Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/696 E. 2018/26 K. 16.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/696 Esas
KARAR NO : 2018/26

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/06/2016
KARAR TARİHİ : 16/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 06/06/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında ticari ilişkini mevcut olduğunu, bu ticari ilişki çerçevesinde davalı yana 05/09/2015 tarihli — nolu 9.534,40 TL bedelli fatura düzenlendiği, faturaya konu alacağın tahsil edilmemesi üzerine İstanbul Anadolu —-İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın icra takibine haksız ve kötü niyetle itiraz edildiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile davanın kabulüne, takibin asıl alacağa işleyecek ticari reeskont avans faiz ile birlikte devamına ve davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi vermediği gibi duruşmaya da gelmediği görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyasının celp edilip mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
—Vergi Dairesi Müdürlüğüne ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevapların geldiği ve mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Dosya konusunda uzman Mali Müşavir bilirkişi —‘a tevdi edilerek rapor alınmış dosya arasına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı taraf, davalı ile aralarındaki ticari ilişki kapsamında fatura bedelinin ödenmediğini belirterek davalı hakkında İstanbul Anadolu —İcra Müdürlüğünün — E.sayılı dosyasında icra takibi yapmış olup, takibin incelenmesinde; davacının 9.534,40 TL cari hesap alacağı, 277,02 TL takip öncesi faiz olmak üzere toplam 9.811,42 TL’nin tahsili amacıyla icra takibi yaptığı, davalının 31/03/2016 tarihinde böyle bir borcu olmadığı gerekçesi ile borca ve faize itiraz ettiği, bu yüzden takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmakla, iş bu itirazın iptali davasının İİK 67/2 maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalının herhangi bir cevap dilekçesi vermediği görülmüştür.
Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmasına karar verilmiş olup, ticari defter ve belgelerinin ibrazına dair 27/12/2016 tarihli duruşma zaptının davalının önceden usulüne uygun tebliğ edilen adresine tebliğe çıkarıldığı, tebligatın adreste tanınmadığından bahisle iade edildiği, davacı tarafın süresi içerisinde ticari defter ve belgelerinin bulunduğu yeri bildirdiği, bilirkişi raporunun davalının ticaret sicil gazetesinde kayıtlı bulunan aynı adresine tebliğe çıkarıldığı, bu davetiyenin de iade edildiği, tekrar aynı adrese tebligat kanunun 35. Maddesine göre hem 27/12/2016 tarihli hem 18/04/2017 tarihli duruşma tutanakları ile bilirkişi raporunun tebliğ edildiği ,buna rağmen davalı tarafından defterlerin bulunduğu yerin bildirilmediği anlaşılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından sunulan raporda davacının 2015-2016 yılı ticari defter ve belgelerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu, birbirlerini teyit ettiği, davacının 2015 yılı ticari defterlerinde davalı yana kestiği 05/09/2015 tarihli — seri numaralı 9.534,40 TL tutarlı faturanın kayıtlı olduğu, aralarında bu fatura dışında başkaca ticari ilişkinin bulunmadığı, faturaya istinaden davalı tarafından “— seri nolu 9.534,00 TL 05/10/2015 vadeli ” açıklamalı bir adet senet ödeme kaydının mevcut olduğu, fakat senedin ödenmemesinden dolayı ters kayıtla senedin kayıtlardan çıkarıldığı, takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 9.534,40 TL alacaklığı olduğu bildirilmiştir.
Davalının ticari sicil gazetesine kayıtlı adresinin yasal tebligat adresi olması, bu adrese çıkarılan tebligatların iade edilmesi, bunun dışında bilinen başka adresinin olmaması nedeniyle davalının defterleri üzerinde inceleme yapılamamış, davacının kesin delil teşkil eden ticari defterlerine itibarla davacının 9.534,40 TL alacaklı olduğu kabul edilmiştir.
Davalının 2015 yılı Eylül ve Ekim ayına ait form BA’ları istenmiş, incelenmesinde davacı yana ait herhangi bir kayıt bulunmadığı anlaşılmıştır.
Yapılan incelemede davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkinin takibe konu 1 adet faturadan kaynaklandığı, fatura muhteviyatının ” — “olduğu, faturanın davacı şirket tarafından davalı adına düzenlendiği, faturanın teslim alan kısmında imzanın bulunmadığı, 05/09/2015 tarihli — nolu irsaliye ile fatura konusu ürünlerin davacı tarafından — plakalı araç sahibi —‘e imza karşılığı teslim edildiği, bu şekilde davacının teslim yükümlülüğünü yerine getirdiği anlaşılmıştır.
Davacının takip öncesi dönem için davalıyı ihtar yada ihbarla temerrüte düşürmemesi, faturanın ödeneceği tarihinin kesin olarak belli olmaması, karşılıklı anlaşılan bir vadenin bulunmaması nedeniyle davacının takip öncesi dönem için faiz istemeyeceği anlaşılmış, tarafların tacir olup, işin ticari işten kaynaklanması nedeniyle davacının takipten itibaren asıl alacağına yıllık % 10,5 ve yıllara göre değişen oranda ticari avans faizi uygulanmasına karar verilmiştir.
Davalının herhangi bir borcu olmadığı gerekçesi ile takibe itiraz etmesine rağmen davayı takip etmeyerek, defter ve belgelerini gizleyerek delillerin toplanmasına yardımcı olmaması, TTK 64 gereği davacının defterlerinin kesin delil niteliğinde bulunması,alacak konusunun faturadan kaynaklanması nedeniyle likit olması- belirli bulunması gözönüne alındığında davalının alacaklının alacağına geç kavuşmasına neden olmak suretiyle takibe haksız yere itiraz ettiği anlaşıldığından davalının asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir.
Davacının takibe yapılan itiraz üzerine sadece asıl alacak için itirazın iptali davası açtığı ve harcını bu miktar üzerinden yatırdığı anlaşılmakla davanın tam kabulüne dair karar verilmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Davanın KABULÜ ile
Davalının İst.Anadolu — İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı icra dosyasında 9.534,40 TL asıl alacak yönünden takibe yaptığı itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Takipten itibaren asıl alacağa yıllık %10,5 ve yıllara göre değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanmasına,
Asıl alacak miktarı belirli bulunmakla 9.534,40 TL alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafça yapılmış 29,20 TL başvurma harcı, 162,83 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 196,33 TL harç gideri ile müzekkere, tebligat ve bilirkişi ücreti olarak 627,85 TL masraf olmak üzere toplam 824,18 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 651,29 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 162,83 TL harcın mahsubu ile bakiye 488,46 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından sarfı yapılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/01/2018