Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/432 E. 2020/786 K. 25.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/432 Esas
KARAR NO : 2020/786
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 08/04/2016
KARAR TARİHİ: 25/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; davacının davalıların yetkilisi bulundukları ——- akdi konusu emtia bedellerinden kaynaklı ——alacağı bulunduğu; borçlu şirketin ———- tarihli protokol ekinde yer alan cari hesapta detayları verilen borcu kabul ve İkrar ettiği; borçlu şirket yetkilisi olan davalıların da işbu borca müşterek borçlu müteselsil kefil olduklarını beyanla borcu ödemeyi kabul ettikleri; protokol ekinde el yazısı İle düzenledikleri kefalet senetleri bulunduğu; borcun ödenmemesi sebebiyle müşterek borçlu müteselsil kefiller hakkında ———– kapsamında haciz yoluyla takip başlatıldığı; ancak, gönderilen ödeme emrine haksız yere ve kötü niyetle itiraz edildiği ileri sürülerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, takibin devamına ve davalıların %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; icra takibine dayanak gösterilen ———tarihli protokol ile kefalet taahhütnamesinin “davalıların yetkilisi oldukları şirketin çeklerinin bankaya ibraz edileceği ve icra takibine konu edileceği tehdidi” ile baskı altında, zorla imzalatıldığı; davalıların kefalet taahhütnamesini iradeleri böylece sakatlanmış halde imzaladıkları; asıl imza tarihi — olduğu halde imza tarihini ——– olarak yazmalarının sağlandığı; kefalet sözleşmesinin BK md.583’e uygun olarak düzenlenmediği; cebri icra baskısı altında ve davalıların müzayaka halinden faydalanılarak imzalatıldığı; taraftar arasındaki ticari ilişkiler sebebiyle cevap dilekçesinde ayrıntıları yazılı çeklerin davacıya teslim edildiğini, davalıların yetkilisi bulundukları —————— ekonomik krize girmesi, ——- sıkıntısına düşmesi ve ödeme güçlüğü çekmesi üzerine, cari hesapta alacaklısı olan davacı ———- borç mutabakatının yapılması ve tasfiyesi ile yeniden yapılandırılması, ayrıca —— ödenebilmesi için ——tarihinde görüşmelere başlandığı; ———-gönderdiği borç tasfiye protokolü taslağı üzerindeki müzakerelerin —-tamamlandığı ve bu protokolün——- tarihinde ——–imzalandığı; ancak, davalıların ve yetkilisi bulundukları şirketlerin yaşamakta oldukları ekonomik kriz ve —–sorunlarının davalılar üzerinde yarattığı baskı ve icra tehdidi sayesinde borç tasfiye sözleşmesine gerçeğe aykırı olarak——— tarihi atıldığı; asıl tarih yazılmış olsaydı, davalıların ve borçtu diğer şirketlerin borçlan yenilenmiş ve ilgili borç tasfiye protokolüne bağlanmış, vade tarihi —— çeklerin de bedelsiz kalmış olacağı; ancak, davalıların İcra tehdidi altında iradelerinin sakatlandığı ve asıl imza tarihinin sözleşmeye yazılmadığı; ———- sayılı dosyasına konu icra takibine dayanak gösterilen protokolün çeklerin bankaya ibraz edilmesi ve arkalarının yazılması sebebiyle geçersiz kaldığı; davacı ile hem mevcut borç karşılığı borç yapılandırma protokolü imzalanması hem de çek verilmesinin hayatın olağan akışına aykırı düştüğü; çeklerin vade tarihinden sonra olan ——–borç yapılandırma protokolünün imzalandığı; davacının çekleri bankaya ibraz ederek protokolü geçersiz hale getirdiği; protokol geçersiz olduğu için hukuka uygun ve geçerli bir kefalet İlişkisinin doğmasının mümkün bulunmadığı; icra takibine yapılan itirazın haklı ve hukuka uygun bulunduğu savunularak, davanın reddine ve davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini; talep etmiştir.
Davacı vekilince verilen cevaba cevap dilekçesinde özetle; dava konusu çeklerin ifa uğruna verilmiş olup süresi içinde bankaya ibraz edildiği; çeklerin bedelsiz kalmasının söz konusu olmadığı; çekler sözleşmenin fiili imza tarihinden önce verilmiş olsa dahi, sözleşmede muhataplara borç ödenmeksizin bu çeklerin iade edileceğine yahut bankaya ibraz edilmeyeceğine dair verilmiş bir taahhüt bulunmadığı; bu sebeple, çeklerin sözleşmeden önce yahut sonra verilmiş olmasının bir fark yaratmadığı ileri sürülmüş olup, davalı şirketlerin yetkilisi olduğu ————dosyası ile iflas erteleme talebinde bulunduğunu, şirket yetkilisi olan davalılarda borçlarını ödemekten imtina amaçlı olarak haksız mesnetsiz ve gerçek dışı iddialarda bulunduğunu, cevaba cevap dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalar kapsamında davalı yanın haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptali ile haklı davanın kabulüne karar verilmesini; talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Dava itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu takip dosyası sureti celp edilmiş, yapılan incelemede, —— tarihli protokol ve vade senetlerinden kaynaklı olduğu belirtilerek ———tahsili istemiyle başlatılan ilamsız takibe itirazen işbu davanın açıldığı görülmüştür.
Davacı vekilince, alacağının dayanağı olarak gösterilen ——- tarihli, borç tasfiye protokolü sureti dosyaya ibraz edilmiş, Mahkememizce yapılan incelemesinde, davacı şirket ile dava dışı —— arasındaki borcun tasfiyesine ilişkin olduğu, bu kapsamda, dava dışı ——- borcu bulunduğunun kayıtsız şartsız kabulünden sonra ödeme tarihi ve vadeye ilişkin tablo oluşturulduğu, aynı protokolde davacı———- olarak yer aldığı ve imzası ile kaşesinin bulunduğu, davalı ————yardımcısı olarak imza attığı, ayrıca protokol ekinde bulunan ve müşterek müteselsil borçlu başlıklı, el yazısı ile şahsen kefalete ilişkin beyanlarının yer aldığı belgede imzasının bulunduğu, davalı ———- de aynı şekilde el yazısı ile şahsen kefaletine dair imzasının yer aldığı görülmüştür.
Davacı vekilince aşamalarda protokolden kaynaklı borcun ödenmediği belirtilmiş, davalılar vekilince ise; protokolun icra baskısı altında ve davalıların müzayaka halinden faydalanarak davalılara imzalatıldığı, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı şirkete —- adet çek verildiği, davacı şirket ile, anılan protokolün esasında —— tarihinde ve çeklerin bankaya ibraz edilmemesine bağlı olarak imzalandığı, protokolde gerçeğe aykırı olarak ——— tarihinin atıldığı, aslında protokol ile borcun yenilendiği ve bununla bedelsiz kalan çeklerin bankaya ibrazı ve arkalarının yazılması nedeniyle protokolün geçersiz kaldığı ileri sürülmüştür.
Davalı tarafından savunma olarak pek çok hukuki sebep ileri sürülmüş olmakla; potokolün icra baskısı altında imzalatıldığı iddiası yönünden TBK.’nun 37,38 ve 39.maddesinin birlikte değerlendirilmesi gerektiği, davalı tarafça hiçbir aşamada TBK. 38/2 maddesinde düzenlenen———— koşuluna ilişkin bir iddia ve ispat vasıtası ileri sürülmediği, dolayısıyla bir hakkında, kanundan doğan icra takibi yetkisinin kullanılacağı korkusuyla protokol yapıldığı iddiaları yönünden yasanın aradığı unsurların gerçekleşmediği değerlendirilmiştir.
Davalı tarafça ileri sürülen müzayaka halinde ilişkin iddia yönünden ise TBK.’nun 28.maddesinde düzenlenen ve subjektif ve objektif unsurlara ilişkin hiçbir iddia ileri sürülmediği gibi bir ispat vasıtası da sunulmadığı, bu çerçevede davacının yararlanma kastına, davalıların ise zor durumuna ve edimler arası oransızlığa ilişkin hiçbir iddia ve delilin sunulmadığı, yalnızca müzayaka halinden faydalanıldığının soyut olarak ileri sürüldüğü belirlenmiş, yasal unsurlarının sübut bulmadığı değerlendirilmiştir.
Davaya konu protokol ile borcun yenilendiği, davacı tarafa verilen çeklerin bankaya ibraz edilmemesine bağlı olarak protokolün imzalandığı iddiaları yönünden ise dosyaya sureti sunulan protokol metninin hiçbir yerinde bu meyanda bir mutabakatın bulunmaması, sair bir delil ile HMK.200 maddesi çerçevesinde davalı tarafça bu iddiasının da sübut bulmadığı Mahkememizce değerlendirilmiştir.
Davalının da kabulünde olduğu üzere bankaya ibrazı ile arkası yazılan çekler nedeniyle, protokole konu borca ilişkin bir tahsilat yapılmadığı, davalıların kefaletlerine konu borcun ödenmediği yapılan yargılama kapsamında sabit olmakla ve yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde davalıların iradenin fesada uğratılması, borcun yenilenmesi iddiaları usulünce ispat olunamamakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Bu noktada davacı şirket ile TTK.1472 maddesi gereğince, yaptığı ödemeye istinaden dosyada davacı ——–yönünden yapılan değerlendirmede, her iki davacı arasındaki poliçeye dayalı olarak, davaya konu takip borcunun ödenmemesi, bu kapsamda poliçeye konu rizokonun gerçekleşmesi ile, davacı sigorta tarafından davadan sonra —– tarihinde davacı ——— yapıldığı anlaşılmıştır. TTK 1472 maddesi gereğince yaptığı bu ödeme tutarı kadar davacı sigortanın davaya konu alacağı halef olduğu, ödeme nedeniyle takibe konu ——- halef olduğu ve takibin davacı sigorta yönünden ——–yönünden ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle devamına karar verilmesi gerektiği,——— yönünden takip tarihinden —– tarihli ödemeye kadarki süreç yönünden davacı ——– işlemiş faize ilişkin hakkının devam ettiği, davacı —— yönünden takip tarihinden —-tarihine kadar ——- işleyecek faizi yönünden takibin devamına karar verilmesi gerektiği, davacı sigortanın —- tarihli ödemesinden —- tenzili sonucu bakiye —— kaldığı, bu tutarın ödeme tarihindeki —- karşılığının ——- kaydına göre——- olduğu tespit edilmiş ve takibe konu —- borcunun bu tutarda davacı sigorta tarafından ödenmiş olmakla; bu ——-ödeme tarihi olan —– tarihinden itibaren avans faizi işletilerek takibin bu tutar üzerinden davacı sigorta yönünden devamına karar verilmesi gerektiği, davacı—— yönünden ise ödenen bu —-yönünden takip tarihinden——arihli ödeme tarihine kadar işleyecek faize ilişkin hakkının devam ettiği, davacı ——yönünden takip tarihinden—– tarihine kadar ——– işleyecek faizi yönünden takibin devamına karar verilmesi gerektiği, davacı sigorta tarafından —- tarihinde yapılan ödeme sonucunda takibe konu —– borcundan bakiye ———aldığı belirlenmekle bu tutar yönünden takip tarihinden itibaren işleyecek faizle birlikte davacı ———- yönünden takibin devamına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Takibe konu tutar borç tasfiye protokolüne dayalı olup likit olmakla, davacılar lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmiş, alacağın —-ödeyerek halef olan davacı sigortanın, hesaplanan —– icra inkâr tazminatının da —–sahip olması gerektiği değerlendirilerek —–davacı sigortaya bakiyesinin davacı ——— ödenmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile ——— takibine yapılan itirazın iptali ile takibin ;
-Davadan sonra ödeme yaparak TTK 1472.madde gereğince alacağa halef olan davacı ————tarihinden itibaren bu bedele 3095 sayılı kanun 4/a madddesi gereği işleyecek faiziyle birlikte devamına,
-Davacı —— takip tarihinden ——- tarihine kadar 3095 sayılı kanun 4/a madddesi gereği işleyecek faiz istemi yönünden takibin devamına,
-Takibe konu — alacak yönünden; bu tutarın —- davacı —–tarafından ödenerek TTK 1472 .madde gereğince halefiyeti nedeniyle,—–tarihinden itibaren bu bedele işletilecek avans faiziyle birlikte tahsil edilmek üzere davacı ——yönünden takibin devamına,
-Davacı —– takip tarihinden —– tarihine kadar işleyecek yasal avans faizi istemi yönünden takibin devamına,
-Takibe konu — alacağından bakiye —- yönünden, takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı ——– Yönünden takibin bu tutar yönünden aynen devamına,
Asıl alacağın —– icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile —- davacı —- davacı ——verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan —- karar ve ilam harcından —- peşin harç mahsubu ile bakiye —– karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı —- davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan —- nisbi vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacı — —— verilmesine,
4-Davacı ——- davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan —-nisbi vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacı —– verilmesine,
5-Davacı ——tarafından yatırılan —– başvuru harcı ve—-peşin harç toplamı:—- bilirkişi ücreti ve—– posta masrafı olmak üzere toplam:56.411,86‬ TL. yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacı ——— verilmesine,
6-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflar tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, Davacılar Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere ——–muhalefetiyle ile oy çokluğuyla verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/11/2020