Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/530 E. 2021/1084 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/530 Esas
KARAR NO: 2021/1084 –
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 01/03/2016
KARAR TARİHİ : 14/10/2021
—- adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —-, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; olay günü olan —- sıralarında müvekkili ile eşi—sevk ve idaresindeki —- plakalı araçta çocukları ile birlikte —- iken —- kesiştiği noktada— sokaktan hızla çıkan ve davalı —-malik olduğu ve davalı sigorta şirketine —— trafik —- olan ve davalı —- plakalı —- ve olay nedeniyle müvekkili ile iki çocuğunun yaralanmasına sebep olunduğunu, hastaneye kaldırılan müvekkilinin kaza nedeniyle sağ köprücük kemiğinin kırıldığının tespit edildiği ve kazadan —– hafta gibi bir zaman geçmesine rağmen halen iyileşmediğini ve kolunu oynatamadığını, — yaşındaki büyük kızının sol bileğinde şiddetli ağrı oluştuğunu ve halen tedavisinin devam ettiğini, olayın davalının tedbirsiz ve dikkatsiz davranışı geçiş hakkı olan araca ilk geçiş hakkını vermemesi, kavşağa aşırı süratli girmesi nedeniyle meydana geldiğini, kaza sebebiyle yaralanan müvekkilinin meydana gelen kırık nedeniyle müdahale edilemediğini, müvekkilinin — olan çocukların tüm okul ve bakım sorumluluğunun ev hanımı olan müvekkilinde olduğunu, olay nedeniyle müvekkilinin menen yıkıldığını ve eşine ve çocuklarına bakamaz durumda bulunduğunu, ayrıca yine kaza sebebiyle küçük çocuklarının travmaya uğradıklarını, durum nedeniyle çocukların halen otomobile bile binmek ve okula gitmek istemediklerini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik — maddi tazminatın davalılar— yönünden kaza tarihi olan — tarihinden, araç maliki —- ve davalı sigorta şirketi yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, —- manevi tazminatın yine kaza tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar—-müştereken ve müteselsilen tahsiline, ayrıca davalı —maliki bulunduğu —– devir ve temlikinin önlenmesi için aracın trafik kaydı üzerine tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı —— meblağ sigortası olmayıp zarar sigortası olduğundan davacının uğramış olduğunu iddia ettiği zararlarını ispat etmesi gerektiği, davalı sigorta şirketinin sorumluluğun trafik poliçesindeki limitler dahilinde sigortalının kusuru ile sınırlı olduğu, davacının kazaya ilişkin iddialarının değerlendirilebilmesi için —–sevk edilerek maluliyet durumu raporu alınması gerektiği, davacının —- rücuya tabi bir ödeme alınıp alınmadığının tespitinin yapılması gerektiği, eğer yapılmış ise hesaplanan tazminat tutarından mahsubunu talep ettikleri, —– trafik kazalarından doğan tedavi giderlerinin ve refakatçi gideri, yol masrafı vs. gibi masraflarda dahil olmak üzere ——- tarafından karşılanacağının ifade edildiği, bu gerekçeler sebebiyle belirtilen tedavi masraflarından davalı şirketin mesul olmadığı, davalı tarafından iş bu dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulmadığı, bu sebeple davalı sigorta şirketi için tüm belgeler toplanmasından önce temerrüdünün oluşmayacağı, haksız ve mesnetsiz açılan iş bu davanın reddini talep etmiştir.
Davalı —- davaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava; yaralanmalı trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık; Davalı sigorta şirketine sigortalı olan aracın sürücüsünün — tarihinde meydana gelen kazada kusurlu olup olmadığı, davacının malulliyet oranı ile maluliyetten kaynaklı zararlardan davalının sorumlu olup olmadığı sorumlu ise, sorumluluk miktarına ilişkindir.
—– Değerledirmede;
— tarihinde — sıralarında, davalı sürücü —- sevk ve idaresindeki —- sokağı takiben seyri sırasında olay mahalli kavşağa geldiğinde idaresindeki aracın sol ön yan kısımlarıyla, seyir istikametine göre yolun solundan —– takiben gelip karşı istikamete geçiş yapmak üzere kavşağa giriş yapan sürücü —-sevk ve idaresindeki —- plakalı —- sağ ön kısımlarıyla çarpışması sonucu yaralanma ve maddi hasarla sonuçlanan kaza meydana geldiği olayda,
Kusur bilirkişisi raporunda ve—- raporunda da belirtildiği üzere;
Davalı sürücü —-idaresindeki — olay mahalli kavşağa yaklaşırken hızını azaltması, kavşağa geldiğinde mevcut işaret levhasını dikkate alarak durup gelen trafiği kontrol etmesi ve gelen trafiğe ilk geçiş hakkını verip yolun müsait olduğuna kanaat getirdikten sonra geçişini gerçekleştirmesi gerekirken, bu hususlara riayet etmediği, kontrolsüzce kavşağa giriş yaptığı ve solundan gelen araçla etkin tedbir alamadan çarpışması ile sebebiyet verdiği kazada asli kusurlu ( % 75) olduğuna,
Sürücü —– seyri sırasında olay mahalli kavşağa yaklaşırken hızını her an tedbir alabileceği şekilde azaltmadığı, dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde seyrettiği, hızından kaynaklı yolun sağından kontrolsüzce kavşağa giren araçla çarpışmayı engellemek üzere etkin tedbir alamadan çarpışması ile karıştığı kazada tali kusurlu (% 25) olduğuna, kanaat getirilmiştir.
Buna göre, — tarihinde meydana gelen kazanın, — sayılı araç sürücüsünün kusurundan — kaynaklandığı, —- plaka sayılı araç sürücüsünün olayda yukarıda açıklandığı şekliyle kusurlu olması nedeniyle;
——– sayılı kararında da belirtilen kusur sorumluluğu olarak tanımlanan haksız eylem sorumluluğunun kurucu unsurları; Fiil, zarar, illiyet bağı, kusur ve zararın tümünün olayda gerçekleşmiş olması nedeniyle kaza neticesinde meydana gelen zararlardan davalıların sorumlu oldukları kabul edilmiştir.
Maddi Tazminat Talepleri Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacı vekili maddi tazminat yönünden davasını,—-tarihli beyanıyla takip etmediğini bildirdiği, davalı gerçek kişilerinde davayı takip etmediklerini bildirdikleri, davalı sigorta şirketin ise duruşmaya katılmayarak davayı takip etmediğinden sebeple, mahkememizce bu nedenle celse arasında maddi tazminat yönünden dosya tefrik edilmiş olup, yeni esasa kaydedilerek, bu esas üzerinden işlemden kaldırma kararı verilmiştir.
Manevi Tazminat Talebi Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Manevi tazminat talebi yönünden ise yapılan yargılama neticesinde, tazminat miktarının belirlenmesinde gözetilen hususların açıklanması gerekir: —— maddesi gereğince hakimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi —- olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum —- duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. —– — gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat, bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nispetinde iadesini amaçladığından —-maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hakim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir.—–
Somut uyuşmazlıkta; dosya içerisinde manevi tazminatın takdirinde esas olacak sosyal ekonomik durum araştırmasına ilişkin kolluk raporu, maluliyete ilişkin rapor ve tedavi evrakları bulunmaktadır. Davacının kaza nedeniyle duymuş olduğu acı ve elem, maluliyet oranı, kazanın meydana geldiği tarih ve oluş şekli, davacının yaşı, tarafların kusur durumu, tarafların gelir durumu ve tüm dosya kapsamına göre yapılan tespitler uyarınca, tanık beyanları uyarınca —- manevi tazminatın davalı gerçek kişilerden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
—manevi tazminatın —— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar ——alınarak davacıya verilmesine,
2-Aşan istemin reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan — harçtan peşin alınan—– harcın mahsubu ile bakiye —- karar harcının davalılar —– tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davalılar —– tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı gerçek kişiler—– davada kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 165,82 TL harç ile 1.888,10 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 944,05 TL’sinin davalılar —— tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılarca sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, —— Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/10/2021