Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/597 E. 2018/444 K. 20.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/597 Esas
KARAR NO : 2018/444

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/05/2016
KARAR TARİHİ : 20/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin 12/05/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin un ve unlu mamul üretimi sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu, faaliyet konusu işlerini sürdürmek açısından elektrik abonelikleri bulunmakta olduğunu, elektrik sarfiyatı nedeniyle düzenli olarak gelen faturaları ödemekte olduğunu, ancak müvekkili tarafından ödenen faturalarda kayıp kaçak bedeli, kayıp kaçak bedeli nazara alınmaksızın hesaplanan %…..Payı, perakende satış hizmet bedeli, PSH sayaç okuma bedeli, iletim sistemi kullanım bedeli, dağıtım bedeli, KDV matrahı adı altında talep edilen meblağlar da müvekkil şirketten tahsil edildiğini, söz konusu bedeller mevzuata aykırı olduğunu, müvekkil şirketin aboneliğin tesis edildiği tarihten dava tarihine kadar her ay faturalara yansıtılarak haksız olarak müvekkil şirketten tahsil edildiği, kayıp-kaçak ve sayaç okuma bedellerinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin 23/06/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava konusu taleplerinin haksız ve dayanaksız olduğunu, müvekkil şirket kanun, yönetmelik maddelerine istinaden ve…. Kurumundan aldığı kararlara istinaden dava konusu bedelleri tahsil etme yetkisine sahip olduğunu; …… tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan 6446 Sayılı Kanunun 17. maddesinde değişiklik yapan 6719 Sayılı Kanunun 21. Maddesi ve Geçici 20. maddesi ile eklenen hükümler gereğince ve aynı zamanda 6719 sayılı kanun hükümleri devam eden uyuşmazlıklara da uygulanacağı yasa metninde açıkça belirtilmiş olduğundan devam eden davanın yukarıda belirtilen hükümler çerçevesinde reddine karar verilmesine, dava konusu bedellere ait iade taleplerinin mali yükümlülüğü, ilgili dağıtım şirketine ait olduğundan husumetin ………. yöneltilmesi gerekmekte olup davanın husumet yönünden reddine, davacının talep ettiği faturalarda tahsil edilen dava konusu bedelleri tespit etmesi mümkün olduğunu belirsiz alacak davasının hukuki yarar yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Dava, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na, 4.6.2016 tarihli ve 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun yürürlük tarihinden önce açılmış ve geçmişten gelen alınmaması gerektiği halde haksız tahsil edilen bedellerin iadesi istenmiştir. Davacı, davalı şirket tarafından kendisinden kayıp kaçak ve dava dilekçesinde belirtilen diğer ad altında kesintisi yapılan bedellerin hukuka aykırı olarak alındığını belirterek iadesini talep etmiş olup, kesintisi yapılan bedellerin miktarına yönelik herhangi bir itiraz ileri sürmemiştir.
17/06/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6446 Sayılı Kanunun 17. Maddesini değiştiren 6719 Sayılı Kanunun 21 ve geçici 19-20 maddesi ile tarifelerdeki bir kısım bedeller yasal tanıma kavuşturularak tahsilinin zorunlu olduğu ve tüketicilerden tahsil edileceği ve bu hükümlerin geçmişe etkili olarak yürürlükteki uyuşmazlıklarda da uygulanacağı belirtilmiştir. Davacı bu istemin geriye etkili yasal düzenleme ile elinden alınmasının kabul edilemeyeceğini ileri sürse de; davayı gören mahkemeler tarafından geçici 20. maddeyi “yok” sayabilmek, yani geriye dönük aleyhe uygulama olamayacağından bahisle, yalnızca ileri etkili uygulamaları kabul edilebileceğini söylemek mümkün değildir. Yürürlüğe giren düzenleme hukuka aykırı olsa bile, yürürlükte kaldığı müddetçe geriye veya ileriye uygulanacaktır. Somut olayda, Kanunun 21. maddesi, 17.06.2016 tarihinden sonrasını ve geçici 20. maddeyi öngören 26. maddesi de, 17.06.2016 tarihine kadar açılan takip ve davalar ile başvuruları kapsamaktadır. Bahsettiğimiz bu iki yasal düzenleme, iptal edilmedikleri veya yürürlükten kaldırılmadıkları sürece uygulanacaktır. O halde, davalı şirket, mevcut yasal düzenleme ile kaçak-kayıp bedelini abonelerine yansıtabilecektir.
Davacı vekili, önceki beyanları tekrarla davanın kabulüne, aksi halde davanın esasının yokluğu nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretini davalı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Süresinde faturalara itiraz etmeyip bedellerini de ödeyen davacının, Yargıtay kararlarına dayanarak alacak kalemlerinin tahsilinin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla açtığı davada, sonradan ve geçmişe etkili olarak yürürlüğe giren geçerli ve bağlayıcı olan yeni yasadan dolayı, EPDK kararlarına dayanılarak düzenlenen yasal zemine kavuşan dava konusu faturaların yasal olarak tahsil edildiği ve böylece; 6719 sayılı yeni yasadan önce yasanın kurula verdiği yetkiye dayanılarak EPDK tarafından yürürlükteki tebliğ ve yönetmeliklerle mevzuat hükümlerine uygun olarak tahakkuk ettirilip tahsil edilen dava konusu fatura bedellerinin iadesi yönündeki talebin yasal dayanağı olmadığı kanaatine varılmıştır.
Dava açmakta Yargıtay içtihatlarına göre haklı olduğu kuvvetle muhtemel olan ancak kesin olarak haklılığı belirlenmeyen davacının uygulanması zorunlu olan yeni yasadan dolayı esasa girilmeden davanın zorunlu olarak usulden reddedilmesinden dolayı tarafların yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiği kanaatine varılmış, aşağıdaki hüküm kurulmuştur. (İST. B.A.M. 27/12/2016 T. 3.HD. 2017/1 E. 2017/8 K.)
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 29,20 TL ile mahsubu ile bakiye 6,70 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacının ve davalının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Taraflara vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.