Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/671 Esas
KARAR NO : 2021/1130
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 31/05/2016
KARAR TARİHİ : 21/10/2021
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —-, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; davalı —- —– karışmış olduğu kaza neticesine müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, geçici bakıcı gideri ile —- karşılanmayan yol, yemek, refakatçi ve sair giderlere ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren ticari temerrüt avans faizi ile tahsili ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, —- tazminattan poliçe teminatı ve temerrüt tarihi ile sınırlı sorumlu olduğunu, her türlü yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; öncelikle davacıya yapılan ödeme sebebiyle davanın konusuz kaldığından haksız ve mesnetsiz olarak açan davanın reddine, aksi halde kusura, miktara ve faize itirazları ile müvekkili şirketçe yapılan ödemeler nazara alınarak mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava; yaralanmalı trafik kazası sebebiyle sürekli iş göremezlik maddi tazminat istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık; Davalı sigorta şirketine sigortalı olan aracın —- meydana gelen kazada kusurlu olup olmadığı, davacının malulliyet oranı ile maluliyetten kaynaklı zararlardan davalının sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise sorumluluk miktarının tespitine ilişkindir.
———- tarihinde tek taraflı yaptığı kaza sonucunda oğlu olan davacının yaralandığı olayda, araç sürücüsü —- 2918 sayılı KTK 56/1-a (Şerit izleme ve değiştirme kurallarına uymamak) kuralını ihlal etmesi nedeniyle olayda tamamen kusurlu olduğuna kanaat getirilmiştir.
Buna —- sayılı araç sürücüsünün kusurundan (haksız fiilinden) kaynaklandığı, — plaka sayılı araç sürücüsünün olayda yukarıda açıklandığı şekliyle kusurlu olması nedeniyle;
—- Sigorta ettirenin, sigortalının kasti bir eyleminden kaynaklanmadığı sürece, —- zarar ve hasar için 6102 Sayılı TTK’nun 1409, 1427, 1459 maddeleri uyarınca tazminat ödemekle yükümlü olması, nedeniyle davalı —haksız fiil sorumluluğu bulunduğu kabul edilmiştir.
Maddi Tazminat Talepleri Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacı vekilince, davacı için — sürekli iş göremezlik tazminatına olay tarihinden itibaren tahsili talep edilmiştir.
6098 sayılı TBK’nun bedensel zarar başlıklı 54. Maddesinde “Bedensel zararlar” ;
-Tedavi giderleri,
– Kazanç kaybı,
– Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar,
– Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar, olarak belirtilmiştir.
Bedensel zarara uğrayan kişiler tamamen veya kısmen çalışamamalarından ve ileride ekonomik yönden uğrayacakları yoksunluklardan kaynaklanan zarar ve ziyanlar olan geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik (kalıcı sakatlık yada maluliyet) nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpları haksız fiil sorumlularından isteyebilirler.
—– belirtilen kusur sorumluluğu olarak tanımlanan haksız eylem sorumluluğunun kurucu unsurları olan fiil, zarar, illiyet bağı, kusur ve zararın tümünün olayda gerçekleşmiş olması nedeniyle kaza neticesinde meydana gelen zararlardan davalı/davalıların sorumlu oldukları kabul edilmiştir.
Bu kapsamda, davacının haksız bir fiil olan trafik kazası kapsamında uğradığı bedensel zararları olan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatlarını TBK madde 49 ve 54 hükümlerine göre davalıdan isteyebilecektir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybı nedeniyle zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir.—— sayılı içtihadı ——- alınarak bu noktada, maluliyetin tespiti yönünden bilirkişi raporları aldırılmıştır.
Dosyada ——- Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak hazırlanan raporada, % 59 meslekte kazanma gücünden mahrum kalındığının belirtildiği,
Denetime —— yerinde olduğu değerlendirilen —- raporunda; ——— dava tarihinden önce—– davacı için —— tarihinde davacı için—— ödeme yapıldığı, —- Yargıtay içtihatlarına göre dava tarihinden önce yapılan ödemeler ödeme tarihinden hesap tarihine kadar yasal faiz oranı üzerinden güncellenip güncelleme bedeli ile birlikte tazminattan düşüleceği, dava tarihinden sonra yapılan ödemeler güncelleme bedeli olmaksızın sadece ödenen tutar tazminattan düşüleceği, bu nedenle sadece dava tarihinden önce ——– güncelleme bedeli indirimi yapılacağı, davalı —– tarihinde davacı için —– yapıldığı, işbu ödeme ile ek rapor tarihi arasında geçen süre 5 yıl 5 ay 6 gün—–, buna göre davacının bakiye maddi zararı —- Miktar) eksi 61.4161,19TL—– olduğu, kaza yılı olan —- bedensel zararlar (sakatlanma ve ölüm) için kişi başına belirlediği teminat limiti 268.000,00 TL olduğu, Davalı ——– dava tarihinden önce 13/11/2015 tarihinde davacı için 125.074,00 TL ve dava tarihinden sonra 09/06/2016 tarihinde davacı için 92.177,00 TL olmak üzere toplam 217.251,00 TL ödeme yapıldığından davalı —— sorumlu olduğu bakiye poliçe limiti—– tespit edildiği,
Davacı vekilince——— göremezlik tazminatı talebi, —- tarihli değer arttırım dilekçesi ——–anlaşılmakla, davanın arttırlan bedel üzerinden kabulüne karar verilmiştir.
Faiz Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Bir haksız fiil olan trafik kazalarından kaynaklı tazminat istemlerinde, temerrüt tarihi kişilere göre farklılık arz eder.
Gerçek Kişiler Açısından; Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır.
—–Açısından; Haksız fiil faili olan sürücünün eylemi sonucu oluşan zararla ilgili, araç işleteninin sorumluluğunu teminat altına alan trafik sigortacısı bakımından; 2918 sayılı KTK’nın 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları’nın B.2. maddesi —- edildiği tarihten itibaren ——– —- tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalı —- temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafın, davadan önce başvurusunun bulunmadığı durumda ise, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir. ——-
Somut olayda; Davacının —- ödeme yapılmasını sağlamak için, davalıya davada mübrez ibranameden—- tarihinde başvuru yaptığı anlaşıldığı, 2918 sayılı Kanunu’nun 99/2. maddesi uyarınca sekiz —— davalının temerrüde düştüğü anlaşılmakla bu tarihten itibaren tazminat miktarına yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
Davacının gerçek kişi, aracın da ticari olmayan araç olması nedeniyle yasal faiz işletilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
—-sürekli iş göremezlik tazminatının 24/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 3.466,66 TL karar ve ilam harcından 29,20 TL peşin harç ile 170,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 3.267,46 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 228,40 TL harç ile 1.100,00 TL bilirkişi ücreti ve 289,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.389,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.