Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/684 E. 2018/20 K. 12.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/684 Esas
KARAR NO : 2018/20

DAVA : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/06/2016
KARAR TARİHİ : 12/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin 02/06/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; 08/03/2015 tarihinde davalı … idaresindeki ve diğer davalı … şirketine —- numaralı trafik sigortası ile sigortalı bulunan ve karşıya geçmeye hazırlanan müvekkiline çarparak ağır yaralanmasına sebep olduğunu, çarpmadan sonra uzun süre yolda sürüklendiğini, müvekkilinin kaza sırasında 10 yaşında olduğunu, dişlerinin döküldüğünü ve çenesinin kırıldığını, hem fiziksel hemde ruhsal olarak özürlü kaldığını,— hastanesi Özürlük Sağlık Kurulu raporuna göre ruhsal olarak %50 oranında maluliyeti söz konusu olduğunu, kazadan sonra uzun tedavi süreci yaşadığını, bundan sonraki hayatını hep acı çekerek ve özürlü olarak geçireceği de gözetilerek manevi zararının davalılardan … den talep ettiklerini, davalılara ait — plakalı araca ihtiyati tedbir yada ihtiyati haciz konulmasını, maddi tazminat miktarına ileride artırmak kayıt ve koşulu ile şimdilik müvekkili için 1.000,00 TL maddi tazminatın her iki davalıdan müştereken müteselsilen tahsiline, olay tarihinden işleyecek %12 ticari avans faizi ile birlikte tahsiline, müvekkili için 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek %12 ticari avans faizi ile birlikte sadece … den tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı …’in 27/06/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; daha önce —-Cumhuriyet Başsavcılığının — numaralı soruşturma dosyasında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, kazanın gelişiminde herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kazanın gerçekleşmesinde küçük kızın aniden caddeye atlaması neticesinde olduğunu, kaza sonrası kendi aracıyla hastaneye götürdüğünü, uzun bir süre başında beklediğini, daha önce bu konu ile ilgili bir başvurunun bulunmadığını, soruşturmada şikayetçi olmayan davalı taraf kazayla ilgili herhangi bir maddi zararı olmadığı halde şimdi oluşan zararı tazmin etmeye çalıştıklarını, olayın üzerinde geçen bu zamandan sonra bu kadar yüklü miktarda bir dava açılması zenginleşmeye yol açacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- Sigorta AŞ vekilinin 31/08/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı usuli yükümlülüğü olan başvuru şartını yerine getirmeksizin dava açtığını, bu yönden davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği, davacı taraftan müvekkili şirkete başvuruda bulunmadığını, davacının dava açma hakkı bulunmadığını, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
—Sigorta AŞ ye, —Eğitim ve Araştırma Hastanesine, — Sosyal Güvenlik Merkezine, — Cumhuriyet Başsavcılığına yazılan müzekkere cevapların geldiği ve mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Dosya Istanbul —Eğitim ve Araştırma Hastanesine gönderilerek davacının maluliyeti için rapor alındığı görüldü.
Dosya konusunda uzman Makine Mühendisi —‘e tevdi edilerek rapor alındığı görüldü
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
08.03.2015 tarihinde … idaresindeki davalı … şirketine Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile poliçeli — plakalı aracın karşıdan karşıya geçmek isteyen davacıya çarpması ile meydana gelen trafik kazasında davacının maluliyetine dayalı zararlarının tazmini amacıyla maddi ve yine olaydan kaynaklı manevi zararının tazmini amacıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Olayla ilgili ceza soruşturma dosyasında davacının babası sürücü hakkında şikayetçi olmadığını, uzlaşmak istediğini beyan etmiş, olayla ilgili ifadesi alınan —ve — bilgi sahibi sıfatıyla alınan ifadelerinde ” olay günü fatura yatırmak için birlikte yürüdükleri sırada …le karşılaştıklarını, ona ait araca bindiklerini, —ın aracın ön kısmına , —ın ise arka koltuğa oturduğunu, —caddesi üzerindeki — camii önüne geldiklerinde cami önünde bulunan bakkaldan çıkan 10 yaşlarındaki kız çocuğunun yolun aşağısına doğru baktığını, oysaki yukarıya doğru kendilerinin geldiği istikamete doğru bakması gerektiğini, buna rağmen ters yöndeki istikamete bakarak aniden yola atladığını, o esnada panikle — diye bağırdıklarını, aracın sağ tampon tarafıyla çocuğa çarpıldığını” beyan etmişler, çocuğun velisinin şikayetçi olmaması nedeniyle takibi şikayete bağlı suç açısından herhangi bir ceza dosyasının açılmadığı anlaşılmıştır.
Davacı hakkında —-Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 31.08.2015 tarihli rapora göre davacı … Davulcunun mental retardasyonlu olup % 50 oranında özürlü olduğu anlaşılmıştır.
Davacı hakkında —-Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen raporda 08.03.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle oluşan 5 cm lik skar dokusundan kaynaklı herhangi maluliyetinin bulunmadığı bildirilmiştir.
Aldırılan bu rapor uyarınca davacının trafik kazasından kaynaklı maluliyetinin bulunmaması ve hemen aşağıda açıklanan sebeplerle sürücünün ayrıca kusursuz olduğu yönünde mahkememizce kabule varılması nedeniyle maddi tazminat davasının koşullarının oluşmadığı anlaşılmış ve bu nedenle davanın reddine dair karar verilmiştir.
Davacı vekilinin keşif yapılması yönünde taleplerinin bulunmadığını belirtmesi nedeniyle keşif yönünde karar alınmamış ve dosya kapsamındaki evraklarla yetinilmiştir.
Makine mühendisi bilirkişi —ten aldırılan kusur durumuna ilişkin raporda davacının %75, sürücünün ise % 25 oranında kusurlu olduğu bildirilmiş ise de polis memuru tarafından düzenlenen tutanakta çarpma noktasının — plakalı aracın gidiş yönü istikametinde, araç yolu üzerinde olduğu anlaşılmakla ve tanık beyanlarına göre davacının soluna bakması gerekirken tam tersi sağına bakarak aniden yola atlaması ve bunun davacıda mevcut % 50 oranındaki mental retardasyondan kaynaklandığı yönünde mahkememizce tam bir vicdani kanaate varılması nedeniyle tanık beyanlarının olayın gelişimine uygun düştüğü ve davacının tamamen kendi kusurundan kaynaklı olarak olaya sebebiyet verdiği anlaşılmış, sürücü davalının hızlı gittiğine dair dosya kapsamı itibariyle herhangi bir delil olmamasına, herhangi bir fren izi bulunmamasına rağmen bilirkişi tarafından “sırf çarptığı için kusurlu olduğu” mantığıyla hareket edilerek kusur belirlemesi yoluna gidildiği anlaşılmış, mahkememizce sürücünün kusursuz olduğu kanaatiyle manevi tazminat davasının da reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
A) Maddi Tazminat Davası yönünden
Davanın REDDİNE
1-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince hesap edilen 2.400 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren sigorta şirketine ödenmesine
B) Manevi tazminat davası yönünden
Davanın REDDİNE
1-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince hesap edilen 1.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren sigorta şirketine ödenmesine
2-Alınması gereken 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 88,81 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 52,91 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
5-Taraflar tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/01/2018