Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/630 E. 2021/325 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/503 Esas
KARAR NO: 2021/334
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/04/2016
KARAR TARİHİ: 18/03/2021
——– tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
I.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili; davacı müvekkilinin —- işlettiğini, davalı ile aralarında—– bu yana süren hizmet ilişkisi olduğunu, bu süreçte müvekkilinin işlettiği otelde davalı firmanın misafirlerinin konakladığını, davalının konuklarına yemek sağlama ve otelcilik hizmetlerinin müvekkili tarafından verildiğini, davalının misafir rezervasyonlarının kimi zaman dava dışı —- zaman davalı —– çalışanı—– gönderilen maillerle yapıldığını, rezervasyonu yapan müvekkilinin rezervasyon bilgilerini her iki firmanın mail adresine de bildirdiğini, davalının müşterilerine verilen konaklama, yemek vs hizmetlerin karşılığında davalıya faturalar kesildiğini, müvekkilinin işlettiği otelde davalının ve ——– firmasının bildirdiği misafirlerin konaklama tarihleri ile müşterilerin kaldıklarını, konaklama yapan kişilerin kimlik bilgilerinin mevcut olduğunu, müvekkilin sağladığı hizmetler karşılığında davalıdan takip konusu yapılan faturalardan kaynaklanan alacaklarının olduğunu, verilen hizmet karşılığında düzenlenen fatura bedellerinin davalıca ödenmediğini, — tarihinden ——- alacağı olduğunu, bu miktarın davalının ve müvekkili firmanın defter ve kayıtlarında görüleceğini, yapılan tüm şifahi ihbar ve ihtarlara rağmen borcun ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı borçlu aleyhine —— icra takibi yapıldığını, icra takibine borçlu tarafından kısmen itiraz edildiğini, borçlunun itirazında takip tutarının —— kısmen kabul ederek, geri kalan borca itiraz ettiğini, itiraz edilmiş kısım için takip durduğunu, borçlunun itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, borçlunun itirazının iptali için işbu davayı açma zorunluluğa doğduğunu, haklı davalarının kabulü ile, borçlu aleyhine —— kısmi itirazın iptali ve takibin devamına, kötü niyetli davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; davalı müvekkiline kesilen faturalardaki meblağların haksız olarak davacı tarafından yüksek gösterildiğini, davalı müvekkilinin bu faturaları kabul etmemiş ve süresinde iade ettiğini, fazla kesilen miktar için fiyat farkı faturası kesildiğini, davalı müvekkilinin ticari defterlerinin incelenmesinden de davacıya herhangi bir borcu olmadığı anlaşılacağını, haksız olarak açılan davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretini karşı tarafa yükletilmesini, haksız olarak icra takibinde bulunan davacının aleyhine %20 den az olmamak koşulu ile icra kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Davacı vekili, davacının — işlettiğini, davalıyla aralarında —– yılından beridir ticari ilişki bulunduğunu, davalının müşterilerinin davacının otelinde konakladıklarını, rezervasyonların davalının çalışanları—– kullanımında olan—- tarihine kadar kesilen—– alacaklı olduğunu, faturalara itiraz edilmediğini, borçlu davalıca borca icra takibine itirazda borcun —- kısmının kabul ettiğni kalanına itiraz ettiğini belirterek, itiraz konusu olan — alacak yönünden yapılan takibe itirazın iptali ile tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, ——– davacıdan davalının yurt dışından gelen konuklarının ağırlanması için konaklama, yemek ve otelcilik hizmet aldığını, mail yazışmalarında günlük konaklama hizmeti olarak —- ücreti olarak da akşam yemekleri için —– üzerinden sözlü olarak anlaşıldığını, davalı müvekkilinin davacıdan sadece konaklama ve akşam yemeği için teklif aldığını ve sadece bunların ödemesinin yapılacağını açıkça belirttiğini, ancak davalı müvekkile gönderilen faturalarda ise günlük konaklama hizmeti olarak ——- gösterildiğini, ayrıca yemek dışında bir çok yeme-içmeye dayalı adisyon tutulduğunu, bu adisyonların altında imza olmadığını, adisyonundaki imzaların konuklara ait olmadığını, akşam yemeği hususunda da —— bedelli akşam yemekleri için anlaşıldığını, bunun haricinde ki ve bu rakamı aşan tüm adisyonlardan davalı müvekkilinin sorumlu olmadığını, davalının misafirlerinin konakladığı gün sayısının fazla yazıldığını, faturaların süresinde davacıya iade edildiğini, bunlar için fiyat farkı faturası kesilip davacıya gönderildiğini savunarak davanın reddini ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında, davalının misafirlerine davacıca işletilen otel de konaklama ve yemek hizmeti verildiği hususunda ihtilaf olmayıp, ihtilaf verilen hizmetin bedelinin ne kadar olduğu noktasındadır.
—— sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı/davacı tarafından borçlu/davalı şirkete yönelik —- alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca kısmi olarak ——–yönünden itiraz ettiği ve bu yönden takibin durduğu anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Mahkemimizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
—— düzenlenen kök raporda, davalı tarafın inceleme gününe katılmadığı ile defter ve belgelerini ibraz etmediğini, davacı yanın ticari defterlerin incelemeye tabi tutulduğu, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı lehine delil vasfı bulunduğu, davacı şirketin defterlerine göre davacının takip tarihi itibari ile davalı şirketten faturadan kaynaklı olarak —- alacaklı olduğunu, oda ücretinin —- olduğunu, adisyonların imzalı olduğunu, davalının otel ve yemek ücreti iddialarına dair yazılı belge olmadığını, —— bedelli faturaların davalının defterlerinde kayıtlı olduğunu, kalan —— faturaların ise kayıtlı olmadığını, davalı tarafından iade faturaları kesildiği ancak davacıca iade edildiği, belirtmiştir.
——– tarafından düzenlenen raporda, davacının sunduğu hizmetlere ilişkin fiyatların rezervasyon belgesinde belirtilenler uygun olduğunu, fişlerde imzaların bulunduğu, bakiye borcun —– olduğu belirtilmiştir.
Tüm Dosya Münderecatı Kapsamında;
Davacının, davalı şirketin —– otelde konakladıkları ve yemek yedikleri ancak bu hizmetin, —— ödenmediğini iddia ettiği,
Taraflar arasında, davalının misafirlerine davacıca işletilen otel de konaklama ve yemek hizmeti verildiği hususunda ihtilaf olmayıp, verilen hizmetin bedelinin ne kadar olduğu hususunda ihtilaf bulunduğu,
——-tarihli bilirkişi raporunda da ayrıntılı şekilde belirtilen,—— adisyonlarda hangi kişinin ne kadar kaldığı, hangi odanın kaç öğün ne yemek yediği bilgilerinin tutulduğu ve adisyonların imzalı olduğu,
—– bedelli faturaların davalının defterlerinde kayıtlı olduğu, kalan —— faturaların ise davalının defterlerinde kayıtlı olmadığının bilirkişice tespit edildiği,
Taraflar arasında mail yazışmaları yapıldığı, yazışmalarda rezervasyon yapıldığı ancak, davalının ücret konusunda iddia ettiği —– oda ücretini ve sabit yemek ücreti beyanlarını doğrular herhangi bir yazışma bulunmadığı, keza —– tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, —— tarihli rezervasyon kabul koşullarında ” otelin fiyatlarında değişiklik yapma hakkının saklı olduğu” düzenlendiği, davacının adisyonlardaki imzaların misafirlere ait olmadığı hususundaki itirazının ise, adisyonların oda bazında tutulması, imzaların davalı şirket dışında ki üçüncü kişiler olan —— olması, faturalar tebliğ edildiğinde bu hususta açıkça bir itirazda bulunmaması nedeniyle, bu yöndeki davalı savunmaları yerinde görülmeyerek,
Davacının, itirazın iptalini istediği —— yönünden, alacaklı olduğu anlaşıldığından, takibin bu asıl alacak yönünden devamına karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67/2. maddesine göre, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan, borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurların bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir.———
Bu kapsamda somut olayda, alacağın likit olduğu anlaşılmakla kabul edilen asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile;
——-sayılı takip dosyasında takip borçlusu davalı tarafından yapılan itirazın —– yönünden iptaline, takibin aynen devamına,
2-Alacağın %20 sine tekabül eden 9.996,81 TL icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 3.414,41 TL karar ve ilam harcından 580,47 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.833,94 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.297,93 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 609,67 TL harç ile 1.550,00 TL bilirkişi ücreti ve 207,75 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.757,75 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, ——-Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/03/2021