Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/361 Esas
KARAR NO : 2018/43
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 29/03/2016
KARAR TARİHİ : 23/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili 02/04/2014 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından taşınan ve davacı şirkete sigortalı malın taşıma sırasında hasarlanması nedeniyle davacı tarafından kendi sigortalısı dava dışı taşıtanın karşılanan hasar bedelinin davalıdan rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine davalının vaki haksız itirazının iptali ile takibin devamı ve inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir.
SAVUNMA:
Davalı vekili 30/04/2014 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının rücu alacaklısı olarak taraflarına ikame ettiği iş bu davadaki alacak talebinin rücu alacaklısının borcun dava dışı şirkete ifa ettiği tarih 17/08/2012 olduğunu, davacının davalı hakkındaki rücu talepli icra takibini ise 15/03/2013 tarihinde başlattığından alacağın zaman aşımına uğramış olduğunu, cevap dilekçesinde açıklanan diğer sebepler dikkate alınarak meydana gelen emtia hasarından davalının sorumluluğu ve kusuru olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin talep etmiştir.
DELİLLER :
Tanık … beyanında :Ben kardeşimle beraber gümrük’e gittim. Kardeşim götürceğimiz malı görmüş, malın hasarlı olduğunu ve ıslak olduğunu söyleyerek gümrük komisyoncusu ile tartıştılar. Bu nedenle kardeşim bu malı götürmeyeceğini söyledi. Kardeşim kooperatif yöneticini arayarak bilgi aldı. Kooperatif yöneticisi kardeşime yazılı bir beyan alın. Malın yükleyin getirin. Dedi. Bizde bunun üzerine malı yükledik. Malı yükletikten sonra ben ayrıldım kardeşim yola çıktı. Ben malların bizzat ıslanmış olduğunu gördüm. Mallar MDF (bir çeşit ahşap levha ) idi. Benim bilgim ve görgüm bundan ibarettir.demiştir.
Tanık … beyanında : Ben malları almak için gümrük’e gittim. Gümrüge girerken yağmur başladı. Malları sahaya (dışarı) çıkarmışlardı. Mal hasarlı bir maldı. Ben bu malı yüklemem diye itiraz ettim. Gümrükçü ile tartıştık. O malı yüklemem gerektiğini söyledi. Ben ise bu malı yüklemem dedim. Kooperatif yönetimi aradım. Malın durumuna anlattım. Ben bu malı yüklemem dedim. O da telefonu gümrükcüye vermemi söyledi. gümrükçü kooperatif yöneticisi Orhan Akarçeşme ile telefonda konuştu, sonra telefonu bana geri verdi. Telefonda kooperatif yöneticisi bana” sana yazılı belge verecek onu al malı yükle getir dedi. ” bende malı yükledim. Aracın brandasını gerdim. Yola çıktım malı götürmem yere gittiğimde hava gene yağışlı idi. Gittiğim yerde ( İkitelli’ de teslim etmem gereken yer – şirket ismini ve sokak ismini hatırlamıyorum) 14 plakalı fatih marka bir kamyona forklift aracılığı ile aktardık. 14 plakalı kamyon şoförü malı Bolu’ya götüreceğini söyledi. Bana gösterilen üzerinde ek 3 ibaresi bulunan tutanak gümrükte , gümrük komisyoncusu tarafından kaleme alınan ve bana teslim edilen tutanaktır. Benim bilgim görgüm bundan ibarettir demiştir.
Yapılan yargılama sonunda mahkememizin 27/01/2015 gün 2014/735 esas 2015/37 karar sayılı ilamıyla ” iş bu davadaki alacak talebinin rücu alacaklısının borcun dava dışı şirkete ifa ettiği tarih 17/08/2012 olduğu; davacının, davalı hakkındaki rücu talepli icra takibini ise 15/03/2013 tarihinde başlattığı; yTTK.nun 855-(3) maddesi uyarınca, rücu haklarına ilişkin zamanaşımı, rücu alacaklısının, zararı ve rücu borçlusunu öğrendiği tarihten itibaren, üç ay içinde zarar hakkında rücu borçlusuna bildirimde bulunması şartıyla; rücu alacaklısına karşı mahkeme kararının kesinleştiği günden, kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmayan hâllerdi ise, rücu alacaklısının borcu ifa ettiği tarihten işlemeye başlayacağı; bu itibarla, davacı/rücu alacaklısının, zararı ve rücu borçlusunu öğrendiği tarihten itibaren, üç ay içinde zarar hakkında davalı/rücu borçlusuna icra takibinden önce bildirimde bulunduğunu TMK.6.maddesi uyarınca ispat edemediği; bu nedenlerle, davacının rücu alacağının zamanaşımına uğramış olduğu anlaşılmakla;davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar vermek kanaatine varıldığı ” bahisle davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Yargıtay 11 HD nin 21/12/2015 gün 2015/10555 Esas , 2015/13742 karar sayılı ilamıyla; “Dava, nakliyat sigortacısının taşıyıcıya karşı açtığı rücuan alacak davası olup, mahkemece rücu davasında zamanaşımının 3 ay olarak düzenlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak 6102 sayılı TTK 855/3. maddesi taşıyıcının bir diğer taşıyıcıya rücusu ile ilgili olup sigorta şirketinin açtığı rücu davasına uygulanmaz. 6102 sayılı TTK 1473. maddesi gereğince yasal halefiyet hakkına sahip olan davacı, selefi bulunduğu kişi davayı hangi zamanaşımı süresi içinde açması gerekiyorsa davayı o süre içinde açması gerekir. Bu durumda, TTK 855/2. maddesi gereğince eşyanın teslim tarihinden itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresi bulunduğunun gözetilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi, mahkemece rücu davasının bir yıllık zamanaşımına tabi olduğu da gözden kaçırılarak karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir “gerekçesiyle mahkememiz kararı bozulmuştur.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
DELİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davacı vekili, davalı tarafından taşınan ve müvekkili şirkete sigortalı malın taşıma sırasında hasarlanması nedeniyle sigortalısına hasar bedelini ödediğini, hasarın meydana gelmesine davalı tarafın sebebiyet verdiğini, bu sebeple hasar bedelinin davalıdan rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazının iptali ile takibin devamı ve % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, alacağın zaman aşımına uğramış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, TTK’nın 855/3 maddesinde, rücu haklarına ilişkin zamanaşımı, rücu alacaklısının, zararı ve rücu borçlusunu öğrendiği tarihten itibaren, üç ay içinde zarar hakkında rücu borçlusuna bildirimde bulunması şartıyla; rücu alacaklısına karşı mahkeme kararının kesinleştiği günden, kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmayan hâllerdi ise, rücu alacaklısının borcu ifa ettiği tarihten işlemeye başlayacağının belirtildiği, davacı/rücu alacaklısının, zararı ve rücu borçlusunu öğrendiği tarihten itibaren, üç ay içinde zarar hakkında davalı/rücu borçlusuna icra takibinden önce bildirimde bulunduğunu TMK’nın 6.maddesi uyarınca ispat edemediği, davacının rücu alacağının zamanaşımına uğramış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, nakliyat sigortacısının taşıyıcıya karşı açtığı rücuan alacak davası olup, mahkememizce rücu davasında zamanaşımının 3 ay olarak düzenlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de 6102 sayılı TTK 855/3. maddesi taşıyıcının bir diğer taşıyıcıya rücusu ile ilgili olup sigorta şirketinin açtığı rücu davasına uygulanmaz. 6102 sayılı TTK 1473. maddesi gereğince yasal halefiyet hakkına sahip olan davacı, selefi bulunduğu kişi davayı hangi zamanaşımı süresi içinde açması gerekiyorsa davayı o süre içinde açması gerekir. TTK 855/2. maddesi gereğince eşyanın teslim tarihinden itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresi bulunması nedeniyle açılan davanın zamanaşımına uğramadığı anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık taşıması yapılan ürünlerin yağmurdan zarar görmesine ilişkindir.
Davacı vekili son duruşmada bilirkişilerin ıslanma değil kırılma hasarına göre rapor tanzim ettiklerini belirtmiş ise de bilirkişilerin tam tersi ıslanma hasarına göre rapor tanzim ettikleri anlaşılmış, zira emtiaların İtalyadan İstanbuldaki Erenköy Gümrüğüne taşıması işini yapan firma dava dışı bir firma olup kırılma hasarından dava dışı firmanın sorumlu olması nedeniyle bilirkişilerin bunu gözönüne aldıkları görülmüştür.
Mahkememizce Makine ve Orman Mühendisi bilirkişilerden aldırılan raporda ” dava dışı —- Aş’nin İtalyadan laminat cinsi — KG ürün satın aldığı, söz konusu emtianın İtalya ‘dan — plakalı araç ile Türkiye Erenköy Gümrüğü Tahsiş Antrapoya taşıtıldığı, taşınan emtianın 25/07/2012 tarihinde gümrüğe giriş yaptığı , taşınacak olan malzemenin özelliği, ağırlığı, istifleme şekline göre taşıyıcıya sevkiyat sırasında özel bir talimat verildiğine dair dosyada herhangi bir döküman olmadığı, hasara ilişkin tutulan tutanakta gümrükte yükleme esnasında yağmurun birden bastırması nedeniyle aracın kapalı alana götürülene kadar bazı malların ıslandığı, şoför ve tutanak düzenleyicilerden kaynaklı bir hata olmadığı, eşyanın gümrükte kapalı alanda branda çekilerek gümrükten hareket etmesi şeklindeki açıklama nedeniyle meydana gelen mevcut hasarın taşıma işlemine başlamadan hava şartlarına bağlı olarak dışarıda bulunan emtianın ıslanması sonucu meydana gelmesi nedeniyle davalı tarafın taşıma işini yapan sürücüsünün kusurlu bulunmadığı ” belirtilmiştir.
— firması tarafından tanzim edilen ekspertiz raporunda; — plakalı tır ile Türkiyedeki Erenköy Gümrüğüne getirilen 15 paket lamine eşyasının 2 paketindeki hasarın kırılmaya dayalı olup İtalyadan Türkiyeye taşınması esnasında oluşmuş olduğu, — plaka laminatın ise Erenköy Gümrüğünden İkitelliye yapılan taşıma esnasında yağan yağmur nedeniyle oluştuğu belirtilmiştir.
Islanma hasarı nedeniyle sigortalı — firması ile davalının birbirlerine karşılıklı ihtar çektikleri görülmüş, dosyada yer alan hasar dosyası , davacı ve davalı beyanları, ihtar ve ihtara verilen cevaplar, tutulan tutanaklar bir bütün halinde göz önüne alındığında ; sigortalı olan dava dışı — A.Ş ye ait emtiaların İtalyadan Türkiyedeki Erenköy Gümrüğüne taşınması işini dava dışı —- A.Ş ye ait — plakalı araç yapmış olup bu aşamaya kadar meydana gelen hasarlardan (kırılma hasarı ) davalı sorumlu değildir. Eşyaların gümrüğe giriş tarihi 25.07.2012 tarihidir. — plakalı tırla taşınan emtia Erenköy Gümrüğünde boşaltılmıştır. Boşaltılan emtianın 01.08.2012 tarihinde — A.Ş nin İkitellideki adresine taşınması için bu kez davalı kooperatifle anlaşma yapılmış, davalıya ait — plakalı aracın yükü yüklemek için yükleme yerine hareketi esnasında henüz buraya varmadan gümrük müdürlüğü elemanı tarafından emtiaların açık alana çıkarılmış olduğu ,aniden bastıran şiddetli yağış nedeniyle gümrük görevlisinin bu emtiaları yağıştan korumak için sundurmaların altına taşınmaya çalıştığı yeminli dinlenen tanıkların beyanıyla anlaşılmış, emtiaların henüz davalının sorumluluğundaki —- plakalı araca yüklenmeden, yağan yağış nedeniyle, tamamen gümrük görevlisinin emtiaları açık alanda bırakmasından kaynaklı hasarlandığı anlaşılmıştır. Zira İstanbul Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğü tarafından düzenlenen 17.09.2012 tarihli tutanakta ” Burkan firmasına ait — plakalı aracın mühürlerinin sağlam olduğu görülerek heyetçe açıldı. Araçta bulunan 15 koli/kap eşya 4 nolu geçici depolama yerine alındı. — firmasına ait 15 kap eşya sunta (mdf. Kısmı komple hasarlı ,diğer kaplarda ezik var ” şeklinde açıklamadan da anlaşılacağı üzere hasarın oluştuğu aracın — plakalı araç olduğu tespit edilmiş, davalıya ait araçtaki bir taşımadan bahsedilmemiştir. Alıcı — firmasının Gümrük Müşavirliği elemanı —, — A.Ş ye hitaben faks yoluyla gönderdiği belgede ” Gümrükte yükleme esnasında yağmur birden bastırdığından aracı kapalı alana alana kadar bazı mallar ıslanmıştır. Şoför ve bizden kaynaklı bir hata yoktur, eşya gümrükte kapalı alanda branda çekilerek gümrükten hareket etmiştir” demek suretiyle olayda — plakalı araç şoförünün bir kusurunun olmadığını kabul etmiştir.
Buna göre henüz davalının sorumluluğundaki araca yüklenen ve bu araçla taşıma esnasında meydana gelmiş bir hasar bulunmamaktadır. Hasarın, taşıma işinden kaynaklı olmayıp, kırılma yada çökmeye dayalı değil ıslanmaya dayalı olması yani kamyon içine yapılacak istiflemeden kaynaklanmaması, emtianın araç içine yüklenmesinin dava dışı –Gümrük elemanları tarafından yapılması ve hasarın tutanakta bahsedildiği gibi taşıma işlemine başlamadan hava şartlarına bağlı olarak dışarıda bulunan emtianın ıslanması sonucu meydana gelmesi, dolayısıyla taşıma işini yapan sürücünün herhangi bir kusurunun bulunmaması nedeniyle davanın reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: (Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 254,05 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 218,15 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.574,97 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/01/2018