/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin 18/12/2015 tarihli dava dilekçesine özetle; müvekkilinin oğlu 17/05/1991 doğumlu merhum ———- 18/05/2014 tarihinde davalı sevk ve idaresindeki ———— plakalı motosikleti ile ve arkasında ölen ——– ile birlikte ———– istikametinden——- istikametine seyir halinde iken ——————— mevkiinde gelindiğinde motosikletinin hakimiyetini kaybetmesi sonucu gidişe göre yolun sağında bulunan bariyerlere çarparak, yolcu olarak bulunan—————- motosikletten düşerek hayatını kaybettiğini, Durağan Asliye Ceza Mahkemesi —————Esas numarasıyla davalı hakkında taksirle ölüme neden olmadan dolayı kamu davası açıldığını, maddi tazminatın yasal faizi ile birlikte haksız fiil tarihi olan 18/05/2014 tarihinden itibaren işleyeceği davalıdan tahsiline, ———– plakalı aracın trafik kaydı üzerine tedbir konulmasına, davacılar için ayrı ayrı 1.000,00 TL maddi destekten yoksun kalma tazminatın, 99.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 100.000,00 TL tazminatının kaza tarihi olan 18/05/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan, sigorta şirketi yönünden maddi tazminat bakımından poliçe teminat limiti kapsamı ile sorumlu olmak kaydı ile müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıların sorumlulukları yönünden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin 09/05/2017 tarihinde ıslah dilekçesi verdiği görüldü.
SAVUNMA:
Davalı … AŞ vekilinin 01/02/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacıya 15/12/2015 tarihinde kaza sonucu meydana gelen zararına mahsuben 12.848,00 TL tutarında ödeme yapıldığını belirterek davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’a usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi vermediği gibi duruşmaya da gelmediği görüldü.
DELİLLER:
——————– Müdürlüğüne,————- Müdürlüğüne,———– Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğüne, ——- Merkezine—– ye yazılan müzekkere cevapların geldiği görüldü
Dosya konusunda uzman Bilirkişi Makine Mühendisi ———————————— tevdi edilerek rapor alınmıştır.
——————— Asliye Ceza Mahkemesinin —————— Esas sayılı dosyası UYAP ortamından gönderildiği görüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
15/08/2014 günü saat 13:00 sıralarında davalı sürücü …ın sevk ve idaresindeki ———————— plakalı motosiklet ve motosiklet arkasında yolcu olarak bulunan müteveffa ————— istikametinden ——- istikametine seyir halinde iken olay mahalli virajlı kesime geldiğinde önündeki araçları sollayıp tekrar kendi şeridine geçmek istediği esnada motosikletin direksiyon hakimiyetini kaybederek seyir istikametine göre yolun sağında bulunan çelik bariyerlere motosikletin sağ yan kısımlarıyla çarpmasıyla arkasında yolcu olarak bulunan müteveffanın motosikletten düşmesi, akabinde motosikletin devrilmesi ile meydana gelen ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazasında motosiklette yolcu olarak bulunan davacının çocuğu —— vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma ile manevi zararlarının tazmini istemine ilişkin iş bu dava açılmış olup, mahkememizce kusur bilirkişisi Makine Mühendisi bilirkişi——————- aldırılan 20/03/2017 tarihli raporda davalı sürücü ——- % 100 oranında kusurlu, davacının murisinin ise kusursuz olduğu bildirilmiştir.
Durağan Asliye Ceza Mahkemesinin—————– esas——— karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında İstanbul ATK Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinden aldırılan 08.05.2015 tarihli raporda; kaza yeri krokisinde motosiklete ait 10,50 cm fren izi, 61 m sürüklenme izi işaretlendiği ve yol platformu üzerindeki orta çizginin devamlı tek çizgi olarak işaretlendiği ,motosiklete ait tescil belgesinde koltuk sayısının sürücü dahil 1 olarak belirtildiği, sürücü …ın ehliyetinin olmadığı, kaza noktasına 7 m uzaklıkta keskin viraj yön levhasının bulunduğu, olayın gündüz vakti meydana geldiği, sürücünün sollamanın yasak olduğu mahalde sollamaya geçip tekrar kendi şeridine geçtiği esnada sevk ve idare hatası nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybettiği için asli kusurlu, müteveffa——————– nizamlara aykırı şekilde sanık sürücünün sevk ve idaresindeki motosiklet üzerinde yolculuk ederek kendi can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü ve kendi ölümüyle neticelenen olayda kazanın oluşumunda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ile alt düzeyde tali kusurlu olduğu belirtilmiş ve mahkememizce bu rapordaki kusur durumuna itibar edilmiştir.
Zira bilirkişi raporu sadece yol gösterici olup mahkemeyi bağlayıcı değildir ve olayda kusur durumunu asıl belirleme yetkisi mahkeme hakimine aittir. Nitekim mahkeme de bu kusur durumuna ilişkin belirleme yaparak sürücü sanığın cezalandırılmasına dair karar vermiş, bu karar itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir.
————- doğumlu müteveffanın mirasçılık belgesinde geriye mirasçı olarak baba … ile anne ——————– kaldığı anlaşılmıştır.
Müteveffanın olay tarihinde 23 yaşında olduğu anlaşılmakla, ———— tablosuna göre bakiye ömrünün 43 yıl olduğu, ancak müteveffanın aktif yaşam süresi davacı açısından tamamen devam etmeyeceğinden aktif yaşam süresi sonu olarak belirlenen 60 yaş sınırı dikkate alındığında 60-23=37 yıl aktif yaşam süresi olacak ise de müteveffanın anne babasının mühtemel yaşam süreleri daha kısa olacağından anne babanın mühtemel yaşam süresi destekten yoksun kaldığı süre olarak belirlenmiştir.
Müteveffanın annesi —————– davaya taraf değil ise de müteveffanın adı geçene de destek olacağı dikkate alınarak annesinin bakiye ömür süresinin belirlenmesi gerektiği, anne ———— 05/09/1971 doğumlu olup, olay tarihinde 43 yaşında olması ,———– tablosuna göre mühtemel bakiye ömrünün 27 yıl olup, bakiye ömür süresi müteveffadan kısa olduğundan annenin mühtemel yaşam süresi olan 27 yıl destekten yoksun kaldığı süre ise de müteveffanın 1 yıllık askerlik devresinin de göz önünde tutulması gerektiği, baba Süleyman’nın 10/01/1971 doğumlu olup, olay tarihinde 44 yaşında olması,————– göre mühtemel bakiye ömrünün 26 yıl olması, mühtemel bakiye ömür süresi müteveffadan kısa olması nedeniyle babanın muhtemel yaşam süresi 26 yıl ise de müteveffanın 1 yıllık askerlik devresinin de göz tutulması gerektiği anlaşılmıştır.
Aktüerya bilirkişi ———- aldırılan raporda; müteveffanın —————- mezunu olduğu, mahkemece emsal ücret araştırması yapıldığı, gelen cevapta “üniversitelerin 4 yıllık eğitim veren bölümlerinden bir kişinin kamuda memur olarak istihdam edilmesi halinde genel idari hizmetler sınıfında 9.derecenin 1.kademesinde göreve başlayacağı, bekar bir personelin 2016 yılının birinci yarısında ilk 6 aylık döneminde net maaşının yaklaşık 2.246,00 TL olacağı ” nın bildirildiği, müteveffanın 2013 yılında mezun olduğu, olay tarihi itibarıyla kamuda çalışmasının bulunmadığı, dosyada yer alan —————— hizmet dökümüne göre olay tarihinde çalıştığı iş yerinde aylık kazancının brüt 1.336,54 TL olduğu, aynı tarihte asgari ücretin ise 1.134,00 TL olduğu, yani kazancının asgari ücretinin 1.178 katı olduğu, mezuniyet tarihine nazaran henüz askerliğini de yapmadığı, müteveffanın 15/08/2015 tarihinde askere gideceği, 15/08/2016 tarihinde ise askerden dönerek 15/08/2017 tarihine kadar yine asgari ücretinin 1.178 katı üzerinden kazanç elde edeceği, yani 15/08/2017 tarihinden itibaren emsal ücrete konu bir iş yerinde yada kamuda göreve başlayacağının kabul edildiği, müteveffanın annesi davada taraf olmasa bile annesine de destek olacağı göz önüne alındığında ve 15/08/2017 tarihinde 1 yıl sonra evleneceği esası benimsenmekle müteveffanın evleneceği tarihe kadar anne-babasına ayrı ayrı % 25 , evlendiği tarihten itibaren 1 yıl süreyle % 15, birinci yılın sonunda çocuğu da olacağı dikkate alınarak 4 yıl süreyle % 10’ar pay ayrılacağı, 4 yılın sonunda ikinci çocuğu olacağı, bu devreden itibaren ise % 7,5 pay ayrılacağı esasına göre destekten yoksun kalma zararı hesaplandığında davacı babanın işleyecek toplam zararının 70.488,73 TL olduğu, davadan önce sigorta şirketi tarafından 15/12/2015 tarihinde davacı babaya 12.848,00 TL ödendiğinden bu ödemenin yasal faiz ölçüsünde güncellendiğinde 12.848,00 TL x 503 gün x % 9/ 36500 =1.593,50 TL faizin indirilmesi gerektiği, yani davacı babanın karşılanmamış maddi zararın 70.484,73 TL – (12.848,00 TL + 1.593,50 TL )= 56.047,23 TL olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bilirkişi raporuna tam itibar edilmiş ve hükme esas alınmış olup davacı tarafça bu miktar üzerinden ıslah dilekçesi sunulmuş ise de müteveffanın hatır taşımasına dayalı yolcu kapsamında ücretsiz olarak taşınması, aracın taşıma kapasitesi üzerinde yolcu taşınması nedeniyle müteveffanın olaya eklenen kusuru, Durağan Asliye Ceza Mahkemesinin ———— Sayılı ilamında yapılan yargılama sırasında sürücünün beyanına göre müteveffanın yolculuk sırasında uyuması, ——————-plakalı motosikletin tescil belgesinde koltuk sayısının sürücü dahil 1 olarak belirlenmesine rağmen iki kişi olarak binilmesi, sürücünün motosiklet ehliyeti olmamasına rağmen ve müteveffanın sürücü davalının arkadaşı olması nedeniyle bu durumu bilmesine rağmen araca binmesi nedeniyle müteveffanın nizamlara aykırı şekilde motosiklet üzerinde kendi can güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde yolculuk ettiği ve ölümü ile sonuçlanan kazada göstermesi gereken özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı ve tali derecede kusurlu olduğu anlaşılmakla, mahkememizce müteveffanın kusurunun boyutu dikkate alınarak hesaplanan zarardan taktiren % 30 oranında indirim yapılmak suretiyle hesaplama yapılmış olup, davacının karşılanmamış maddi zararının 56.047,23 TL – (56.047,23 TL x % 30=)16.814,17 TL= 39.233,06 TL olduğu , davanın 1.000 TL üzerinden belirsiz alacak davası olarak açıldığı, ıslah dilekçesinde ” artırılan miktara dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmesinin talep edildiği ” görülmekle, 1.000 TL destekten yoksun kalma zararının davalı … yönünden olay tarihinden, davalı … şirketi yönünden 15/12/2015 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Geriye kalan 38.233,06 TL destekten yoksun kalma zararının ıslah dilekçesindeki talep göz önüne alınarak davalı … şirketi ile davalı … yönünden dava tarihi olan 18/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine dair karar verilmiş ise de kısa kararın hüküm kısmında sehven 39.354,00 TL olarak yazıldığı görülmüş, kısa karar aykırı işlem yapılamayacağından bu durumun gerekçeli kararda belirtilmesi ile yetinilmesi yoluna gidilmiştir. Yani davacının karşılanmamış toplam zararı 39.233,06 TL olup, bunun 1.000 TL sinin olay tarihinden, geriye kalan 38.233,06 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline dair karar verilmiştir.
Mahkememizce belirlenen tazminat oranı 39.233,06 TL olmakla vekalet ücreti, bu oran üzerinden hesaplanmıştır.
KTK 85 gereği olaya karışan sürücü ile aracın trafik sigortasını yapan davalı … şirketinin olaydan müteselsilen sorumlu oldukları anlaşılmakla maddi tazminat davasının her iki davalı yönünden kısmen kabulüne dair karar verilmiş,
Sigorta şirketinin temerrüt tarihi sigorta şirketine usulüne uygun yapılan başvurudan itibaren 8 iş günü sonrası olup dosyada yer alan evraklardan 30.10.2014 tarihinde başvuru yapıldığı fakat sigorta firması tarafından 07.11.2014 tarihinde “veraset ilamı eksik olduğu için” ikmal edilmesi gerektiğine dair cevap yazıldığı, bu aşamadan sonra davacı vekilinin usulüne uygun evrakla sigorta şirketine başvuru yapıldığına dair bir başvuru belgesinin dosya kapsamında bulunmadığı, sadece 15.12.2015 tarihinde ödeme yaptığına dair ibranamenin bulunduğu, buna göre 1.000 tl lik destekten yoksun kalma talebi açısından sigorta şirketinin temerrüt tarihinin ödeme yaptığı 15.12.2015 tarihi olarak değerlendirilmesi gerektiği, zira ıslah edilen miktar yönünden her iki davalı açısından dava tarihinden itibaren faiz uygulanması talep edildiği için bakiye kalan miktar yönünden dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına dair karar verilmiştir.
Bilindiği gibi manevi tazminat zenginleşmeye yol açmayacak, kişinin manevi elem ve üzüntüsünü bir nebze olsun giderecek, kişilerin sosyal ekonomik durumuna,günün ekonomik şartlarına, tarafların kusur derecesine, fiilin ağırlığına göre hakkaniyete uygun olarak taktir edilecek bir miktarın taktirinden ibaret olmalıdır.
Ceza dosyasında benimsenen kusur durumu itibariyle müteveffanın eklenen kusuru, hatır taşıması kapsamında ücretsiz taşınması, müteveffanın yaşı, davacı ile münasebeti göz önüne alındığında taktiren 40.000 TL manevi tazminata hükmedilmiş olup, % 30 oranında hakkaniyet indirimi yapıldığında 40.000 TL – (40.000 x% 30/100=) 12.000 TL =28.800 TL manevi tazminatın kusurlu sürücü ———— olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline dair karar verilmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Maddi tazminat davası yönünden;
Davanın kısmen kabulü ile;
1.000 TL destekten yoksun kalma zararının davalı … yönünden olay tarihinden, davalı … şirketi yönünden 15/12/2015 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Geriye kalan 39.354,00 TL destekten yoksun kalma zararının ıslah dilekçesindeki talep göz önüne alınarak davalı … şirketi ile davalı … yönünden dava tarihi olan 18/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen maddi tazminat davası yönünden hesaplanan 4.665,63 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen maddi tazminat davası yönünden hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … şirketine verilmesine,
2-Manevi tazminat davası yönünden;
28.800,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan olay tarihi olan 15/08/2014 tarihinden itibaren işeyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine,
Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen manevi tazminat davası yönünden hesaplanan 3.456,00 TL vekalet ücretinin davalı ———— alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı vekili tarafından yapılmış 31,40 TL başvur harcı, 342,00 TL peşin harç, 4,10 TL vekalet harcı, 189,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 566,50 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam 1.216,00 TL masraf olmak üzere toplam 1.782,50 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 802,12 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 4.723,91 TL karar ve ilam harcın peşin ödenen 342,00 TL peşin harç ile 189,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 531,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.192,91 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Dair; gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..