Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/583 E. 2018/359 K. 05.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/583 Esas
KARAR NO : 2018/359

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2016
KARAR TARİHİ : 05/04/2018

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin 10/05/2016 harç makbuz tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı kurum arasında elektrik alımı hususunda var olan sözleşmeye istinaden müvekkili şirketin faaliyet göstermiş olduğu işletmeye ait—- tesisat numaralı elektrik abonelikleri bulunduğunu, davalı kurumun yargı kararlarının aksine kayıp kaçak ve okuma bedelleri adı altında almış oldukları bedellerin iadesi konusunda direnmekte ve bunlara ilişkin detaylı listeleri abonelere vermekten kaçındığını, ancak dağıtıcı firma tarafından faturalara yansıtılan kayıp-kaçak bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet bedeli, iletim sistemi kullanım bedeli, dağıtım bedeli şeklinde ve diğer bazı isimler adı altında, hangi miktarda olduğunu apaçık denetleyebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi şeffaflık ve hukuk devleti ilkesi ile uyuşmadığını ve tahsil edilen bu meblagların müvekkilinden haksız olarak tahsil edildiğini beyan ederek Davalı kurumdan —- tesisat nolu aboneliğe ait son 10 yıllık kayıp-kaçak bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet bedeli, iletim sistemi kullanım bedeli, dağıtım bedeli şeklinde ve diğer bazı isimler adı altında haksız, hukuksuz olarak tahsil edilmiş olan miktarların tespitinin öğrenilmesi için tensiben müzekkere yazılması ile müvekkilinden tahsil edilen bu kalemlere ait şimdilik fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile kayıp, kaçak bedeli için 100,00 TL, iletim bedeli için 100,00 TL, dağıtım bedeli için 100,00 TL, okuma bedeli için 100,00 TL, perakende satış hizmet bedeli için 100,00 TL olmak üzere toplam 500,00 TL bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı uhtesinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekilinin 15/07/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davaya ilişkin talebin usul yönünden reddinin gerektiğini, her ne kadar sözleşmede kararlaştırılmamış olsa da davalının ” kayıp kaçak bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli, PSH bedeli, sayaç okuma bedelini ve kayıp kaçak kısmına isabet eden Enerji Fonu, TRT fonu, Belediye Fonu” nun ilgili mevzuat, kanun ve yönetmelik hükümlerince ve EPDK kararları gereği olarak tahsil ettiğini, dolayısıyla da bu bedelleri haklı olarak yani ile ilgili mevzuat hükümlerinin kendisine verdiği hakka dayanarak tahsil ettiğini iddia etmekle davanın reddine karar verilmesini savunmuşutur
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na, 4.6.2016 tarihli ve 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun yürürlük tarihinden önce açılmış ve geçmişten gelen alınmaması gerektiği halde haksız tahsil edilen bedellerin iadesi istenmiştir. Davacı, davalı şirket tarafından kendisinden kayıp kaçak ve dava dilekçesinde belirtilen diğer ad altında kesintisi yapılan bedellerin hukuka aykırı olarak alındığını belirterek iadesini talep etmiştir.
17/06/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6446 Sayılı Kanunun 17. Maddesini değiştiren 6719 Sayılı Kanunun 21 ve geçici 19-20 maddesi ile tarifelerdeki bir kısım bedeller yasal tanıma kavuşturularak tahsilinin zorunlu olduğu ve tüketicilerden tahsil edileceği ve bu hükümlerin geçmişe etkili olarak yürürlükteki uyuşmazlıklarda da uygulanacağı belirtilmiştir. Davacı bu istemin geriye etkili yasal düzenleme ile elinden alınmasının kabul edilemeyeceğini ileri sürse de; davayı gören mahkemeler tarafından geçici 20. maddeyi “yok” sayabilmek, yani geriye dönük aleyhe uygulama olamayacağından bahisle, yalnızca ileri etkili uygulamaları kabul edilebileceğini söylemek mümkün değildir. Yürürlüğe giren düzenleme hukuka aykırı olsa bile, yürürlükte kaldığı müddetçe geriye veya ileriye uygulanacaktır. Somut olayda, Kanunun 21. maddesi, 17.06.2016 tarihinden sonrasını ve geçici 20. maddeyi öngören 26. maddesi de, 17.06.2016 tarihine kadar açılan takip ve davalar ile başvuruları kapsamaktadır. Bahsettiğimiz bu iki yasal düzenleme, iptal edilmedikleri veya yürürlükten kaldırılmadıkları sürece uygulanacaktır. O halde, davalı dağıtıcı şirket, mevcut yasal düzenleme ile kaçak-kayıp bedelini abonelerine yansıtabilecektir.
Süresinde faturalara itiraz etmeyip bedellerini de ödeyen ve kurum tarafından onaylı tarifelerce düzenlenen faturaların Yargıtay kararlarına dayanarak alacak kalemlerinin tahsilinin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla açtığı davada, sonradan ve geçmişe etkili olarak yürürlüğe giren geçerli ve bağlayıcı olan yeni yasadan dolayı, EPDK kararlarına dayanılarak düzenlenen yasal zemine kavuşan dava konusu faturaların yasal olarak tahsil edildiği ve böylece; 6719 sayılı yeni yasadan önce yasanın kurula verdiği yetkiye dayanılarak EPDK tarafından yürürlükteki tebliğ ve yönetmeliklerle mevzuat hükümlerine uygun olarak tahakkuk ettirilip tahsil edilen dava konusu fatura bedellerinin iadesi yönündeki talebin yasal dayanağı olmadığı kanaatine varılmıştır.
Dava açmakta Yargıtay içtihatlarına göre haklı olduğu kuvvetle muhtemel olan ancak kesin olarak haklılığı belirlenmeyen davacının uygulanması zorunlu olan yeni yasadan dolayı esasa girilmeden davanın zorunlu olarak usulden reddedilmesinden dolayı tarafların yargılama gideri vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiği kanaatine varılmış, aşağıdaki hüküm kurulmuştur. (İST. B.A.M. 27/12/2016 T. 3.HD. 2017/1 E. 2017/8 K.).
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE
2-Alınması gereken 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 29,20 TL harçtan mahsubu ile eksik alınan 6,70 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacının ve davalının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Taraflara vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/04/2018