Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/528 E. 2018/338 K. 30.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/528 Esas
KARAR NO : 2018/338

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/04/2016
KARAR TARİHİ : 30/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili 27/04/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili adına abone nosu —- olan — de bulunan sayaçtan uzun sredir elektirik satın aldığını, bu bedelleri zamanında davalılara düzenli şekilde ödeme yapıldığını belirterek elektirik kullanımından dolayı faturalara yansıtılan fakat hukuka aykırı olduğu belirlenen dava tarihinden geriye yönelik 10 senelik zaman zarfında hukuka aykırı olarak alınan kayıp-kaçak bedeli, sayaç okuma bedeli, sistem kullanım bedeli ve/veya iletim bedeli, sanayi elektirik dağıtım bedeli ve/veya dağıtım bedeli ve perakende satış hizmet bedeli ve diğer adlar altında hukuka aykırı olarak alındığı, geri alınması mümkün olyaman bedellerden şimdilik 10.000,00 TL tutarın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı —- Satış AŞ vekili 17/05/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya konu EPDK kararlarının iptali hususunda mahkemenin görevli olmaması İlk Derece Mahkemesı sıfatıyla Danıstay’ın görevli olması sebebiyle görevsızlık kararı vererek dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, müvekkil şirketin tahsil etmiş olduğu dava konusu bedelleri diğer davalı dağıtım şirketine ileten bir aracı olması dolayısıyla iş bu davada pasif husumet ehliteyi olmadığından davanın husumet nedeniyle reddine, zamanaşımı nedeniyle reddine, davacı dava konusu faturalara itiraz edilmediğinden ve bu nedenle içeriğini kabul etmiş sayılacağından davanın reddine, yargılama, harç ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı İstanbul Anadolu Yakası Elektirik Dağıtım AŞ vekili 14/06/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkilim şirketin davanın tarafı olmadığının kabulüne pasif husumet yokluğundan davanın reddine, EPDK kararları iptal edilmeksizin ve tüm taraflar bakımından bağlayıcılığını korurken ve bu kararlara uyulması zorunlu iken tahsil edilen bedellerin hukuka uygun olduğuna ilişkin birçok yargı kararı bulunmasına rağmen, aksi yöndeki mevzuat hilafına verilen YHGK kararının Yargıtay Kanunu 45. Maddesi gereğince mahkemeyi bağlayıcı olmadığının kabulüne, davaya konu fatura kalemleri EPDK kararları doğrultusunda tahsil edildiğinden davanın reddine, davacı taleplerinin EPDK kararlarının iptali ile mümkün olacağının, davanın müvekkilim şirkete değil EPDK ‘ na karşı İdare Mahkemelerinde ikame edilmesi gerektiğinin kabulüne, davanın yukarıda belirtilen Yargıtay kararı doğrultusunda müvekkilim şirket açısından Pasif Husumet Yokluğu Sebebiyle reddine, tahakkuk ve tahsil edildikleri tarih bakımından yürürlükte bulunan EPDK Kararlarına ve mevzuata uygun fatura kalemlerinin tahsilinin, ilgili EPDK kararı iptal edilmeksizin iade edilmesinin hukuken mümkün olmadığının kabulü ile davanın reddine, davacı tarafın basiretli bir tacir olarak EPDK ‘ nca belirlenen bedelleri de ödeme yükümlülüğü altında bulunduğu, sözleşme gereği kendisine tebliğ olunan elektrik faturalarını ticari defterlerine işlemiş ve herhangi bir itiraz / kayıt olmaksızın ödemiş olması karşısında, fatura içeriklerinin kabul edilmiş olduğunun kabulüne davanın reddine, davadaki davacı talepleri bakımından HMK md. 107 kapsamında objektif bir belirsizliğin söz konusu olmadığının, huzurdaki davanın Belirsiz alacak davası olarak ikame edilmesinin mümkün olmadığının kabulüne, davanın Hukuki Yarar Yokluğu Sebebiyle reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı—- Elektirik Enerjisi İthalat İhracat ve Toptan Satış AŞ vekili 30/05/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddine, Taleplerin zamanaşımına uğramış olması nedeniyle davanın reddine,- Tahsil edilen dava konusu miktarların müvekkilimiz şirketin uhdesinde bulunmaması ve ilgili dağıtım şirketine ve kamu kurumlarına ödenmiş olması nedeniyle husumetin ilgili dağıtım şirketine ve kamu kurumlarına yöneltilmesi gerektiğinden, davanın müvekkilimiz açısından husumet yönünden reddine,Bu talebimizin kabul edilmemesi halinde, davanın, davalı yanında müdahil olmak üzere dava dışı …’a, TEİAŞ’a, EPİAŞ’a, EPDK’ya ihbarına, Davanın görevsizlik nedeniyle reddine,Bu talebimiz kabul edilmeyecek ise dava konusu bedellerintahsiline ilişkin EPDK kararının iptali için idari yargıda dava açmak üzere Sayın Davacıya süre verilmesine, dava açılması halinde bu davanın bekletici mesele yapılmasına,Dava konusu bedellerin dayanağı olan yasal düzenlemeler aleyhine açılan iptal davalarının bekletici mesele yapılarak sonuçlarının beklenilmesine, Haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- Enerji Toptan Tic.AŞ vekili 21/06/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya konu EPDK kararlarının iptali hususunda mahkemenin görevli olmaması İlk Derece Mahkemesı sıfatıyla Danıstay’ın görevli olması sebebiyle görevsızlık kararı vererek dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, müvekkil şirketin tahsil etmiş olduğu dava konusu bedelleri diğer davalı dağıtım şirketine ileten bir aracı olması dolayısıyla iş bu davada pasif husumet ehliteyi olmadığından davanın husumet nedeniyle reddine, zamanaşımı nedeniyle reddine, davacı dava konusu faturalara itiraz edilmediğinden ve bu nedenle içeriğini kabul etmiş sayılacağından davanın reddine, yargılama, harç ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı, davalı şirketler tarafından kendisinden kayıp kaçak ve dava dilekçesinde belirtilen diğer ad altında kesintisi yapılan bedellerin hukuka aykırı olarak alındığını belirterek iadesini talep etmiştir.
17/06/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6446 Sayılı Kanunun 17. Maddesini değiştiren 6719 Sayılı Kanunun 21 ve geçici 19-20 maddesi ile tarifelerdeki bir kısım bedeller yasal tanıma kavuşturularak tahsilinin zorunlu olduğu ve tüketicilerden tahsil edileceği ve bu hükümlerin geçmişe etkili olarak yürürlükteki uyuşmazlıklarda da uygulanacağı belirtilmiştir. Davacı bu istemin geriye etkili yasal düzenleme ile elinden alınmasının kabul edilemeyeceğini ileri sürse de; davayı gören mahkemeler tarafından geçici 20. maddeyi “yok” sayabilmek, yani geriye dönük aleyhe uygulama olamayacağından bahisle, yalnızca ileri etkili uygulamaları kabul edilebileceğini söylemek mümkün değildir. Yürürlüğe giren düzenleme hukuka aykırı olsa bile, yürürlükte kaldığı müddetçe geriye veya ileriye etkili uygulanacaktır. Somut olayda, Kanunun 21. maddesi, 17.06.2016 tarihinden sonrasını ve geçici 20. maddeyi öngören 26. maddesi de, 17.06.2016 tarihine kadar açılan takip ve davalar ile başvuruları kapsamaktadır. Bahsettiğimiz bu iki yasal düzenleme, iptal edilmedikleri veya yürürlükten kaldırılmadıkları sürece uygulanacaktır. O halde, davalı dağıtıcı şirketler, mevcut yasal düzenleme ile kaçak-kayıp bedelini abonelerine yansıtabilecektir.
Süresinde faturalara itiraz etmeyip bedellerini de ödeyen ve kurum tarafından onaylı tarifelerce düzenlenen faturaların Yargıtay kararlarına dayanarak alacak kalemlerinin tahsilinin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla açtığı davada, sonradan ve geçmişe etkili olarak yürürlüğe giren geçerli ve bağlayıcı olan yeni yasadan dolayı, EPDK kararlarına dayanılarak düzenlenen yasal zemine kavuşan dava konusu faturaların yasal olarak tahsil edildiği ve böylece; 6719 sayılı yeni yasadan önce yasanın kurula verdiği yetkiye dayanılarak EPDK tarafından yürürlükteki tebliğ ve yönetmeliklerle mevzuat hükümlerine uygun olarak tahakkuk ettirilip tahsil edilen dava konusu fatura bedellerinin iadesi yönündeki talebin yasal dayanağı olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili de, Anaya Mahkemesinin kararı doğrultusunda bilirkişi inceleme talebinden vazgeçtiğini belirterek davanın açıldığı tarihteki şartlar dikkate alınarak davanın kabulüne, aksi takdirde yargılama giderlerinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava açmakta Yargıtay içtihatlarına göre haklı olduğu kuvvetle muhtemel olan ancak kesin olarak haklılığı belirlenmeyen davacının uygulanması zorunlu olan yeni yasadan dolayı esasa girilmeden davanın zorunlu olarak usulden reddedilmesinden dolayı davacının vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur. (İST. B.A.M. 27/12/2016 T. 3.HD. 2017/1 E. 2017/8 K.).
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu bakiye 134,88 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının ve davalının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Taraflara vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin ve davalı —- vekili ile — vekilininyüzüne karşı davalı — Elektrik A.ş vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/03/2018