Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/478 E. 2020/60 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/478 Esas
KARAR NO: 2020/60
DAVA : Alacak
ANA DAVA TARİHİ: 02/02/2010
KARŞI DAVA TARİHİ: 16/03/2010
KARAR TARİHİ : 29/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin otelcilik, inşaat v.s. alanlarda faaliyet gösterdiğini, ——————————isimli otellerin sahibi ve işletmecisi olduğunu, davacının—————en büyük kongre ve turizm oteli olacak otelin inşaatını yürüttüğünü, davacı şirkete ait———————–inşaatının yapımı amacıyla davacı şirket ile davalı şirket arasında —————- tarihli sözleşmenin akdedildiğini, sözleşmede işin birim fiyatlarının belirlendiğini, söz konusu anlaşmanın kalıp yapım işçiliği, demir işçiliği, beton dökme işçiliğini kapsadığını, yapılan sözleşmede fiyatın KDV dahil olarak kararlaştırıldığını, davalı şirketin dava tarihine kadar olan sözleşme kapsamında inşaat işlerinin bedelinin ————-TL olarak tespit edildiğini ancak davacı şirkete ———TL ödeme yaptığını, davalı şirketin akdetmiş olduğu işlerinin bir kısmını gerçekleştirdiğini, bir kısmını ise yarım bıraktığını, ——- Sulh Hukuk Mahkemesi’nin————D.İş sayılı dosyası ile keşif yapıldığını ve bilirkişi raporu düzenlendiğini, davalı şirketin davacı şirketten ———–TL fazladan tahsilat yaptığını, fazla ödemenin iadesi talebiyle ihtarname keşide ettiklerini, davalının da karşı ihtarname keşidesi ile ödemeyi kabûl etmediğini beyanla fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydı ile ——— Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ——–D.İş sayılı dosyası espit edilmiş olan ———TL fazla ödemeden şimdilik ——TL’sinin ——– tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin de davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı karşı davacı vekilince verilen —— havale tarihli cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında—————————-parsel numaralı yerde yapılacak olan otel inşaatının kaba inşaat yapımı sözleşmesinin imzalandığını, davacı firmanın ısrarı ile henüz ruhsat alınmadan inşaat işine başladıklarını, davacı firmanın işin konusu/tanımı kısmında “iş anahtar teslimi olup, KDV dahildir” beyanında bulunduğunu ancak bunun yanlış yazıldığını, daha sonra ek protokol ile düzeltildiğini, hak ediş tutarı için davacı tarafa keşide edilen faturaya davacının itirazda bulunmadığını, hesap mutabakatı yapıldığını, ————- tarihi itibariyle ———–TL alacaklarının olduğuna her iki tarafında mutabık kaldığını, davacı tarafın sehven yapılan bir hatayı ve daha sonra hatanın düzeltilmesi için düzenlenen ek protokole rağmen yapılan hatayı dayanak olarak göstermesinin ticari ahlâka uygun düşmediğini ve davacının kötü niyetini gösterdiğini, ————- ayında ———-tarafından söz konusu inşaat alanının —— alanı olabileceği şüphesiyle inşaatın —- ay boyunca durdurulduğunu ve bu süre zarfında bütün sıkıntılara karşın davalının inşaatın her an başlayabileceği ihtimaline karşılık şantiyede ki makinelerini dahi sökmeden beklediğini, yapılan bütün işlemlerin her iki tarafın mutabakatının sağlanarak gerçekleştirildiğini, kaba inşaat süresinin azaltılması için verimliliği artırma çalışması yaptıklarını, davacı tarafça sunulan tüm iddialara karşı resmi belge dayanaklarının bulunduğunu ve delil olarak sunduklarını ve sunacaklarını, davacı firmanın davalı firmadan her hangi bir alacağının bulunmadığı gibi aksine davalının davacıdan alacaklı olduğunu, karşı dava için ise; davacı ile alt taşeron olarak iş sözleşmesi yaptıklarını, davacı tarafla yapılan sözleşmede sehven yanlışlık yapıldığını ve sonrasında bu yanlışlığın taraflarca yazılı olarak giderildiğini, taraflar arasında yapılan işlerde ve ödemelerde mutabık olduklarını, inşaat işine başladıktan sonra karşı davalı firmanın ruhsat işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle inşaatın bir çok defa durduğunu, bu süreçlerin karşı davacı firma açısından maddi ve manevi olarak sıkıntılara sebep verdiğini, karşı davalı firmaya sözleşme dışı da iş yaptıklarını ve hak ediş tutarlarının faturalandırıldığını, kaba inşaat süresinin azaltılması için tarafların karşılıklı anlaştıklarını, kendilerinin bütün yapılan işleri ve ödemeleri açıklıkla mahkemeye sunduklarını fakat davacı karşı davalının bu kadar açık davranamadığını beyanla açılan davanın reddini, karşı davanın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ———-TL’nin şimdilik ———-TL’lik kısmının ———— tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı/karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de davacı/karşı davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Yargılama Mahkememizde ————Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ———- esas sayılı dosyasında sürdürülmüş; asıl davanın reddine, karşı davanın ise kabulüne dair karar verilmiştir.
Anılan hükmün temyizen incelenmesi neticesinde Yargıtay ——–Hukuk Dairesi’nin ——— esas ——— karar sayılı ilamı ile;
“1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle ———-tarihli sözleşmenin 2. maddesinde işin anahtar teslimi olup, KDV’nin bedeli dahil olduğu kararlaştırılmış ise de, taraflarca düzenlenen ———— tarihli ek protokolde KDV’nin ayrıca iş bedeline ilave edilerek ödeneceğinin kararlaştırılmış olmasına, her ne kadar davacı-karşılık davalı iş sahibince ———– tarihli protokol ile KDV’nin sözleşme bedeline dahil edildiğinin davalı tarafça kabul edildiği ileri sürülmüşse de davalı-karşı davacının itirazına uğrayan belge aslının davacı-karşı davalı tarafından dosyaya sunulmadığı, bu nedenle KDV’nin ayrıca sözleşme bedeline ilave edilmesinin taraflar arasındaki————– tarihli protokole uygun bulunmasına göre, davacı-karşı davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Yanlar arasındaki uyuşmazlık ————- tarihli eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Hukumuzda sözleşmeye bağlılık ilkesi uygulanmaktadır. Bu nedenle taraflar imzaladıkları sözleşmeyle bağlıdırlar ve yazılı yapılan sözleşmenin de yine yazılı bir şekilde tadili mümkündür. Sözleşmenin 2. maddesinde; ——————– parselde yapılacak olan otel inşaatının kaba işlerinin yapımının davalı tarafından üstlenildiği, işin ölçüm esnasında piyasa dili ile düz ölçüm yani, en boy çarpımı sonucu çıkan m2 olarak hesaplanacağının ve yüzeyi bir metreyi geçen asansör merdiven ve kenar perdelerinin bir yüzeyi hesaplanıp ölçüme dahil edileceği, diğer kolon ve kirişlerin ölçüme dahil edilmeyeceği, çivi, tel, çiroz, pas payı gibi sair malzemelerin yüklenici firmaya ait olacağı, imalâtta her türlü eksik ve yanlış olabileceklerde yüklenicinin yaptığı işin tekrarı halinde ölçümlemeye dahil edilemeyeceği ve işin anahtar teslim fiyatının KDV dahil olarak kararlaştırıldığı, 3. maddesinde ise, işin fiyatının, metrakare olarak, radye temelin (—- cm civarı, —- TL, ——cm civarının —–TL), kaset döşeme ile plak döşeme ve perde bedelinin ise, ——– TL olarak belirlendiği, işin başlangıcının ——– teslim süresinin ise, ———- tarihi olarak kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Sözleşmenin 2. maddesinde birim fiyatı belirlenmiş olup, bu kararlaştırma tarafları bağlar ve imalâtların da bu miktarlar üzerinden hesaplanması gerekir. Davalı yüklenici bu birim fiatlarının arttırıldığını kanıtlamak zorundadır. Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporunda (22. sh.) yüklenicinin alacağı belirlenirken, döşeme ve perde işçiliği iki ayrı kısımda belirlenmiş, ———- m2 tutarındaki döşeme ve perde işçiliği için ———TL/m2 tatbik edilmiştir. Oysa sözleşmenin işin fiyatı başlıklı 3. maddesinde döşeme perde imalatının ——- TL olduğu kararlaştırılmış, buna göre, imalat bedelinin KDV ilave edilerek hesaplanması gerekirken, fatura düzenlemesi ve davacı iş sahibinin defterine kaydedilmesinin sözleşmeyi değiştirici nitelikte olduğunu kabul eden bilirkişi raporuyla bağlı kalınarak hüküm kurulması doğru olmamıştır. Zira sözleşmenin konusu inşaatın devam etmekte olduğu dönemde kesilen faturalar ve düzenlenen hakedişler avans niteliğinde ödemeler olup, Dairemizin yerleşik uygulamaları gereğince de kesin hesap yapılmadan deftere kaydedilmiş olması sözleşmeyi değiştirici nitelikte kabul edilemez. Bu nedenlerle, gerektiğinde bilirkişilerden ek rapor alınarak sözleşme fiyatı ile döşeme perde imalatının hesaplanarak kesin hesaba katılıp, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması uygun bulunmuştur. ” görüşü ile bozulmasına dair karar verilmiştir.
Davacı vekilinin bozma konusu yapılan ve esas davaya ilişkin olan temyiz itirazlarının dışındaki temyiz itirazların reddine dair karar verilmiş olması nedeniyle Mahkememizce karşı dava hakkında, yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
Esas davaya ilişkin bozma sebebi yönünden ise bozma ilamında işaret edildiği suretle, ——- m² döşeme ve perde işçiliği konusunda, taraflar arasındaki sözleşmenin 3.maddesinde tespit edilen——– TL birim fiyat esas alınmak ve KDV tutarı ilave edilmek suretiyle davalı tarafça yapılan imalatların incelenmesine yönelik mahkememizce rapor alınmış, bozma ilamında işaret edildiği suretle inceleme yapıldığı tespit edilmekle ——– tarihli ek rapora Mahkememizce de iştirak olunmuş, nitekim Mahkememizce rapor haricinde de, bozma ilamında işaret edildiği suretle hesap yapılarak davacı tarafça yapılan fazla ödemenin ——– TL olduğu belirlenmiş olmakla ve davacı tarafın talebinin şimdilik —— TL’ye ilişkin olduğu ve davacı tarafça dava öncesi gönderilen ———- tarihli ihtarnamenin davalı tarafa—– tarihinde tebliğ edildiği ve bu ihtarnameye davalı tarafça —— tarihinde olumsuz cevap verildiği gözetilerek, ihtarnamede tanınan – günlük sürenin bitiminde ——- tarihinde temerrüdün başladığı değerlendirilmekle ——– tarihinden itbaren işleyecek avans faiziyle birlikte ———- TL’nin tahsiline dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Esas davanın kabulü ile —-TL’nin ————–tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
2-Karşı davaya ilişkin temyiz itirazlarının reddine dair karar verilmiş olmakla karşı dava hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 3.415,50 TL karar ve ilam harcından 742,50 TL peşin harç mahsubu ile bakiye 2.673,00 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.300,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 17,15 TL başvuru harcı ve 742,50 TL peşin harç toplamı: 759,65 TL ile 4.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 165,25 TL posta masrafı olmak üzere toplam:4.924,90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 15 gün içinde Temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/01/2020