Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/610 E. 2018/482 K. 03.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

– GEREKÇELİ KARAR –

ESAS NO : 2016/610
KARAR NO : 2018/482

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/05/2016
KARAR TARİHİ : 03/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:Davacı vekilinin 16/05/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … ile davalı banka arasında 30/06/2010 tarihinde …… numaralı Genel Kredi Sözleşmesi imazlandığını, bu sözleşmeye istinaden müvekkiline kullandırılan 350.000,00 TL’lik taksitli krediden….. komisyon ve … masraflar dahil BSMV olmak üzere toplamda 6.050,00 TL tahsilat yapıldığını, müvekkilinden alınan masrafların hukuka aykırı ve haksız olarak alındığını, müvekkili ile davalı banka arasında bir anlaşma olmadığını, 6098 sayılı Borçlar Kanunun 20. maddesinde belirtilen genel işlem koşulları niteliğinde olduğunu, bu hususların davalı bankanın tek taraflı hazırlanıp sözleşmeye eklediğini hükümler olduğunu, anılan kanunun 21. maddesinde karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girmesi sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa bu koşulların varlığı hakkında açıkca bilgi verilip bunların içeriğini öğrenme imkanı sağlamasına ve karşı tarafın da bu koşulların kabul etmesine bağlı olduğunu, aksi takdirde genel işlem koşullarının yazılmamış sayıldığını, sözleşmenin niteliğine ve işin özelliğine yabancı olan genel işlem koşullarının da yazılmamış sayılacağını, davalı bankaca kanunun emredici hükmünün uygulanmamış olduğunu, müvekkilinden tahsil edilen proje Komisyonu ve diğer masraflar ile ilgili müvekkiline herhangi bir bilgi verilmediğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile haklı davanın kabulüne davalı bankaca haksız ve hukuka aykırı olarak alınan tutarın kredi kullandırım tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kredi ilişkisinde bu tanımın dışında kalan bir müzakere neticesinde alınan bir komisyon ücreti söz konusu olduğunu, davacı tacirin söz konusu ücretin iadesini talep ettiğini, davacı ile sözleşmenin akdedilmesi sırasında sözleşme hükümleri hakkında tek tek müzakere edildiğini, her madde için açıkca bilgi verildiğini ve hangi isim altında ne kadar ücret ödeneceğinin açıkca bildirildiğini, yapılan bu bildirim ve izaha ilişkin olarak sözleşme haricinde davacı şirketten talep formu alındığını, Söz konusu talep formunda kredi kullandırım şartlarının açıkca belirtildiğini, davacının tacir sıfatını haiz olduğunu gerçekleştirdiği her ticari işlemde Türk Ticaret Kanunun 18. maddesi hükmünce ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiğini, taraflar arasında imza edilen genel kredi sözleşmesinin sadece tarafları tacir olan ve birbirlerine karşı hak ve yükümlülüklerini belirleyen kurallardan ibaret olduğunu, dava konusu kredi ilişkisindeki vade, fiyat ve oranları belirleyen hükümlerin yer almadığını, söz konusu oran ve tutarların davaya konu kredilendirmelerin standart / tip sözleşmeye dayandırılamayacağını, davacı ile müvekkili banka arasında davacının talebine dayalı kurulan ve karşılıklı olarak müzakere edildiği açıkca belli olan ayrı ayrı sözleşmelere ilişkin olduğunun açık olduğunu, davacı tarafından iadesi talep edilen kredi komisyonu tutarlarının birer ücret olduğunu, ücretin kredi sözleşmesinin asli unsuru olduğunu, dolayısıyla genel işlem koşulu sayılamayacağını, davacının söz konusu kredileri kullanmak üzere bizzat imza ettiği kredi talep formlarında kullandırılmasını davacı tarafça talep edilen krediler için vade, kar oranı ve komisyon oranlarının yazılı olduğunun görüleceğinin, davacının bu yönden anılan komisyonlardan haberdar olmaması ve bu ücretin süpriz kayıt, haksız şart oluşturulmasının kabulünün hayatın olağan akışına aykırı olacağını, bu sebeplerle davacının haksız şart ile karşılaştığından bahsetmenin mümkün olmadığını, dolayısı ile davacının isteyerek ve sonuçlarını bilerek müvekkili banka ile iş bu kredi sözleşmesini akdetmiş olduğunu, basiretli bir tacir gibi davranmakla yükümlü olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Davacı ile davalı banka arasında imzalanan kredi sözleşmesi, geri ödeme planı dosyaya celp edilmiş, dosya uzman bankacı bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bankacı bilirkişi tarafında tarafından düzenlenen kök raporda davalı banka tarafından davacıdan tahsil edilen komisyonların dayanağının taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye dayandığı, davalı banka tarafından alınan komisyon oranının diğer banka uygulamalarına göre makul bir oran olduğunun belirtildiği, davacı vekilinin rapora itiraz etmesi üzerine emsal araştırma yapılmasına karar verilerek dosyanın ek rapor tanzim edilmesi için bilirkişiye verildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen ek raporda da diğer bankaların uygulamış oldukları komisyon oranlarının da karşılaştırılarak inceleme yapıldığı ve davalı banka tarafından tahsil edilen rakamın diğer banka uygulamalarına göre yüksek olmadığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda; davacının davalı bankadan genel kredi sözleşmesi ile kredi kullandığı, davalı bankanın kullanılan kredi nedeni ile davacıdan masraf ve komisyon tahsil ettiği, her ne kadar davacı haksız olarak alınan bu bedellerin iadesini talep etmiş ise de; davalı bankanın komisyon ve BSMV adı altında aldığı bedellerin dayanağının taraflarca imzalanan sözleşmeye dayandığı, ayrıca banka tarafından tahsil edilen tutarın diğer banka uygulamalarına göre yüksek olmadığı anlaşıldığından hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporu esas alınarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 103,32 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 67,42 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.