Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/694 E. 2018/16 K. 12.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/694 Esas
KARAR NO : 2018/16

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 06/06/2016
KARAR TARİHİ : 12/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin 06/06/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı … maliki olduğu — plakalı araç müvekkil şirket nezdinde 07/06/2008/2009 vade tarihleri arasında — nolu ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, davalının maliki ve yönetiminde olan — plakalı araç Kadıköy —.Asliye Ceza Mahkemesinin kesinleşen — Esas — Karar sayılı dosyasında bulunan bilirkişi raporunda belirtildiği gibi 01/01/2009 tarihinde alkollü olarak direksiyon başına geçtiği, dikkatsizliği sonucu çarptığı —-‘ın bir gözünü kaybederek yaralandığı ve trafik kazası meydana geldiğini, kazada yaralanan 24/11/2015 tarihinde 161.493,13 TL müvekkili şirket tarafından maluliyet tazminatı ödendiği, müvekkil şirket hasar bedelini ödedikten sonra sigortalısının haklarına halef olduğunu, davalı araç sürücüsünün alkollü olması nedeni ile sigorta poliçesi genel şartlarının ihlal edilmesi sorumluğu bulunması nedeni ile iş bu davayı açtıklarını belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile 24/11/2015 tarihinde ödenen 161.493,13 TL tazminatın ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline, —- plakalı aracın 3.şahıslara devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, dava masrafları ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin 08/08/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; kazanın müvekkilin —‘a çarpması neticesinde meydana gelmediği, aracın yoldan çıkması üzerine müvekkilinin yanındaki koltukta oturan —‘ın yaralanmış olduğu, kazanın meydana gelmiş olduğu kazada —‘ın yaralanmış olduğu ve davacının sigorta limitleri dahilinde tazminat ödemesini gerçekleştirmiş olduğu konularında herhangi bir tartışma bulunmadığını, ancak davacının ödemiş olduğu tazminat için müvekkile rücu hakkı bulunmadığını, kazanın meydana geliş şekli sırf alkole indirgenmeyecek unsurlar içerdiğini, bu nedenle davacının müvekkile rücu hakkı bulunmadığını belirterek, kazanın gerçekleşmesinde alkol dışında birçok etken rol oynadığını, davacının müvekkiline rücu hakkı bulunmadığını, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davalının maliki olduğu — plakalı araç, davacı … şirketi nezdinde 07.06.2008-2009 dönemlerini kapsayan şekilde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olup bahse konu aracın 01.01.2009 tarihinde alkollü olan davalı ..—yönetiminde iken —–a çarparak yaralanmasına neden olduğu olayda davacının 24.11.2015 tarihinde ödediği 161.493,13 tl maluliyet tazminatının kusurlu olan davalıdan rücuen tazminine ilişkin iş bu dava açılmıştır.
Dava, halefiyet hakkına dayalı olarak sigorta şirketi tarafından kendi sigortalısına karşı açılan rücu davasıdır.
22.3.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararına göre, Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet dâvası bir ticarî dâva sayılamaz. Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu dâvası için de söz konusu olacaktır. şeklinde vurgulandığı üzere halefiyet davası ticari dava niteliğinde değildir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınır.
Somut uyuşmazlıkta; rücu talebi, haksız fiil iddiasına dayalı olup davalı sigortalı tacir değil, gerçek kişidir. Keza sigortalı —- plakalı otomobil, hususi araç olup ticari nitelikte değildir. Uyuşmazlık, TTK 4.maddesinde yer alan mutlak ticari davalardan olmadığı gibi, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir ihtilaftan da bahsedilemez.
6102 sayılı TTK.’nun 4.maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için, uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan kaynaklanması veya anılan yasa maddelerinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gereklidir.
Yargıtay 17 HD 2015/ 12357 esas 2015/ 10053 karar sayılı ilamında ” Davacı … şirketi tarafından ,davalıya ait araca kendisi tarafından ZMMS yapıldığını, alkollü sürücünün kullanımında iken gerçekleşen kazada zarar gören aracın hak sahibine 11.242,00 tl ödendiğini açıklayıp Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartlarının 4/d maddesi gereğince rücuen tahsilini talep ettiği davada,
Mahkemece uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklanan rücuen tazminat davası olduğu gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine, dosyanın talep halinde Tüketici Mahkemesine gönderilmesine ” dair kararın ONANMASINA karar vermiştir.
Bahse konu ilamla mahkememizdeki uyuşmazlık konusunun benzer olduğu ve rücuen tazminat davasının taraflarından birinin gerçek kişi tüketici, diğerinin ise hizmet veren sigorta şirketi olduğu göz önüne alındığında bahse konu davaya bakmaya mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davanın HMK 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartı yokluğu sebebiyle HMK 115/2. Maddesi gereğince usulden reddine,
3-HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşme tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli NÖBETÇİ … ANADOLU TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına,
5-HMK 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında görevli mahkemece karar verilmesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/01/2018