Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/341 E. 2018/426 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/341 Esas
KARAR NO : 2018/426

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/03/2016
KARAR TARİHİ : 19/04/2018

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin 23/03/2016 harç makbuz tarihli dava dilekçesinde özetle; Sürücü ……. sevk ve idaresindeki………. plakalı aracın 21/01/2010 tarihinde direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda tek taraflı ölümlü/yaralamalı trafik kazasının meydana geldiğini, meydana gelen kazada araçta yolcu olarak bulunan …. yaralandığını beyan ederek şimdilik 1.000,00 TL sakatlık tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı uhtesinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazanın 21/01/2010 tarihinde meydana geldiğini, huzurdaki davanın ise 23/03/2016 tarihinde ikame edildiğini, bu nedenle 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olduğunu ileri sürerek davanın zamanaşımı yönünden reddini talep ettiği görüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamında; Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan Tazminat davasının devam eden yargılaması sırasında davacı vekilinin 19/04/2018 tarihli dilekçesinde davalı ile sulh olunduğunu bildirirek konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesini talep ettiği, davalı vekilinin de 12/12/2017 havale tarihli dilekçesinde sulh olunduğunu ve masraf ve vekalet ücreti talebinin olmadığını bildirdiği görülmüş, taraflar arasında düzenlenen protokol ve ibraname dosyaya sunulmuş, bu protokolde mahkememizde görülmekte olan, iş bu……… Esas sayılı dosya bakımından davacı tarafından davadan feragat edileceğinin bildirildiği görülmüştür.
Sulh HMK mad. 313-315 maddelerinde düzenlenmiştir. Sulh görülmekte olan bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığın kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yaptıkları bir sözleşmedir. Sulh hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.
Davacı vekilinin vekaletnamesinde sulh ve ibra yetkisinin bulunması hususu da göz önüne alınmak ve dosya incelenmek suretiyle, 6100 sayılı HMK 313,314 ve 315 v.d. maddede düzenlenen sulhe ilişkin yasal hüküm de dikkate alınarak; taraflar arasındaki uyuşmazlığın son bulması ve davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkındakarar verilmesine yer olmadığına; karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tarafların sulh olduğu anlaşılmakla davacının davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunun 22. Maddesi uyarınca alınması gereken 17,95 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 29,20 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 11,25 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırına iadesine,
3-Davacının yaptığı masrafların üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflar karşılıklı olarak vekalet ücreti talep etmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.