Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/704 E. 2018/894 K. 16.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/704 Esas
KARAR NO : 2018/894
DAVA : Ticari Ünvanın Korunması
DAVA TARİHİ : 07/06/2016
KARAR TARİHİ : 16/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Ünvanın Korunması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin 07/06/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirkete ait “…” ticaret ünvanı ———- tarihinde tescil edildiğini ve kuruluşundan günümüze kadar inşaat sektöründe yurt içinde ve yurt dışında yaptığı inşaatlar ve yatırımlar ile belli bir tanınmışlık seviyesine ulaştığını, ayrıca 21.02.1994 tarihinde Türk Patent Enstitüsü nezdinde müvekkil şirket adına marka tescili dığını, müvekkil şirketin “…” olan unvanı ile benzer nitelikteki davalı şirketin “————.” ticaret unvanı ise —— tarihinde tescil edilmek suretiyle davalı tarafından kullanılmaya başlandığını, müvekkil şirket adına ticaret unvanı ve marka olarak tescilli ——” ibaresi davalı şirket tarafından hem ticaret unvanı hem logo ve hem de ——. adresi/alan adı olarak kullanıldığını, bu durum üçüncü kişiler nezdinde iltibasa yol açabildiğini, bu iltibasın önlenmesi için davalı şirkete—– Noterliği kanalıyla — tarih, — yevmiye no.lu ihtarname keşide edildiğini ve ——- ticaret unvanı ile markasına ve müvekkilinin haklarına tecavüz fiillerinin durdurulmasına, bu ibarenin ticaret unvanı olarak kullanılmaması, mal/hizmet veya ambalajlar üzerine konulmaması, internet ortamı ve reklamlarda kullanılmaması, ticaret unvanının değiştirilmesi ve değişikliğin bildirilmesi istendiğini, karşı taraf “Firma web adresimizi ———- isimli internet site adresinin en yakın zamanda değiştireceğini, ——– ibaresinin ticaret unvanının değiştirileceğini, aynı zamanda piyasaya sürülecek mal, hizmet, ambalaj üzerine konulmayacağını ve internet ortamında kullanılmayacağını ve ticaret unvanımızı değiştireceğimizi bildiririz” şeklinde cevap verdğini fakat henüz ne ticaret unvanını ne de internet sitesini ve alan adını değiştirmediğini belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydı ile davalı şirketin ticaret unvanının iltibas yaratacak şekilde ticari dürüstlüğe aykırı olarak kullanıldığının tespiti ile kullanımının yasaklanması ve Ticaret Sicilinden silinmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin—– tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin ———- de kurulduğunu, …ünvanı ile inşaat sektöründe faaliyetlerini sürdürdüğünü, müvekkilinin 18/05/2016 tarihinde alan adı başvuralarının yapıldığı tek servis sağlayıcı kurum olan —– ‘ye alan adının “aydinerustyapi.com.tr” olarak değiştirilmesi için gerekli başvuruların yapıldığını ve bu sürecin devam ettiğini, her iki şirketin ticaret ünvanları tamamiyle birbirinden farklı olduğunu belirterek davanın reddine, davacının ticaret ünvanını ticari dürüstlüğe aykırı kullanıldığının tespiti ve ünvanın kullanımının yasaklanıp ticaret sicilinden silinme taleplerinin reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Istanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne, ——– Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevapların geldiği,
Dosya konusunda uzman haksız rekabet bilirkişisi ——– tevdi edilerek bilirkişi raporu alındığı görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davalı şirketin ticaret ünvanının iltibas yaratacak şekilde kullanıldığının tespiti ile kullanımının yasaklanması ve ticaret sicilinden silinmesi talebinden ibarettir.
Davacı şirketin faaliyet adresi —— olup ,—– Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen yazı cevabıyla anlaşıldığı üzere ticaret siciline tescil tarihi ——- tarihidir. Şirketin ünvanı ——– Şirketi olup faaliyet konusu inşaat işleridir.
Türk Patent Enstitüsü tarafından verilen Markaların Korunması Hakkındaki 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye istinaden ——-İnşaat Anonim Şirketi ; inşaat hizmetleri, inşaat araç ve gereçlerinin ve iş makinelerinin kiralanması hizmetleri, kara araçları servis istasyonu hizmetleri ( bakım, tamir ve yakıt dolumu ), deniz araçlarının bakımı ve tamiri hizmetleri, gemi inşaatı hizmetleri, hava taşıtlarının bakım ve tamir hizmetleri, ısıtma havalandırma ve su tesisatının kurulması, bakımı ve tamir hizmetleri, sınai makinelerin ve cihazların ,büro makinelerinin ve cihazlarının, haberleşme cihazlarının , elektirikli ve elektronik cihazların tesisi, bakımı ve tamiri hizmetleri, madencilik, maden çıkarma hizmetleri, bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri, mühendislik hizmetleri, bilgisayar hizmetleri, bu sınıfa dahil olup mühendislik, mimarlık, bilgisayar hizmetleri kapsamına girmeyen her türlü tasarım hizmetleri, grafik sanat tasarım hizmetleri, sanat eserleri orijinallik onay hizmetleri haklarını tescil ettirmiştir.
Davalı şirket ise —–Ticaret Sicil Müdürlüğüne kayıtlı olup tescil tarihi——- tarihidir. Ticaret ünvanı ———-Şirketi olup ana faaliyet konusu konut inşaatıdır.
Davacı şirketin web adresi ——iken davalı şirketin web adresi ———–dir.
İltibas, genel tanımıyla karışıklık meydana getirmek suretiyle bir başkasının müşteri çevresinden haksız olarak faydalanmaya çalışmaktır. Yani malın hitap ettiği müşterilerin karıştırması ve almak istediği ürün yerine diğerini alma ihtimalinin bulunduğu durumlarda iltibasın varlığı kabul edilecektir. Bir markanın tescilinin çok eski olması ve markanın uzun müddettir kullanılması tanınma konusunda önemli bir unsurdur. Marka hakkına tecavüz sayılan fiiller 556 sayılı KHK nın 61.maddesinde düzenlenmiştir. Bunlar
a)Marka sahibinin izni olmaksızın ,markayı 9.maddede belirtilen biçimlerde kullanmak
b)Marka sahibinin izni olmaksızın markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek
c)Markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak veya bir başka şekilde ticaret alanına çıkartmak veya bu amaçlar için gümrük bölgesine yerleştirmek, gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutmak fiilleridir.
Görsel ve işitsel anlamda bakıldığında her iki firmanın hem logosu hem de ticaret ünvanı birbirinden farklıdır .Sadece baş kısımdaki ———ismi ortaktır. Sonrasında gelen hiçbir ünvan birbiriyle aynı değildir. Şirketlerin türü de birbirinden farklıdır. Davacı şirket Anonim Şirket iken davalı şirket Limited Şirkettir. Yani her iki şirketin kuruluş türü, aşamaları, faaliyet alanları bile aynı değildir. Sadece faaliyet konularındaki inşaat ortaktır.
Davalı şirket ticaret siciline 02.10.2000 tarihinde tescil edilmiş olup 16 yıl boyunca inşaat sektöründe faaliyet gösterdiği anlaşılmaktadır. Salt ünvandaki benzerlik ,iltibasın varlığını ortaya koyacak ve kanıtlayacak nitelikte değildir. Benzer konuda Yargıtay 11. HD nin 2005/ 11233 Esas 2007/ 1488 Karar sayılı ilamında ” Dava, ticaret ünvanına vaki tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ile önlenmesi yanında tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin ünvanının 17.03.1988 den beri tescilli olduğunu, davalının aynı faaliyet sahasında iştigal ettiğini ve ünvanının müvekkilinin tescilinden sonraki bir tarih olan 14.12.1992 de tescil ettirildiğini, her iki şirketin faaliyet sahasının aynı ve unsurlarının benzerliği nedeniyle birbiriyle karıştırıldığını, nitekim davalıya gönderilen akreditif ihbar mektubunun müvekkiline teslim edildiğini, unvandaki benzerliğin TTK nun 52,54 ve 57.maddelerinde öngörülen haksız rekabet ve ticaret ünvanına tecavüz oluşturduğunu ileri sürerek ünvana vaki tecavüz ve haksız rekabetin tespitine, haksız rekabetin önlenmesine, davalının ünvanındaki———–ibaresinin silinmesine, hüküm özetinin ilanına karar verilmesini istemiş ise de mahkemece toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre ,tarafların ticaret ünvanlarında görsel ve fonetik bakımdan benzerlik bulunmakla beraber, farklı alanlarda üretim yaptıkları, ünvan benzerliği nedeniyle davacının müşterilerinde azalma olmadığı, salt akreditif ihbar mektubunun davalı yerine davacıya teslim edilmiş olmasının iltibası kanıtlayacak nitelikte görülmediği, davalının ünvanını tescil ettirmesinden itibaren 11 yıl boyunca davacının bir zarar görmemiş ve bu tescile karşı çıkmamış olmasına rağmen her aşamada dava açılmasının iyiniyetli görülmediği, ünvanlarında birebir aynılığın söz konusu olmayıp ayırt edici özellik taşıdıkları gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararda davacı vekilinin temyiz itirazlarının ——ile kararın HUMK nın 438/son maddesi gereğince ONANMASINA, oybirliği ile karar verilmiştir.” şeklinde belirtildiği ve bilirkişi tarafından da tespit edildiği üzere her iki şirketin ticaret ünvanları (A.Ş- LTD ŞTİ), faaliyet adresleri /çalıştıkları bölgeler ——), logoları ve web site adresleri(———-) birbirinden farklıdır. Sadece faaliyet alanlarından inşaat işi ortak olup sadece inşaat sektöründeki bir benzerlik ,müşteri kitlesi özellikle tacirler, şirketler olan bu sektör açısından karıştırılacak veya iltibas yaratacak bir türden değildir. Davacının tescil ettirdiği marka “——–” olup ——— ” olmadığından ,bu ibarenin 556 sayılı KHK kapsamında koruma altında olmadığı anlaşılmaktadır.
‘———İnşaat’ alan adı ile ‘——–Nakliyat İnşaat’ alan adı aynı değildir ve 3.kişiler tarafından iltibasa yol açtığı şeklinde yorumlanamayacaktır. Davacı tarafın, davalının bu tanınmışlıktan yararlanmak için web sitelerinde inşaat reklamları kullandığına dair iddiası açısından, davalı şirketin bir inşaat şirketi olması nedeniyle bunun en doğal hakkı olarak hayatın olağan akışına uygun olması , sitedeki hiçbir ibarenin ,resmin, açıklamanın davacının web sitesindeki içerikle benzerliğinin bulunmaması göz önüne alındığında bu iddianın da dinlenir bir tarafının bulunmadığı anlaşılmış,
Davacı taraf delilleri arasında herhangi bir bilirkişi deliline dayanmadığı gibi maddi bir zarar iddiasından da bahsedilmediğinden ,tarafların iddialarının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerinin her bir vakıanın hangi deliller ile ispat edileceğinin dava dilekçesinde belirtilmesi ve somutlaştırma yükü kapsamında açıklama yapılması gerektiğinden, davacı tarafın maddi zarar iddiasında bulunmaması nedeniyle herhangi bir mali müşavir bilirkişi incelemesine ihtiyaç duyulmamış, haksız rekabet uzmanı bilirkişi raporundaki açıklamalar kendi içinde çelişkili olduğu gibi ünvanların iltibas yarattığına dair tespiti bilimsel veriye dayanmayıp yorum tarzında açıklamalardan ibaret olduğundan mahkememizce herhangi bir değerlendirmeye esas alınmamış, davalıya ———-Noterliği aracılığıyla gönderilen ihtarnameye verilen cevapta ” ticaret ünvanının ve web adresinin değiştirileceğine ” dair açıklamanın ikrar niteliğinde kabul edilemeyeceği, ticaret siciline tescil edildikten 16 yıl sonra açılan dava açısından ,davacının 16 yıl boyunca bir zarar görmemiş ve bu tescile karşı çıkmamış olması iyiniyet kurallarıyla bağdaşmayacağından sübut bulmayan davanın reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 29,20 TL harçtan mahsubu bakiye 6,70 TL nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince hesap edilen 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine
5-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/10/2018