Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/607 E. 2018/725 K. 11.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2016/607 Esas
KARAR NO : 2018/725

DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 06/05/2014
KARAR TARİHİ : 11/07/2018

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davalı müflisin genel kredi sözleşmesi ile müteselsil kefil olduğunu; borcun ödenmemesi üzerine İstanbul — İcra Müdürlüğü’nde takip başlattıklarını; davalının iflası üzerine İstanbul — İflas İdaresi’ne alacak kaydı talebinde bulunduklarını; iflas idaresince alacaklarının tamamının reddedildiği ileri sürülerek alacaklarının masaya kaydına karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; icra müdürlüğünün dosya kapak hesaplarının sunulmadığını; ekli belgelerin talep edilen alacağın varlığını kanıtlayıcı nitelikte olmadığını savunarak, haksız davanın reddine karar verilmesini; talep etmiştir.
Dava; davacı alacağının, müflis şirketin sıra cetveline kayıt ve kabulü istemine; ilişkindir.
Başlangıçta; İstanbul Anadolu — Asliye Ticaret Mahkemesi’nin — esasına kayıtlı davada; 03/03/2015 tarih ve — sayılı kararla mahkemece iddia ve savunma ve dosya kapsamına göre dosyanın 24/12/2014 tarihinde işlemden kaldırıldığı ve yenilendiği ve davacı tarafın yenilemeden sonraki duruşmaya da mazeretsiz olarak gelmediği gerekçesi ile HMK.nun. 320-(4).maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği; bu kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine karar; Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin E: 2015/4062, K:2015/8410 sayılı kararı ile “… davacı —-bank vekiline çıkarılan tebligatın evrak memuruna tebliğ edildiği, tebligat mazbatasında davacı vekilinin tebligat mahalinde bulunmama sebebi yazılı olmadığından bu tebligatın Tebligat Kanunu 11 ve 21. maddeleri ve Tebligat Yönetmeliği’ne göre geçerli bulunmadığından, davanın süresinde açıldığının kabulü ile esasa girilip taraf delilleri toplanıp oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülme [diği]…” gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Bozmadan sonra; mahkememizin — esasına kaydedilen davada usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyulmasına karar verildiği; yargılamaya bu dosya üzerinden devam olunarak davanın sonuçlandırıldığı; görülmüştür.
İstanbul Anadolu —-İcra Dairesi’nin 21/05/2014 tarih ve —- iflas sayılı yazı cevabında; Müflis —- San. ve Tic. A.Ş. hakkında 27/06/2013 tarihinde İstanbul Anadolu — Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- esas sayılı dosyası üzerinden iflas kararı verildiğini; müflis masasında İİK.nun. 219.maddesi gereğince tasfiyenin adi tasfiye olarak yapılmasına karar verildiğini; dosya davacısı —-bank A.Ş.’nin müflisin masasına (4) kayıt sıra numarası ile 4.423.584,00 USD + 143.727,00 TL alacak kayıt talebinde bulunduğunu; iflas idaresince düzenlenen sıra cetvelinde alacak talebinin tamamının reddine karar verildiğini; iflas idaresince düzenlenen sıra cetvelinin 17/04/2014 tarihinde Bugün Gazetesi’nde ve 21/04/2014 tarihinde Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ayrı ayrı ilan edildiğini; dosya davacısı alacak kaydı sırasında sıra cetvelinin tebliğ için tebliğ gideri verdiğini; sıra cetveli ilanını ve masa kararını dosya davacısı vekiline 21/04/2014 tarihinde tebliğ edildiğinin bildirildiği; görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler Dr. —- ve —- tarafından düzenlenen 18/08/2017 tarihli esas rapor ve 16/04/2018 tarihli ek rapora göre; davacı bankanın —- San. Ve Tic. A.Ş.’ye 21/05/2008 tarihinde 1.500.000,00 USD tutarında ve 21/03/2008 tarihinde yine 1.500.000,00 USD tutarında iki kredi kullandırdığını; ancak, bu kredilerin geri ödenmediğini; 13/07/2009 tarihinde 8 banka ile birlikte uzlaşma sözleşmesi yapıldığını; bu kredilerin kefili olan Müflis —- tarafından da bu sözleşmenin imzalandığını; uzlaşma sözleşmesinde davacı bankanın alacağının 3.103.053,00 USD olduğu hususunda mutabık kalındığını; vadenin 30/06/2010 olduğunu; vade sonunda davacı bankaya ödenecek faizin 238.331,71 USD olduğunu; ancak, bu borcun yine ödenmediğini; davacı banka tarafından 13/08/2010 tarihinde ihtarname keşide edildiğini; ihtarnamede para biriminin TL olarak ifade edildiğini; USD olarak 16/08/2010 tarihinde düzeltmesinin yapıldığını; 17/08/2010 tarihinde tebligatın yapıldığını; ihtarnamede (1) gün süre verilmesi nedeniyle sürenin 18/08/2010 tarihinde dolduğunu; borcun yine ödenmemesi nedeniyle temerrütün oluştuğunu; 13/07/2009 tarihli uzlaşma sözleşmesinin 3.tanımlar maddesinde ana paranın “faizli alacak” olduğunun ifade edildiğini; 13/08/2010 hesap kat tarihinde faizin ana paraya ilave edilmesi gerektiği kabul edilerek yapılan hesaplama sonucunda 27/06/2013 iflas tarihi itibariyle davacı bankanın 4.352.603,29 USD alacağının bulunduğunu; bu tarih itibariyle TCMB efektif satış kuru 1,9384’den Türk Lirası karşılığınında 8.437.086,22 TL olarak hesaplandığı yönünde görüş bildirildiği; incelenen bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmaları ile bilirkişi raporu içeriğine göre;
Taraflar arasında; davacı bankanın —- San. ve Tic. A.Ş.’ye 21/05/2008 tarihinde 1.500.000,00 USD tutarında ve 21/03/2008 tarihinde yine 1.500.000,00 USD tutarında iki kredi kullandırdığı; ancak, bu kredilerin geri ödenmediği; 13/07/2009 tarihinde 8 banka ile birlikte uzlaşma sözleşmesi yapıldığı; bu kredilerin, kefili olan Müflis—- tarafından da bu sözleşmenin imzalandığı; uzlaşma sözleşmesinde, davacı bankanın alacağının 3.103.053,00 USD olduğu hususunda mutabık kalındığı; 30/06/2010 vade sonunda; davacı bankaya ödenecek faizin 238.331,71 USD olduğu; 27/06/2013 tarihinde, Müflis —- San. ve Tic. A.Ş. hakkında İstanbul Anadolu —- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- esas sayılı dosyası üzerinden iflas kararı verildiği; müflis masasında İİK.nun. 219.maddesi gereğince tasfiyenin adi tasfiye olarak yapılmasına karar verildiği; dosya davacısı —-bank A.Ş.’nin müflisin masasına (4) kayıt sıra numarası ile 4.423.584,00 USD + 143.727,00 TL alacak kayıt talebinde bulunduğu; ancak, iflas idaresince düzenlenen sıra cetvelinde alacak talebinin tamamının reddine, karar verildiği; hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık; uzlaşma sözleşmesi kapsamında; davacı/ alacaklı bankanın, iflas tarihi itibariyle müflis şirketten alacaklı bulunup bulunmadığı; varsa alacak miktarının ne olduğu ile bu alacağını müflis şirketin sıra cetveline kayıt ve kabulünü talepte haklı bulunup bulunmadığı; noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; 13/07/2009 tarihli uzlaşma sözleşmesinin 3. tanımlar maddesinde ana paranın “faizli alacak” olduğunun ifade edildiği; 13/08/2010 hesap kat tarihinde faizin ana paraya ilave edilmesi gerektiği kabul edilerek yapılan hesaplama sonucunda; 27/06/2013 iflas tarihi itibariyle davacı bankanın 4.352.603,29 USD alacağının bulunduğunun saptandığı; bu tarih itibariyle TCMB efektif satış kuru 1,9384’den Türk Lirası karşılığının da 8.437.086,22 TL olarak hesaplandığı; bu nedenlerle, davacının, işbu davayı açmakta haklı ve hukuki yararının bulunduğu görülmekle; davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın sübut bulduğundan kısmen kabulü ile 8.437.086,22 TL davacı alacağının Müflis —- San. ve Tic. A.Ş.’nin sıra cetvelinde (4).sıraya kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine; karar vermek gerekmiş olmakla; aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
K A R A R:Yukarıda açıklanan gerekçeler ile;
1-Davanın kısmen kabulü ile,
8.437.086,22 TL davacı alacağının Müflis —- San. ve Tic. A.Ş.’nin sıra cetvelinde (4).sıraya kayıt ve kabulüne,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 35,90TL harçtan peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,70 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 2.180,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvurma harcı ve 25,20 TL peşin harç toplamı: 50,40 TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red 0,11 ve kabul 0,89 oranına göre hesaplanan 3.745,91 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red 0,11 ve kabul 0,89 oranına göre hesaplanan 5,50 TL ‘sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (10) gün içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/07/2018