Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/519 E. 2022/423 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/519 Esas
KARAR NO: 2022/423
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 26/04/2016
KARAR TARİHİ: 24/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı —- davacı banka arasında—- imzalandığını, bu sözleşme kapsamında firmaya nakdi ve gayrinakdi krediler kullandırıldığını, davalılar—- sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil keefil sıfatıyla imzaladığını, borçlular tarafından kredi ödemelerinin aksatıldığını, bunun üzerine —-yevmiye sayılı ihtarnamesi ile muaccel hale gelen borcun ödenmesinin talep edildiğini, davalılarca ihtarnameye rağmen borcun kapatılmadığını, bu nedenle —- takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalılar tarafından icra takibine itiraz edildiğini belirtmiş; davalıların icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın beyanlarının haksız ve dayanaksız olduğunu, kredi sözleşmesi üzerinde bulunan imzaların davalı eli ürünü olmadığı, davacının faiz talep hakkının doğmadığını, davacının defterlerinin kesin delil olamayacağını, icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığını belirtmiş; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı bankanın asıl borçlu şirkete kullandırdığı kredilerden doğan bakiye alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarının ne olduğu, davalıların genel kredi sözleşmesine kefil olup olmadığı, davalıların icra takibine vaki —- sayılı takip dosyasının incelenmesinde; — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının — borçlularının davalılar olduğu, takibin —- asıl alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, örnek no:7 ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, borçlular vekilince süresinde borca ve fer’ilerine yönelik itiraz edildiği, takibin durdurulduğu görülmüştür.
Dosyaya sunulan —-havale tarihli temlikname ile — alacağının—- temlik alındığı, buna ilişkin vekaletname sunulduğu görüldü.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi — tarafından verilen —- tarihli raporda; bankanın takip tarihi itibarıyla alacağının hesaplandığı görülmüştür.
Bilirkişi —tarafından verilen—– tarihli raporda; davalılar adına atılmış imzaların davalılar eli mahsulü olduğu mütalaa edilmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 583. maddesinde kefaletin şekil yönünden geçerlilik şartları sayılmıştır. Buna göre ”kefilin sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifade ile yükümlülük altına girdiğini kendi kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi” şarttır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama sonucunda; asıl borçlu şirket ile davacı banka arasında ticari kredi sözleşmesi akdedildiği, davalının kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olarak yer aldığı, kefalet sözleşmesinin TBK’nın 583. maddesi hükmüne uygun olduğu, temlik eden bankanın bakiye alacağının denetime elverişli bilirkişi raporu ile tespit edildiği, masrafların yargılama gideri olduğu, alacağın likit ve belirlenebilir bulunduğu anlaşıldığından; aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne;—– sayılı takibine davalılar tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline; takibin
-Asıl alacak,
— işlemiş faiz,

olmak üzere toplamda— üzerinden tahsilde tekerrür olmamak üzere devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %54,00 oranında faiz uygulanmasına,
Aşan istemlerin reddine,
Kabul edilen alacağın % 20’si olan —- icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 9.506,05 TL harçtan 1.771,44 TL peşin harç ile 733,36 TL icra harcının mahsubuna, bakiye 7.001,26 TL karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 17.170,25 TL vekâlet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 2.504,80 TL peşin harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davanın kabul (%94,88) oranına göre hesaplanan 2.273,66 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle—- Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 24/05/2022